Yapılan araştırmalarda, rüya görüldüğü sırada vücudun hareketsiz kalmasına rağmen beynin uyanıkken olduğu kadar çok çalıştığı belirlenmiştir. Özellikle de limbik sistem denen duyguların merkezi olan bölüm ile beynin çelişki ve yanlışlıkları analiz eden bölümlerinin çok fazla çalıştığı ortaya çıkmıştır.
Bunun yanı sıra uyanıkken beyin belli bir anda temelde beş tip algıyı değerlendirir:
1) Dışarıdan gelen uyarı (ses, renk ve beş duyu ile ilgili olabilir).
2) Vücut duruşu ile ilgili veya eklemlerden, kaslardan gelen uyarılar (kuvvet veya gerginlik artışı/azalışı).
3) Vücudun kendi içinden gelen bir uyarı, örneğin bir diş ağrısı veya kaşıntı.
4) Bilinçli iç uyarı, düşüncenin içinden gelen uyarı.
5) Bilinçsiz iç uyarı, yani duygusal ve psikolojik uyarı.
Mucizevi olan ise, uyanıkken bu beş tip uyaranın değerlendirilmesiyle algıladığımız dünyayı, uyku esnasında rüya görürken de algılıyor olmamızdır. Ancak, rüyada bu uyaranların hiçbiri olmaksızın gerçek bir hayat yaşandığı zannedilmektedir. Üstelik rüyada zaman algısı çok farklıdır. Normal saatlerde 10-15 saniye gibi algılanabilecek süreç içinde, saatlerce sürebilen bir film şeridi dolusu rüya görülebilir. Örneğin zil sesi 10 saniyede gelişen bir kavramdır; fakat bu süre içerisinde kişi, sonu zil sesi ile biten çok detaylı, uzun ve konulu bir rüya görebilir.
Bunun yanı sıra uyanıkken beyin belli bir anda temelde beş tip algıyı değerlendirir:
1) Dışarıdan gelen uyarı (ses, renk ve beş duyu ile ilgili olabilir).
2) Vücut duruşu ile ilgili veya eklemlerden, kaslardan gelen uyarılar (kuvvet veya gerginlik artışı/azalışı).
3) Vücudun kendi içinden gelen bir uyarı, örneğin bir diş ağrısı veya kaşıntı.
4) Bilinçli iç uyarı, düşüncenin içinden gelen uyarı.
5) Bilinçsiz iç uyarı, yani duygusal ve psikolojik uyarı.
Mucizevi olan ise, uyanıkken bu beş tip uyaranın değerlendirilmesiyle algıladığımız dünyayı, uyku esnasında rüya görürken de algılıyor olmamızdır. Ancak, rüyada bu uyaranların hiçbiri olmaksızın gerçek bir hayat yaşandığı zannedilmektedir. Üstelik rüyada zaman algısı çok farklıdır. Normal saatlerde 10-15 saniye gibi algılanabilecek süreç içinde, saatlerce sürebilen bir film şeridi dolusu rüya görülebilir. Örneğin zil sesi 10 saniyede gelişen bir kavramdır; fakat bu süre içerisinde kişi, sonu zil sesi ile biten çok detaylı, uzun ve konulu bir rüya görebilir.