“Ben spor öğretmeniyim, basket ve yüzmede milli oldum. arkadaşlık ettiğimiz sıralarda şimdiki eşim bana yüzme ihtisas kulübünde hanımlar arasında yüzmede derece aldığını söylemişti. Birlikte yüzmeye gitmemiz hiç kısmet olmamıştı. Evliliğimiz sırasında birgün havuza gittik. Ben de arkadaşlara karımın yüzmede derecesi olduğunu anlatmıştım. Zevklerimizin ve yeteneklerimizin ne kadar benzediğini göstermek için… Ne oldu biliyor musunuz? Yüzmek için havuza bir atladı meğer kulaş atmasını bile bilmezmiş, guluk guluk yapıp derine çökerken onu dipten zor kurtardım. Tabi rezill oldum arkadaşlara, ne gerek vardı kendisini böyle tanıtmaya? Yüzme bilmediğini söylese ben öğretirdim. Herhalde aynı yeteneklere sahip olduğunu göstermek benimle boy ölçüşebilmek için bu masalı uydurdu. Sanki bir gün ortaya çıkmayacakmış gibi.”
Spor öğretmeninin anlattığı bu hikayeyi eşi de görüşmeye geldiği bir sırada şöyle anlattı. “Eşim gösterişe o kadar meraklı bir insandır ki, onun yanında insan hep kendisini abartılı bir şekilde ortaya koymaya mecbur oluyor. Onu kazanabilmek için evlilik öncesi doğrusu ona biraz övündüm. Fakat evlenince övündüklerimin gerçek olmadıklarını görmek onu fena halde sinirlendirdi. İyi yüzmek, iyi dansetmek, iyi yemek pişirmek gibi özellikler biraz çaba ile nasıl olsa kazanılır diye düşünüyordum. Oysa evlenince hiçte öğrenciliğe vaktim kalmadığını, bunları gerçekleştiremediğimi gördüm. Eşim de bunları o kadar ısrarla bir eksiklik olarak ortaya koymaya başladı ki sonunda anlaşmazlıklar patlak verdi. Ben onun hoşgörü sınırlarının bu kadar dar olduğunu bilseydim evliliğe adım atmazdım.”
(alıntı)
Kendinizi saklamayın gerçekci olun kabullenin artık eğer öyleyse beceriklisiniz yada aptalsınız..
Eğer öyleyseniz dünyanın sonu değil cözümde bulabilirsiniz..
Selam ve dua ile..
Moderatörün son düzenlenenleri:
