Müşkilul kuran ve meryem suresi

  • Konuyu başlatan Kayıtsız Üye
  • Başlangıç tarihi
K

Kayıtsız Üye

Ziyaretçi
Meryem suresinde müşkil olduğu ileri sürülen ayetler var mıdır
 

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Kur'an'ın bazı ayetleri arasında ihtilaf veya çelişki var gibi görülmesi olayının temelinde yatan nokta;Kurana yaklaşım tarzıyla alakalıdır.İnsanlar Kur'ana nasıl yaklaşmalı;bir sosyoloji ilmi kitabı mı veya tarihi kıssaların anlatıldığı bir kitab mı veya icaz yönünden kutsal olup ona abdestsiz dokunulmayan bir kitab mı,veya fizik,kimya,astronomi gibi ilimler kitabı mı mı,veya mistik bir anlayışı,dünyadan el etek çekmeyi öngören bir kitab mı?vs.vs sakat anlayışlar…..
Kur'an herhangi bir kimsenin veya kurulun oluşturduğu bir kitap değildir.Kur'an,alemlerin Rabbi Olan Allah’ın vahyettiği bir kitaptır.Onda hiçbir çelişki ,zıtlık olması söz konusu değildir.Ama insanların yazdığı veya akademik kimselerin kurul olarak ortaya koyduğu kitaplar da ise çelişkiler her zaman olagelmiştir.Düşünelim bakalım,Kuranı nazil olduğundan bu yana hangi beşeri kanunlar hala yürürlükte kalabilmiştir.Hiç bir kanun veya anayasa değiştirilmeden yüzyıllarca uygulanamamıştır.Ama Kuranın koyduğu ilkelerin hiç birinde bir değişiklik olmuş mu?Birisi beşere dayalı ilkeler,diğeri yani Kuran ise ilahi bir vahy olup çelişkilerden uzaktır.Kıyamete kadar da insanlar bu kitaptan sorumlu olacaklardır.

Kur'anda tezat,çelişki arayan Oryantalistler –Şarkiyatçılar-Müşteşrikler-hangi ayetleri ön plana çıkarıp çelişki varmış gibi sunuyorlardı. Meryem sûresinde bunan bir kaç ayet de bunlardan nasibini almıştır.Bunlardan bazılarını ele almaya çalışıp,onların ortaya koyduğu tezatlığı gidermeye çalışalım.

Meryem sûresi:
Hz.Meryem ile kaç tane melek konuşuyordu?
Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti. Böylece ona ruhumuz (Cibril'i) göndermiştik, o da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü. Demişti ki: "Gerçekten ben, senden Rahman (olan Allah)a sığınırım. Eğer takva sahibiysen (bana yaklaşma)."Demişti ki: "Ben, yalnızca Rabbinden (gelen) bir elçiyim; sana tertemiz bir erkek çocuk armağan etmek için (buradayım)." (19/ Meryem Suresi, 17/19)
(Zekeriya) "Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver." dedi. "Sana alamet, işaretleşme dışında, insanlarla üç gün konuşmamandır. Rabbini çokça zikret ve akşam sabah O’nu tesbih et." dedi. Hani melekler: "Meryem, şüphesiz Allah seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı," demişti. "Meryem, Rabbine gönülden itaatte bulun, secde et ve rüku edenlerle birlikte rüku et." (3/ Ali İmran 41/43)
Bu iki ayet grubu okunduğunda farklı iki olay anlatıldığı görülmektedir. Meryem suresindeki ayetlerde Meryem’in Cebrail ile karşılaşmasında söz edilir.
Ali İmran suresindeki ayetlerde ise anlatılan farklı bir olaydır. Bu başka bir yerde, başka bir zamanda Meryem ile meleklerin konuşmasından söz edilmektedir. Dolayısıyla bir yerde çoğul meleklerden söz edilmesi diğer yerde ise tek ruhtan (Cebrail) söz edilmesi arasında bir çelişki yoktur.


İslamidüşünce
 
Üst