51 "Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdu: “İslam garib olarak başladı, tekrar başladığı gibi garib hale dönecektir. Gariblere ne mutlu!”"
785 "Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: “Ey muhammed! Doğrusu biz sana apaçık bir zafer sağlamışızdır. Allah böylece senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar, sana olan nimetini tamamlar, seni doğru yola eriştirir” (Feth, 1-2) ayetleri Hudeybiye dönüşü Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e nazil oldu. Ayette geçen “apaçık zafer (Feth-i Mübin)” Hudeybiye zaferidir. Ayet inince: “Ey Allah'ın Resulü, ne mutlu, kutlu olsun, saadetli olsun, Allah Teala hazretleri senin için ne yapacağını sana açıkladı. Acaba bize ne yapacak?” dediler. bunun üzerine şu ayet indi: “İman eden erkek ve kadınları, içinde ebedi kalacakları, içlerinde ırmaklar akan cennetlere koyar, onların kötülüklerini örter. Allah katında büyük kurtuluş işte budur” (Feth, 5)."
4588 "Amr İbnu Avf radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Bu din Hicaz'a çekilecek. Tıpkı yılanın deliğine çekildiği gibi. (Allah'a kasem olsun)! Yaban keçisinin dağın tepesine sığınması gibi, din de Hicaz'a sığınacaktır. Bu din garip olarak başladı, tekrar garipliğe dönecektir. Gariplere ne mutlu. O garipler ki, benden sonra insanların sünnetimden bozdukları şeyi ıslah edecektir.”"
4595 "Zeyd İbnu Sabit radıyallahu anh anlatıyor: “Biz bir gün Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında idik. Parçalar üzerinde Kur'an (ayetlerini) tanzim ediyorduk. Aleyhissalatu vesselam: “Şam'a ne mutlu!” buyurdular. Ben: “Bu mutluluk nereden geliyor ey Allah'ın Resûlü?” diye sordum. “Çünkü, buyurdular, (Rahman'ın) melekleri onun üzerine kanatlarını geriyorlar!”"
4730 "Mikdad İbnu'l-Esved radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Bahtiyar, fitneden kaçınan kimse ile, belalarla karşılaşınca sabreden kimsedir. Ne mutlu ona!”"
4782 "Ebu Said ve Enes radıyallahu anhüma anlatıyorlar: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Ümmetimde ihtilaf ve ayrılıklar meydana gelecek, (Onlardan) bir grup lafıyla güzel, ameliyle kötü olacak. Bunlar Kur'an'ı okuyacaklar, ancak köprücük kemiklerinden aşağı geçmeyecek. Bunlar, dinden tıpkı okun avu delip geçmesi gibi çıkarlar. Onlar, ok kirişine dönmedikçe bir daha dine geri gelmezler. Bunlar mahlukatın en şeriridir. Onları öldürene ve onlar tarafından öldürülene ne mutlu! Onlar insanları Kitabullah'a çağırırlar, fakat kitaptan zerre kadar nasipleri yoktur.” Yanında bulunan Ashab: “Ey Allah'ın Resûlü dediler. Onların alameti nedir?” diye sordular da: “Tıraş olmak!” buyurdular.”"
4794 "Müseyyeb İbnu Rafi' anlatıyor: “Bera İbnu Azib radıyallahu anhüma'ya rastladım. Kendisine: “Sana ne mutlu! Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la sohbet şerefine erdin. O'na (Hudeybiye'de) ağaç altında biat ettin!” demiştim. Bana şu cevapta bulundu: “Ey kardeşimoğlu! Biz ondan sonra ne bid'alar işledik sen bilmezsin.”"
4808 "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Bir çocuk ölmüştü. Ben: “Ne mutlu ona! Cennet kuşlarından bir kuş oldu!” dedim. Aleyhissalatu vesselam: “Sen Allah'ın cenneti de cehennemi de yarattığını, beriki için de öteki için de ahali yarattığını bilmiyor musun?” buyurdular.”"
4822 "Fudale İbnu Ubeyd radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “İslam hidayeti nasip edilen ve yeterli miktarda maişeti olup, buna kanaat edene ne mutlu!”"
