عِمْرَانَ ، وَابْنِ عَبَّاسٍ مَرْفُوعًا : " مَنْ لَمْ تَنْهَهُ صَلَاتُهُ عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ ، لَمْ تَزِدْهُ مِنَ اللَّهِ إِلَّا بُعْدًا " .
İmrân ve İbn Abbâs'tan merfû' olarak rivayet edilen bir hadîste şöyle buyrulur: Kimi namazı hayâsızlık ve kötülükten alıkoymamışsa onun namazı ancak Allah'a olan uzaklığını artırmıştır.
حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ أَبِي عُثْمَانَ ، حَدَّثَنَا الْحَسَنُ ، عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ قَالَ : سُئِلَ النَّبِيُّ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - عَنْ قَوْلِ اللَّهِ : ( إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ ) قَالَ : " مَنْ لَمْ تَنْهَهُ صَلَاتُهُ عَنِ
الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ ، فَلَا صَلَاةَ لَهُ
İmrân İbn Husayn'dan rivayetine göre; o, şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.)e Allah Teâlâ'nın: «Muhakkak ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.» âyeti sorulmuştu. Şöyle buyurdu:
Kim ki namazı onu hayâsızlık ve kötülükten alıkoymamışsa, onun namazı yoktur.(İbn Ebu Hatim)
وَحَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ الْحُسَيْنِ ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِي طَلْحَةَ الْيَرْبُوعِيُّ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ ، عَنْ لَيْثٍ ، عَنْ طَاوُسٍ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - : " مَنْ لَمْ تَنْهَهُ صَلَاتُهُ عَنِ الْفَحْشَاءِ
وَالْمُنْكَرِ ، لَمْ يَزْدَدْ بِهَا مِنَ اللَّهِ إِلَّا بُعْدًا
Ali İbn Hüseyn kanalıyla... İbn Abbâs'tan rivayetine göre Allah Rasûlü (s.a.) şöyle buyurmuş: Kimin namazı kendisini hayâsızlık ve kötülükten alıkoymamışsa bununla sâdece Allah'a olan uzaklığı artmıştır.(İbn Ebu Hatim)
وَرَوَاهُ الطَّبَرَانِيُّ مِنْ حَدِيثِ أَبِي مُعَاوِيَةَ .
Taberânî de hadîsi Ebu Muâviye kanalıyla rivayet etmiştir.
وَقَالَ ابْنُ جَرِيرٍ : حَدَّثَنَا الْقَاسِمُ ، حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ ، حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ ، عَنِ الْعَلَاءِ بْنِ الْمُسَيَّبِ ، عَمَّنْ ذَكَرَهُ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ فِي قَوْلِهِ : ( إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ ) قَالَ : فَمَنْ لَمْ تَأْمُرْهُ
صَلَاتُهُ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَهُ عَنِ الْمُنْكَرِ ، لَمْ يَزْدَدْ بِصَلَاتِهِ مِنَ اللَّهِ إِلَّا بُعْدًا . فَهَذَا مَوْقُوفٌ
İbn Cerîr der ki: Bize Kâsım'ın... İbn Abbâs'tan rivayetine göre o, «Muhakkak ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alı koyar.» âyeti hakkında şöyle demiş: Bir kimseye namazı iyiliği emretmiyor, kötülükten men'etmiyorsa bu namazıyla ancak Allah'tan uzaklığı artar.(İbn Cerir Et Taberî - Bu haber mevkuftur - )
. قَالَ ابْنُ جَرِيرٍ : وَحَدَّثَنَا الْقَاسِمُ ، حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ ، حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ هَاشِمِ بْنِ الْبَرِيدِ ، عَنْ جُوَيْبِرٍ ، عَنِ الضَّحَاكِ ، عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ ، عَنِ النَّبِيِّ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - أَنَّهُ قَالَ : " لَا صَلَاةَ لِمَنْ لَمْ يُطِعِ
الصَّلَاةَ ، وَطَاعَةُ الصَّلَاةِ أَنْ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ " . قَالَ : وَقَالَ سُفْيَانُ : ( قَالُوا يَا شُعَيْبُ أَصَلَاتُكَ تَأْمُرُكَ ) [ هُودٍ : 87 ] قَالَ : فَقَالَ سُفْيَانُ : أَيْ وَاللَّهِ ، تَأْمُرُهُ وَتَنْهَاهُ .
