Noel baba neyimiz olur?
Memleketimize, herhâlde, Beyoğlu‘ndan giren, Haliç‘i atlayarak Fâtihlere, Aksaraylara, sonra Rumeli‘ye ve Boğaz‘ı aşarak önce Kadıköylere, Modalara ve sonra Üsküdarlara ve oradan Anadolu‘ya geçen bu bunak, neyimiz olur? Babamız mı, dedemiz mi, amcamız mı yoksa Avrupalılıktan pîrimiz mi?
İstanbul’un Tepebaşı’ndan Adana’nın Tepebağı’na kadar her yeri bilen, her yere uğrayan bu moruk kimdir, necidir?
Bir fotoğrafına bakarsanız Havârîlere, öteki resmine bakarsanız Rasputin‘e benzeyen bu iskambil papazı, aramızda nenin nesidir? Bunu hiç merak ettiniz mi?
Siz bırakın da ben söyleyeyim onun kim olduğunu:
O, Haçlı Seferleri‘nden kalma bir kılınç artığıdır. O zaman silâhla giremediği yerlere, şimdi beyaz sakalıyla saygılar ve sevgiler toplayarak girebiliyor.
O, evimize girerken eşeğini kapımızın arkasına bağlayan bir Piyer Lermit‘tir. Kardeşlerini Mukaddes Savaş‘a hazırlamaktan geliyor.
O, adıyla sanıyla bir misyonerdir ki kılığını değiştirmiş ve bizi avlamaya, kucağında getirdiği oyuncaklarla en can alıcı noktamızdan, çocuklarımızdan başlamıştır. Bu cömertliğinin karşılığını istemeyecek mi sanıyorsunuz, fedâkârlığının sebebini düşünmediniz mi?
Bırakın, onun hakkından ben gelirim: İşte sakalını çekince gördünüz, sakalı elimde kaldı ve altından Lücifer (şeytan) çıktı. Bilirsiniz ki, câsuslar da kıyâfetlerini ekseriyâ böyle değiştirirler. Bu, mezar beğenmeyen hortlağa ya yerini gösterin, yahut bırakın; Haç’ın da çarmıha gereyim onu.
Tehlikeyi sezer de kendiliğinden gitmeye kalkarsa çıkarken ceplerini yoklamayı unutmayınız. Muhakkak bir şeyinizi çalmıştır.
ARİF NİHAT ASYA
Moderatörün son düzenlenenleri: