قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : " من أحب أن ينظر إلى عتقاء الله من النار فلينظر إلى المتعلمين ، فوالذي نفسي بيده ما من متعلم يختلف إلى باب عالم إلا كتب الله له بكل قدم عبادة سنة ، وبنى له بكل قدم مدينة في الجنة ، ويمشي على الأرض والأرض تستغفر له ، ويمسي ويصبح مغفورا له ، وشهدت الملائكة لهم بأنهم عتقاء الله من النار
Resulullah(sav) buyurdular ki : Allah (cc) 'ın cehennemden azad ettiklerini görmeyi dilerse ilim öğrenenlere (müteallimin) e baksın.Nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki , Alimin kapısına gelip-giden hiç bir müteallim (ilim öğrenen) yoktur ki , Allah ona her adım attığı için bir senelik ibadet yazmamış olsun ve onun her adımı için cennette bir medîne(bir şehir) inşa etmemiş olsun.Ve yeryüzünde yürüdü(ğünde) oradakiler ona istiğfar ederler.Ve sabah akşam onun için (Allahtan) mağfiret dilerler.Ve Melekler onun cehennemden azat edildiğine için şehadet ederler.
(Razi Tefsiri,Bakara 30.ayet ; Süyûtî, el-Havî Li'l-Fetevâ,Mes'ele,49)
قال : كنت عند أبي الدرداء بدمشق ، فقال : سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : " من سلك طريقا يطلب فيه علما ، سلك الله به طريقا إلى الجنة ، وإن الملائكة لتضع أجنحتها رضا بما تصنع ، وإنه ليستغفر للعالم من في السموات والأرض ، حتى الحيتان في جوف البحر ، وإن فضل العالم على العابد كفضل القمر ليلة البدر على سائر الكواكب ، وإن العلماء هم ورثة الأنبياء ، إن الأنبياء لم يورثوا دينارا ولا درهما وإنما ورثوا العلم ، فمن أخذه أخذ بحظ وافر
[Kesir b.Kays diyor ki:Ebu Derdanın şöyle derken yanındaydım:Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemden şöyle işittim:]
Kim ilim öğrenmek için yola çıkarsa, Allah Teâlâ ona cennet yolunu kolaylaştırır. Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler. Göklerde ve yerde bulunan varlıklar, hatta sudaki balıklar bile âlimlerin bağışlanması için Allah’a yalvarırlar. Bir âlimin sadece ibadetle uğraşan bir kimseye üstünlüğü, on dördüncü gecesinde ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Âlimler peygamberlerin mirasçılarıdır. Peygamberler altın gümüş değil, sadece ilmi miras bırakmışlardır. İşte bu ilim mirasına konan kimse, çok büyük bir kısmet kazanmış olur”
(Ebû Dâvûd, İlim 1; Tirmizî, İlim 19 ; Ahmed b. Hanbel,Müsned, no:21171 ; Sahihi İbn Hibban, no:84 ; Hâkim,El Müstedrek, no:273 ,Beyhâki,Sünenül Kübrâ, no:248 ,İbn Ebî Şeybe,Müsned,no:47)
Resulullah(sav) buyurdular ki : Allah (cc) 'ın cehennemden azad ettiklerini görmeyi dilerse ilim öğrenenlere (müteallimin) e baksın.Nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki , Alimin kapısına gelip-giden hiç bir müteallim (ilim öğrenen) yoktur ki , Allah ona her adım attığı için bir senelik ibadet yazmamış olsun ve onun her adımı için cennette bir medîne(bir şehir) inşa etmemiş olsun.Ve yeryüzünde yürüdü(ğünde) oradakiler ona istiğfar ederler.Ve sabah akşam onun için (Allahtan) mağfiret dilerler.Ve Melekler onun cehennemden azat edildiğine için şehadet ederler.
(Razi Tefsiri,Bakara 30.ayet ; Süyûtî, el-Havî Li'l-Fetevâ,Mes'ele,49)
قال : كنت عند أبي الدرداء بدمشق ، فقال : سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : " من سلك طريقا يطلب فيه علما ، سلك الله به طريقا إلى الجنة ، وإن الملائكة لتضع أجنحتها رضا بما تصنع ، وإنه ليستغفر للعالم من في السموات والأرض ، حتى الحيتان في جوف البحر ، وإن فضل العالم على العابد كفضل القمر ليلة البدر على سائر الكواكب ، وإن العلماء هم ورثة الأنبياء ، إن الأنبياء لم يورثوا دينارا ولا درهما وإنما ورثوا العلم ، فمن أخذه أخذ بحظ وافر
[Kesir b.Kays diyor ki:Ebu Derdanın şöyle derken yanındaydım:Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemden şöyle işittim:]
Kim ilim öğrenmek için yola çıkarsa, Allah Teâlâ ona cennet yolunu kolaylaştırır. Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler. Göklerde ve yerde bulunan varlıklar, hatta sudaki balıklar bile âlimlerin bağışlanması için Allah’a yalvarırlar. Bir âlimin sadece ibadetle uğraşan bir kimseye üstünlüğü, on dördüncü gecesinde ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Âlimler peygamberlerin mirasçılarıdır. Peygamberler altın gümüş değil, sadece ilmi miras bırakmışlardır. İşte bu ilim mirasına konan kimse, çok büyük bir kısmet kazanmış olur”
(Ebû Dâvûd, İlim 1; Tirmizî, İlim 19 ; Ahmed b. Hanbel,Müsned, no:21171 ; Sahihi İbn Hibban, no:84 ; Hâkim,El Müstedrek, no:273 ,Beyhâki,Sünenül Kübrâ, no:248 ,İbn Ebî Şeybe,Müsned,no:47)