ÖLÜME HAZIRLIK: KUL HAKLARININ ÖDENMESİ
Sıhhat ve hayat hiç kimsede devamlı olmayıp herkesin sonu muhakkak ölümdür. Böyle olunca insan gaflet etmemeli; üzerindeki kul haklarını hayatında iken gücü yettiğince ödemeli ve ödeyemez ise vasiyet etmelidir.
Aldığı borcu yahut satın alıp parasını vermediği şeylerin bedellerini ödemelidir. Elinde emânet yahut gasbettiği mal var ise aynını, elde mevcut değil ise bedelini sahiplerine iade etmelidir. Hak sahibi hayatta değil ise vârislerine teslim edip helâl ettirilmelidir. Onlara da teslim edilmesi mümkün olmazsa kıyamette sevabı sahibine ulaşmak niyetiyle fakirlere sadaka olarak vermesi lazımdır. Ama alacaklı kâfir olup hakkı dünyada helâl ettirilmez ise kıyâmette pek müşkil olur.
Bir kimseyi haksız yere dövmek, yaralamak, çalıştırmak, hakkını vermemek veya sövmek, alay etmek gibi haklar bulunsa hak sahibine hakkını hayatında helâl ettiremez ise Allâhü Teâlâ'ya iltica etmeli ve onun adına fakirlere sadaka vermelidir. Umulur ki kıyamet gününde Allâhü Teâlâ onları razı eder.
Ölümden sonra gasilden itibaren defne kadar dine uygun ve sünnet üzere hareket edilmesini vasiyet etmelidir.
Üzerindeki Allâh'ın hakkı ve kul haklarından yerine getiremediklerinin vasiyetlerini de yaptıktan sonra bu vasiyetine dikkat etmelerini dost, akraba ve hususiyle vasîsine sıkıca tenbih etmelidir.
Bundan sonra daima tevbe ve istiğfar etmeli "Elhamdülillâhi ale't- tevfîk" ve "Estağfirullâhe min küll-i taksîr" demeyi dilinden düşürmemeli; Allâhü Teâlâ'nın af ve mağfiretini ümid ederek rahmetine sığınmalıdır.
Sıhhat ve hayat hiç kimsede devamlı olmayıp herkesin sonu muhakkak ölümdür. Böyle olunca insan gaflet etmemeli; üzerindeki kul haklarını hayatında iken gücü yettiğince ödemeli ve ödeyemez ise vasiyet etmelidir.
Aldığı borcu yahut satın alıp parasını vermediği şeylerin bedellerini ödemelidir. Elinde emânet yahut gasbettiği mal var ise aynını, elde mevcut değil ise bedelini sahiplerine iade etmelidir. Hak sahibi hayatta değil ise vârislerine teslim edip helâl ettirilmelidir. Onlara da teslim edilmesi mümkün olmazsa kıyamette sevabı sahibine ulaşmak niyetiyle fakirlere sadaka olarak vermesi lazımdır. Ama alacaklı kâfir olup hakkı dünyada helâl ettirilmez ise kıyâmette pek müşkil olur.
Bir kimseyi haksız yere dövmek, yaralamak, çalıştırmak, hakkını vermemek veya sövmek, alay etmek gibi haklar bulunsa hak sahibine hakkını hayatında helâl ettiremez ise Allâhü Teâlâ'ya iltica etmeli ve onun adına fakirlere sadaka vermelidir. Umulur ki kıyamet gününde Allâhü Teâlâ onları razı eder.
Ölümden sonra gasilden itibaren defne kadar dine uygun ve sünnet üzere hareket edilmesini vasiyet etmelidir.
Üzerindeki Allâh'ın hakkı ve kul haklarından yerine getiremediklerinin vasiyetlerini de yaptıktan sonra bu vasiyetine dikkat etmelerini dost, akraba ve hususiyle vasîsine sıkıca tenbih etmelidir.
Bundan sonra daima tevbe ve istiğfar etmeli "Elhamdülillâhi ale't- tevfîk" ve "Estağfirullâhe min küll-i taksîr" demeyi dilinden düşürmemeli; Allâhü Teâlâ'nın af ve mağfiretini ümid ederek rahmetine sığınmalıdır.