Peygamber Efendimiz (s.a.s) Mağara Hikayesi

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
peygamber efendimiz (s.a.s) mağara hikayesi

Peygamber Efendimiz (sas), hicret edeceği gece gizli bir yerde saklandıktan sonra ertesi gün ıssız bir anda sevgili arkadaşı Ebû Bekir'in evine doğru geldi. Mekke'li kafirlere yakalanmamak için çeşitli tedbirler alan Hazreti Ebu Bekir, yanına beş bin dirhem de para aldı ve Peygamber Efendimiz (sas) ile birlikte Safer ayının yirmi yedinci Pazartesi gecesi evin arka penceresinden çıkarak Sevr mağarasına yöneldiler. Sanki ayak parmakları üzerinde yürüyorlardı. Bazen de Ebû Bekir, ileri geri, sağ sola gidiyordu. İzler, kendilerini takip edecek kafirleri şaşırtsın ve nereye gittikleri belli olmasın diye böyle yapıyordu.

Gözü dönmüş kâfirler, Peygamber Efendimiz?in yerinde Hazreti Ali'yi bulunca her tarafı didik didik aramaya başladılar. Vaziyet anlaşılmıştı. Efendimiz, Ebû Bekir'i de alarak gitmişti. İz takibinde şöhretli Ebû Kürz'ü buldular.

Sevr mağarasına yaklaştıklarında Peygamberimizin ayakkabısı parçalanmış mübarek ayağı kanıyordu. Hazreti Ebû Bekir, Kâinatın Sultanı'nı sırtına alarak mağaranın kapısına kadar getirdi. Ay, her tarafı gündüz gibi aydınlatıyordu.

Hz. Ebû Bekir, Peygamber Efendimiz'den (sas) müsaade isteyerek mağaraya önce kendisi girdi. Maksadı, yılan, çiyan gibi haşerat varsa onları zararsız hale getirmekti. Mağaranın içinde her hangi bir haşerat görünmemekle beraber duvarlarda yılan delikleri vardı. Ebu Bekir, (ra), gayet iyi bir kumaştan dikilmiş olan gömleğini hemen üstünden çıkartıp parçalayarak bu delikleri tıkamaya başladı. Az sonra bütün delikleri tıkamış fakat yere yakın noktadaki birine çaput yetmemişti.

Bu son deliği de ayak tabanı ile kapattıktan sonra Resulullah'ı içeriye davet etti. Çok yorgun düşmüş olan Sevgili Peygamberimiz, arkadaşının dizine başını koyarak uyumaya başladı. Efendimiz (sas) uyurken bir yılan, dışarıya çıkacak başka hiçbir delik bulamayınca içeriden Hazreti Ebû Bekir'in ayağını soktu. Ebû Bekir'in canı öylesine yandı ki kendini ne kadar sıktıysa da zehirin etkisinden göz yaşlarını tutamadı. İstemeden akan damlalardan bir ikisi de Efendimizin mübarek yüzünü ıslattı. O hemen uyandı ve mağara arkadaşına niçin ağladığını sordular.

- "Yılan, dedi Hazreti Ebu Bekr. Ayağımı yılan soktu ya Resulallah!"

Sevgili Peygamberimiz, yaraya tükrüklerinden birazcık sürdüler; acı derhal dindi.

Bu esnada Ebu Kürz ve peşindeki insanlar Sevr Mağarasına çıkan izleri tesbit etmiş geliyorlardı...

Mağara ağzına gelen bir örümcek, çok kısa bir zamanda kapıyı ağları ile tamamen örttü. Sonra bir güvercin, bu ağlara hemen bir yuva yaptı; yuvaya yumurtladı ve üzerine yattı. Ve kapının önünde âniden bir ağaç yükseliverdi. Derken, Allah düşmanları, yirmi metre kadar yaklaştıklarında sesleri işitilmeye başlandı.

