Kâinatın sahibini tanımalıyız
Kainatın sahibini tanımak ona iman etmek onu yüceltmek her aklı başında olan insanların kesinlikle uyması gereken mecburi vazifesidir.
Bunu yapmayan dinsiz sayılır ve kafir sınıfına ayrılır.
Akıllı olan insan zekasını çalıştırdığı zaman peygamberlerin getirdiği kitaplardan haberdar olmasa, bile dünyayı döndüren, insanları hayvanları yürüten, bitki çeşitlerini büyüten, sonsuz kudret ve ilim sahibi bir idareci olan h.z. ALAHINI bilebilir bulabilir.
Bu çok zor değil, insan düşünse ki, dünyaya her gelen misafir olarak geliyor bir müddet sonra helalleşip ahiret yolculuğuna çıkıyor.
Kurulu sistem ise hiç şaşırmadan devam ediyor.
Gecenin ardından gündüzün gelmesi, ilkbaharı yaz ayının ,yaz ayını, sonbahar,sonbahar ayını kış ayının takip edip gitmesi bu sistemi kuran birinin var olduğunun ispatı olmuş oluyor.
Büyük bir fabrika gören bir insan nasıl ki,dünya menfatı için o tesisi kuran patronu arayıp soruyor ve irtibat kuruyorsa, aynı insan gözüyle gördüğü fevkalade yaratılan kainat Fabrikasının Patronu olan, h.z. ALLAH c.c. ile irtibata geçmiyor.
Manevi kör olan gözlerini açamıyor halbuki bilse ona verilen kalbi ile hissedebilir kalp gözü ile görebilir onun sırrı ise şudur.
Kalbimizde iki kapı vardır bir kapısı dahile ki meleküt alemine, diğer kapı ise harice yani beş hislere açılır.
Kalbin dış alemle temasını sağlayan beş duyu organımız olan, gözlerimiz ile dünyayı görüp, ayaklarımız ile yürüyüp, ellerimiz ile tutarak, dilimiz ile tadarak, kulaklarımız ile duyarak, dünya ile temasa geçıyor.
İşte biz bu halde iken kalp kapımızın meleküte açılan kapısı kapalı kalıyor, haliyle manevi durumumuz da zayıf oluyor gayp alemimiz de kapalı kalıyor.
meleküt alemini görmek için kalbimizin dünyaya açılan kapısını kapatır dünya tad ve lezzetlerini aklımızdan çıkarıp kalbimizi ahiret hayatına çevirir de sonsuz yaratıcımız olan h.z. ALLAHIN sanat eserlerini düşünmeye başlarsak, bize meleküt kapısı açılır gönlümüze iman dolmaya başlar.
Çünkü , kalbin her iki aleme yönelip ikisini birlikte seyretmesi mümkün değil bir tarafı kapalı olduğu için aynada görüntü olduğu gibi .
Ancak kalpte ALLAHIN sevgisinden başka şeyler olmadığı zaman gayp alemi açılır.
İnsanların yanılgısı buradan başlıyor çünkü insanların çoğunluğu kalbin beş hisler olan kapısından dünyanın güzelliklerine dalmış yeme içme giyme gezme ile ömrünü geçiriyor.
Bu sebeple de gaybın esrarına müttali olamıyor ancak ibadet ve taat ile h.z. ALLAHA yönelse yaradanın sevgisi kalbine dolsa beş hislerin kapısını kapadığı mesafe kadar meleküt kapısı da kendisine aralanır.
Fakat burada kendisine en büyük engel beş hisleri temsil eden nefsidir.
Onun yapısı toprak su hava ateş olduğu için onu dünyaya açılan kapıdan almak çok zor mücadeleyi gerektirir.
Ancak kişinin h.z.ALLAHA sığınması ve kendisinin azim ve gayreti ile mümkün olur.
h.z. ALLAH c.c.Ayeti kerimesinde ,
KULUM BİR KERRE HAZMETTİMİ BİZ YOLLARI AÇARIZ buyuruyor.
Bu ilahi vaat dünya nimetleri için de , ahiret nimetleri için de geçerlidir, burada kulun seçim yolu önemlidir kul seçimini dünya için yapıyor azim ve gayretini o yöne kullanıyorsa tabidir ki, beş hisler olan dünya nimetlerinin kapısı ona açılacaktır .
