Köşe yazarı bazı ehliyetsiz müftüler (bunların içinde bir bayan da var) ısrarla Kur'an'da başörtüsünün olmadığını, bunu geleneğe bağlı olarak yorumcuların uydurduklarını ve Kur'an'a mal ettiklerini, Kur'an'da (dolayısıyla İslam'da) bulunmayan, farz olmayan başörtüsünü kullanmakta ısrar edenlerin bunu siyaset gereği yaptıklarını? iddia ediyor ve bu iddialarını meydan okuyan bir üslup içinde tekrar edip duruyorlar. Halbuki çok değil, birkaç ay önce bu konuyu bir daha yazmıştım; işte size o yazıdan bir parça:
"Hayli zaman önce bir ilahiyatçı ile İslam'da başörtüsünün hükmü konusunu yazışarak tartışmıştık. Bu tartışmayı olduğu gibi "İslam'da kadın ve Aile" isimli (Ensar Yayınları'ndan) kitabıma aldım. Geniş bilgi almak isteyenlere tavsiye ederim. Burada, sayın Ö. İnce'nin yazısı sebebiyle, Kur'an'da başörtüsü'ne ait kısa bir özet yapacağım:
"Kur'an-ı Kerim'de başörtüsü 24 sıra numaralı Nur suresinin 31. âyetinde geçmektedir. "Kadınlar, başörtülerini, göğüslerinin üzerinden bağlasınlar; yani başörtüleriyle göğüslerini de örtsünler" mealindeki bu âyette geçen "humur" kelimesi, başörtüsü manasına gelen "hımâr" kelimesinin çoğuludur. "Kur'an'da geçen hımar kelimesi yalnızca örtü manasına gelir, başörtüsü manasına gelmez" diyenler kesinlikle yanılıyorlar. Çünkü bu kelimenin kökünde "örtme, karışma, yaklaşma" gibi manalar varsa da, kökten alınmış farklı kelimelerin (şekillerin) farklı manaları vardır. Mesela aynı kökten gelen "hamr", şarap, "hamîr", hamur mayası, "humâr" akşamdan kalma hali manalarına gelir. Tartışma konumuz olan "hımâr" da başörtüsü ve vücudun bütününü örten örtü manalarında kullanılmıştır. Bu mananın delillerine gelince:
Hz. Peygamber zamanından bu güne kadar "hımâr"a bu mana verilmiş ve uygulama da bu manaya göre olmuştur.
2. İbn Manzûr, Fîrûzâbâdî gibi kaynak luğatçıların eserlerinde kelimeye "başörtüsü" manası verilmiştir.
3. Taberî, Zemahşerî gibi kaynak tefsirlerin tamamında hımâr kelimesinin manasının başörtüsü olduğu kaydedilmiştir.
4. M. Esed'in İngilizce ve M. Hamidullah'ın Fransızca çevirilerinde de kelimeye verilen mana "başörtüsü"dür.
Hasılı Kur'an'da başörtüsünün bulunduğuna dair deliller güçlü ve çok, bulunmadığına dair delil ise yoktur."
Bu vesile ile mahut bayanın programında arkadaşım M. Saim Yeprem'in beğendiğim bir cevabını da nakletmek isterim. Bayan yine "Kur'an'da başı örtmek yok, gerdanı örtmek var" demiş. Saim Bey de "Kur'an'da başörtüsü var, evet 'saçınızı örtün' denmiyor, ama 'başörtünüzle gerdanınızı kapatın" deniyor, mesela "Etekliklerinizle diz kapağınızdan aşağısını örtün" denseydi, aşağı çekerek aşağıyı örtün, üst tarafını açın manası verilir miydi?" demiş.
Ben dinleyemedim, dinleyenler naklettiler, pek beğendim, ağzına sağlık
http://www.sorularlaislamiyet.com/article/10098/kur-an-da-basortusu-yok-diyenlere.html
"Hayli zaman önce bir ilahiyatçı ile İslam'da başörtüsünün hükmü konusunu yazışarak tartışmıştık. Bu tartışmayı olduğu gibi "İslam'da kadın ve Aile" isimli (Ensar Yayınları'ndan) kitabıma aldım. Geniş bilgi almak isteyenlere tavsiye ederim. Burada, sayın Ö. İnce'nin yazısı sebebiyle, Kur'an'da başörtüsü'ne ait kısa bir özet yapacağım:
"Kur'an-ı Kerim'de başörtüsü 24 sıra numaralı Nur suresinin 31. âyetinde geçmektedir. "Kadınlar, başörtülerini, göğüslerinin üzerinden bağlasınlar; yani başörtüleriyle göğüslerini de örtsünler" mealindeki bu âyette geçen "humur" kelimesi, başörtüsü manasına gelen "hımâr" kelimesinin çoğuludur. "Kur'an'da geçen hımar kelimesi yalnızca örtü manasına gelir, başörtüsü manasına gelmez" diyenler kesinlikle yanılıyorlar. Çünkü bu kelimenin kökünde "örtme, karışma, yaklaşma" gibi manalar varsa da, kökten alınmış farklı kelimelerin (şekillerin) farklı manaları vardır. Mesela aynı kökten gelen "hamr", şarap, "hamîr", hamur mayası, "humâr" akşamdan kalma hali manalarına gelir. Tartışma konumuz olan "hımâr" da başörtüsü ve vücudun bütününü örten örtü manalarında kullanılmıştır. Bu mananın delillerine gelince:
Hz. Peygamber zamanından bu güne kadar "hımâr"a bu mana verilmiş ve uygulama da bu manaya göre olmuştur.
2. İbn Manzûr, Fîrûzâbâdî gibi kaynak luğatçıların eserlerinde kelimeye "başörtüsü" manası verilmiştir.
3. Taberî, Zemahşerî gibi kaynak tefsirlerin tamamında hımâr kelimesinin manasının başörtüsü olduğu kaydedilmiştir.
4. M. Esed'in İngilizce ve M. Hamidullah'ın Fransızca çevirilerinde de kelimeye verilen mana "başörtüsü"dür.
Hasılı Kur'an'da başörtüsünün bulunduğuna dair deliller güçlü ve çok, bulunmadığına dair delil ise yoktur."
Bu vesile ile mahut bayanın programında arkadaşım M. Saim Yeprem'in beğendiğim bir cevabını da nakletmek isterim. Bayan yine "Kur'an'da başı örtmek yok, gerdanı örtmek var" demiş. Saim Bey de "Kur'an'da başörtüsü var, evet 'saçınızı örtün' denmiyor, ama 'başörtünüzle gerdanınızı kapatın" deniyor, mesela "Etekliklerinizle diz kapağınızdan aşağısını örtün" denseydi, aşağı çekerek aşağıyı örtün, üst tarafını açın manası verilir miydi?" demiş.
Ben dinleyemedim, dinleyenler naklettiler, pek beğendim, ağzına sağlık
http://www.sorularlaislamiyet.com/article/10098/kur-an-da-basortusu-yok-diyenlere.html