İbn Cerîr'in Kasım kanalıyla... İbn Mes'ûd'dan, onunda Hz. Peygamber (s.a.) den rivayetinde o: Namaza itaat etmeyenin namazı yoktur. Namaza itaat ise onun hayâsızlık ve kötülükten alıkoymasıdır, buyurmuş.(İbn Cerir Et Taberî)
Süfyân der ki: (Kavminden küfredenler): Ey Şuayb; sana bunları namazın mı emrediyor?» (Hûd, 87) demişlerdi.
Evet, Allah'a yemin olsun ki, namazı ona (iyiliği) emrediyor, (kötülük ve hayâsızlıktan) onu alıkoyuyordu.
وَقَالَ ابْنُ أَبِي حَاتِمٍ : حَدَّثَنَا أَبُو سَعِيدٍ الْأَشَجُّ ، حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ ، عَنْ جُوَيْبِرٍ ، عَنِ الضَّحَّاكِ ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - وَقَالَ أَبُو خَالِدٍ مَرَّةً : عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - : " لَا صَلَاةَ
لِمَنْ لَمْ يُطِعِ الصَّلَاةَ ، وَطَاعَةُ الصَّلَاةِ تَنْهَاهُ عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ " .
وَالْمَوْقُوفُ أَصَحُّ
İbn Ebu Hatim der ki: Bize Ebu Sâid el-Eşecc'in... Ebu Hâlid Mürre'den, onun da Abdullah (İbn Mes'ûd)dan rivayetinde o, şöyle demiştir: Namaza itaat etmeyenin namazı yoktur. Namaza itaat ise, onun hayâsızlık ve kötülükten alıkoymasıdır.
Buhadîsin mevkuf olması daha sahihtir.
كَمَا رَوَاهُ الْأَعْمَشُ ، عَنْ مَالِكِ بْنِ الْحَارِثِ ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ قَالَ : قِيلَ لِعَبْدِ اللَّهِ : إِنَّ فُلَانًا يُطِيلُ الصَّلَاةَ ؟ قَالَ : إِنَّ الصَّلَاةَ لَا تَنْفَعُ إِلَّا مَنْ أَطَاعَهَا .
A'meş'in Mâlik İbn Hârîs'den, onun da Abdurrahmân İbn Yezîd'den rivayetine göre Abdullah (İbn Mes'ûd)'a: Filân namazı uzatıyor demişlerdi. Abdullah: Şüphesiz namaz sâdece ona itaat edene fayda verir dedi.
وَقَالَ ابْنُ جَرِيرٍ : قَالَ عَلِيٌّ : حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُسْلِمٍ ، عَنِ الْحَسَنِ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - : " مَنْ صَلَّى صَلَاةً لَمْ تَنْهَهُ عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكِرِ ، لَمْ يَزْدَدْ بِهَا مِنَ اللَّهِ إِلَّا بُعْدًا " .
İbn Cerîr der ki: Ali İbn Hâşim'in İsmail İbn Müslim'den, onun da Hasan (el-Basrî) den rivayetine göre Allah Rasûlü (s.a.) şöyle buyurmuştur: Kim namaz kılar da namazı onu hayâsızlık ve kötülükten alıkoymazsa bununla sadece Allah'dan olan uzaklığı artar.
وَالْأَصَحُّ فِي هَذَا كُلِّهِ الْمَوْقُوفَاتُ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ ، وَابْنِ عَبَّاسٍ ، وَالْحَسَنِ وقَتَادَةَ ، وَالْأَعْمَشِ وَغَيْرِهِمْ ، وَاللَّهُ أَعْلَمُ .
Bütün bunlarda sahih olan bu haberlerin İbn Mes'ûd, İbn Abbâs, Hasan, Katâde, A'meş. ve başkalarından mevkuf olarak rivayetleridir.
وَقَالَ الْحَافِظُ أَبُو بَكْرٍ الْبَزَّارُ : حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ مُوسَى ، حَدَّثَنَا جَرِيرٌ - يَعْنِي ابْنَ عَبْدِ الْحَمِيدِ - عَنِ الْأَعْمَشِ ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ قَالَ : أُرَاهُ عَنْ جَابِرٍ - شَكَّ الْأَعْمَشُ - قَالَ : قَالَ رَجُلٌ لِلنَّبِيِّ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ - : إِنَّ فُلَانًا يُصَلِّي فَإِذَا أَصْبَحَ سَرَقَ ، قَالَ : " سَيَنْهَاهُ مَا يَقُولُ " .