Marifetname kitabının 142 inci sahfesinde bu konuyu daha güzel ifade eden açıklama var onu buraya almayı lüzumlu gördüm aynen şöyle,
Ey aziz, ehlullah demişlerdir ki, eğer kalbini ilğilendiği fena şeylerden keser nefsini kötü alışkanlıklardan men eder ve tam bir tevekkülle ALLAHA teslim olup bütün işlerini ona havale edersen başına gelen bazı sıkıntılara tahammül edip sabrın şerbetini içer kazaya rıza gösterir telaş ve heyecandan kaçınır nefsin arzularına gem vurursan ki, bu çok güç bir iş , acı bir ilaç, ağır bir yük taşlı bir yoldur.
Fakat tariki müstakim olan dosdoğru bir yoldur, sonu saadet ve nimetlerle doludur.
Çok bilgili bir doktor düşünün sususluktan kıvranan hastasını bir bardak su içmekten men ediyor veya ona öyle bir şurup içiriyor ki, acısından bütün vücudu titriyor ve içmekten tiksinti duyuyor.
Şimdi düşünün, doktorun hastasına bu muamelede bulunması düşmanlığından veya ona eziyet etmek isteyişinden mi, yoksa hastasını sıhhate kavuşturmak istemesinden mi, doktor biliyor ki, hasta arzu ettiği şeyleri yer veya içerse ölecek onun iyileşmesi şifası onları yememek yemiş ise kusturmak ve midesini boşaltmak ile mümkündür.
Onun için doktor hastasının lezzetini değil sıhhatini düşünür. sabırlı olan hasta da doktora teslim olur her dediğini yaparsa sıhhatine kavuşacaktır.
işte kullarına şefkatli ve rahim olan her hallerini bilen gani, alim, kerim ve kuvvetli koruyucu cömert olan cenabı hak senin nefsinin işine gelmeyen aç durup oruç tutmanı, haram yiyeceklerden uzak durmanı, vucudunu sarhoş eden içkilerden içmemeni emretmesi de bilki seni şeytanın tuzaklarından kurtarmak, ölümsüz alemdeki nimetlere kavuşman içindir.
Dilediğin kadar yiyecek içecek mal ve mülk vermemiş ise muhtaç olduğun şeylerden kısıntı yapmış ise, bil ki bunları senin düzelmen ve iyiliğin için yapmıştır inan ki sende bu emirleri yerine getirirsen, onun yanında aziz ve muhteremsin sana yüksek makam ikram edilecektir.
Seni veliler mertebesine çıkarmakta ve onlara verdiği nimetlerden sana da ihsan edecektir, yeter ki sen sabır ve şükret ta ki sabrın acıları içinde onun yüce sevgisinin huzurunu tadasın.
Nasihati yapılmış.ALLAHIN selamı bize bu öğütleri bırakan velilerin ve cümle muhammet ümmeti üzerine olsun.
Bu nasihatlerden anlaşılan mana şudur ki, h.z. ALLAH c.c.sevdiği kuluna meleküt kapısını açmak istediği zaman onun dünyaya olan sevgisini sıkıntılar vererek kırıyor soğutuyor ki ahiret kapısı olan meleküt kapısına dönsün h.z.ALLAH c.c.cümlemize meleküt kapısında gaybın sırlarını seyreden kullarından olmamızı nasip etsin.
Bir gün gelecek rabbimize kavuşacağız gitmezden önce hazırlık yapmalıyız.
Ayeti kerimesinde ahirette yeniden yaratılışımızı şöyle haber veriyor ,
ARTIK KIYAMET KOPMUŞ İSRAFİL TARAFINDAN BİRİNCİ DEFA SURA ÜFÜRÜLMÜŞTÜR DE ALLAHIN DİLEDİĞİ CEBRAİL AZRAİL MİKAİL VE İSRAFİL MÜSTESNA OLMAK ÜZERE GÖKLERDE KİM VAR YERDE KİM VARSA
ÖLMÜŞTÜR SONRA SÜRA TEKRAR İKİNCİ DEFA ÜFÜRÜLMÜŞTÜR BU DEFA KABİRLERİNDEN KALKMIŞLAR BAKINIP DURUYORLAR ACABA KENDİLERİNE
NE YAPILACAKTIR MAHŞER YERİ RABBİNİN NURU İLE AYDINLANMIŞTIR
AMEL DEFTERLERİ SAĞ VE SOL ELLERE KONMUŞ PEYGAMBERLER VE
ŞAHİTLER KULLAR ARASINDA ADALETLE HÜKÜM VERİLMEKTEDİR HEM ONLAR ASLA ZÜLUM GÖRMEZLER VE KAFİR NE İŞ YAPTI İSE KARŞILIĞI TAMAMEN VERİLMİŞTİR ALLAH ONLARIN YAPTIKLARINI EN İYİ BİLENDİR.