Sesler yaklaşınca Hz. Ebû Bekir çok üzüldü ve göz yaşlarını tutamadı. Peygamberimiz (sas):

"Niçin ağlıyorsun?" deyince: "Ya Resulallah! Korkum kendim için değil. Şayet size bir zarar gelirse İslâm dîni mahv olur."

Efendimiz Hz. Ebu Bekir'i teselli ederek:

"Hayır, üzülme. Allah bizimle beraberdir." dedi. Hz. Ebû Bekir tekrar:

"İşte mağaranın ağzına dayandılar; eğilseler bizi görecekler." deyince Peygamber Efendimiz (sas): Allah'a karşı büyük bir tevekkül içinde Rabbinin korumasından en ufak bir ümitsizliğe düşmeden arkadaşına cesaret veriyor ve:

"Üçüncüsü Allah olan iki dosta kimse zarar veremez." diyordu.

Ebu Kürz, şaşkın ve neş'esi kaçmış bir şekilde: "İzler buraya kadar. Ya yere girdiler, ya da göğe uçtular. Garip, çok garip!." deyince biri:

"Ee! Belki içerdedir... diye fikir yürüttü. Bunun üzerine Ümeyye bin Halef şöyle dedi:

"Dediğin söze bak! Güvercin, biz yaklaşırken uçtu. Yumurtaları da yuvada sapasağlam. Bu örümcek ağı, belki Ebû'l-Kâsım'ın doğumundan evvel bile vardı. Şayet mağaraya girmiş olsalardı ağ bozulmuş, yumurtalar da yere düşmüş olurdu."

Bütün hepsi ayaklarının altında yuvarlanan taşlarla birlikte çekip gittiler.

Kâfirlerin bütün ümidleri kırılsın ve aramaktan vazgeçsinler diye Peygamber Efendimiz (sas) mağarada üç gün üç gece daha kaldılar.

Mağaradan sağ salim çıkabilecekleri fikrine sahip olduklarında Efendimizin talimatı ile Âmir ve Abdullah adında iki sahabi birer deve getirdiler. Bir deveye bu ikisi binerek yol göstermek için öne düştüler; diğerine de Peygamberimiz binerek arkasına da Hz. Ebû Bekir'i aldı ve Medine'ye doğru hicretlerine devam ettiler.
 
K

Kayıtsız

Ziyaretçi
Yılanın amacı zarar vermek mi ? Peygamber efendimizi görmek mi ?
 

damlaa

Yeni Üye
Üye
\:) bnm sorum bu deildi Peygamber Efendimiz s.a.v mağaradayken kapıda durmakta olan deve neden Mekkeli müşrikler tarafından farkedilmedi ... lütfen bilenler bnl paylaşsın \;)
 

damlaa

Yeni Üye
Üye
  • \:)\:)\:)peygamber efendimiz mağarada iken kapıda duran devesi neden Mekkeli müşrikler tarafından farkedilmedi ? bildiklerinizi paylaşırsanız sevinirim
 
Y

yalçın kapkaç

Ziyaretçi
\:) bnm sorum bu deildi Peygamber Efendimiz s.a.v mağaradayken kapıda durmakta olan deve neden Mekkeli müşrikler tarafından farkedilmedi ... lütfen bilenler bnl paylaşsın \;)
peygamberimiz ayakkabısı parçalanana kadar yürümüştü yani yürüyerek mağaraya geldiler develeri yoktu
 
S

Soranadam

Ziyaretçi
Peki sizlerin bu bilgileri doğrulayan kanıtlarınız nedir? Kur an ı kerim bize bunları bildirmeden nasıl kesin bir karar verebiliriz(siniz)? Hadislerin bu güne dek gelmesi elbette Yüce ALLAH ın bir mucizesidir, lakin Kur an ı desteklemeyen birşeye inanmak bence saçma..
 
