Şefaat (Yardım Ve Aracılık Yapmak)
“Kim haklı bir dava uğrunda üstün çaba gösterirse onun kazandıracağı nimetlerden bir pay alacaktır...” (Nisa: 4/85)
248. Ebû Mûsâ el–Eş`arî radıyallahu anh şöyle dedi:
Peygamber aleyhisselâm’a sıkıntı içinde bulunan biri geldiği zaman, yanındakilere döner:
“Bu adama yardım ediniz, sevap kazanırsınız. Allah Teâlâ istediği şeyi Peygamberi’ne söyletir” buyururdu.[1]
* Sıkıntıya düşenin derdini halletmeye çalışmak peygamberimizin çok haz duyduğu şeylerdendi. Kendisi bizzat halledemezse ashabını bu işe teşvik ederdi bu hadiste olduğu gibi.
Yani sizler bu sıkıntıdaki kimseye yardım ederseniz, ben de size hayırlı dualar ederim. Peygamberimizin dua, niyaz ve dileğini kabul eden Allah da sizlerin sevabınızı ve mükafatınızı hem dünyada hem de ahirette bol bol verecektir. [2]
249. İbni Abbas radıyallahu anhümâ Berîre ile kocası arasında geçen olaya dair şunları söyledi:
Peygamber aleyhisselâm Berîre’ye:
– “Keşke tekrar kocana dönsen!” buyurdu.
Berîre:
– Yâ Resûlallah! Böyle yapmamı bana emrediyor musun? diye sordu.
Resûl-i Ekrem Efendimiz:
– “Hayır, sadece aracılık yapıyorum” buyurdu.
Bunun üzerine Berîre:
– Benim ona ihtiyacım yok, dedi.[3]
* Gerçek yönetici durumunda olan peygamberimiz ümmeti arasındaki kimselerin sıkıntılarına ve dertlerine çözüm bulmak için daima gayret ederdi. İşte bu hadiste de kocası Muğis’ten ayrılan Berire’ye peygamberimiz arabulucu olmak istiyor ve perişan halini arzeden Muğîs’in teklifi üzerine; Keşke tekrar kocana dönsen, diyor. O da peygamberimizin emir mi ettiğini öğrenmek istedi. Emir değil de sadece aracılık yaptığını öğrenince Berire bu işin kesinlikle olmayacağını belirtmişti. Sahabenin peygamberimize hürmeti ve söylediği şeyin emir mi? yoksa aracılık mı? olduğunu sorması edebleri gereğidir. Emretmiş olsaydı o kocası ile ömrünü geçirecekti ama aracılık yaptığını anlayınca görüşünü belirtmiştir. Evlilik gibi gönül işlerinde hiçbir kimse zorlanmamalı ve duygulara değer verilmelidir. Bir yuvanın yıkılmaması için aracı olmaya çalışmak ta iyi bir davranıştır. [4]
[1] Buhârî, Zekât 21, Edeb 36, 37, Tevhîd 31; Müslim, Birr 145. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 117; Tirmizî, İlim 14; Nesâî, Zekât 65.
[2] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 99
[3] Buhârî, Talâk 16. Ayrıca bk. Buhârî, Talâk 15; Ebû Dâvûd, Talâk 21; Nesâî, Âdâbü’l–kudât 28; İbni Mâce, Talâk 29.
[4] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 99
“Kim haklı bir dava uğrunda üstün çaba gösterirse onun kazandıracağı nimetlerden bir pay alacaktır...” (Nisa: 4/85)
248. Ebû Mûsâ el–Eş`arî radıyallahu anh şöyle dedi:
Peygamber aleyhisselâm’a sıkıntı içinde bulunan biri geldiği zaman, yanındakilere döner:
“Bu adama yardım ediniz, sevap kazanırsınız. Allah Teâlâ istediği şeyi Peygamberi’ne söyletir” buyururdu.[1]
* Sıkıntıya düşenin derdini halletmeye çalışmak peygamberimizin çok haz duyduğu şeylerdendi. Kendisi bizzat halledemezse ashabını bu işe teşvik ederdi bu hadiste olduğu gibi.
Yani sizler bu sıkıntıdaki kimseye yardım ederseniz, ben de size hayırlı dualar ederim. Peygamberimizin dua, niyaz ve dileğini kabul eden Allah da sizlerin sevabınızı ve mükafatınızı hem dünyada hem de ahirette bol bol verecektir. [2]
249. İbni Abbas radıyallahu anhümâ Berîre ile kocası arasında geçen olaya dair şunları söyledi:
Peygamber aleyhisselâm Berîre’ye:
– “Keşke tekrar kocana dönsen!” buyurdu.
Berîre:
– Yâ Resûlallah! Böyle yapmamı bana emrediyor musun? diye sordu.
Resûl-i Ekrem Efendimiz:
– “Hayır, sadece aracılık yapıyorum” buyurdu.
Bunun üzerine Berîre:
– Benim ona ihtiyacım yok, dedi.[3]
* Gerçek yönetici durumunda olan peygamberimiz ümmeti arasındaki kimselerin sıkıntılarına ve dertlerine çözüm bulmak için daima gayret ederdi. İşte bu hadiste de kocası Muğis’ten ayrılan Berire’ye peygamberimiz arabulucu olmak istiyor ve perişan halini arzeden Muğîs’in teklifi üzerine; Keşke tekrar kocana dönsen, diyor. O da peygamberimizin emir mi ettiğini öğrenmek istedi. Emir değil de sadece aracılık yaptığını öğrenince Berire bu işin kesinlikle olmayacağını belirtmişti. Sahabenin peygamberimize hürmeti ve söylediği şeyin emir mi? yoksa aracılık mı? olduğunu sorması edebleri gereğidir. Emretmiş olsaydı o kocası ile ömrünü geçirecekti ama aracılık yaptığını anlayınca görüşünü belirtmiştir. Evlilik gibi gönül işlerinde hiçbir kimse zorlanmamalı ve duygulara değer verilmelidir. Bir yuvanın yıkılmaması için aracı olmaya çalışmak ta iyi bir davranıştır. [4]
[1] Buhârî, Zekât 21, Edeb 36, 37, Tevhîd 31; Müslim, Birr 145. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 117; Tirmizî, İlim 14; Nesâî, Zekât 65.
[2] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 99
[3] Buhârî, Talâk 16. Ayrıca bk. Buhârî, Talâk 15; Ebû Dâvûd, Talâk 21; Nesâî, Âdâbü’l–kudât 28; İbni Mâce, Talâk 29.
[4] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 99