KAFİR OLANLAR BÖLÜK BÖLÜK CEHENNEME SÜRÜLÜR NİHAYET ORAYA
VARDIKLARINDA KAPILARI AÇILIR BEKÇİLERİ ONLARA ŞÖYLE DERLER SİZE İÇİNİZDEN PEYGAMBER GELİP DE RABBİNİZİN AYETLERİNİ OKUMADI MI,?
SİZİ BU GÜNÜNÜZE KAVUŞMAKLA KORKUTMADI MI, ONLAR EVET GELDİ
FAKAT BİZ İNANMAMIŞTIK DERLER ONLARA MELEKLER TARAFINDAN
ŞÖYLE DENİLİR GİRİN CEHENNEMİN KAPILARINDAN EBEDİYYEN KALMAK
ÜZERE İŞTE BU BÜYÜKLÜK TASLIYANLARIN YERİ NE KÖTÜDÜR RABLARINA
İTAAT EDENLER İSE BÖLÜK BÖLÜK CENNETE GÖNDERİLİR NİHAYET
ORAYA VARIP CENNETİN KAPILARI AÇILINCA BEKÇİLERİ ŞÖYLE DERLER
SELAMET SİZE TERTEMİZSİNİZ ARTIK EBEDİ OLARAK KALMAK ÜZERE
GİRİN ORAYA CENNETLİK OLANLAR ŞÖYLE DERLER HAMD OLSUN O
ALLAHA Kİ, BİZE OLAN VAADİNİ YERİNE GETİRDİ VE BİZİ CENNET YERİNE
MİRASÇI KILDI CENNETTE İSTEDİĞİMİZ YERE KONUYORUZ İŞTE DÜNYADA ALLAH İÇİN GÜZEL AMEL YAPANLARIN MÜKAFATI NE GÜZEL BİR DE
MELEKLERİ GÖRÜRSÜN Kİ, RABLERİNİ HAMD İLE TESBİH EDEREK ARŞIN ETRAFINI KUŞATMIŞLARDIR O KİMSELER ARASINDA ADALETLE HÜKÜM VERİLMİŞTİR DE ŞÖYLE KONUŞMAKTADIRLAR HAMD ALEMLERİN RABBİ
OLAN ALLAHADIR zümer 68 den 75 e Kadar. Sadakallahülazim.
H.z.ALLAH cümlemizi cennetine aldığı kullarından etsin. Muhterem kardeşlerimiz, kalbimizin iki kapısı var demiştik, bir kapısı dünyaya, bir kapısı ahirete açılıyordu,
Bu durumda yapacağımız iş, kalbimizi dünyaya çevirdiğimizde helal ve haramlara dikkat eder nefsimizi bu perhizlere alıştırırsak, h.z. ALLAH bize rahmet kapılarını açar.
Ve onun sevgisi kalbimizde bambaşka olur ve Ahiret kapısından bizlere nurlu ışıklar sızmaya, kalbimize nur dolmaya başlar.
Ve kesinlikle bilin ki, h.z. ALLAH c.c. bu imkanı bütün kullarına tanımıştır çünkü o, GAFURDUR RAHİMDİR.
Mademki yaşıyoruz bizlere tanıdığı bu fırsatları değerlendirelim dünyada ve Ahirette huzurlu hayat yaşayalım.
H.z.ALLAH C.C. cümlemizi görünen ve görünmeyen bütün tehlikelerden muhafaza etsin dünyada ve Ahirette selamet versin.
VELHAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN.
Allahümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina
muhammedin va alâ ali muhammed.
kalpteniman .
