Huda ism-i celaliyle çü destur – Diledim bed idem ta ide mensur
Risalem nef’ ile hem ola menşur – Bu kemter aşkına çün oldu mecbur
Bu barlıktan geçip Hakk’a gidelim – Aziz hem seyr-i fillah gel idelim.
Huda ism-i celaliyle çü destur
“Allah’ın İsmi Celâliyle müsaade istedim.”
Bu Bismillahirrahmanirrahim diyerek yazmaya başladım demektir.
Peygamber Efendimiz buyuruyorki:
“Şeref sahibi hangi iş ki, bemele ile başlanmadı; o noksandır.”
Diledim bed idem ta ide mensur
“Allah’ın İsmi ile başladım ki yardım olunanlardan olayım.”
Risalem nef’ ile hem ola menşur
“Kitabım menfaat verici olarak yayılmış olsun.” Yani bu yazdığım kitaptan okuyanlar menfaatlensin.
Mustafa İsmet Garibullah Hazretleri bu kitabı Allah rızasını kazanmak için yazdı. Bir insanın söyleyeceği veya dinleyeceği bir kelime, namazın bir rekatı dahi Allah için olmalıdır.
Bu kemter aşkına çün oldu mecbur
“Bu ziyade noksan olan, Allah aşkıyla mecbur oldu.”
Tevazusu sebebiyle kendisini ziyade noksan gören İsmet Garibullah , Allahas olan aşkından bu kitabı yazmıştır.
Bu barlıktan geçip Hakk’a gidelim
“Bu gönüldeki ağırlıklardan geçip Hakk’a gidelim.” Bu yükler oldukça, Kalp Allah’a dönemiyor.
İnsanın kalbinde bazen vesveseler olur veya yaptığı bir işten dolayı vesveseler duyar, bunlar onun gönlüne manevi ağırlıklar yapar. Allah’a tam bir huzurla yönelmesine mani olur.
Aziz hem seyr-i fillah gel idelim
“Şerefli kardeşim! Gel seyr-i fillah edelim.” Bu ikinci seyirdir.
Seyr-i Fillah Latifelerimizin arşın üstünden zât-ı paki subhaniyeye kadar olan yürüyüşüdür.
Seyri İl: Mevla’dan başka her şey kalp gözünden silinir, bundan sonra gelen seyr-i fillah hâlinde ise sadece Mevla Teala Kalbe yerleşir. Seyr-i Fillah tamamlanınca da bekâ hasıl olur.
İnsan zikrettikçe, sünnetlere ittiba ettikçe, rabıta ve murakabe yaptıkça Mevla’nın nuruna doğru gider. İşte hem anlaşılmıyor hemde anlaşılmadık kalmıyor.
Seyri İl ile Seyri fillah, velayeti (veliliği) elde etmek içindir. Fena denilen Tarikat ve beka denilen hakikatle, yani bunların kazanılması sebebiyle kişiye veli denir.
خدايه مخصوص اولدي حمد و منت نقاب اجدي بزه قيلدي عنايت
بو درده بولدي عارفلر كرامت محبت جذبه سيله قيلدي دعوت
بو طارلقدان كجوب حقه كيده ليم عزيزم سير عن الله كل ايده لم
·* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
خدايه مخسوص اولدي حمد و منت
"Hudà`ya oldu mahsus hamd-ü minnet"
"Bütün hamdler,minnetler ALLAH`a mahsustur."
Hamd-ü minnet:Hamd ve sükür,demektir.
Bu misra "الحمد لله"manasini icine aliyor.
Hamd:Ihtiyari yapilan bir iyilige karsi tazim yoluyla,gönül hosluguyla,güzel sifatlarla medh-ü sena etmek(övmek)demektir.
Daha acik bir ifade ile"Elhamdülillah" diyen bir insan Cenabi Hakkin büyüklügüne delalet eden bütün isim ve sifatlari sayarak O`nu yüceltmis olur.
Peygamber (sallallahü aleyhi vesellem)Efendimiz buyuruyor ki;
كل امر ذي بال لا يبد ا فيه بالحمد فهو اقطع
"ALLAH`in hamdi ile baslanmayan her hatirli ve kiymetli isin sonu kesiktir(bereketsizdir)."(ibn-i Mace,Nikah:19,Ebu Davud,Edeb:18)
Bugünkü mekteplerde okunan kitaplari yazan zavallilar nimet kiymeti bilmeyenler nasil yaziyorlar,onlarin kitaplarinda ne Besmele,ne Hamdele,ne Salvele,
ne Nimete sükür ne Hamd-ü sena var.Yirminci asra gelmekle ne oldu?
