KANAAT VE TOKGÖZLÜLÜK ( 3 )
İbni Mes’ûd (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v):
“ Kim ihtiyaç içerisine düşer de, durumunu insanlara açarsa ihtiyacı giderilmez. Kim de
ihtiyacını Allah’a açarsa, Allah’ın hemen veya ileride onu rızıklandırması beklenir.”
Buyurmuştur.
Hadisi Ebû Dâvûd ve Tirmizî rivayet etmiştir. Tirmizî hadis hakkında: “ Hadis, hasen hadistir.” Demiştir.
***************
Sevbân (r.a)’dan. Şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v):
“ Kim insanlardan bir şey istemeyeceğine garanti verirse, ben de ona cenneti garanti
veririm.” Buyurdu.
Ben de: “ Garanti veriyorum.” Dedim.” Sevbân (r.a), hayatı boyunca hiç kimseden bir şey
istemedi.
( Hadisi Ebû Dâvûd sahih bir senet ile rivayet etmiştir.)
*****************
Kabîsa b. Muhârik (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
“ Bir kimseye kefil olmuştum, bu nedenle o konuda bir şey istemek için Rasûlullah (s.a.v)’
e gittim. Kendisi:
“ Biraz bekle de sadaka/ zekat gelir biz de onun sana verilmesini emrederiz.” Buyurdu.
Bunun arkasından şöyle buyurdu:
“ Ey Kabîsa, dilenmek yalnız üç kişiden biri için helaldir:
Kefalet altına giren kimsenin , borcu ödeyene kadar dilenmesi helaldir. Bu kefalet bittikten sonra dilenmeyi bırakır.
Bütün mal varlığını yok eden bir felakete uğrayan kişi. Bu kimsenin de geçimini düzeltene kadar dilenmesi helaldir.
Hakkında kendisini tanıyanlardan (kavminden) aklı başında üç kişinin : “ Filan kimse fakir düşmüştür.” Diyecek derecede fakirliğe düşen kişi. Bu kimsenin de geçimini düzeltene kadar dilenmesi helaldir.
Ey Kabîsa, bu durum dışındakilere dilenmek haramdır, dilenenler haram yemiş olur.”
( Müslim )
****************
Ebû Hureyre (r.a)’dan. Rasûlullah (s.a.v):
“ İnsanları dolaşıp bir iki lokma ile veya bir iki hurma ile insanların savuşturdukları kimse gerçek fakir değildir. Asıl fakir, kendini geçindirecek bir şey bulamayan, durumu bilinemediğinden dolayı kendisine sadaka verilmeyen, kendisi de kalkıp insanlardan istemeyen kimsedir.” Buyurmuştur.
( Müttefekun aleyh )
Riyâzü’s-Sâlihîn
S: 304 – 305
İbni Mes’ûd (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v):
“ Kim ihtiyaç içerisine düşer de, durumunu insanlara açarsa ihtiyacı giderilmez. Kim de
ihtiyacını Allah’a açarsa, Allah’ın hemen veya ileride onu rızıklandırması beklenir.”
Buyurmuştur.
Hadisi Ebû Dâvûd ve Tirmizî rivayet etmiştir. Tirmizî hadis hakkında: “ Hadis, hasen hadistir.” Demiştir.
***************
Sevbân (r.a)’dan. Şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v):
“ Kim insanlardan bir şey istemeyeceğine garanti verirse, ben de ona cenneti garanti
veririm.” Buyurdu.
Ben de: “ Garanti veriyorum.” Dedim.” Sevbân (r.a), hayatı boyunca hiç kimseden bir şey
istemedi.
( Hadisi Ebû Dâvûd sahih bir senet ile rivayet etmiştir.)
*****************
Kabîsa b. Muhârik (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
“ Bir kimseye kefil olmuştum, bu nedenle o konuda bir şey istemek için Rasûlullah (s.a.v)’
e gittim. Kendisi:
“ Biraz bekle de sadaka/ zekat gelir biz de onun sana verilmesini emrederiz.” Buyurdu.
Bunun arkasından şöyle buyurdu:
“ Ey Kabîsa, dilenmek yalnız üç kişiden biri için helaldir:
Kefalet altına giren kimsenin , borcu ödeyene kadar dilenmesi helaldir. Bu kefalet bittikten sonra dilenmeyi bırakır.
Bütün mal varlığını yok eden bir felakete uğrayan kişi. Bu kimsenin de geçimini düzeltene kadar dilenmesi helaldir.
Hakkında kendisini tanıyanlardan (kavminden) aklı başında üç kişinin : “ Filan kimse fakir düşmüştür.” Diyecek derecede fakirliğe düşen kişi. Bu kimsenin de geçimini düzeltene kadar dilenmesi helaldir.
Ey Kabîsa, bu durum dışındakilere dilenmek haramdır, dilenenler haram yemiş olur.”
( Müslim )
****************
Ebû Hureyre (r.a)’dan. Rasûlullah (s.a.v):
“ İnsanları dolaşıp bir iki lokma ile veya bir iki hurma ile insanların savuşturdukları kimse gerçek fakir değildir. Asıl fakir, kendini geçindirecek bir şey bulamayan, durumu bilinemediğinden dolayı kendisine sadaka verilmeyen, kendisi de kalkıp insanlardan istemeyen kimsedir.” Buyurmuştur.
( Müttefekun aleyh )
Riyâzü’s-Sâlihîn
S: 304 – 305
