Soru: Bazı kitaplarda Hz. Peygamber'in (s.a) doğum günü hakkında ihtilaf olduğunu okudum. Bu günü tam olarak belirlemek mümkün müdür?
Cevap: Önceki ve sonraki âlimler Hz. Peygamber'in doğduğu günün belirlenmesinde ihtilafa düşmüşlerdir. Onun Rebiu'l-Evvel ayının 12. günü doğduğunu söyleyenler vardır ki, meşhur ve yaygın olan görüş de budur.
Bir görüşe göre yine Rebiu'l-Evvel ayının 10. günü, bir başka görüşe göre 8. günü dünyaya gelmiştir. Bunların dışında da görüşler vardır, fakat bunlar zayıf ve kabul görmeyen görüşlerdir.
Geçmiş âlimler ile çağdaş müslüman ve şarkiyatçıların araştırmaları ve sonraki hesap ve karşılaştırma uzmanlarının incelemeleri arasında dolaştıktan sonra Hz. Peygamber'in, Rebiu'l-Evvel ayının 9. günü sabaha karşı doğduğu sonucuna varabiliriz. Çünkü bu tarihi ortaya koyanlar çoktur ve yaygındır. En önemlisi de, bütün ihtilafların ayın sekizi ile on ikisi arasında sınırlı kalmasıdır. Fakat hepsi de Hz. Peygamber'in pazartesi günü dünyaya geldiğinde görüş birliği içindedirler. Tarihin aritmetik olarak derinlemesine yapılan araştırmalarına göre, Hz. Peygamber'in doğum günüyle ilgili ortaya atılan günlerin içinde Rebiu'l-Evvel ayının 9. gününden başka pazartesi olan başka bir gün yoktur.
Bu konudaki yaptığı bir araştırmayı, astronomi uzmanı merhum Mahmud Paşa Netâicu'l-Efham Fi Takvimi'l-Arabi Kable'l-İslâm isimli değerli kitabında arz etmiştir.
Tarihçiler Rasûlullah'ın (s.a) Kisra Enüşirvan döneminde ve Fil olayının gerçekleştiği yılda doğduğunda ittifak halindedirler. Bir ilkbahar mevsiminde, şafak söktükten sonra doğmuştur. Onun doğumu en büyük ve en aydınlık şafak olmuştur. Daha sonra Haccac'ın kardeşi Muhammed ibn Yusuf un sahibi olacağı bir evde, Mekke'nin Batha denilen mevkiinde aydınlık bir gecede dünyaya geldi.
Hz. Peygamber'in doğumu miladi takvim itibariyle 20 Nisan 571'e tekabül eder. Bu tarih, Hz. Peygamber'in bir ilkbahar mevsiminde Rebiu'l-Evvel ayının ilk yarısında ve bir pazartesi günü doğduğunu göstermesi açısından yeterli bir delildir. Matematiksel olarak doğruya en yakın olan tesbit ise, bunun Rebiu'l-Evvel ayının 9. günü oluşudur. Sekizi ile dokuzu arasındaki gecenin sabahı dünyaya gelmiştir.
Bundan sonra bu hususta ne söylenirse söylensin artık bize hiçbir zararı olmayacaktır. Çünkü zaman uzadıkça, nakiller zayıfladıkça ve değerlendirmeler farklılaştıkça özellikle doğum ve ölüm tarihlerinde farklı görüşler ortaya çıkabilir. Fakat ne olursa olsun artık Rebiu'l-Evvel ayı Hz. Peygamber'in doğduğu aydır. Bu ayın hilali görünür görünmez, nübüvvetin ışıltısı ve risaletin esintisi de görünür. Muhammed'in mis kokulu hatıraları yeniden canlanır. Bu hatıralar bir tufan gibi bütün benliğimizi kapladıkça kesin olarak inanırız ki, Peygamber'in doğumu adeta kâinatın doğumudur. Onun zatıyla ve şeriatıyla dünya üzerinde parıldaması bahardan daha güzel bir bahardır.
Hal diliyle bize şöyle demektedir: Ki hak söz, dinleyen için, çok hoş gelir. Benim zatım, doğduğum ay ve zamanım, Baharım bahar ayında bir bahardır.
Kaynaklar
Soru Cevaplarla İslam Fıkhı-6/53-54, Prof. Dr. Ahmed Serbasi-terc: Heyet-Özgü Yayınları-İst.