Evvelki insanlardan daha mi kuvvetli kudretli olduk,ALLAH`in yardimina ihtiyac kalinmamis hale mi gelindi.Soframizda kimin ekmegini yiyoruz,
o ekmekler nereden meydana geldi.O ekmegi firinci yaratmadi.O ekmegin yapildigi bugdaylari biz yaratmadik,unlari degirmenci yaratmadi,
tohumlari taneleri ziraatci yaratmadi.
O bulutlari havayi kaplatan,o bulutlardan billur gibi yagmurlari yagdiran ve topragi nemlendiren,tohumlari yeserten,bugdaylarla basaklari yaratan,tanelerini en güzel bir sekilde tanzim eden,dizen ALLAH-ü Tealadir.
Peki O´nun yarattigi bugdaya,arpaya,suya muhtacsin.O billur gibi yagan yagmurlara biten otlarina muhtacsin,o otlarla büyüyen hayvanlara,yünlenen koyunlara muhtacsin.
Evvelki kullardan daha fazla kudretin yok.Onlar manen bizden daha kuvvetli.Onlar hamdelesiz,salvelesiz,besmelesiz baslamiyor da onlara ne zarar oluyor soruyorum size?
Dünya sevgisi insanin icini disini kapladigi icin bu büyük yanlisi
anlamiyor.Biz hocalar bile anlamiyoruz.Besmelenin,hamdelenin
salvelenin ne sucu vardi da kitaplara yazmiyorlar.
Iste böyle yapmakla ALLAH`dan ayiriyorlar milleti.Gözümüzü acalim ALLAH`dan ayrilmayalim.Kusurumuzdan dolayi ALLAH`dan yardim ve af isteyelim."Hoca Efendi bizim cocuklar namaz kilmiyor,oruc tutmuyor."diyorlar.
Nasil kilsinlar,dogru ana-baba görmediler ki,nereden ögrensinler,karanlikta kaldilar.Ana-babalar kabahati cocuga bulur,cocuklar ana-babaya bulur,kaynayip gidiyor bu isler.
ALLAH`in izniyle rizasi üzere cok medreseler acilmali ve bu milletin imdadina kosulmali,istikbal kazanacaklarmis,istikbal ne biliyor musunuz.Istikbal mezardan sonra baslar,dünyanin istikbali icin cobanlik edersin,dilencilik edersin,merdiven silersin,yine de bir care bulursun.
Orada bunlari yapamazsin.Iste asil istikbale care düsünmek lazim.
Simdi beytimize mana verelim,
Hudà:Farscadir.Mahsus:kelimesi de arapcadir.Arapcadan,Farscadan ne kadar kacilinsa kurtulunamaz.Bircok kelime bizim lisanimiza tamamen yerlesmistir.
Misrada gecen minnet neye diyorduk."Tenezzül etmiyor"deriz ya iste o,"Minnet etmiyor"demektir.Arapcada öyle kelimeler vardir ki ezdattandir.Yani zit manalara gelir."Minnet" te bunlardan birisidir.
Hucurat suresinin 17.ayet-i kerimesinde "Minnet etme" "Basa kakma" anlaminadir.
يمنون عليك ان اسلموا.......
"Islam`a girdiklerini senin basina kakiyorlar."
Ama Risale-i Kudsiyyedeki bu beytimizde öyle degildir.
"Tenezzül etme"manasina gelmektedir,boyun büküklügüdür.
نقاب اجدي بزه قيلدي عنايت
"Nikab acti bize kildi inayet"
"(Cenab-i Hak cemalinden)peceyi(örtüyü) kaldirdi.Bize yardim etti."
Nikab:Pece
Kildi:Yapti.
Inayet:Yardim demektir.
Onun icin,Hamd-ü Minnet sirf O`na mahsus oldu.O`ndan baska peceyi acabilen var mi?Yok.Dostlarini da bize vasita etti.Bu sebepten onlara da vasita hakki olarak tesekkürlerimizi,minnetlerimizi arz ederiz.
بو درده بولدي عارفلر كرامت
"Bu derde buldu àrifler keramet"
"Bu derde,(Mevla`nin Cemalinden pecenin kalkmasi derdine)arifler bir care buldular."