4854 "Yahya İbnu Sa'id anlatıyor: “Ebu'd-Derda, Selman-ı Farisi radıyallahu anhüma'ya: “Arz-ı Mukaddese'ye gel!” diye yazmıştı. Selman ona şöyle cevap yazdı: “Arz kimseyi takdis etmez. İnsanı mukaddes kılan şey amelidir. Bana ulaştığına göre, sen orada tabib kılınmışsın ve hastaları tedavi ediyormuşsun. Eğer tedavi edebiliyorsan ne mutlu sana. Eğer mütetabbib isen, insanları öldürüp cehennemlik olmaktan sakın!” Ebu'd-Derda radıyallahu anh iki kişi arasında hükmedince, onlar yanından ayrıldıkları vakit onlara bakar ve: “Vallahi mütetabbibdir. Bana geri dönün. Kıssanızı bana iade edin (meselenizi iyice tetkik edeyim)!” derdi.”"
5075 "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Cennette siyah gözlülerin (hurilerin) toplanma yerleri vardır. Orada, benzerini mahlukatın hiç işitmediği güzel bir sesle şarkı okurlar ve şöyle söylerler: “Bizler ebedileriz, hiç ölmeyiz! Bizler nimetlere mazharız, fakr bilmeyiz! Rabbimizden razıyız, mükedder olmayız! Kendisinin olduğumuz beylerimize ne mutlu!”"
6019 "Yine Hz. Enes anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “İnsanlardan öyleleri vardır ki, onlar hayrın anahtarları, şerrin de sürgüleridir. Allah'ın, ellerine hayırın anahtarlarını koyduğu kimselere ne mutlu! Şerr'in anahtarlarını Allah'ın ellerine koyduğu kimselere ne yazık!”"
6020 "Sehl İbnu Sa'd radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “(Size getirdiğim) bu hayır, birkısım hazineler mesabesindedir. Bu hazinelerin anahtarları vardır. Allah'ın, hayır için bir anahtar, şerre karşı da sürgü kıldığı kimseye ne mutlu. Allah'ın şerre anahtar, hayra sürgü kıldığı kimseye de ne yazık!”"
7105 "Abdullah İbnu Busr radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Amel defterinde çok istiğfar bulunana ne mutlu!”"
7157 "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Şurası muhakkak ki İslam garib (eşine rastlanmadık bir şekilde) başladı tekrar garibliğe avdet edecek. Gariblere ne mutlu.”"
785 "Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: “Ey muhammed! Doğrusu biz sana apaçık bir zafer sağlamışızdır. Allah böylece senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar, sana olan nimetini tamamlar, seni doğru yola eriştirir” (Feth, 1-2) ayetleri Hudeybiye dönüşü Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e nazil oldu. Ayette geçen “apaçık zafer (Feth-i Mübin)” Hudeybiye zaferidir. Ayet inince: “Ey Allah'ın Resulü, ne mutlu, kutlu olsun, saadetli olsun, Allah Teala hazretleri senin için ne yapacağını sana açıkladı. Acaba bize ne yapacak?” dediler. bunun üzerine şu ayet indi: “İman eden erkek ve kadınları, içinde ebedi kalacakları, içlerinde ırmaklar akan cennetlere koyar, onların kötülüklerini örter. Allah katında büyük kurtuluş işte budur” (Feth, 5)."
4588 "Amr İbnu Avf radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Bu din Hicaz'a çekilecek. Tıpkı yılanın deliğine çekildiği gibi. (Allah'a kasem olsun)! Yaban keçisinin dağın tepesine sığınması gibi, din de Hicaz'a sığınacaktır. Bu din garip olarak başladı, tekrar garipliğe dönecektir. Gariplere ne mutlu. O garipler ki, benden sonra insanların sünnetimden bozdukları şeyi ıslah edecektir.”"
4595 "Zeyd İbnu Sabit radıyallahu anh anlatıyor: “Biz bir gün Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında idik. Parçalar üzerinde Kur'an (ayetlerini) tanzim ediyorduk. Aleyhissalatu vesselam: “Şam'a ne mutlu!” buyurdular. Ben: “Bu mutluluk nereden geliyor ey Allah'ın Resûlü?” diye sordum. “Çünkü, buyurdular, (Rahman'ın) melekleri onun üzerine kanatlarını geriyorlar!”"
4730 "Mikdad İbnu'l-Esved radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Bahtiyar, fitneden kaçınan kimse ile, belalarla karşılaşınca sabreden kimsedir. Ne mutlu ona!”"
