Ramazan ile İslamlaşan(!) Reklamlar!
En afilli mankenlerle¸ en güzel bayanların¸ en genç¸ dinamik çiftlerin oynadığı reklamların yerini ramazan ile beraber kocaman bir sofra etrafına toplanmış büyük ailelerin iftar görüntüleri aldı. Camiye giden dedeler… Arka fonda ezan sesleri... Davulcu görüntüleri… Ravza yeşilinin bol kullanımı… Reklamların fon müzikleri ney ve ilahi tonları ile dolu...
Reklamı yapılan ürüne sahip olan kişinin ramazan günü o ürünü alarak daha fazla sevap işleme¸ ramazanı daha bir ramazan haline getirme mutluluğu yüzüne işlemiş aile babaları süslüyor arttık ekranlarımızı.
Bizlerin sofra adabı¸ aile olgusuna verdiğimiz değerle yakından ilgilidir. Bu¸ ramazanın iftar sofralarında daha da fazlalaşır. Adı artık iftar sofrasıdır ve tüm gün oruç tutmanın mükâfatına iftar etmenin telaşı eklenir. Ramazanın en güzel anlarından biridir iftar sofraları. Tüm günün durgunluğu bu sofranın hazırlanışından tutun da topluca dizilip¸ ezan sesini bekleyiş anına kadar devam eder. Anneler mutfakta herkese uygun¸ herkesi memnun edecek yemek yapma telaşındadır¸ çocuklar fırın kuyruklarında çıkacak sıcak pide peşindedir¸ babalar TV başında sofraya uygun ezanı en erken okuyan kanalı bulma telaşındadır. Yemekler daha bir özenilerek hazırlanır. Çorbalar daha bir sıcaktır. Herkes daha bir hoşgörülüdür iftar sofralarında. Misafirler davet edilir bereket vardır inancı ile.
Reklam şirketleri de bu tespiti yapmış ve tüm ürünler kendilerine o sofralarda yer biçip kendilerine orada yer bulmaya çalışmaktadır.
Geçen yıl ramazanda dönen reklamlarda da aynı şey vardı. Büyük iftar sofralarının baş tacı gazlı içeceklerdi. Tüm 11 ay boyunca manken kıvamında gençlik eşittir enerji imajı ile ekranın reklam kuşaklarını dolduran içecekler geçen yıl büyük mutlu bir ailenin toplandığı ezanı beklediği sofralarda odak noktasına koydu kendini. O sofraya yetişmeye çalışanların yoldaki hallerini gösterdi¸ elinde içecek şişesi ile melek haline gelmiş insanları. Filmde gazlı içecek olmadan yürüdüğünde sinirli bir insanı¸ ertesi gün gazlı içeceği elinde olmasının verdiği etkilerle sakinleşmiş olarak görüyoruz. Ve ezan sesi ile ilk başvurulan işlemlerden biri¸ içeceği açıp yudumlamak. Hurma ile tuz ile su ile açmak gibi sünnetlerin varlığını atlamış reklam yapımcıları
; “boş verin onları¸ gelin burada sizi en alasından keyiflendirecek bir içecek var” diyorlar.
Bu yılki gazlı içeceklerden birinin reklamında ramazan ve iftar iyice festival havasına sokulmuş¸ sokaklarda konfeti ile içecek içerek açılan oruçlar görselleşmiş ama okunan ezan sesini unutmuşlar yapımcılar. Oruç¸ hava fişeklerle kutlama şeklinde açılıyor. Muhteşem gazlı içecek sünnetleri geride bırakıyor¸ Müslüman olmamızın bize yüklediği tüm kişilik özelliklerini kendi ile ortaya çıkarıyor.
İftar sofralarında büyük huzurlu bir aile olarak bizi bir araya getiren neydi ramazanlarda?
Bizi o mukaddes günlerde bu kadar anlayışlı¸ yardım sever kılan neydi?
Pardon biz neden oruç tutuyorduk? Oruç tutalım da iftarda kana kana gazlı içecek içelim oh ne ala diye mi?
Gazlı içekler kadar diğer birçok ürün de ramazanda yeşillere bulanıyor. Annemin ev yapımı tarhanasının sofradaki yerini hazır çorbalar alıyor. Tatlılar artık dondurmayla süslenmiş paketlerde geliyor önümüze. Kredi kartları kayıtsız kalmıyor bu günlerin önemine. Onlar da¸ kendilerine¸ “Para vermeden alın her şeyi¸ sofralarınızı bizi kullanarak donatın” diyor. Hepsi kocaman sofralarda yer buluyor. Büyük bir ailenin çevrelediği mutlu aile sofraları bunlarla olur ancak dedirttiriyor bizlere. Ve hepimizin sofralarında yer almayı başarıyor.