Arifler:Mevla Teala`yi bilenler.
Keramet:Care,demektir.
O care de nedir?
محبت جذبه سيله قيلدي دعوت
"Mehabbet cezbesiyle kildi davet"
"(Mevla Teala tarafindan kulun kalbine konan)sevgi cezbesiyle kullari davet ettiler,"kalplerini Mevla`ya meylettirdiler.
Mehabbet:Sevgi.
Cezbe:Cekmek demektir.
Bir kimseyi cekmek icin bir zahiri kanca vardir.Birde batini kanca vardir.Sevgi manevi kancadir.Cenab-i Hak bir kulun kalbine bir damla sevgi atsa,o sevgi,kulu Mevla`ya öyle ceker,öyle ceker ki,bütün kainat bir araya toplansa öylesine cekmeye kadir olamaz..
جذبت من جذبات الحق توازي عمل الثقلين
"Hakk`in cezbelerinden bir cezbe,ins ve cinnin ameline müsavi olur."
ALLAH (celle Celalühü) kulunu kendine davet ediyor.Bu davette ses yok,gürültü yok,seda yok.Bu cezbeyle namaz kilmak kolaylasir,oruc tutmak kolaylasir,zikir kolaylasir,okumak,okutmak kolaylasir.
Kul ile Mevla Teala arasinda hicbir münasebet yoktur.Nicin?Cünki kul camurdan yaratilmistir.Mevla Teala ise ziyade pak temiz ve mukaddestir.
ما لتراب ورب لارباب
"Rabblarin rabbi olan Mevla ile toprak arasinda ne(münasebet) vardir."
Böyle iken yani kul ile Mevla arasinda bir ignenin tepesi kadar alaka yokken nasil oluyorda sevgi hasil oluyor?
قل ان كنتم تحبون الله فالتبعونى ويغفرلكم ذنوبكم والله غفور رحيم
"Habibim de ki:-Eger siz ALLAH`i seviyorsaniz hemen bana uyun ki ALLAH da sizleri sevsin ve günahlarinizi bagislasin.Zira ALLAH cok bagislayici,cok merhamet edicidir-."(Ali imran suresi:31)
ALLAH Teala:"Habibime tabi olun"buyuruyor.Iste O`na tabi olmaktan sevgi doguyor.
Ittiba`in en kuvvetliside zikrullahtir.Kul ne zaman ki ALLAH`i zikreder hemen arada bir münasebet hasil olur.
Bu münasebetten de sevgi dogar.Sevgi gittikce artarak insanin icini,disini kaplayinca kalpte itmi`nan(süphesizlik)ve cezbe hasil olur.
Mustafa Ismet Garibullah(büyük seyh efendi)(kuddise sirruhu) Hazretlerinin:"Nikap acti bize kildi inayet"buyurmasinda;
Mevla Teala Hazretlerinin bütün insanlarin kendi cemaline kavusabilmeleri icin ilminde bir takim kaideler koydugu,"Bu derde buldu arifler keramet" derken,bu Mevla`ya kavusma derdine ariflerin care bulmus oldugu yani tarikat yolunu icad ettikleri anlatilmaktadir.
ورهبانية ابتدعوها ما كتبناها عليهم الا ابتغاء رضوان الله ........
Su ayet-i celile bu manaya isaret etmektedir:
"...Ve bir ruhbaniyet ihdas ettiler ki biz onu onlarin üzerine yazmamistik,ancak ALLAH`in rizasini aramak icin onu iltizam ettiler..."(Hadid Suresi:27)
"Muhabbet cezbesiyle kildi davet"derken ise,Ariflerin,bu tarikat yoluna,müridleri,Mevla Teala Hazretlerinin onlarin kalplerine atmis oldugu sevgi cezbesiyle davet ettiklerine isaret vardir.
بو طارلقدان كجوب حقه كيده ليم
"Bu darliktan gecip Hakk`a gidelim"
"Bu darlik (zorluklar)dan gecip Hakk`a gidelim"
Bu tarikat yolundan baska,diger yollarin hepsi darliktir,zorluklarla doludur,maksuda en cabuk bu yolla ulasilir.Bir insan ki Mevla`dan uzaktir o darliktadir.Mevla`ya yaklastikca ruhen genisler,rahatlar ve huzura erer.
Sah-i Naksibendi (Kuddise Sirruhu)Hazretlerine sordular:
"Tarikat nedir?"Icmalden tafsile,istidlalden kesfe gecmektir" diye cevap verdi.