4782 "Ebu Said ve Enes radıyallahu anhüma anlatıyorlar: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Ümmetimde ihtilaf ve ayrılıklar meydana gelecek, (Onlardan) bir grup lafıyla güzel, ameliyle kötü olacak. Bunlar Kur'an'ı okuyacaklar, ancak köprücük kemiklerinden aşağı geçmeyecek. Bunlar, dinden tıpkı okun avu delip geçmesi gibi çıkarlar. Onlar, ok kirişine dönmedikçe bir daha dine geri gelmezler. Bunlar mahlukatın en şeriridir. Onları öldürene ve onlar tarafından öldürülene ne mutlu! Onlar insanları Kitabullah'a çağırırlar, fakat kitaptan zerre kadar nasipleri yoktur.” Yanında bulunan Ashab: “Ey Allah'ın Resûlü dediler. Onların alameti nedir?” diye sordular da: “Tıraş olmak!” buyurdular.”"
4794 "Müseyyeb İbnu Rafi' anlatıyor: “Bera İbnu Azib radıyallahu anhüma'ya rastladım. Kendisine: “Sana ne mutlu! Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la sohbet şerefine erdin. O'na (Hudeybiye'de) ağaç altında biat ettin!” demiştim. Bana şu cevapta bulundu: “Ey kardeşimoğlu! Biz ondan sonra ne bid'alar işledik sen bilmezsin.”"
4808 "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Bir çocuk ölmüştü. Ben: “Ne mutlu ona! Cennet kuşlarından bir kuş oldu!” dedim. Aleyhissalatu vesselam: “Sen Allah'ın cenneti de cehennemi de yarattığını, beriki için de öteki için de ahali yarattığını bilmiyor musun?” buyurdular.”"
4822 "Fudale İbnu Ubeyd radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “İslam hidayeti nasip edilen ve yeterli miktarda maişeti olup, buna kanaat edene ne mutlu!”"
4854 "Yahya İbnu Sa'id anlatıyor: “Ebu'd-Derda, Selman-ı Farisi radıyallahu anhüma'ya: “Arz-ı Mukaddese'ye gel!” diye yazmıştı. Selman ona şöyle cevap yazdı: “Arz kimseyi takdis etmez. İnsanı mukaddes kılan şey amelidir. Bana ulaştığına göre, sen orada tabib kılınmışsın ve hastaları tedavi ediyormuşsun. Eğer tedavi edebiliyorsan ne mutlu sana. Eğer mütetabbib isen, insanları öldürüp cehennemlik olmaktan sakın!” Ebu'd-Derda radıyallahu anh iki kişi arasında hükmedince, onlar yanından ayrıldıkları vakit onlara bakar ve: “Vallahi mütetabbibdir. Bana geri dönün. Kıssanızı bana iade edin (meselenizi iyice tetkik edeyim)!” derdi.”"
5075 "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Cennette siyah gözlülerin (hurilerin) toplanma yerleri vardır. Orada, benzerini mahlukatın hiç işitmediği güzel bir sesle şarkı okurlar ve şöyle söylerler: “Bizler ebedileriz, hiç ölmeyiz! Bizler nimetlere mazharız, fakr bilmeyiz! Rabbimizden razıyız, mükedder olmayız! Kendisinin olduğumuz beylerimize ne mutlu!”"
6019 "Yine Hz. Enes anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “İnsanlardan öyleleri vardır ki, onlar hayrın anahtarları, şerrin de sürgüleridir. Allah'ın, ellerine hayırın anahtarlarını koyduğu kimselere ne mutlu! Şerr'in anahtarlarını Allah'ın ellerine koyduğu kimselere ne yazık!”"
6020 "Sehl İbnu Sa'd radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “(Size getirdiğim) bu hayır, birkısım hazineler mesabesindedir. Bu hazinelerin anahtarları vardır. Allah'ın, hayır için bir anahtar, şerre karşı da sürgü kıldığı kimseye ne mutlu. Allah'ın şerre anahtar, hayra sürgü kıldığı kimseye de ne yazık!”"
7105 "Abdullah İbnu Busr radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Amel defterinde çok istiğfar bulunana ne mutlu!”"
7157 "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Şurası muhakkak ki İslam garib (eşine rastlanmadık bir şekilde) başladı tekrar garibliğe avdet edecek. Gariblere ne mutlu.”"