Sinemi yakan narın firakındatım
Henüz anlamaya vakıf olamadığım bir sevdanın didarında yanığım
Davetlerin, ruhuma tevdi edilen emanetlerin, unutulmaya yüz tutan ahitlerin
Şehrine malik olamadığım yaratılış hilkatinin, aidiyetimde ki üzen belirsizliklerin
Hangi saiklerin tutsağıyım
içinden çıkmaya kadir olamadığım hücrenin ahıyla umuda bakmaktayım
Yıllara sari akan gözyaşlarımı niçin saklamaktayım ve niye içime akıtmaktayım
Nasıl bir gailinen etrafında tavaf yapmaktayım, derd-i gamımla an be an bezirganım
Susmak halime kar etmiyor
Sinemden çıkmak isteyem melal, nasıl bir kalin refakatine nazar ediyor
Niçin an zihnimde farklılaşıyor, kalbi umutlarım için sabr-ı kanaatin aşkını diliyor
Sineme iltica eden halleri kim biliyor her lahzası ruhumda firkatin inşirahını bekliyor
Ey kalbimin sahibi efendim
Rumunun hasrtetiyle bitap olduğu malikim, sen bilirsin, sen Rabbimsin
Kalbime inşirahı nasip eyle, ruhumun insicamında anlamlaşan idraki mi ar eyle
Edebin senasında ki tevazuu zihnime ilhak eyle, azmimi ve irademi aşkına ram eyle
Sen yarattın, hesabı hatırlattın
Talim ve terbiyem için rahmetin şadından nebilerini heran müjdeci kıldın
Kitab-ı celilini bizzat sen emin kıldın, insanlığın serencamından hikaye anlattın
İbret almamızı, akıl sahibi olduğumuzu her bir vesileyle an be an ruhumda yaşattın
Niye bu kadar duyarsızım
Ne müthiş bir sancıyım, kalbi ve ruhi telakkilere ne kadar uzağım ve açım
Evet, yarattın ve vesileleri yakın kıldın, merakın şubesi olan ilmi her vakit hatırlattın
İtminan olmayı, sinsilikten kaçınmayı ve ihlas üzre yaşamayı halin didarına anlattın
Mustafa CİLASUN