Resûlullâh hazretlerine uymak farzdır

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
“…Bir de peygamber size her ne (emir) verirse tutun, nehyettiğinden, yasakladığından da sakının...” (Haşr Sûresi, âyet 7)

Resûlullâh Efendimiz’den farz olarak gelenlere uymak farz, vâcib olarak gelenlere uymak vâcib, işlediklerine uymak ise sünnettir.
Hadîs-i şerîflerde şöyle buyuruldu:
“Kim benim sünnetimi -uymayarak ve işlemeyerek- zâyi ederse şefâatimden mahrum olur. Kim benim sünnetimi ihyâ ederse beni ihyâ etmiş olur. Beni ihyâ eden beni sevmiş olur. Beni seven ise kıyâmet gününde cennette benimle beraber olur.”
“Kim sünnetimi muhâfaza eder; devâmlı sünnetime uyarsa Allâh ona dört haslet verir: iyilerin kalblerine sevgisini, kötülerin kalblerine heybetini, rızıkta genişlik ve dînde asla şaşmaz bir ilim.”
“Ümmetimin fesâdı zamanında sünnetime sımsıkı yapışan kimse için yüz şehîd sevâbı vardır.” (Şerh-i sevadı azam)
Ebû'n-Necîh Irbâz (r.a.) buyurdu: Resûlullâh (s.a.v.) sabah namazından sonra bize (öyle) vaaz etti ki ondan kalpler korktu, gözlerden yaşlar aktı.”
“Yâ Resûlallâh, sanki bu vedâ edenin hutbesi gibidir, bize bir vasiyette bulununuz ki onu her amelimizde düstûr kılalım.” dedik.
“Sizlere vasiyetim şudur: Allâh’dan korkunuz, emîrinize itâat ediniz. Sizden ömrü olanlar pek çok ihtilaflar göreceklerdir. Sizler sünnetime ve râşid ve hidâyet olunmuş halîfelerin sünnetlerine yapışınız.” buyurdular.
Bu hadîs-i şerîfe göre Resûlullâh’ın sünneti ile beraber Resûlullâh’ın râşid ve mehdî halifelerinin sünnetine de uymak lazım gelir. Nitekim Hz. Ebubekir zekâtı vermeyenlerle harbetti; sahabe-i kirâm ona uydular, Hz. Ali’de (k.v.) da Haricilerle harbetti, sahabe-i kirâm ona itaat ettiler.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) sünnetinden bazısının halîfeleri zamanında meşhûr olacağını bilirdi. Bu sebebten râşid halîfelerine itaati ve sünnetlerine uymayı emreyledi. Ta ki bir kimse bu sünnetleri onların sünneti zannedip reddetmesin, reddederse aslında Resûlullah’ın sünnetini terk ve reddetmiş olur.

Fazilet Takvimi
 
Üst