Kainatın sahibini tanımak ona iman etmek onu yüceltmek her aklı başında olan insanların kesinlikle uyması gereken mecburi vazifesidir.
Bunu yapmayan dinsiz sayılır ve kafir sınıfına ayrılır.
Akıllı olan insan zekasını çalıştırdığı zaman peygamberlerin getirdiği kitaplardan haberdar olmasa, bile dünyayı döndüren, insanları hayvanları yürüten, bitki çeşitlerini büyüten, sonsuz kudret ve ilim sahibi bir idareci olan h.z. ALAHINI bilebilir bulabilir.
Bu çok zor değil, insan düşünse ki, dünyaya her gelen misafir olarak geliyor bir müddet sonra helalleşip ahiret yolculuğuna çıkıyor.
Kurulu sistem ise hiç şaşırmadan devam ediyor.
Gecenin ardından gündüzün gelmesi, ilkbaharı yaz ayının ,yaz ayını, sonbahar,sonbahar ayını kış ayının takip edip gitmesi bu sistemi kuran birinin var olduğunun ispatı olmuş oluyor.
Büyük bir fabrika gören bir insan nasıl ki,dünya menfatı için o tesisi kuran patronu arayıp soruyor ve irtibat kuruyorsa, aynı insan gözüyle gördüğü fevkalade yaratılan kainat Fabrikasının Patronu olan, h.z. ALLAH c.c. ile irtibata geçmiyor.
Manevi kör olan gözlerini açamıyor halbuki bilse ona verilen kalbi ile hissedebilir kalp gözü ile görebilir onun sırrı ise şudur.
Kalbimizde iki kapı vardır bir kapısı dahile ki meleküt alemine, diğer kapı ise harice yani beş hislere açılır.
Kalbin dış alemle temasını sağlayan beş duyu organımız olan, gözlerimiz ile dünyayı görüp, ayaklarımız ile yürüyüp, ellerimiz ile tutarak, dilimiz ile tadarak, kulaklarımız ile duyarak, dünya ile temasa geçıyor.
İşte biz bu halde iken kalp kapımızın meleküte açılan kapısı kapalı kalıyor, haliyle manevi durumumuz da zayıf oluyor gayp alemimiz de kapalı kalıyor.
meleküt alemini görmek için kalbimizin dünyaya açılan kapısını kapatır dünya tad ve lezzetlerini aklımızdan çıkarıp kalbimizi ahiret hayatına çevirir de sonsuz yaratıcımız olan h.z. ALLAHIN sanat eserlerini düşünmeye başlarsak, bize meleküt kapısı açılır gönlümüze iman dolmaya başlar.
Çünkü , kalbin her iki aleme yönelip ikisini birlikte seyretmesi mümkün değil bir tarafı kapalı olduğu için aynada görüntü olduğu gibi .
Ancak kalpte ALLAHIN sevgisinden başka şeyler olmadığı zaman gayp alemi açılır.
İnsanların yanılgısı buradan başlıyor çünkü insanların çoğunluğu kalbin beş hisler olan kapısından dünyanın güzelliklerine dalmış yeme içme giyme gezme ile ömrünü geçiriyor.
Bu sebeple de gaybın esrarına müttali olamıyor ancak ibadet ve taat ile h.z. ALLAHA yönelse yaradanın sevgisi kalbine dolsa beş hislerin kapısını kapadığı mesafe kadar meleküt kapısı da kendisine aralanır.
Fakat burada kendisine en büyük engel beş hisleri temsil eden nefsidir.
Onun yapısı toprak su hava ateş olduğu için onu dünyaya açılan kapıdan almak çok zor mücadeleyi gerektirir.
Ancak kişinin h.z.ALLAHA sığınması ve kendisinin azim ve gayreti ile mümkün olur.
h.z. ALLAH c.c.Ayeti kerimesinde ,
KULUM BİR KERRE HAZMETTİMİ BİZ YOLLARI AÇARIZ buyuruyor.
Bu ilahi vaat dünya nimetleri için de , ahiret nimetleri için de geçerlidir, burada kulun seçim yolu önemlidir kul seçimini dünya için yapıyor azim ve gayretini o yöne kullanıyorsa tabidir ki, beş hisler olan dünya nimetlerinin kapısı ona açılacaktır .