Istidlal,delil yoluyla Mevlayi bilmek ve O`na kavusmaktir.Istidlalden kesfe gecmek;delil yoluyla Mevlayi bilmekten kesif ve sühude yani gözle görülür gibi hale gelmektir.
Mesela bir agac uzaktan ufak bir karalti gibi gözükür.Yaklastikca bir agac görünümünü alir.Daha yaklastikca yapraklari ve meyvalari farkedilmeye baslanir.Iyice yanina yaklasinca,bizce meyvalari koparilip yenebilecek bir duruma gelir.
Kessaf tefsiri Zamahseri Muztezile mezhebinden idi.Ayagi topal bir zatti.Bir defasinda memlekete gitmeye karar verdiginde oranin ahalisi bunu duydu.Onu karsilamaya ciktilar.
Karsilayanlar arsinda bulunan bir nene ona dogru yürüyüp:"Bunun icin mi kiyametler koptu?"dedi.Kessaf da:"Siz beni begenmiyormusunuz?Ben ALLAH`in varligina yüz delil getiririm." dedi.
Nene ona cevap verdi."ALLAH`in varliginda süphem yok ki,delile ihtiyacim olsun."Nene ne güzel cevap verdi degil mi?
"Nene,isini gördü gene"
Bu muteziler basbelasidir.Onlar akilla hüküm vermeye cok kacarlar.
عزيزم سير عن الله كل ايده لم
"Azizim Seyr-i Anillah gel gidelim"
Seyr-i Anillah:Zat-i Paki Sübhaniyeden Arsin fevkine kadar olan dönüstür.
Seyr-i Anillah,Seyr-i Fillahin karsiligidir.Seyr-i Anillah ve bundan sonra yapilacak olan Seyr-i Fil esya davet makaminin tamamlanmasi icindir.Bu seyr en büyük seyirdir.Mektubat olmasa bunlari nereden anlayacaktik.
Ya Erhamerrahimin! Fazl-i kereminle buraya kadar ulastirdin,tamamina da ulastir.Amin!.
Mahmud Ustaosmanoglu (Kuddise Sirruhu)Risale-i Kudsiyye serhi ve Izahi
Risalem nef’ ile hem ola menşur – Bu kemter aşkına çün oldu mecbur
Bu barlıktan geçip Hakk’a gidelim – Aziz hem seyr-i fillah gel idelim.
Huda ism-i celaliyle çü destur
“Allah’ın İsmi Celâliyle müsaade istedim.”
Bu Bismillahirrahmanirrahim diyerek yazmaya başladım demektir.
Peygamber Efendimiz buyuruyorki:
“Şeref sahibi hangi iş ki, bemele ile başlanmadı; o noksandır.”
Diledim bed idem ta ide mensur
“Allah’ın İsmi ile başladım ki yardım olunanlardan olayım.”
Risalem nef’ ile hem ola menşur
“Kitabım menfaat verici olarak yayılmış olsun.” Yani bu yazdığım kitaptan okuyanlar menfaatlensin.
Mustafa İsmet Garibullah Hazretleri bu kitabı Allah rızasını kazanmak için yazdı. Bir insanın söyleyeceği veya dinleyeceği bir kelime, namazın bir rekatı dahi Allah için olmalıdır.
Bu kemter aşkına çün oldu mecbur
“Bu ziyade noksan olan, Allah aşkıyla mecbur oldu.”
Tevazusu sebebiyle kendisini ziyade noksan gören İsmet Garibullah , Allahas olan aşkından bu kitabı yazmıştır.
Bu barlıktan geçip Hakk’a gidelim
“Bu gönüldeki ağırlıklardan geçip Hakk’a gidelim.” Bu yükler oldukça, Kalp Allah’a dönemiyor.
İnsanın kalbinde bazen vesveseler olur veya yaptığı bir işten dolayı vesveseler duyar, bunlar onun gönlüne manevi ağırlıklar yapar. Allah’a tam bir huzurla yönelmesine mani olur.
Aziz hem seyr-i fillah gel idelim
“Şerefli kardeşim! Gel seyr-i fillah edelim.” Bu ikinci seyirdir.
Seyr-i Fillah Latifelerimizin arşın üstünden zât-ı paki subhaniyeye kadar olan yürüyüşüdür.
