İflah etmem, ben artık!
Yine, fırtınalar kar, buz getirdi, yürek kapıma,
Vuruldum ta derinden, kurşun girdi yarama,
Yoruldum hayat, bundan sonra, yaramı sarma,
Tabip gelse, sürse merhem, iflah etmem, ben artık.
Vucudum titriyor, organlarım, çalışmaz olmuş,
Umut kapılarım kapanmış, rengim adeta solmuş,
Bu kurşun yarası, ne kadar zor, ateşten kormuş
Tabip gelse, sürse merhem, iflah etmem, ben artık.
Yar dedim, yaren dedim, üç paraya sattın beni,
Dünya tatlı geldi sana, ben korudum, daima seni,
Nasılda arkadan vurdun, ucuza sattın kendini,
Tabip gelse, sürse merhem, iflah etmem, ben artık.
Salih, yıkılmaz düşmanın kurşunu ile, hiçbir zaman,
Düşman içerden olursa, o zaman işler çok yaman,
Dinlemezler, duymazlar, görmezler, seni, asla aman,
Tabip gelse, sürse merhem, iflah etmem, ben artık.
M.S.A.
Yine, fırtınalar kar, buz getirdi, yürek kapıma,
Vuruldum ta derinden, kurşun girdi yarama,
Yoruldum hayat, bundan sonra, yaramı sarma,
Tabip gelse, sürse merhem, iflah etmem, ben artık.
Vucudum titriyor, organlarım, çalışmaz olmuş,
Umut kapılarım kapanmış, rengim adeta solmuş,
Bu kurşun yarası, ne kadar zor, ateşten kormuş
Tabip gelse, sürse merhem, iflah etmem, ben artık.
Yar dedim, yaren dedim, üç paraya sattın beni,
Dünya tatlı geldi sana, ben korudum, daima seni,
Nasılda arkadan vurdun, ucuza sattın kendini,
Tabip gelse, sürse merhem, iflah etmem, ben artık.
Salih, yıkılmaz düşmanın kurşunu ile, hiçbir zaman,
Düşman içerden olursa, o zaman işler çok yaman,
Dinlemezler, duymazlar, görmezler, seni, asla aman,
Tabip gelse, sürse merhem, iflah etmem, ben artık.
M.S.A.