Müjdeli bir rüya

kalpteniman

KF Ailesinden
Özel Üye
Müjdeli Bir Rüya.

Amine Validemiz hamileliğinin ilk günlerinde bir gece rüyasında vücudundan bir ışığın çıkarak her tarafa yayıldığını ve bu ışığın suriyenin muhteşem saraylarını bile aydınlattığını görmüştü.
Bir başka rüyasında ise; Sen bu ümmetin efendisine hamilesin. Onu dünyaya getirdiğinde her kötünün şerrinden bir olan Allaha sığınırım de ve ona Muhammed adını koy denilmişti. İşte bu sebepledir ki Hadisi şerifte:

Ben dedem İbrahimin duası, kardeşim isanın müjdesi ve annemin rüyasıyım. buyurulmaktadır. (Ahmed bin Hambel) Onun bu gelişi ile İbrahim Aleyhisselam ve İsmail Aleyhisselamın dualarının icabet makamında kabul gördüğünü Allah-ü Teala Ayeti kerimesinde haber vermiştir. Ayeti kerimede : Nitekim kendi içinizden size ayetlerimizi okuyacak, sizi tezkiye edecek temizleyecek size kitap ve hikmeti öğretecek bilmediklerinizi size öğretecek bir Peygamber gönderdik. (Bakara 151)

İnsan cinsinin yine beşer olarak bir Peygambere kavuşması ne büyük nimettir. Allah-u Tealanın insanlara gönderdiği Peygamber, insandan başka diğer yaratıklarından olsaydı, insanlık adına büyük bir şeref olmazdı.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bütün beşeriyeti hakk ve hakikatten haberdar etmek için Allah-u Tela tarafından beşeriyete en büyük bir nimettir. (Onu Kimseler Tarif Edemedi) Resulullah Aleyhisselam yaratılışça ve ahlakça bütün insanların en güzeli ve en mükemmeli idi.
Her uzvu tam ve mütenasip, endamı gayet latif. uzuna yakın orta boylu, mutedi ve biçimli idi. Bunula beraber yanında bulunanlardan daima uzun görünürdü. Mübarek tenleri beyaz da değil esmer de değil hafif pembe ile karışık nurani ve berrak bir beyazlıktaydı. Yüzündeki nur pırıl pırıl parlardı.
Batınındaki nur cisminde parlıyor, nurlu cisminin gölgesi bile yerde görünmüyordu. Ömründe hiç esnemedi. Bir yere giderken acelesiz telaşsız ve gayet temkinli gider, sağa sola bakmazdı.
Pek vakarlı olan yürüyüşü, sanki yüksekçe bir yerden aşağıya doğru iniyormuş gibi süratlice idi. Normal bir yürüyüşle yürür gibigörünmesine rağmen, yanında gidenler hızla yürüdükleri halde geri kalırlar ve ona yetişmekte güçlük çekerlerdi.

Gözleri kimsenin göremiyeceği mesafeden görür, kulakları çok uzak mesafeden ses alırdı. Öndekileri nasıl görürse, arkadakileri de görüyordu. ışıkta gördüğü gibi karanlıkta da görüyordu.

Saçını ve sakalını her vakit tarar, ve güzel kokular sürünürdü. Güzel koku sürünürse de, teninde ve terinde, pek hoş fıtri bir koku mevcuttu.
Mübarek eli ile bir çocuğun başını sığasa, o çocuk başka çocuklar arasında belli olurdu. Geçtiği yollar misk gibi kokularla dolar, geçtiği belli olurdu.

Terlediği zaman mübarek yüzünden inci gibi dökülen teri gülgibi kokardı. Konuşurken ön dişleri parlardı. Onun simasındaki mehabet ve güzellik, gören herkezi etkilerdi. Onu kimseler tarif edemedi. Onun yüksek vasıflarını görüp anlatmak, isteyenler. onun bir benzerini ne ondan evvel ne de ondan sonra göremediklerini, bilmediklerini itiraf ederlerdi. Bütün güzellikleri açıkta olmuş olsaydı, Asabı kiram Radiyallahu anhümün ona bakmaya güçleri yetmezdi.

O insanların en güzeli ve en nurlu olanıydı. H.Z. Allah celle celalehü cümlemizi ve cümle ümmeti Muhammedi ona tanınan şefatten istifade etmemizi nasip etsin inşaallah.

Bu vesile O yüce peygamber Muhammed Mustafa s.a.v. Efendimizin kutlu doğum haftası tüm islam Alemine hayırlı olsun. Allahümme salli ala seyyidina ve nebiyyina
Muhammedin ve ala Ali Muhammed...
 
Üst