Annemde bu ramazanda kalabalık sofralara oturalım istiyor. Halbuki tüm aile fertleri bir araya geldiğinde sofrada bana hiç yer ve hiç tarhana çorbası kalmadığını görmüyor annem. Onlara ihtiyacımız olmadığını annemde fark etmiyor. Yer açıyor hepsine soframızda.
Reklamı yapılan ürüne sahip olan kişinin ramazan günü o ürünü alarak daha fazla sevap işleme¸ ramazanı daha bir ramazan haline getirme mutluluğu yüzüne işlemiş aile babaları süslüyor arttık ekranlarımızı.
Bizlerin sofra adabı¸ aile olgusuna verdiğimiz değerle yakından ilgilidir. Bu¸ ramazanın iftar sofralarında daha da fazlalaşır. Adı artık iftar sofrasıdır ve tüm gün oruç tutmanın mükâfatına iftar etmenin telaşı eklenir. Ramazanın en güzel anlarından biridir iftar sofraları. Tüm günün durgunluğu bu sofranın hazırlanışından tutun da topluca dizilip¸ ezan sesini bekleyiş anına kadar devam eder. Anneler mutfakta herkese uygun¸ herkesi memnun edecek yemek yapma telaşındadır¸ çocuklar fırın kuyruklarında çıkacak sıcak pide peşindedir¸ babalar TV başında sofraya uygun ezanı en erken okuyan kanalı bulma telaşındadır. Yemekler daha bir özenilerek hazırlanır. Çorbalar daha bir sıcaktır. Herkes daha bir hoşgörülüdür iftar sofralarında. Misafirler davet edilir bereket vardır inancı ile.
Reklam şirketleri de bu tespiti yapmış ve tüm ürünler kendilerine o sofralarda yer biçip kendilerine orada yer bulmaya çalışmaktadır.
Geçen yıl ramazanda dönen reklamlarda da aynı şey vardı. Büyük iftar sofralarının baş tacı gazlı içeceklerdi. Tüm 11 ay boyunca manken kıvamında gençlik eşittir enerji imajı ile ekranın reklam kuşaklarını dolduran içecekler geçen yıl büyük mutlu bir ailenin toplandığı ezanı beklediği sofralarda odak noktasına koydu kendini. O sofraya yetişmeye çalışanların yoldaki hallerini gösterdi¸ elinde içecek şişesi ile melek haline gelmiş insanları. Filmde gazlı içecek olmadan yürüdüğünde sinirli bir insanı¸ ertesi gün gazlı içeceği elinde olmasının verdiği etkilerle sakinleşmiş olarak görüyoruz. Ve ezan sesi ile ilk başvurulan işlemlerden biri¸ içeceği açıp yudumlamak. Hurma ile tuz ile su ile açmak gibi sünnetlerin varlığını atlamış reklam yapımcıları
; “boş verin onları¸ gelin burada sizi en alasından keyiflendirecek bir içecek var” diyorlar.
Bu yılki gazlı içeceklerden birinin reklamında ramazan ve iftar iyice festival havasına sokulmuş¸ sokaklarda konfeti ile içecek içerek açılan oruçlar görselleşmiş ama okunan ezan sesini unutmuşlar yapımcılar. Oruç¸ hava fişeklerle kutlama şeklinde açılıyor. Muhteşem gazlı içecek sünnetleri geride bırakıyor¸ Müslüman olmamızın bize yüklediği tüm kişilik özelliklerini kendi ile ortaya çıkarıyor.
İftar sofralarında büyük huzurlu bir aile olarak bizi bir araya getiren neydi ramazanlarda?
Bizi o mukaddes günlerde bu kadar anlayışlı¸ yardım sever kılan neydi?
Pardon biz neden oruç tutuyorduk? Oruç tutalım da iftarda kana kana gazlı içecek içelim oh ne ala diye mi?
Gazlı içekler kadar diğer birçok ürün de ramazanda yeşillere bulanıyor. Annemin ev yapımı tarhanasının sofradaki yerini hazır çorbalar alıyor. Tatlılar artık dondurmayla süslenmiş paketlerde geliyor önümüze. Kredi kartları kayıtsız kalmıyor bu günlerin önemine. Onlar da¸ kendilerine¸ “Para vermeden alın her şeyi¸ sofralarınızı bizi kullanarak donatın” diyor. Hepsi kocaman sofralarda yer buluyor. Büyük bir ailenin çevrelediği mutlu aile sofraları bunlarla olur ancak dedirttiriyor bizlere. Ve hepimizin sofralarında yer almayı başarıyor.
Annemde bu ramazanda kalabalık sofralara oturalım istiyor. Halbuki tüm aile fertleri bir araya geldiğinde sofrada bana hiç yer ve hiç tarhana çorbası kalmadığını görmüyor annem. Onlara ihtiyacımız olmadığını annemde fark etmiyor. Yer açıyor hepsine soframızda.