Hafız Ebu Bekr el-Bezzâr der ki: Bize Yûsuf İbn Mûsâ'nm... Ebu Salih'ten —öyle sanıyorum ki A'meş, Câbir'den de demiştir— rivayetine göre; bir adam, Hz. Peygamber (s.a.)e: Filân namaz kılıyor, sabahleyin ise hırsızlık yapıyor, demişti. Allah Rasûlü (s.a.): Senin söylediğin şey onu hırsızlıktan alıkoyacaktır, buyurdu.
وَقَالَ الْإِمَامُ أَحْمَدُ : حَدَّثَنَا وَكِيعٌ ، حَدَّثَنَا الْأَعْمَشُ قَالَ : أَنْبَأَنَا أَبُو صَالِحٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ : جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِيِّ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - فَقَالَ : إِنَّ فُلَانًا يُصَلِّي بِاللَّيْلِ فَإِذَا أَصْبَحَ سَرَقَ ؟ فَقَالَ : " إِنَّهُ
سَيَنْهَاهُ مَا يَقُولُ " .
İmâm Ahmed der ki: Bize Vekî'nin... Ebu Hüreyre'den rivayetine göre o, şöyle anlatıyor: Birisi Hz. Peygamber (s.a.)e geldi ve:
Filân, geceleyin namaz kılıyor, sabah olduğunda hırsızlık yapıyor, demişti.
Allah Rasûlü: Şüphesiz senin şu söylediğin, onu hırsızlıktan alıkoyacaktır, buyurdu.
وَقَالَ أَبُو الْعَالِيَةِ فِي قَوْلِهِ : ( إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ ) ، قَالَ : إِنَّ الصَّلَاةَ فِيهَا ثَلَاثُ خِصَالٍ ، فَكُلُّ صَلَاةٍ لَا يَكُونُ فِيهَا شَيْءٌ مِنْ هَذِهِ الْخِلَالِ فَلَيْسَتْ بِصَلَاةٍ : الْإِخْلَاصُ ، وَالْخَشْيَةُ ، وَذِكْرُ اللَّهِ
. فَالْإِخْلَاصُ يَأْمُرُهُ بِالْمَعْرُوفِ ، وَالْخَشْيَةُ تَنْهَاهُ عَنِ الْمُنْكَرِ ، وَذِكْرُ الْقُرْآنِ يَأْمُرُهُ وَيَنْهَاهُ .
Ebu Âliye, «Muhakkak ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alı-koyar.» âyeti hakkında der ki:
Muhakkak ki namazda üç haslet vardır. Bu hasletlerden herhangi birinin bulunmadığı her namaz namaz değildir. Bu üç haslet: İhlâs, Allah korkusu ve Allah'ı zikretmektir. İhlas ona iyiliği emreder, Allah korkusu onu kötülükten alıkoyar, (Kur'an okumak suretiyle) Allah'ı
zikretmek ise ona (iyiliği) emreder, (kötülükten) alıkoyar.
وَقَالَ ابْنُ عَوْنٍ الْأَنْصَارِيُّ : إِذَا كُنْتَ فِي صَلَاةٍ فَأَنْتَ فِي مَعْرُوفٍ ، وَقَدْ حَجَزَتْكَ عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ ، وَالَّذِي أَنْتَ فِيهِ مِنْ ذِكْرِ اللَّهِ أَكْبَرُ .
İbn Avn el-Ansârî der ki: Sen bir namazda olduğunda, şüphesiz iyiliktesin. Namaz, seni hayâsızlık ve kötülükten alıkoyar.
İçinde bulunduğun Allah'ın zikri ise en büyüktür.
وَقَالَ حَمَّادُ بْنُ أَبِي سُلَيْمَانَ : ( إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ ) يَعْنِي : مَا دُمْتَ فِيهَا .
Hammâd İbn Süleyman, âyeti şöyle anlıyor: Muhakkak ki namaz, sen namazda olduğun sürece seni hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.