Seyri İl: Mevla’dan başka her şey kalp gözünden silinir, bundan sonra gelen seyr-i fillah hâlinde ise sadece Mevla Teala Kalbe yerleşir. Seyr-i Fillah tamamlanınca da bekâ hasıl olur.
İnsan zikrettikçe, sünnetlere ittiba ettikçe, rabıta ve murakabe yaptıkça Mevla’nın nuruna doğru gider. İşte hem anlaşılmıyor hemde anlaşılmadık kalmıyor.
Seyri İl ile Seyri fillah, velayeti (veliliği) elde etmek içindir. Fena denilen Tarikat ve beka denilen hakikatle, yani bunların kazanılması sebebiyle kişiye veli denir.
خدايه مخصوص اولدي حمد و منت نقاب اجدي بزه قيلدي عنايت
بو درده بولدي عارفلر كرامت محبت جذبه سيله قيلدي دعوت
بو طارلقدان كجوب حقه كيده ليم عزيزم سير عن الله كل ايده لم
·* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
خدايه مخسوص اولدي حمد و منت
"Hudà`ya oldu mahsus hamd-ü minnet"
"Bütün hamdler,minnetler ALLAH`a mahsustur."
Hamd-ü minnet:Hamd ve sükür,demektir.
Bu misra "الحمد لله"manasini icine aliyor.
Hamd:Ihtiyari yapilan bir iyilige karsi tazim yoluyla,gönül hosluguyla,güzel sifatlarla medh-ü sena etmek(övmek)demektir.
Daha acik bir ifade ile"Elhamdülillah" diyen bir insan Cenabi Hakkin büyüklügüne delalet eden bütün isim ve sifatlari sayarak O`nu yüceltmis olur.
Peygamber (sallallahü aleyhi vesellem)Efendimiz buyuruyor ki;
كل امر ذي بال لا يبد ا فيه بالحمد فهو اقطع
"ALLAH`in hamdi ile baslanmayan her hatirli ve kiymetli isin sonu kesiktir(bereketsizdir)."(ibn-i Mace,Nikah:19,Ebu Davud,Edeb:18)
Bugünkü mekteplerde okunan kitaplari yazan zavallilar nimet kiymeti bilmeyenler nasil yaziyorlar,onlarin kitaplarinda ne Besmele,ne Hamdele,ne Salvele,
ne Nimete sükür ne Hamd-ü sena var.Yirminci asra gelmekle ne oldu?
Evvelki insanlardan daha mi kuvvetli kudretli olduk,ALLAH`in yardimina ihtiyac kalinmamis hale mi gelindi.Soframizda kimin ekmegini yiyoruz,
o ekmekler nereden meydana geldi.O ekmegi firinci yaratmadi.O ekmegin yapildigi bugdaylari biz yaratmadik,unlari degirmenci yaratmadi,
tohumlari taneleri ziraatci yaratmadi.
O bulutlari havayi kaplatan,o bulutlardan billur gibi yagmurlari yagdiran ve topragi nemlendiren,tohumlari yeserten,bugdaylarla basaklari yaratan,tanelerini en güzel bir sekilde tanzim eden,dizen ALLAH-ü Tealadir.
Peki O´nun yarattigi bugdaya,arpaya,suya muhtacsin.O billur gibi yagan yagmurlara biten otlarina muhtacsin,o otlarla büyüyen hayvanlara,yünlenen koyunlara muhtacsin.
Evvelki kullardan daha fazla kudretin yok.Onlar manen bizden daha kuvvetli.Onlar hamdelesiz,salvelesiz,besmelesiz baslamiyor da onlara ne zarar oluyor soruyorum size?
Dünya sevgisi insanin icini disini kapladigi icin bu büyük yanlisi
anlamiyor.Biz hocalar bile anlamiyoruz.Besmelenin,hamdelenin
salvelenin ne sucu vardi da kitaplara yazmiyorlar.
Iste böyle yapmakla ALLAH`dan ayiriyorlar milleti.Gözümüzü acalim ALLAH`dan ayrilmayalim.Kusurumuzdan dolayi ALLAH`dan yardim ve af isteyelim."Hoca Efendi bizim cocuklar namaz kilmiyor,oruc tutmuyor."diyorlar.
Nasil kilsinlar,dogru ana-baba görmediler ki,nereden ögrensinler,karanlikta kaldilar.Ana-babalar kabahati cocuga bulur,cocuklar ana-babaya bulur,kaynayip gidiyor bu isler.
