Kuran-ı Kerimin mucize olduğunu ve bir harfinin dahi değiştirilemeyeceğini nasıl izah eder

Bilindiği gibi kelimeler manalara, edebî sanatlara zarf olurlar. Esas olan manadır, sanattır. Hepimiz Türkçe bildiğimiz halde kendi öz dilimizle yazılmış bir edebî şaheserin benzerini niçin yazamıyoruz. Demek ki, hüner kelimelerde değil onu çok iyi kullanan ediplerin ilminde, sanatındadır. Arapça'nın Kur'an hakikatlerinin ifadesinde müstesna bir özelliği vardır. Özelikle kalp ve his alemine ait kelimeler onda çok zengindir.
Bununla birlikte hiçbir Arap edibi de Kur'ana misil getirememiştir. Zira, Kur'anda Arapça'nın çok ötesinde bir kutsiyet vardır. Taklit edilemeyen, işte o kutsiyettir. Bu ise, Kur'anın Allah kelamı olmasında saklıdır. Belağat ilminin dahileri bu manayı çok iyi kavramışlar, bundan da öte tatmışlar, zevk etmişlerdir. Biz ise aynı manayı Allah'ın bir diğer kitabı olan Kâinat kitabından misaller getirmekle bir derece anlayabiliyoruz.
Elementler birer harf kabul edilirse, bu elementlerden insanlar bir takım eserler yaparlar. Allah ise aynı elementlerden insan yapar, hayvan yapar, ağaç yapar. İşte burada elementler ötesi bir ilahi sanat, bir ilahi kudret ve irade söz konusudur. İşte taklit edilemeyen de budur.

Prof.Dr. Alaaddin Başar,

Allah(c.c.) edebiyatın, şairliğin en üst derecede bulunduğu o eski dönemde; şiirlerle savaş başlatıp, savaş bitirebilen, insanları en üst perdeden okudukları edebi sözlerle kendilerine hayran bir vaziyette dinleten kureşlileri defalarca, getirebilirlerse Kuran'ı bir misil , yapamıyorlarsa bir suresine, onu da yapamıyorlarsa bir ayetine misil getimeye davet etmiş, çok güvendikleri gururlarını zirü zeber etmiş, onlara defalarca meydan okumuştur. Hal bu iken eğer getirebilselerdi mutlaka bir misil getireceklerdi.
Ancak Allah'ın da vadiyle sabittir ki; getiremediler, getiremeyecekler.
:tşk::ççk:

De ki: "Eğer bütün ins ve cin (toplulukları), bu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere toplansa, -onların bir kısmı bir kısmına destekçi olsa bile- onun bir benzerini getiremezler." (İsra Suresi-88)

Genişletmek için tıkla ...