Marifetname kitabının 142 inci sahfesinde bu konuyu daha güzel ifade eden açıklama var onu buraya almayı lüzumlu gördüm aynen şöyle,
Ey aziz, ehlullah demişlerdir ki, eğer kalbini ilğilendiği fena şeylerden keser nefsini kötü alışkanlıklardan men eder ve tam bir tevekkülle ALLAHA teslim olup bütün işlerini ona havale edersen başına gelen bazı sıkıntılara tahammül edip sabrın şerbetini içer kazaya rıza gösterir telaş ve heyecandan kaçınır nefsin arzularına gem vurursan ki, bu çok güç bir iş , acı bir ilaç, ağır bir yük taşlı bir yoldur.
Fakat tariki müstakim olan dosdoğru bir yoldur, sonu saadet ve nimetlerle doludur.
Çok bilgili bir doktor düşünün sususluktan kıvranan hastasını bir bardak su içmekten men ediyor veya ona öyle bir şurup içiriyor ki, acısından bütün vücudu titriyor ve içmekten tiksinti duyuyor.
Şimdi düşünün, doktorun hastasına bu muamelede bulunması düşmanlığından veya ona eziyet etmek isteyişinden mi, yoksa hastasını sıhhate kavuşturmak istemesinden mi, doktor biliyor ki, hasta arzu ettiği şeyleri yer veya içerse ölecek onun iyileşmesi şifası onları yememek yemiş ise kusturmak ve midesini boşaltmak ile mümkündür.
Onun için doktor hastasının lezzetini değil sıhhatini düşünür. sabırlı olan hasta da doktora teslim olur her dediğini yaparsa sıhhatine kavuşacaktır.
işte kullarına şefkatli ve rahim olan her hallerini bilen gani, alim, kerim ve kuvvetli koruyucu cömert olan cenabı hak senin nefsinin işine gelmeyen aç durup oruç tutmanı, haram yiyeceklerden uzak durmanı, vucudunu sarhoş eden içkilerden içmemeni emretmesi de bilki seni şeytanın tuzaklarından kurtarmak, ölümsüz alemdeki nimetlere kavuşman içindir.
Dilediğin kadar yiyecek içecek mal ve mülk vermemiş ise muhtaç olduğun şeylerden kısıntı yapmış ise, bil ki bunları senin düzelmen ve iyiliğin için yapmıştır inan ki sende bu emirleri yerine getirirsen, onun yanında aziz ve muhteremsin sana yüksek makam ikram edilecektir.
Seni veliler mertebesine çıkarmakta ve onlara verdiği nimetlerden sana da ihsan edecektir, yeter ki sen sabır ve şükret ta ki sabrın acıları içinde onun yüce sevgisinin huzurunu tadasın.
Nasihati yapılmış.ALLAHIN selamı bize bu öğütleri bırakan velilerin ve cümle muhammet ümmeti üzerine olsun.
Bu nasihatlerden anlaşılan mana şudur ki, h.z. ALLAH c.c.sevdiği kuluna meleküt kapısını açmak istediği zaman onun dünyaya olan sevgisini sıkıntılar vererek kırıyor soğutuyor ki ahiret kapısı olan meleküt kapısına dönsün h.z.ALLAH c.c.cümlemize meleküt kapısında gaybın sırlarını seyreden kullarından olmamızı nasip etsin.
Bir gün gelecek rabbimize kavuşacağız gitmezden önce hazırlık yapmalıyız.
Ayeti kerimesinde ahirette yeniden yaratılışımızı şöyle haber veriyor ,
ARTIK KIYAMET KOPMUŞ İSRAFİL TARAFINDAN BİRİNCİ DEFA SURA ÜFÜRÜLMÜŞTÜR DE ALLAHIN DİLEDİĞİ CEBRAİL AZRAİL MİKAİL VE İSRAFİL MÜSTESNA OLMAK ÜZERE GÖKLERDE KİM VAR YERDE KİM VARSA
ÖLMÜŞTÜR SONRA SÜRA TEKRAR İKİNCİ DEFA ÜFÜRÜLMÜŞTÜR BU DEFA KABİRLERİNDEN KALKMIŞLAR BAKINIP DURUYORLAR ACABA KENDİLERİNE
NE YAPILACAKTIR MAHŞER YERİ RABBİNİN NURU İLE AYDINLANMIŞTIR
AMEL DEFTERLERİ SAĞ VE SOL ELLERE KONMUŞ PEYGAMBERLER VE
ŞAHİTLER KULLAR ARASINDA ADALETLE HÜKÜM VERİLMEKTEDİR HEM ONLAR ASLA ZÜLUM GÖRMEZLER VE KAFİR NE İŞ YAPTI İSE KARŞILIĞI TAMAMEN VERİLMİŞTİR ALLAH ONLARIN YAPTIKLARINI EN İYİ BİLENDİR.