ALLAH`in izniyle rizasi üzere cok medreseler acilmali ve bu milletin imdadina kosulmali,istikbal kazanacaklarmis,istikbal ne biliyor musunuz.Istikbal mezardan sonra baslar,dünyanin istikbali icin cobanlik edersin,dilencilik edersin,merdiven silersin,yine de bir care bulursun.
Orada bunlari yapamazsin.Iste asil istikbale care düsünmek lazim.
Simdi beytimize mana verelim,
Hudà:Farscadir.Mahsus:kelimesi de arapcadir.Arapcadan,Farscadan ne kadar kacilinsa kurtulunamaz.Bircok kelime bizim lisanimiza tamamen yerlesmistir.
Misrada gecen minnet neye diyorduk."Tenezzül etmiyor"deriz ya iste o,"Minnet etmiyor"demektir.Arapcada öyle kelimeler vardir ki ezdattandir.Yani zit manalara gelir."Minnet" te bunlardan birisidir.
Hucurat suresinin 17.ayet-i kerimesinde "Minnet etme" "Basa kakma" anlaminadir.
يمنون عليك ان اسلموا.......
"Islam`a girdiklerini senin basina kakiyorlar."
Ama Risale-i Kudsiyyedeki bu beytimizde öyle degildir.
"Tenezzül etme"manasina gelmektedir,boyun büküklügüdür.
نقاب اجدي بزه قيلدي عنايت
"Nikab acti bize kildi inayet"
"(Cenab-i Hak cemalinden)peceyi(örtüyü) kaldirdi.Bize yardim etti."
Nikab:Pece
Kildi:Yapti.
Inayet:Yardim demektir.
Onun icin,Hamd-ü Minnet sirf O`na mahsus oldu.O`ndan baska peceyi acabilen var mi?Yok.Dostlarini da bize vasita etti.Bu sebepten onlara da vasita hakki olarak tesekkürlerimizi,minnetlerimizi arz ederiz.
بو درده بولدي عارفلر كرامت
"Bu derde buldu àrifler keramet"
"Bu derde,(Mevla`nin Cemalinden pecenin kalkmasi derdine)arifler bir care buldular."
Arifler:Mevla Teala`yi bilenler.
Keramet:Care,demektir.
O care de nedir?
محبت جذبه سيله قيلدي دعوت
"Mehabbet cezbesiyle kildi davet"
"(Mevla Teala tarafindan kulun kalbine konan)sevgi cezbesiyle kullari davet ettiler,"kalplerini Mevla`ya meylettirdiler.
Mehabbet:Sevgi.
Cezbe:Cekmek demektir.
Bir kimseyi cekmek icin bir zahiri kanca vardir.Birde batini kanca vardir.Sevgi manevi kancadir.Cenab-i Hak bir kulun kalbine bir damla sevgi atsa,o sevgi,kulu Mevla`ya öyle ceker,öyle ceker ki,bütün kainat bir araya toplansa öylesine cekmeye kadir olamaz..
جذبت من جذبات الحق توازي عمل الثقلين
"Hakk`in cezbelerinden bir cezbe,ins ve cinnin ameline müsavi olur."
ALLAH (celle Celalühü) kulunu kendine davet ediyor.Bu davette ses yok,gürültü yok,seda yok.Bu cezbeyle namaz kilmak kolaylasir,oruc tutmak kolaylasir,zikir kolaylasir,okumak,okutmak kolaylasir.
Kul ile Mevla Teala arasinda hicbir münasebet yoktur.Nicin?Cünki kul camurdan yaratilmistir.Mevla Teala ise ziyade pak temiz ve mukaddestir.
ما لتراب ورب لارباب
"Rabblarin rabbi olan Mevla ile toprak arasinda ne(münasebet) vardir."
Böyle iken yani kul ile Mevla arasinda bir ignenin tepesi kadar alaka yokken nasil oluyorda sevgi hasil oluyor?
قل ان كنتم تحبون الله فالتبعونى ويغفرلكم ذنوبكم والله غفور رحيم
"Habibim de ki:-Eger siz ALLAH`i seviyorsaniz hemen bana uyun ki ALLAH da sizleri sevsin ve günahlarinizi bagislasin.Zira ALLAH cok bagislayici,cok merhamet edicidir-."(Ali imran suresi:31)
ALLAH Teala:"Habibime tabi olun"buyuruyor.Iste O`na tabi olmaktan sevgi doguyor.
