İki yaşlı, şeyh, önder.
Çeşitli alanlarda ilk iki sırayı tutan kişiler. İslam tarihinde ilk iki halife olan Hz. Ebu Bekr ile Hz. Ömer'i; hadis ilminde en güvenilir hadis külliyatları sayılan altı kitaptan (kütüb-i sitte) ilk ikisini derleyen Buharî ile Müslim'i, Hanefi fıkhında da İmam-ı Azam Ebu Hanife ile İmam Ebu Yusuf'u belirtir.
Dönemleri hilafet yönetiminin en yetkin örneğini oluşturan Hz. Ebu Bekr ile Hz. Ömer'in halifelikleri sırasındaki uygulamaları sonraki halifeler ve yöneticilerce bir ölçü olarak kabul edilmiştir. Her ikisinin birlikte benimsedikleri bir görüş ve uygulama ise örneklik niteliği bakımından daha da büyük bir önem kazanmaktadır. Bu nedenle bu tür görüş ve uygulamaların her ikisine ait olduğunu belirtmek üzere "şeyhayn"e ait olduğu vurgulanır.
İmam Buharî ve Müslim'in derledikleri hadisler, tek başlarına diğerlerinden daha güvenilir sayılır. Her ikisinin birlikte aktardığı hadisler ise, iki otoritenin de onayını almış olmaları nedeniyle tartışmasız delil olarak kabul edilirler. Bu nedenle bu tür hadislerden söz edilir, delil olarak kullanılırken, "şeyhayn" tarafından rivayet edildikleri özellikle belirtilir.
Hanefî fıkhında Ebu Hanife'den sonra Ebu Yusuf ile İmam Muhammed söz sahibi hukukçulardır. İmam Ebu Hanife ile Ebu Yusuf, Hanefi bilginlerce "şeyhayn" ya da "şeyhan" olarak nitelenir. Bu üç bilginin ictihadlarının farklı olması durumunda mezheb görüşü, çeşitli etmenler göz önünde bulundurularak belirlenir. İmam Muhammed ile Ebu Hanîfe ya da Ebu Yusuf'un ictihadlarının birleşmesi durumunda, yine mezhep görüşü iki ayrı görüş değerlendirilerek belirlenir. Ama şeyhayn olarak anılan İmam Ebu Hanife ile Ebu Yusuf'un ictihadları birleşirse, mezhep görüşünü tartışmasız bu ictihad belirler. Şeyhayna atfedilen görüş, Ebu Hanife ile Ebu Yusuf'un ortak ictihadlarını, aynı zamanda da mezheb görüşünü ifade eder.
İ.A.
Çeşitli alanlarda ilk iki sırayı tutan kişiler. İslam tarihinde ilk iki halife olan Hz. Ebu Bekr ile Hz. Ömer'i; hadis ilminde en güvenilir hadis külliyatları sayılan altı kitaptan (kütüb-i sitte) ilk ikisini derleyen Buharî ile Müslim'i, Hanefi fıkhında da İmam-ı Azam Ebu Hanife ile İmam Ebu Yusuf'u belirtir.
Dönemleri hilafet yönetiminin en yetkin örneğini oluşturan Hz. Ebu Bekr ile Hz. Ömer'in halifelikleri sırasındaki uygulamaları sonraki halifeler ve yöneticilerce bir ölçü olarak kabul edilmiştir. Her ikisinin birlikte benimsedikleri bir görüş ve uygulama ise örneklik niteliği bakımından daha da büyük bir önem kazanmaktadır. Bu nedenle bu tür görüş ve uygulamaların her ikisine ait olduğunu belirtmek üzere "şeyhayn"e ait olduğu vurgulanır.
İmam Buharî ve Müslim'in derledikleri hadisler, tek başlarına diğerlerinden daha güvenilir sayılır. Her ikisinin birlikte aktardığı hadisler ise, iki otoritenin de onayını almış olmaları nedeniyle tartışmasız delil olarak kabul edilirler. Bu nedenle bu tür hadislerden söz edilir, delil olarak kullanılırken, "şeyhayn" tarafından rivayet edildikleri özellikle belirtilir.
Hanefî fıkhında Ebu Hanife'den sonra Ebu Yusuf ile İmam Muhammed söz sahibi hukukçulardır. İmam Ebu Hanife ile Ebu Yusuf, Hanefi bilginlerce "şeyhayn" ya da "şeyhan" olarak nitelenir. Bu üç bilginin ictihadlarının farklı olması durumunda mezheb görüşü, çeşitli etmenler göz önünde bulundurularak belirlenir. İmam Muhammed ile Ebu Hanîfe ya da Ebu Yusuf'un ictihadlarının birleşmesi durumunda, yine mezhep görüşü iki ayrı görüş değerlendirilerek belirlenir. Ama şeyhayn olarak anılan İmam Ebu Hanife ile Ebu Yusuf'un ictihadları birleşirse, mezhep görüşünü tartışmasız bu ictihad belirler. Şeyhayna atfedilen görüş, Ebu Hanife ile Ebu Yusuf'un ortak ictihadlarını, aynı zamanda da mezheb görüşünü ifade eder.
İ.A.