Peygamberimizin davranışlarındaki mükemmellik
Allah'ın selâmı rahmeti, ve bereketi Peygamberimiz Efendimize ve O'nu örnek edinenlerin üzerlerine olsun.
Peygamberimiz Efendimiz (SAV), Müslümanların yegane örneği ve önderidir. Allah (CC) Kur'ân-ı Kerîm'inde böyle bildiriyor. Şek ve şüphemiz olmayan bu beyan şöyledir:
"(Ya Muhammed!) Gerçekten senin için kesintisi olmayan bir ecir vardır. Ve şüphesiz sen, büyük bir ahlâk üzerindesin..." (Kalem Sûresi, Âyet: 3-4)
Bu âyette "Kesintisi olmayan bir ecir"den bahsediliyor. Bu, O'nun takvadan ayrılmadığını bildiren bir bilgidir.
Ayrıca bu âyet, bize imanın en önemli alâmetlerinden birinin de güzel ahlâk olduğunu bildiriyor.
Peygamberimiz Efendimiz cismanî varlığıyla nerede bulunuyor idiyse, nerede kendisi konuşuluyorsa O'nun bulunduğu ve konuşulduğu ortamlar en güzel, en verimli, huzur ve güven veren ortamlar haline gelmiştir. Bundan dolayı her Müslüman bulunduğu ortamın Efendimizin bulunduğu ortamlar gibi olmasına özen göstermelidir. peygamberimizin çok yaptığı duâlardan biri şudur: "Allah'ım!
Fayda vermeyen ilimden,
Kabul olmayan amelden,
Müstecâb olmayan duâdan Sana sığınırım..."
O'nun ahlâkî meziyetlerinden bir kaçını örnek alıp yaşamamız duâsıyla arz ediyorum:
Peygamberimiz (SAV)Efendimiz:
Güler yüzlü, tatlı sözlüydü.
Sert değil, yumuşak idi. l Çok mütevazı idi.
Boş ve lüzumsuz konuşmazdı.
Çocukları çok severdi.
Akrabalarına ve komşularına ikramda bulunurdu. Fakat onları faziletli olanlara tercih etmezdi.
Sözünde kesinlikle dururdu.
Nefsine hakimdi. l Sabır timsaliydi.
Sofradan hep doymadan, yarı aç kalkardı.
Özel işlerini hep kendisi yapardı.
Ekseri yediği arpa ekmeği ve hurmaydı.
Kimsenin ayıbını yüzüne vurmazdı.
Zulüm ve sömürünün düşmanıydı.
Hayatı iman ve cihad olarak görürdü.
Ashabından ve ailesinden birisi kendisine seslenince, "Buyrun" diye karşılık verirdi.
Önüne oturana asla ayaklarını uzatmazdı.
Ömrü boyu hiçbir zaman, yanında kimse olsun olmasın bacağını bacağı üzerine atarak oturmamıştı. Buyurdular ki:
"Rabbim Teâlâ bana dokuz şey emretti:
1- Gizli halde ve alenî halde de Allah'ın azabından korkmamı,
2- Öfkeli öfkesiz hallerde ve daima adaletli söz söylememi,
3- Her hal-ü kârda iktisatlı olmamı,
4- Sıla-ı rahim yapmamı,
5- Bana vermeyene de vermemi,
6- Bana zulmedeni affetmemi,
7- Susma halimin tefekkür olmasını,
8- Bakışımın ibret olmasını,
9- Doğru ve güzel olanı emretmemi."
Bütün bunlardan anlamamız gereken husus şudur:
Bizlere örnek ve önder olarak gönderilene uymak,
Efendimizin daveti sırasında kullandığı yöntemleri, konuları anlatış şekli, üslubu ve tavırlarındaki özellikleri örnek almak,
Bir Müslüman olarak biz de Peygamberimiz (SAV) gibi güzel tavırlara sahip olmak durumundayız.
Ah bunları bir yapabilsek... İşte o zaman kurtuluruz...
