Mekke, ekinsiz vadi dualarımızın menbağı.
Allahın alemlere parlak lütfu, gönüller bağı.
Rahmetini serp ruhumuza, ey yüce Rabbimiz!
Kâbe kapılarından girerken yürekler kaynar,
Bu güzelliği görseydi, dona kalırdı duygular.
Rahmet kapılarını aç bize, ey yüce Rabbimiz!
Kalbe kök salmış, çoşturan şol cennetin dalları,
Kâbeye saçılmış rahmet, açılmış sema kapıları.
Rahmetini serp taşlaşan ruhumuza ey Rabbimiz!
Seyredenler ağlar durur, akar göz çeşmesi,
Kutsal şehrin bağrındadır nübüvvet bahçesi.
Armağanımızı Cennet eyle, ey yüce Rabbimiz!
Bak,mahşeri canlandıran milyonlarca beşer,
İhramlar giyilince, rütbeler, statüler düşer.
Gönüllerimizi aç seni görsün ey yüce Rabbimiz!
Arafat’da, hüzünle gülümseyen ak yüzler var.
Heyecenlar köpürür, bedenleri sararda sarar.
Bağışla, affeyle, lütfu bol, ey yüce Rabbimiz!
Lebbey lebbeyk sedalarıyla Arşı âlâ titriyor.
Mekke de gönüllerimiz birbirine kenetleşiyor.
Ayıpları örten, dermanımızsın ey yüce Rabbimiz!
Ey Ümmül Kûrâ! Yüzler dolunay, kapler doyar.
Kuran da yeminle öğülmüş, on gecemiz var.
Nurunla Sana koşmayı, nasib eyle ey Rabbimiz!
Dayanırmı vicdanlar cennet hazlarını tattırır,
Gönülleri vuslat sarar, derin izler bırakır.
Bizi itâât eden kullarından kıl, ey Rabbimiz!
Rahman’ın ûlûhiyeti önünde eğil, diz çök,
Sıcak beşeriyetinle, yakıcı göz yaşlarını dök.
Sana inananların şanını yücelt ey Rabbimiz!
Akıl kendine yetmez cenneti gördüğünde ölür.
Yürekler kilitlenir, dona kalır, nûr üstüne nûr.
Bizi ebedi cennetinle selamla, ey yüce Rabbimiz!
Surur ve sevinçsin susamış yaşıyan her sinede.
Seni görünce sözün nutku tutulur yüreklerde.
Bizleri sevginle sevdalandır ey yüce Rabbimiz!
Mekke/ Babus-selâm /1403 H.
Ali Kılıç Kakiz
Allahın alemlere parlak lütfu, gönüller bağı.
Rahmetini serp ruhumuza, ey yüce Rabbimiz!
Kâbe kapılarından girerken yürekler kaynar,
Bu güzelliği görseydi, dona kalırdı duygular.
Rahmet kapılarını aç bize, ey yüce Rabbimiz!
Kalbe kök salmış, çoşturan şol cennetin dalları,
Kâbeye saçılmış rahmet, açılmış sema kapıları.
Rahmetini serp taşlaşan ruhumuza ey Rabbimiz!
Seyredenler ağlar durur, akar göz çeşmesi,
Kutsal şehrin bağrındadır nübüvvet bahçesi.
Armağanımızı Cennet eyle, ey yüce Rabbimiz!
Bak,mahşeri canlandıran milyonlarca beşer,
İhramlar giyilince, rütbeler, statüler düşer.
Gönüllerimizi aç seni görsün ey yüce Rabbimiz!
Arafat’da, hüzünle gülümseyen ak yüzler var.
Heyecenlar köpürür, bedenleri sararda sarar.
Bağışla, affeyle, lütfu bol, ey yüce Rabbimiz!
Lebbey lebbeyk sedalarıyla Arşı âlâ titriyor.
Mekke de gönüllerimiz birbirine kenetleşiyor.
Ayıpları örten, dermanımızsın ey yüce Rabbimiz!
Ey Ümmül Kûrâ! Yüzler dolunay, kapler doyar.
Kuran da yeminle öğülmüş, on gecemiz var.
Nurunla Sana koşmayı, nasib eyle ey Rabbimiz!
Dayanırmı vicdanlar cennet hazlarını tattırır,
Gönülleri vuslat sarar, derin izler bırakır.
Bizi itâât eden kullarından kıl, ey Rabbimiz!
Rahman’ın ûlûhiyeti önünde eğil, diz çök,
Sıcak beşeriyetinle, yakıcı göz yaşlarını dök.
Sana inananların şanını yücelt ey Rabbimiz!
Akıl kendine yetmez cenneti gördüğünde ölür.
Yürekler kilitlenir, dona kalır, nûr üstüne nûr.
Bizi ebedi cennetinle selamla, ey yüce Rabbimiz!
Surur ve sevinçsin susamış yaşıyan her sinede.
Seni görünce sözün nutku tutulur yüreklerde.
Bizleri sevginle sevdalandır ey yüce Rabbimiz!
Mekke/ Babus-selâm /1403 H.
Ali Kılıç Kakiz