Nasrettin Hoca Fıkraları Ve Çıkarılan Dersler

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Nasrettin hoca fıkraları ve çıkarılan dersler nedir ? Nasrettin Hoca Fıkralarından çıkarılacak desler ödevim için.

Nasrettin Hocanın bir oğlu var…Ters mi ters…Ne denirse tam tersini yapan b ir çocuk.Bir gün Nasrettin Hoca ile oğluAkşehir e giderler.oradan iki çuval tuz alırlar ve eşeğe yükleyip köylerine dönmek için yola koyulurlar.Köylerinin yakınındaki derenin yanına gelirler.Nasrettin Hoca derenin en sığ yerinden karşı tarafa geçer.Oğlu da eşeği sudan geçirmektedir.Nasrettin Hoca birde bakar, ne görsün, eşeğin sırtındaki çuvallardan biri yere değdi deyecek…

Ne yapsın?

Oğlunun da huyunu bildiği için seslenir:

-Sevgili oğlum…Çuvallardan biri suya değecek.Biraz da asıl da, iyice suya gömülsün…

Çocuğun o gün uysallığı üzerindeymiş…Tutup, babasının dediğini yapar.Sarkan çuvalı bastırır.İşte tam o anda, öteki çuvalda semerin üzerinden devrilir…

Ve iki çuval birden, hooop suya…

Nasrettin Hoca bağırır can havliyle, oğluna:

-Ulan ne halt ettin, salak oğlum?…İki çuval tuz suya karıştı…

Oğlu yanıtlar:

-Kırk yılda bir baba sözü dinleyelim dedik, gene de yaranamadık…
 
Son düzenleme:

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Nasreddin Hoca Fıkralarından çıkarılan Mesajları aslında iyi anlamalıyız Nasrettin Hoca insanları güldürürken onlara bir yandanda ders veren çağının ötesinde bir kişiydi Bugün sizlere Nasrettin Hoca Fıkralarından Mesajlar Konusunu sunuyoruz
Nasrettin Hoca Türk halk bilgesi Halk dilinde, duygu ve inceliği içeren, gülmece türünün öncüsü olmuştur

Sivrihisar’ın Hortu bölgesinde dünyaya geldi, Akşehir’de vefaat etti Önce Sivrihisar’da medrese öğrenimi gördü Babasının ölümü üzerine Hortu’ya geri dönerek o bölgenin imamı oldu 1237′de Akşehir bölgesine yerleşerek, Seyyid Mahmud Hayrani ve Seyyid Hacı İbrahim’in derslerine katıldı İslam diniyle alakalı çalışmalarını devam ettirdi Bir rivayete göre medresede ders verdi, kadılık yaptı Bu görevlerinden dolayı kendisine Nasuriddin Hoca adı verilmiştir

Nasrettin Hoca‘nın hayatıyla alakalı bilgiler, halkın kendisine olan aşırı sevgisi nedeniyle, söylentilerle karışmış, daha çok olağanüstü özellikler kazanmıştır Bu rivayetler içinde, onun Selçuklu sultanlarıyla tanıştığı, Mevlânâ Celâleddin ile yakınlık kurduğu, kendisinden en az yetmiş yıl sonra yaşayan Timur’la konuştuğu, birkaç yerde birden göründüğü bile vardır

Nasreddin Hoca’nın değeri, yaşadığı olaylarla değil, gerek kendisinin, gerek halkın onun ağzından söylediği gülmecelerdeki anlam, yergi ve alay öğelerinin inceliğiyle ölçülür Onun olduğu ileri sürülen gülmecelerin incelenmesinden, bunlarda geçen sözcüklerin açıklanışından anlaşıldığına göre o, belli bir dönemin değil Anadolu halkının yaşama biçimini, güldürü öğesini, alay ve eğlenme türünü, övgü ve yergi becerisini dile getirmiştir

Onunla ilgili gülmeceleri oluşturan öğelerin odağı sevgi, yergi, övgü, alaya alma, gülünç duruma düşürme, kendi kendiyle çelişkiye sürükleme, Şeriat’ın katılıkları karşısında çok ince ve iğneli bir söyleyişle yumuşaklığı yeğlemedir O, bunları söylerken bilgin, bilgisiz, açıkgöz, uysal, vurdumduymaz, utangaç, atak, şaşkın, kurnaz, korkak, atılgan gibi çelişik niteliklere bürünür Özellikle karşısındakinin durumuyla çelişki içinde bulunma, gülmecelerinin egemen öğesidir Bu öğeler Anadolu insanının, belli olaylar karşısındaki tutumun yansıtan, düşünce ürünlerini oluşturur

Nasreddin Hoca, halkın duygularını yansıtan bir gülmece odağı olarak ortaya çıkarılır Söyletilen kişi, söyletenin ağzını kullanır, böylece halk Nasreddin Hoca’nın diliyle kendi sesini duyurur.
 
Üst