A

Atife Nathur

Ziyaretçi
Ankebut suresin 41. Ayetde bildiriyor. Çürük örümceğin ağı kuvvetli düşmanı yendi eğer bilmiş olsalardı der. Allah'ın desteği olduğunda en zayıf şey bile sizi koruyabilir. Yada Allah'ın desteği çekildiğinde en güçlü şey bile yarı yolda kalır manalarını içerir. Tabi bu çocuk k geniş konu.
 

koray

Yeni Üye
Üye
Peki sizlerin bu bilgileri doğrulayan kanıtlarınız nedir? Kur an ı kerim bize bunları bildirmeden nasıl kesin bir karar verebiliriz(siniz)? Hadislerin bu güne dek gelmesi elbette Yüce ALLAH ın bir mucizesidir, lakin Kur an ı desteklemeyen birşeye inanmak bence saçma..
Öyle bir kanıt Kuran'da yok. İnsanlar efsanelere inanmayı severler. Zaten bir müslüman okumadığı Kuran'a inanmış ise, senin onlara kanıt göster demen çok yersiz olur. Adamlar okumadığı kitabı nasıl referans versin. "Kanıt" kavramını nasıl idrak etsin. "Ben inanıyorsam bu kanıttır" der geçer. Kuran onlar için sadece Arapça bir kitap. Gereksiz. Ama ben kafirim onlar müslüman. O kadar cahiller ki, sadece inandık demelerinin onları cennet diye bir yere girmelerini sağlayacaklarını sanıyorlar. Muhammed bile bu adamları zamanında çözmüş ve "inandık demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar" diyor. Ankebut 2.ayet.
 
Son düzenleme:
E

Evkemagal

Ziyaretçi
Öyle bir kanıt Kuran'da yok. İnsanlar efsanelere inanmayı severler. Zaten bir müslüman okumadığı Kuran'a inanmış ise, senin onlara kanıt göster demen çok yersiz olur. Adamlar okumadığı kitabı nasıl referans versin. "Kanıt" kavramını nasıl idrak etsin. "Ben inanıyorsam bu kanıttır" der geçer. Kuran onlar için sadece Arapça bir kitap. Gereksiz. Ama ben kafirim onlar müslüman. O kadar cahiller ki, sadece inandık demelerinin onları cennet diye bir yere girmelerini sağlayacaklarını sanıyorlar. Muhammed bile bu adamları zamanında çözmüş ve "inandık demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar" diyor. Ankebut 2.ayet.

insanlar efsanelere inanmayı severler demişsin, kısmen doğru ama hakiki insanlar yaratılışlarının gayesini anlayan ve efsaneye değil yüzde yüz gelcek olan ölümden sonraki ahiret yurduna ve Allah a inanırlar.
Sen kime neye inanıyorsun bilmiyorum ama söyleyiş tarzından peygamber e ve Allah'a tahfife alır gibi yazışın senin hakkında insanların senin söylediğin gibi biri olduğunu düşünmelerine neden oluyor olabilir.
Mağara hadisesine gelince mağara giderken peygamber efendimizin evden çıkışıyla ilgili yasin suresinde şu bölüm geçer:

Evden çıkarken eline aldığı bir avuç toprağı suikastçilerin üzerine saçtı. O sırada şu anlama gelen âyeti okumaktaydı:

"Önlerine ve arkalarına sed çekmişizdir. Gözlerini perdelediğimizden artık görmezler" (Yâsin, 36/9).

