]]Nişan ve çeyiz
Nişan dini bir emir değildir. Adettendir. Nişan merasimi, hiçbir zaman nikah sayılamaz. Birer yüzük takılması ve karşılıklı hediyeler verilmesi, evlenme vadinde bulunulması üzerine nikah kıyılmış olamaz.
Nikah, usulü dairesinde, icab ve kabulün gerçekleşmesi ile tahakkuk eder. Yoksa vad ile söz verme nikah hasıl olmaz.
Nişanlılar nikahlı sayılamayacağı için, bir odada başbaşa kalamaz, elele tutuşamaz, beraber seyahata çıkamazlar. Bir erkekle evlenme vadinde bulunan bir kadın, onunla nikahlanmış sayılamayacağından, başka birisi ile evlenebilir.
Zamanımızda bilhassa okullarda gençlerin kendi aralarında nikah yapma adeti ortaya çıktı. Bu birçok yönden mahzurludur. Nikah yapılınca, dinimizce o iki genç karı-koca hükmündedirler. Karşılıklı vazifelerini yerine getirmek mecburiyetindedirler.Geçici olarak, nefslerini eğlendiğrmek için yapılmış ise bu da uygun değildir. Nikah ciddi bir iştir. Şakası, geçicisi olmaz. Nikah oyuncak haline getirilemez.
Bu şekilde yapılan nikahın önemli bir tehlikesi de şudur: Okul bitince gençler memleketlerine dönüyorlar. Birbirlerinin izlerini kaybediyorlar. Böyle durumda kız hala nikah altında olduğu için, erkek boşamadıkça dinen başka biri ile evlenemez. Evlendiği takdirde bir ömür zina yapmış olur.
Nişanlılar veya bunlardan bir taraf vazgeçseler veya nikah kıyılmazdan önce birisi ölse, mihre mahsuben nişanlısına verdiği şeyler elde mevcut ise geri alınabilir. Velev ki, o eşya kullanılmış olsun. Kadın tarafı da gönderdiği şeyleri mevcutsa geri alabilir.
Erkek, nişan için gönderdiğim şeyler mehr idi dese, kadın ise, hediyye idi dese, yinecek şeyler hediyye olur. Başka şeyler, mehr olur. Kızın babasının veya akrabasının, nikaha veya kızı vermeğe razı olmaları için damaddan istedikleri para veya mal, rüşvet olur. Damad, verdiklerini düğünden sonra, onlardan geri alabilir. Kendiliğinden düğün masrafı verirse, caiz olur. Verdiği, kız için sarf edilir. Bir kimse, kızına düğünlük verdiğini geri alamaz.
Çeyiz, isim altında yapılan eşya kadının malıdır. Kocası da yapsa babası da yapsa hüküm budur. Bu sebeple kadının müsaadesi olmadan, kocası ondan faydalanamaz.
Bir baba, büluğ çağına ulaşmış bulunan kızına, çeyiz olarak aldığı eşya kızının malı olur.
Artık ne babası ne de onun vefatından sonra diger varisleri, onu geri alamazlar.alıntı
Nişan dini bir emir değildir. Adettendir. Nişan merasimi, hiçbir zaman nikah sayılamaz. Birer yüzük takılması ve karşılıklı hediyeler verilmesi, evlenme vadinde bulunulması üzerine nikah kıyılmış olamaz.
Nikah, usulü dairesinde, icab ve kabulün gerçekleşmesi ile tahakkuk eder. Yoksa vad ile söz verme nikah hasıl olmaz.
Nişanlılar nikahlı sayılamayacağı için, bir odada başbaşa kalamaz, elele tutuşamaz, beraber seyahata çıkamazlar. Bir erkekle evlenme vadinde bulunan bir kadın, onunla nikahlanmış sayılamayacağından, başka birisi ile evlenebilir.
Zamanımızda bilhassa okullarda gençlerin kendi aralarında nikah yapma adeti ortaya çıktı. Bu birçok yönden mahzurludur. Nikah yapılınca, dinimizce o iki genç karı-koca hükmündedirler. Karşılıklı vazifelerini yerine getirmek mecburiyetindedirler.Geçici olarak, nefslerini eğlendiğrmek için yapılmış ise bu da uygun değildir. Nikah ciddi bir iştir. Şakası, geçicisi olmaz. Nikah oyuncak haline getirilemez.
Bu şekilde yapılan nikahın önemli bir tehlikesi de şudur: Okul bitince gençler memleketlerine dönüyorlar. Birbirlerinin izlerini kaybediyorlar. Böyle durumda kız hala nikah altında olduğu için, erkek boşamadıkça dinen başka biri ile evlenemez. Evlendiği takdirde bir ömür zina yapmış olur.
Nişanlılar veya bunlardan bir taraf vazgeçseler veya nikah kıyılmazdan önce birisi ölse, mihre mahsuben nişanlısına verdiği şeyler elde mevcut ise geri alınabilir. Velev ki, o eşya kullanılmış olsun. Kadın tarafı da gönderdiği şeyleri mevcutsa geri alabilir.
Erkek, nişan için gönderdiğim şeyler mehr idi dese, kadın ise, hediyye idi dese, yinecek şeyler hediyye olur. Başka şeyler, mehr olur. Kızın babasının veya akrabasının, nikaha veya kızı vermeğe razı olmaları için damaddan istedikleri para veya mal, rüşvet olur. Damad, verdiklerini düğünden sonra, onlardan geri alabilir. Kendiliğinden düğün masrafı verirse, caiz olur. Verdiği, kız için sarf edilir. Bir kimse, kızına düğünlük verdiğini geri alamaz.
Çeyiz, isim altında yapılan eşya kadının malıdır. Kocası da yapsa babası da yapsa hüküm budur. Bu sebeple kadının müsaadesi olmadan, kocası ondan faydalanamaz.
Bir baba, büluğ çağına ulaşmış bulunan kızına, çeyiz olarak aldığı eşya kızının malı olur.
Artık ne babası ne de onun vefatından sonra diger varisleri, onu geri alamazlar.alıntı