İnsanın doğumundan, büluğ çağına kadar geçen devresinde aldığı ad. Bu süre iki devreye ayrılır. Doğumundan yedi yaşına gelinceye kadar olan devre; buna bebeklik devresi adı verilir. Yedi yaşından büluğ çağına kadar olan devre; buna da temyiz devresi denir. Ceninin sağ olarak doğmasıyla vücub ehliyeti tam olarak sabit olur. Mümeyyiz olsun olmasın, çocukların ehliyetleri tamdır. Leh ve aleyhlerinde hak sabit olur. Bu haklar, çocuktan edası mümkün haklardır. Çocuktan edası mümkün olmayan haklar, sabit olmaz.
Birinci devre: Bu haklar a) Mali haklar, b) Cezalar olarak ikiye ayrılır.
a) Mali haklar: Genelde kul hakları olarak değerlendirilen bu haklar çocuk üzerine vacibtir. Mesela telef edilen malları tazmin etmek, işçinin ücretini vermek, hanımının ve akrabalarının nafakalarını vermek vs. gibi haklar mali haklardır. Velisine bunları ödetmek mümkündür. Ceza cinsinden olan kul hakları ise çocuğa vacib değildir.
b) Allah'ın hakları veya cezalar: Bu haklar da üçe ayrılır. a) İman b) İbadetler c) Hadler. Bunların hiç birisi çocuğa vacib olmaz. Bu devrede çocuğun eda ehliyeti hiç yoktur. Çünkü eda ehliyeti işin mümeyyiz olması gerekir. Henüz bu devrede çocuk mümeyyiz değildir. Hiç eda ehliyeti olmadığı için de söz ve tasarruflarının şer'î bir değeri yoktur.
İkinci Devre, yani yedi yaşından sonra başlayan devre. Bu devrede çocuğun eksik de olsa eda ehliyeti vardır. Bu eksik ehliyetle iman etmek ve ibadet yapmak gibi şeyler kendisine vacib olmaz. Fakat imanı makbul ve ibadeti geçerlidir.
Çocuğun bu devrede yaptığı mali tasarrufları ise üşe ayrılır.
1- Hibe ve sadaka kabul etmek gibi sırf menfaat olan tasarruflar. Çocuk, veli veya vasinin icazeti olmadan bu gibi tasarruflarda bulunabilir.
2- Hibe ve vakıfta bulunması gibi sırf zarar olan tasarruflar: Bu tasarruflar çocuğun mülkünden karşılıksız olarak bir malın çıkmasına sebep olan tasarruflardır. Veli veya vasinin icazeti de olsa, çocuk böyle tasarruflarda bulunamaz. Çünkü veli ve vasinin bu işleri direk olarak yapmaları caiz değildir.
3- Alış-veriş ve icare yapmak gibi fayda ile zarar arasında olan tasarruflar: Bu tasarruflar kâr da zarar da edebilir. Çocukta eksik de olsa bir ehliyet vardır. Bunun için bu gibi tasarrufları geçerli, fakat veli veya vasinin icazetine bağlıdır (Abdülkerim Zeydan, el-Veciz fi Usuli'l-Fıkh, 75-77). Daha geniş bilgi için bk. Çocuk maddesi.
Ahmet ARPA
Birinci devre: Bu haklar a) Mali haklar, b) Cezalar olarak ikiye ayrılır.
a) Mali haklar: Genelde kul hakları olarak değerlendirilen bu haklar çocuk üzerine vacibtir. Mesela telef edilen malları tazmin etmek, işçinin ücretini vermek, hanımının ve akrabalarının nafakalarını vermek vs. gibi haklar mali haklardır. Velisine bunları ödetmek mümkündür. Ceza cinsinden olan kul hakları ise çocuğa vacib değildir.
b) Allah'ın hakları veya cezalar: Bu haklar da üçe ayrılır. a) İman b) İbadetler c) Hadler. Bunların hiç birisi çocuğa vacib olmaz. Bu devrede çocuğun eda ehliyeti hiç yoktur. Çünkü eda ehliyeti işin mümeyyiz olması gerekir. Henüz bu devrede çocuk mümeyyiz değildir. Hiç eda ehliyeti olmadığı için de söz ve tasarruflarının şer'î bir değeri yoktur.
İkinci Devre, yani yedi yaşından sonra başlayan devre. Bu devrede çocuğun eksik de olsa eda ehliyeti vardır. Bu eksik ehliyetle iman etmek ve ibadet yapmak gibi şeyler kendisine vacib olmaz. Fakat imanı makbul ve ibadeti geçerlidir.
Çocuğun bu devrede yaptığı mali tasarrufları ise üşe ayrılır.
1- Hibe ve sadaka kabul etmek gibi sırf menfaat olan tasarruflar. Çocuk, veli veya vasinin icazeti olmadan bu gibi tasarruflarda bulunabilir.
2- Hibe ve vakıfta bulunması gibi sırf zarar olan tasarruflar: Bu tasarruflar çocuğun mülkünden karşılıksız olarak bir malın çıkmasına sebep olan tasarruflardır. Veli veya vasinin icazeti de olsa, çocuk böyle tasarruflarda bulunamaz. Çünkü veli ve vasinin bu işleri direk olarak yapmaları caiz değildir.
3- Alış-veriş ve icare yapmak gibi fayda ile zarar arasında olan tasarruflar: Bu tasarruflar kâr da zarar da edebilir. Çocukta eksik de olsa bir ehliyet vardır. Bunun için bu gibi tasarrufları geçerli, fakat veli veya vasinin icazetine bağlıdır (Abdülkerim Zeydan, el-Veciz fi Usuli'l-Fıkh, 75-77). Daha geniş bilgi için bk. Çocuk maddesi.
Ahmet ARPA