KAFİR OLANLAR BÖLÜK BÖLÜK CEHENNEME SÜRÜLÜR NİHAYET ORAYA
VARDIKLARINDA KAPILARI AÇILIR BEKÇİLERİ ONLARA ŞÖYLE DERLER SİZE İÇİNİZDEN PEYGAMBER GELİP DE RABBİNİZİN AYETLERİNİ OKUMADI MI,?
SİZİ BU GÜNÜNÜZE KAVUŞMAKLA KORKUTMADI MI, ONLAR EVET GELDİ
FAKAT BİZ İNANMAMIŞTIK DERLER ONLARA MELEKLER TARAFINDAN
ŞÖYLE DENİLİR GİRİN CEHENNEMİN KAPILARINDAN EBEDİYYEN KALMAK
ÜZERE İŞTE BU BÜYÜKLÜK TASLIYANLARIN YERİ NE KÖTÜDÜR RABLARINA
İTAAT EDENLER İSE BÖLÜK BÖLÜK CENNETE GÖNDERİLİR NİHAYET
ORAYA VARIP CENNETİN KAPILARI AÇILINCA BEKÇİLERİ ŞÖYLE DERLER
SELAMET SİZE TERTEMİZSİNİZ ARTIK EBEDİ OLARAK KALMAK ÜZERE
GİRİN ORAYA CENNETLİK OLANLAR ŞÖYLE DERLER HAMD OLSUN O
ALLAHA Kİ, BİZE OLAN VAADİNİ YERİNE GETİRDİ VE BİZİ CENNET YERİNE
MİRASÇI KILDI CENNETTE İSTEDİĞİMİZ YERE KONUYORUZ İŞTE DÜNYADA ALLAH İÇİN GÜZEL AMEL YAPANLARIN MÜKAFATI NE GÜZEL BİR DE
MELEKLERİ GÖRÜRSÜN Kİ, RABLERİNİ HAMD İLE TESBİH EDEREK ARŞIN ETRAFINI KUŞATMIŞLARDIR O KİMSELER ARASINDA ADALETLE HÜKÜM VERİLMİŞTİR DE ŞÖYLE KONUŞMAKTADIRLAR HAMD ALEMLERİN RABBİ
OLAN ALLAHADIR zümer 68 den 75 e Kadar. Sadakallahülazim.
H.z.ALLAH cümlemizi cennetine aldığı kullarından etsin. Muhterem kardeşlerimiz, kalbimizin iki kapısı var demiştik, bir kapısı dünyaya, bir kapısı ahirete açılıyordu,
Bu durumda yapacağımız iş, kalbimizi dünyaya çevirdiğimizde helal ve haramlara dikkat eder nefsimizi bu perhizlere alıştırırsak, h.z. ALLAH bize rahmet kapılarını açar.
Ve onun sevgisi kalbimizde bambaşka olur ve Ahiret kapısından bizlere nurlu ışıklar sızmaya, kalbimize nur dolmaya başlar.
Ve kesinlikle bilin ki, h.z. ALLAH c.c. bu imkanı bütün kullarına tanımıştır çünkü o, GAFURDUR RAHİMDİR.
Mademki yaşıyoruz bizlere tanıdığı bu fırsatları değerlendirelim dünyada ve Ahirette huzurlu hayat yaşayalım.
H.z.ALLAH C.C. cümlemizi görünen ve görünmeyen bütün tehlikelerden muhafaza etsin dünyada ve Ahirette selamet versin.
VELHAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN.
Allahümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina
muhammedin va alâ ali muhammed.
kalpteniman .