Ittiba`in en kuvvetliside zikrullahtir.Kul ne zaman ki ALLAH`i zikreder hemen arada bir münasebet hasil olur.
Bu münasebetten de sevgi dogar.Sevgi gittikce artarak insanin icini,disini kaplayinca kalpte itmi`nan(süphesizlik)ve cezbe hasil olur.
Mustafa Ismet Garibullah(büyük seyh efendi)(kuddise sirruhu) Hazretlerinin:"Nikap acti bize kildi inayet"buyurmasinda;
Mevla Teala Hazretlerinin bütün insanlarin kendi cemaline kavusabilmeleri icin ilminde bir takim kaideler koydugu,"Bu derde buldu arifler keramet" derken,bu Mevla`ya kavusma derdine ariflerin care bulmus oldugu yani tarikat yolunu icad ettikleri anlatilmaktadir.
ورهبانية ابتدعوها ما كتبناها عليهم الا ابتغاء رضوان الله ........
Su ayet-i celile bu manaya isaret etmektedir:
"...Ve bir ruhbaniyet ihdas ettiler ki biz onu onlarin üzerine yazmamistik,ancak ALLAH`in rizasini aramak icin onu iltizam ettiler..."(Hadid Suresi:27)
"Muhabbet cezbesiyle kildi davet"derken ise,Ariflerin,bu tarikat yoluna,müridleri,Mevla Teala Hazretlerinin onlarin kalplerine atmis oldugu sevgi cezbesiyle davet ettiklerine isaret vardir.
بو طارلقدان كجوب حقه كيده ليم
"Bu darliktan gecip Hakk`a gidelim"
"Bu darlik (zorluklar)dan gecip Hakk`a gidelim"
Bu tarikat yolundan baska,diger yollarin hepsi darliktir,zorluklarla doludur,maksuda en cabuk bu yolla ulasilir.Bir insan ki Mevla`dan uzaktir o darliktadir.Mevla`ya yaklastikca ruhen genisler,rahatlar ve huzura erer.
Sah-i Naksibendi (Kuddise Sirruhu)Hazretlerine sordular:
"Tarikat nedir?"Icmalden tafsile,istidlalden kesfe gecmektir" diye cevap verdi.
Istidlal,delil yoluyla Mevlayi bilmek ve O`na kavusmaktir.Istidlalden kesfe gecmek;delil yoluyla Mevlayi bilmekten kesif ve sühude yani gözle görülür gibi hale gelmektir.
Mesela bir agac uzaktan ufak bir karalti gibi gözükür.Yaklastikca bir agac görünümünü alir.Daha yaklastikca yapraklari ve meyvalari farkedilmeye baslanir.Iyice yanina yaklasinca,bizce meyvalari koparilip yenebilecek bir duruma gelir.
Kessaf tefsiri Zamahseri Muztezile mezhebinden idi.Ayagi topal bir zatti.Bir defasinda memlekete gitmeye karar verdiginde oranin ahalisi bunu duydu.Onu karsilamaya ciktilar.
Karsilayanlar arsinda bulunan bir nene ona dogru yürüyüp:"Bunun icin mi kiyametler koptu?"dedi.Kessaf da:"Siz beni begenmiyormusunuz?Ben ALLAH`in varligina yüz delil getiririm." dedi.
Nene ona cevap verdi."ALLAH`in varliginda süphem yok ki,delile ihtiyacim olsun."Nene ne güzel cevap verdi degil mi?
"Nene,isini gördü gene"
Bu muteziler basbelasidir.Onlar akilla hüküm vermeye cok kacarlar.
عزيزم سير عن الله كل ايده لم
"Azizim Seyr-i Anillah gel gidelim"
Seyr-i Anillah:Zat-i Paki Sübhaniyeden Arsin fevkine kadar olan dönüstür.
Seyr-i Anillah,Seyr-i Fillahin karsiligidir.Seyr-i Anillah ve bundan sonra yapilacak olan Seyr-i Fil esya davet makaminin tamamlanmasi icindir.Bu seyr en büyük seyirdir.Mektubat olmasa bunlari nereden anlayacaktik.
Ya Erhamerrahimin! Fazl-i kereminle buraya kadar ulastirdin,tamamina da ulastir.Amin!.
Mahmud Ustaosmanoglu (Kuddise Sirruhu)Risale-i Kudsiyye serhi ve Izahi