Kaynak: Mevlüt ÖZCAN
Allah'ın selâmı rahmeti, ve bereketi Peygamberimiz Efendimize ve O'nu örnek edinenlerin üzerlerine olsun.
Peygamberimiz Efendimiz (SAV), Müslümanların yegane örneği ve önderidir. Allah (CC) Kur'ân-ı Kerîm'inde böyle bildiriyor. Şek ve şüphemiz olmayan bu beyan şöyledir:
"(Ya Muhammed!) Gerçekten senin için kesintisi olmayan bir ecir vardır. Ve şüphesiz sen, büyük bir ahlâk üzerindesin..." (Kalem Sûresi, Âyet: 3-4)
Bu âyette "Kesintisi olmayan bir ecir"den bahsediliyor. Bu, O'nun takvadan ayrılmadığını bildiren bir bilgidir.
Ayrıca bu âyet, bize imanın en önemli alâmetlerinden birinin de güzel ahlâk olduğunu bildiriyor.
Peygamberimiz Efendimiz cismanî varlığıyla nerede bulunuyor idiyse, nerede kendisi konuşuluyorsa O'nun bulunduğu ve konuşulduğu ortamlar en güzel, en verimli, huzur ve güven veren ortamlar haline gelmiştir. Bundan dolayı her Müslüman bulunduğu ortamın Efendimizin bulunduğu ortamlar gibi olmasına özen göstermelidir. peygamberimizin çok yaptığı duâlardan biri şudur: "Allah'ım!
Fayda vermeyen ilimden,
Kabul olmayan amelden,
Müstecâb olmayan duâdan Sana sığınırım..."
O'nun ahlâkî meziyetlerinden bir kaçını örnek alıp yaşamamız duâsıyla arz ediyorum:
Peygamberimiz (SAV)Efendimiz:
Güler yüzlü, tatlı sözlüydü.
Sert değil, yumuşak idi. l Çok mütevazı idi.
Boş ve lüzumsuz konuşmazdı.
Çocukları çok severdi.
Akrabalarına ve komşularına ikramda bulunurdu. Fakat onları faziletli olanlara tercih etmezdi.
Sözünde kesinlikle dururdu.
Nefsine hakimdi. l Sabır timsaliydi.
Sofradan hep doymadan, yarı aç kalkardı.
Özel işlerini hep kendisi yapardı.
Ekseri yediği arpa ekmeği ve hurmaydı.
Kimsenin ayıbını yüzüne vurmazdı.
Zulüm ve sömürünün düşmanıydı.
Hayatı iman ve cihad olarak görürdü.
Ashabından ve ailesinden birisi kendisine seslenince, "Buyrun" diye karşılık verirdi.
Önüne oturana asla ayaklarını uzatmazdı.
Ömrü boyu hiçbir zaman, yanında kimse olsun olmasın bacağını bacağı üzerine atarak oturmamıştı. Buyurdular ki:
"Rabbim Teâlâ bana dokuz şey emretti:
1- Gizli halde ve alenî halde de Allah'ın azabından korkmamı,
2- Öfkeli öfkesiz hallerde ve daima adaletli söz söylememi,
3- Her hal-ü kârda iktisatlı olmamı,
4- Sıla-ı rahim yapmamı,
5- Bana vermeyene de vermemi,
6- Bana zulmedeni affetmemi,
7- Susma halimin tefekkür olmasını,
8- Bakışımın ibret olmasını,
9- Doğru ve güzel olanı emretmemi."
Bütün bunlardan anlamamız gereken husus şudur:
Bizlere örnek ve önder olarak gönderilene uymak,
Efendimizin daveti sırasında kullandığı yöntemleri, konuları anlatış şekli, üslubu ve tavırlarındaki özellikleri örnek almak,
Bir Müslüman olarak biz de Peygamberimiz (SAV) gibi güzel tavırlara sahip olmak durumundayız.
Ah bunları bir yapabilsek... İşte o zaman kurtuluruz...
Kaynak: Mevlüt ÖZCAN