İslamda Erkeğin Tesettürü

La Mekan

Üye
Kademeli
Cahiliye döneminin bütün sapkın hareketlerini gelişiyle batıl kılan Hakk din İslam, bilhassa tesettür hususunda sapkın adetlerin tamamını ortadan kaldırmıştır. Tesettür medeniyetini kurmuştur. Çıplaklığı ibadet sanan bir toplumdan tesettüre kalben ve cismen bağlanan bir toplum imar etmiştir. Tesettür bu tarafıyla gerçek bir zaferdir.
Her ne kadar tesettürün toplumda yaygın intiba olarak kadın için olduğu düşünülse de İslam dininde erkeklerin de tesettürlerine dikkat etmeleri gerekmektedir. Cahiliye devrinde kadınlar çıplak oldukları kadar erkekler de çıplaktılar. Çıplaklık bir marifet olarak ibadetlerde ön planda tutulmuştur. Bu şekilde ibadet etmek ibadetin parçası olarak görülmüştür. Hatta cahiliye dönemi insanlarının Kâbe’yi tavaflarını çıplak olarak yaptıkları muhtelif İslam tarihi kaynaklarında rivayet edilmiştir. Bu şekilde ibadetin yasaklandığı ve mescitlerde ibadetlerin nasıl yapılacağı ile ilgili Araf suresinde şöyle buyruluyor: “Ey Âdemoğulları! Her mescide gelişte ziynetinizi giyin…” ( Araf- 31). Dinimizde tüm ibadetlerimizi güzel ve temiz bir görünüş içinde yapmamız Rabbimize olan saygımızdandır. Aynı zamanda bu saygıdan öte, ALLAH’tan bütün mümin kadınlara ve erkeklere emirdir.

ERKEKLERİN TESETTÜR SINIRLARI
Erkelerin örtünmesi gereken yerlerini Kuran-ı Kerim açıkça bildirmemiştir. Ancak İslam hukukunun ikinci kaynağı olan hadisler bu hususu açıklamıştır. Bu bağlamda erkeğin mahrem yeri, göbekleri altından dizleri altına kadar olan kısmıdır. Sağlam görüşe göre diz kapağı da uyluktan sayılıp avret yeri sayılır. Delil olarak Efendimiz hadisinde buyurmaktadır ki: “ Erkeğin avret yeri göbeği ile diz kapağı arasıdır”. ( Ahmed b. Hanbel ). Bir gün Peygamberimiz, Hz. Ali (r.a)’ye “ Dizini açma, diri veya ölü hiç kimsenin dizine bakma” diye emretmiştir.
Bu emirleri göz önünde bulundurarak günümüz erkeklerin kılık kıyafetlerine şöyle bir bakacak olursak, İslam’ın tarif ettiği şekli görmek artık nerdeyse mümkün değil. Daracık pantolonlar, renkli gömlekler, diz kapağı üzerine çıkmış şortlar ve benzeri yakışıksız görünümler adım başı görülür haldedir.

Erkeğin giyiminde de tesettür noktası kadının ki kadar önem taşımaktadır. Bunun için İslam’a uygun tarzı seçmesi gerekir. Mesela, avret mahallini belli etmeyecek kadar bol olması, dışarıda kadınımsı bir görüntüyü andırmayacak renkleri ve biçimleri seçmeleri uygun olanıdır. Haram olan ipeği de kesinlikle giymemeleri gerekir. ALLAH Resulû’nün bu hususta ki hadisi şerifi şöyledir: “ Ümmetimin erkelerine, ipek elbise ve altın haram kılındı…” (Tirmizi) Diğer bir hadisi şerifinde de; “ İpeği dünya da giyen, ahirette giyemez” buyurmuşlardır. (Buhari) Bu iki hadis doğrultusunda, haramın her türlüsünden Rabbimize sığınarak, kesinlikle terk etmemiz gerektiğini bilmeliyiz. Erkeklerin kılık ve kıyafette örnek almaları gereken en önemli şahsiyet ALLAH Resulû’dür. O ( s.a.v) yeşil ve beyaz giymeyi severdi. En çok sevdiği elbise çeşidi ise kamisti. Hiçbir zaman tesettüre aykırı giyinmez, vücut hatlarını belli eder biçimde giysiler tercih etmezdi. Peygamberimiz “Müşriklerle bizi ayırt eden şey başlıklar üzerindeki sarıktır.” der ve başı açık hiç gezmezdi.


Erkeğin süsü, ziyneti ve asıl güzelliği tesettür iledir. Tesettür sadece örtmek anlamıyla değil, insana yakışanın, onu mahlûkattan ayıran şeklin cismen suret kazanması anlamıyla düşünülmelidir. İnsan kendini tanırken en başta tesettürü anlamalı ve yaşamalıdır. Yaşanırken fark edilen tesettür, sadece yaşayanlarca anlatılabilir. Bu bağlamda babanın oğluna, büyüklerin küçüklere mirası tesettür olmalıdır.
 
Üst