Kaldı ki bu mağara hadisesi imanın erkanlarından olmadığı belki sadece zayıflara müşevvik hükmünde olduğu için olmazsa olmaz değildir, herkes inanmak zorunda da değildir, ancak herkes inanılmasında hiçbir zarar bulunmayan ve sadık birçok alimler tarafından da tasdik edilen bu hikayeye inananlara saygı duymak zorundadır.
 

koray

Yeni Üye
Üye
Şimdi dostum. Arkadaş demiş ki: Bu olayın kanıtı nedir. Diğer bir arakdaş da kanıt olarak bir ayetin mealini yanlış bir şekilde aktarmış. Yalan söylemiş. Daha doğrusu Kur'an adına yalan söylemiş. Yalanına Allah'ı ortak etmiş. Sen bunlara laf etmek dururken bana mı bozuldun. Adam Kuranla ilgili yalan konuşuyor, ama sen beni eleştiriyorsun. Ben de diyorum ki siz kitabızla ilgili konuşulduğunda bile bunun doğruluğunu sorgulayamacak kadar bilgisiz ve umursamazsınız. Ben imanın erkanını falan bilmem ben kardeşim. Ortada bir kitap var, Okurum o kadar. İmanın erkanıymış, zayıflara müşevvikmiş falan bırak bunu. önce
Türkçe öğren sonra arapça konuşuruz. Sohbet ortamlarının kalıplaşmış cümlelerini papağan gibi tekrarladığın zaman okumuş yazmış bilge bir kişilik gibi görünme işini sadece çocuklara yedirebilirsiniz. "hakiki insanlar" nedir be. Bizler dinozor fosilinden yapılma plastik insanlar mıyız? Peyagamberi ve Allah'ı tahfife alıyorsam sanane. Bırak Allah ve peyagmberi gereken cevabı kendileri versinler. Sen onların avukatı mısın. Kendini hangi hâd ile buna layık görebilirsin. Üstelik insanların, benim söylediğim gibi biri olduğumu düşünmeleri mühim değil. önce İnandıkları Allah'a (ya da Brahma da olabilir) karşı samimi olup kendilerine saygılı olsunlar ki sonra senin gibi biri çıkıp bana islam adabı dersi verdiğinde ben de "bu ne perhiz bu ne lahanı turşusu" demeyeyim değil mi? Adam, inandığı Tanrı'yı aptal yerine koyuyor. "Osursam abdest kaçar mı, acaba namazım kabul oldu mu" gibi. Sadede dinlere yakışan ritüellerde görebileceğiniz saçmalıkları bile idrak edememişsiniz. Teleffuzu bozuk olunca okunun kuranın ve kılınan namazın bile kabul olmayacağını söyleyecek kadar Tanrı'yı gerizekalı yerine koyan tayfa şimdi bana din dersi mi veriyor.

Demişsin ki; "Evden çıkarken eline aldığı bir avuç toprağı suikastçilerin üzerine saçtı. O sırada şu anlama gelen âyeti okumaktaydı"

Kanıt nerede. Müslümanın kanıtı Kuran'dır. Bu Kuran'nın sözüdür. Ankebut 50 ve 51'de şu şekilde anlatılır.

Ankebut 50: "Ona Rabbinden (başkaca) mucizeler indirilmeli değil miydi?" derler. De ki: Mucizeler ancak Allah'ın katındadır. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım."
Ankebut 51: "Kendilerine okunmakta olan Kitab'ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır."

Yani kanıt isteyenlere Kuran yeter diyor. Sanırım şimdi anlatabildim.
 
Son düzenleme:

