Migren, bugün birçok kişinin sosyal yaşamını olumsuz etkileyen ve dönemsel olarak acı çektiren bir rahatsızlıktır. Migren hastalarında baş ağrısı, bulantı, baş dönmesi gibi problemler ortaya çıkabilir. Ayrıca birçok migren hastasında ışığa karşı bir hassasiyet oluştuğu da görülmüştür.
Migren ağrılarına karşı alınan ilaçların ağrıları sadece azaltabileceği ve tamamen geçiremeyeceği bilinmektedir. Ancak ağrıların sürekli hale gelmesi durumunda ilaçlar daha çok alınacağı için bir süre sonra migren atakları önlenemez bir hale gelecektir. İlaç tedavilerinde istenilen sonuçlar alınamadığında bazı alternatif yöntemlerde uygulanabiliyor. Bunlardan birisi akupunktur olarak bilinen yöntemdir.
Bugün birçok kişide görülebilen migren ağrıları kronik bir vaka olup nesiller arası geçiş yapabilmektedir. Migren hastalarının günlük yaşantısı kadar aktiviteleri de sorun yaşamaktadır. Migren ataklarının başladığı dönemde hasta birçok işini yerine getiremez bir hale gelir. Özellikle hastaların baş dönmesi, mide bulantısı, baş ağrısı gibi sorunları yaşadığı ayrıca ışığa karşı hastalarda hassasiyet oluştuğu görülmüştür.
Migren bugün sadece yetişkinleri değil aynı zamanda küçük çocukları da etkileyebilmektedir. Ağrılar sonrasında ilaçlar yardımıyla sorun bir nebzede olsa çözülebilmektedir. Ancak ağrıları sıklığına bağlı olarak kullanılan ilacın bir süre sonra işe yaramayacağı bilinmektedir. İlaçlara karşı bağımlılık kazanmaya başlayan kişiler, ağrı sırasında ilaç kullansa da herhangi bir iyileşme belirtisi göstermeyecektir. Migren çeşidine göre uygulanabilen yöntemlerde değişkenlik gösterebilir. Akupunktur gibi alternatif yöntemler, ağrının çeşidine göre sonuç vermektedir.
Migren ağrıları genellikle kadınlarda daha çok görülebilen bir sorundur. Ağrıların genel olarak ilk başladığı dönemler 20li yaşlar ve 50 yaş üstü kişilerdir. Migren kronik bir sağlık sorunu olmakla birlikte ailede migren hastası var ise hastalığa karşı yatkınlıkta artmaktadır. Ancak araştırmalar migrenin genetik bir aktarıma uğramadığını göstermiştir.
Migren ağrılarında kişilerde farklı ağrı tipleri görülebilir. Genel olarak migren tanısı konulabilmesi için ağırların şiddeti belirleyici bir etki oluşturmaktadır. Migren atakları 3-4 saat ile 2-3 gün arası sürebilir. Ağrılarda en etkili olan durum kişilerin hiçbir işi yerine getiremeyecek hale gelmesidir. Migrende dönemsel mevsim faktörü, kişilerin hastalığa olan yatkınlığı ve çevresel etkenler belirleyici etkiye sahiptir.
Günümüzde en sık düşülen hatalardan birisi her baş ağrısının migren olarak görülmesidir. Bu yanlış bir tanı olmakla beraber migren hastalarının genellikle şiddetli ağrıların ardından bulantı ve kusma gibi problemler yaşadığı görülmüştür.
alıntı
Migren ağrılarına karşı alınan ilaçların ağrıları sadece azaltabileceği ve tamamen geçiremeyeceği bilinmektedir. Ancak ağrıların sürekli hale gelmesi durumunda ilaçlar daha çok alınacağı için bir süre sonra migren atakları önlenemez bir hale gelecektir. İlaç tedavilerinde istenilen sonuçlar alınamadığında bazı alternatif yöntemlerde uygulanabiliyor. Bunlardan birisi akupunktur olarak bilinen yöntemdir.
Bugün birçok kişide görülebilen migren ağrıları kronik bir vaka olup nesiller arası geçiş yapabilmektedir. Migren hastalarının günlük yaşantısı kadar aktiviteleri de sorun yaşamaktadır. Migren ataklarının başladığı dönemde hasta birçok işini yerine getiremez bir hale gelir. Özellikle hastaların baş dönmesi, mide bulantısı, baş ağrısı gibi sorunları yaşadığı ayrıca ışığa karşı hastalarda hassasiyet oluştuğu görülmüştür.
Migren bugün sadece yetişkinleri değil aynı zamanda küçük çocukları da etkileyebilmektedir. Ağrılar sonrasında ilaçlar yardımıyla sorun bir nebzede olsa çözülebilmektedir. Ancak ağrıları sıklığına bağlı olarak kullanılan ilacın bir süre sonra işe yaramayacağı bilinmektedir. İlaçlara karşı bağımlılık kazanmaya başlayan kişiler, ağrı sırasında ilaç kullansa da herhangi bir iyileşme belirtisi göstermeyecektir. Migren çeşidine göre uygulanabilen yöntemlerde değişkenlik gösterebilir. Akupunktur gibi alternatif yöntemler, ağrının çeşidine göre sonuç vermektedir.
Migren ağrıları genellikle kadınlarda daha çok görülebilen bir sorundur. Ağrıların genel olarak ilk başladığı dönemler 20li yaşlar ve 50 yaş üstü kişilerdir. Migren kronik bir sağlık sorunu olmakla birlikte ailede migren hastası var ise hastalığa karşı yatkınlıkta artmaktadır. Ancak araştırmalar migrenin genetik bir aktarıma uğramadığını göstermiştir.
Migren ağrılarında kişilerde farklı ağrı tipleri görülebilir. Genel olarak migren tanısı konulabilmesi için ağırların şiddeti belirleyici bir etki oluşturmaktadır. Migren atakları 3-4 saat ile 2-3 gün arası sürebilir. Ağrılarda en etkili olan durum kişilerin hiçbir işi yerine getiremeyecek hale gelmesidir. Migrende dönemsel mevsim faktörü, kişilerin hastalığa olan yatkınlığı ve çevresel etkenler belirleyici etkiye sahiptir.
Günümüzde en sık düşülen hatalardan birisi her baş ağrısının migren olarak görülmesidir. Bu yanlış bir tanı olmakla beraber migren hastalarının genellikle şiddetli ağrıların ardından bulantı ve kusma gibi problemler yaşadığı görülmüştür.
alıntı