okuryazar

Uzman Üye
Şimdi dostum. Arkadaş demiş ki: Bu olayın kanıtı nedir. Diğer bir arakdaş da kanıt olarak bir ayetin mealini yanlış bir şekilde aktarmış. Yalan söylemiş. Daha doğrusu Kur'an adına yalan söylemiş. Yalanına Allah'ı ortak etmiş. Sen bunlara laf etmek dururken bana mı bozuldun. Adam Kuranla ilgili yalan konuşuyor, ama sen beni eleştiriyorsun. Ben de diyorum ki siz kitabızla ilgili konuşulduğunda bile bunun doğruluğunu sorgulayamacak kadar bilgisiz ve umursamazsınız. Ben imanın erkanını falan bilmem ben kardeşim. Ortada bir kitap var, Okurum o kadar. İmanın erkanıymış, zayıflara müşevvikmiş falan bırak bunu. önce
Türkçe öğren sonra arapça konuşuruz. Sohbet ortamlarının kalıplaşmış cümlelerini papağan gibi tekrarladığın zaman okumuş yazmış bilge bir kişilik gibi görünme işini sadece çocuklara yedirebilirsiniz. "hakiki insanlar" nedir be. Bizler dinozor fosilinden yapılma plastik insanlar mıyız? Peyagamberi ve Allah'ı tahfife alıyorsam sanane. Bırak Allah ve peyagmberi gereken cevabı kendileri versinler. Sen onların avukatı mısın. Kendini hangi hâd ile buna layık görebilirsin. Üstelik insanların, benim söylediğim gibi biri olduğumu düşünmeleri mühim değil. önce İnandıkları Allah'a (ya da Brahma da olabilir) karşı samimi olup kendilerine saygılı olsunlar ki sonra senin gibi biri çıkıp bana islam adabı dersi verdiğinde ben de "bu ne perhiz bu ne lahanı turşusu" demeyeyim değil mi? Adam, inandığı Tanrı'yı aptal yerine koyuyor. "Osursam abdest kaçar mı, acaba namazım kabul oldu mu" gibi. Sadede dinlere yakışan ritüellerde görebileceğiniz saçmalıkları bile idrak edememişsiniz. Teleffuzu bozuk olunca okunun kuranın ve kılınan namazın bile kabul olmayacağını söyleyecek kadar Tanrı'yı gerizekalı yerine koyan tayfa şimdi bana din dersi mi veriyor.

Demişsin ki; "Evden çıkarken eline aldığı bir avuç toprağı suikastçilerin üzerine saçtı. O sırada şu anlama gelen âyeti okumaktaydı"

Kanıt nerede. Müslümanın kanıtı Kuran'dır. Bu Kuran'nın sözüdür. Ankebut 50 ve 51'de şu şekilde anlatılır.

Ankebut 50: "Ona Rabbinden (başkaca) mucizeler indirilmeli değil miydi?" derler. De ki: Mucizeler ancak Allah'ın katındadır. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım."
Ankebut 51: "Kendilerine okunmakta olan Kitab'ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır."

Yani kanıt isteyenlere Kuran yeter diyor. Sanırım şimdi anlatabildim.

yöneticiler banlamak için neyi bekliyorsunuz bu imansızı? (imanın erkanlarını bilmediğini kendisi söylüyor)
@sahasan , @sultan_mehmet
 

koray

Yeni Üye
Üye
yöneticiler banlamak için neyi bekliyorsunuz bu imansızı? (imanın erkanlarını bilmediğini kendisi söylüyor)
@sahasan , @sultan_mehmet
Ne oldu münafık, zorunamı gitti. Milleti kandıran tayfayı, senin gibi samimiyetsiz dindarlık taslayan zındıkları ifşa ettim diyemi bozuldun. Ayrıca, imanın erkanlarını bilmemek ban sebebi midir? göster kanıtını. işte siz böylesiniz. kanıt yok bir şey yok. kafanıza göre kanun koyarsınız. terbiyersiz herif. Daha okuduğundan bir şey anlamamışsın, konumuz "kanıtsız konuşmak" ile ilgiliydi. Sahi sen hiç Kuran okudun mu? bitirdin mi Kuran'ı.
 
Son düzenleme:

okuryazar

Uzman Üye
Ne oldu münafık, zorunamı gitti. Milleti kandıran tayfayı, senin gibi samimiyetsiz dindarlık taslayan zındıkları ifşa ettim diyemi bozuldun. Ayrıca, imanın erkanlarını bilmemek ban sebebi midir? göster kanıtını. işte siz böylesiniz. kanıt yok bir şey yok. kafanıza göre kanun koyarsınız. terbiyersiz herif. Daha okuduğundan bir şey anlamamışsın, konumuz "kanıtsız konuşmak" ile ilgiliydi.

bak gerizekalı imanın erkanlarını bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır, hele ki bunu marifetmişçesine islami bir forumda futursuzca söylemek banlanmak sebebi değil yaşamama sebebidir, zira seni yaratan Allah ı bilmemek ve ona düsmanlık etmek mürttedlik değilde nedir? şimdi defol ve bir daha islamla dalga geçer gibi bozuk fikirlerini kendine sakla.
 
M

Mehmet Çatık

Ziyaretçi
bak gerizekalı imanın erkanlarını bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır, hele ki bunu marifetmişçesine islami bir forumda futursuzca söylemek banlanmak sebebi değil yaşamama sebebidir, zira seni yaratan Allah ı bilmemek ve ona düsmanlık etmek mürttedlik değilde nedir? şimdi defol ve bir daha islamla dalga geçer gibi bozuk fikirlerini kendine sakla.

Kusura bakma kardeşim ama adamı yanlış anlamışsın. Bu eleman her kimse size bir şey anlatmaya çalışmış. Yazışırken Arapça ifadeler kullanmanın size bir şey katmayacağını ve eski dilde kalıplar kullanarak alim gibi davranmaya çalışmanızı eleştirmiş. Kuran okumadığınızı düşünmesinin sebebi ise onun deyimiyle "yalana allah'ı ortak ettiğini iddia eden" bir üyenin yazısına hiç bir şey dememiş olmanızdır. Geleneksel din anlayışını benimseyen biri gibi durmuyor tabii ki ama İslam hakkında bilgisiz olduğunu da söyleyemezsiniz. Başkalarına Kuran oku diyen birinin Kuran okumamış olduğunu ki dolayısıyla imanın esaslarını da bilmediğini düşünmeniz çok tuhaf olmuş. Adamın mürtedliğinden girip imansızlığınan çıkmışsın. Bu senin yaptığın tıpkı Kuran'daki "namaza yaklaşmayın" sözünü alıp "kuranda namaz kılmayın" diyor demek gibi bir şey. Bu eleman "ben imanın erkanını bilmem" derken "bana arapça konuşarak laf ebeliği yapma" diyor aslında. Ayrıca adamın alıntı yaptığı ayetler savunduğu tezlere de kanıt oluyor. iman etmenin yeterli olmadığını ankebut 2. ayet ile destekliyor. Mucize arayanlara ise ankebut 50 ve 51. ayetler ile "Kuran size yetmedi mi" diyor. Bu adamı oturup dinlemek yerine recm etmeyi tercih etmişsin. Evet çok kibar biri olmayabilir ama İslam dini ile de dalga geçtiği ya da Allah'ı bilmemek ve ona düşmanlık ettiğini söylemen için gerçekten de bir kanıtın var mı. Öyle bir şey dememiş ki. Sen anlamak istediğin gibi, ya da birazda gücüne gitmiş olacak ki konuyu saptırarak asıl meseleden koparmışsın. Bunun sebebi de yetersizliğin sevgili arkadaşım. Moderatör arakdaş da, Bilgili bir insanı kazanmak yerine senin gibi Ehli sünnet yolunda ter döken arkadaşı (ne de olsa bizendir diyerek) teseli etmeye çalışıyor. Bu şekilde ancak monolog yaparsınız.
 

KaraHilal

Çalışkan Üye
@SETR bence yanlış yapmışsın okuryazar ı yasaklamakla inşaAllah bu hareketin onu kırmamıştır, neyse en son mesaj yazan misafir konuştukça batıyorsun. farkında mısın yöneticiler ip leri de görebiliyor ve kimin nerden bağlandığını algılayabiliyor, bu kadar kargaşa yeter konuyu kilitliyorum, faydalı olmak isteyenler tartışmaya harayacakları enerjilerini güzel konular paylaşmaya ayırsalar daha iyi ederler.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst