BENİM DEDİĞİN HİÇ BİRŞEYE SAHİP DEĞİLSİN ONLAR SANA HAZRETİ ALLAH TARAFINDAN KREDİ OLARAK VERİLDİ DEĞERİNİ BİL !!!
BENİM DEDİĞİN HİÇ BİR VARLIĞA SAHİP DEĞİLSİN
HER YARATILAN VARLIĞIN SAHİBİ HAZRETİ ALLAHTIR.
Bütün kainatı ve içindekileri O kuşatmıştır. Görünen ve görünmeyen varlıkları O var edip gösteriyor.
Gözlere görme gücünü veren odur.
Yaratılanlar yaratılmasa idi olmayan bir şeyi en keskin göze sahip olsak bile göremezdik.
Yaratıp var ederek her çeşit renkleri ayırdedebilecek kabiliyette göz veren yine
sonsuz güç ve Azamet sahibi h.z. Allahtır.
Bütün kainatta görünenler h.z. Allah tarafından yaratılıp görünen oldu.
İnsan kendini mütakil varlık sandı. Habuki gerçek mütakil varlığın h.z. Allah c.c. olduğunu bilemedi.
İnsanlar ve bütün yaratılanlar Adem a.s. zamanından beri zincir baklaları gibi birbirlerine bağlanmış şekilde doğup ölmekte görünüp kaybolmaktadırlar.
İşte biz bu görünüp kaybolan varıklara sahip olmak için ne kadar çok azim ve gayret gösteriyoruz.
İnsan kendinin görünen bir varlık olduğunu bir gün gelecek görünmeyen ve yalnız hatırlanan varlık olacağını bildiği halde halâ zamanı gelince görünmeyecek ve yok olacakların peşinde koşup duruyor.
Bu yok olmaya mahkum olan varlıkların onun çok değerli vakitlerini alıp götürdüğünün de farkına varamıyor.
Ve bu yok olmaya mahkum varlıkların onu yaratan sonsuz kudret sahibi ile arasına perde olduğunu da anlayamıyor.
Ve bu perdeler arasında h.z. Allahı arıyor.
Kendisine kendisinden yakın olan sahibini bulamıyor o var gibi görünen varlık perdeleri önünü kapatıyor.
O, görünüp kaybolan varlıkları gözeten kontrolunda idaresinde tutan Sahibini kendi içinde arasa kestirmeden yolunu bulabilir.
Ayeti kerimede, İçinizde; Görmüyor musunuz. Zariyat:21.
Diyebilirsiniz ki, o kişinin içinde şeytan hakimiyet kurmuş ise o zaman ne olacak.
Hayır, sözümüz onlara değil öyle kimselerin h.z. allah ile işleri olmaz ki, bizim sözlerimiz h.z. Allahı arayan kimseleredir.
Zaten o kişiler bilsinler ki, onlara davet vardır onları sahibleri olan h.z. Allah c.c. den kalplerine çağrı gelmiştir.
Bu kesinlikle bilinmelidir ki yaratılmış bütün görünen ve görünmeyen varlıklar h.z. ALLAH C.C. nun vücud nurundan akseden zerreciklerdir.
Ayeti kerimede : ALLAH göklerin ve yerlerin nurudur. (Nur;35.)
Bütün yaratılmışlar hepimiz h.z. Allahın ikram ettiği nuri enerjilerle hareket halindeyiz.
Nuri enerji olan ruhunu çektiği zaman vefattayız. İşte içimizde görmediğimiz ruhumuz ile irtibat halinde olmamız lazım.
Onun ile irtibat ise, kalpi temizlemekle olur kalpten çirkin düşünceler atıldığı zaman, İbadetlere karşı istekler başladığı zaman.
İbadetlere başlayınca da irtibat kurulmuş ruh ise rahatlamış olur.
Bu rahatlık da sana yetsin fazla derinlere dalmadan ibadet ve taatlar ile ömrünü yaşamaya gayret et.
Böyle devam edersen ileride duası makbul gören, h.z. Allahın Razı olduğu kullar listesine girersin.
H.z ALLAH Göklerin ve yerlerin Nurudur ayeti kerimesini de nur kabul edip o nur ile düşündüğümüz zaman, bütün kainatta bulunan görünen ve görünmeyen varlıkların hepsi bir olan h.z. Allahın sonsuz kudretinden oluşmuş vücudlardır.
Ve başta insanlar olmak üzere, kendisinin yaratıcısı tarafından yaratılanı sahiplenip benim demeye hakları var mı,
O vücudun bir tüyünü yaratmaya gücü yetmeyen insanın, bedenini sahiplenip beğenmesi, h.z. Allahın insana verdiği akıl ile imar edilen bir binaya benzer ki,
Her şeyi ile tamamlanmış bir bina dile gelip konuşup ben, benim, benimim, demesi ne kadar abes olur.
O bina kendi kendini imar edemezdi ki, taş ve çimento ve sudan ibaretti.
Bir gün gelecek yıkılacak geldiği yer olan taş ve yoprağa karışıp yok olacaktı.
İşte insan da, taşıdığı vücudunu benim demeye hakkı var mı, o vücudu kendisi yapmadı ki, Zaten benim dediği vücudu toprak olup görünmez olacak.
Geldiği kaynağa döneceğini bildiği halde tedbir almayı düşünmüyordu. yaratılan bedenini sahiplendi yaratanını aramadı.
Yaratılmış vücudunda sahibinin sonsuz kudretinden kuvvetler olduğunu bilse ve bulsa her şeyin yaratıcısına ait olduğunu, kendisinin hükümsüz ve değersiz olduğunu anlar.
Bütün yaratılmışlar hükümsüz, Hüküm sahibi ise onları yoktan var eden h.z. Allahtır.
H.z. Allah c.c nün dünyayı gece karartıp gündüz aydınlattığı gibi, insanları ve diğer mahlukatı da gösteriyor ve alıyor yenisini yaratıyor aydınlatıyor yine alıyor karartıyor. Her zaman yeni bir yaratış yok ediş ile zamanı sürdürüyor.
Demek ki, Müstakil tek sonsuz yüce varlık O oluyor.
Bütün yaratılmış varlıklar Tek ve müstakil Azameti ilahi olan h.z. Allahın c.c den akseden nura bağlı zerreciklerdir.
Allah celle celalehü yaratıp öldürürken, gösterip yok ederken, seni de gösterip yok edeceğini bil. O'na ait olduğunu tasdik et. Nefsine de bu gerçeği kabul ettir.
En akıllıca hareket kaybolup geri gelmeyen varlıklara verdiğimiz değerden daha fazla, Hiç ölmeyen, Her zaman yeni işte olan h.z. Allaha değer vermek oluyor.
Dünya rızkın için helal peşinde koş evin olsun araban da olsun fakat kalbine girmesin onların da h.z. Allaha ait olduğunu kabul edersen, Bil ki, sen h.z. Allahın sevgili kulusun.
h.z. Allah c.c. cümlemizi Kendisine dönenlerden sevdiği, kullarından olmamızı nasip etsin Amin.
Velhamdü lillahi rabbil Alemin. Allahümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve alâ ali Muhammed.
Kalpteniman..
BENİM DEDİĞİN HİÇ BİR VARLIĞA SAHİP DEĞİLSİN
HER YARATILAN VARLIĞIN SAHİBİ HAZRETİ ALLAHTIR.
Bütün kainatı ve içindekileri O kuşatmıştır. Görünen ve görünmeyen varlıkları O var edip gösteriyor.
Gözlere görme gücünü veren odur.
Yaratılanlar yaratılmasa idi olmayan bir şeyi en keskin göze sahip olsak bile göremezdik.
Yaratıp var ederek her çeşit renkleri ayırdedebilecek kabiliyette göz veren yine
sonsuz güç ve Azamet sahibi h.z. Allahtır.
Bütün kainatta görünenler h.z. Allah tarafından yaratılıp görünen oldu.
İnsan kendini mütakil varlık sandı. Habuki gerçek mütakil varlığın h.z. Allah c.c. olduğunu bilemedi.
İnsanlar ve bütün yaratılanlar Adem a.s. zamanından beri zincir baklaları gibi birbirlerine bağlanmış şekilde doğup ölmekte görünüp kaybolmaktadırlar.
İşte biz bu görünüp kaybolan varıklara sahip olmak için ne kadar çok azim ve gayret gösteriyoruz.
İnsan kendinin görünen bir varlık olduğunu bir gün gelecek görünmeyen ve yalnız hatırlanan varlık olacağını bildiği halde halâ zamanı gelince görünmeyecek ve yok olacakların peşinde koşup duruyor.
Bu yok olmaya mahkum olan varlıkların onun çok değerli vakitlerini alıp götürdüğünün de farkına varamıyor.
Ve bu yok olmaya mahkum varlıkların onu yaratan sonsuz kudret sahibi ile arasına perde olduğunu da anlayamıyor.
Ve bu perdeler arasında h.z. Allahı arıyor.
Kendisine kendisinden yakın olan sahibini bulamıyor o var gibi görünen varlık perdeleri önünü kapatıyor.
O, görünüp kaybolan varlıkları gözeten kontrolunda idaresinde tutan Sahibini kendi içinde arasa kestirmeden yolunu bulabilir.
Ayeti kerimede, İçinizde; Görmüyor musunuz. Zariyat:21.
Diyebilirsiniz ki, o kişinin içinde şeytan hakimiyet kurmuş ise o zaman ne olacak.
Hayır, sözümüz onlara değil öyle kimselerin h.z. allah ile işleri olmaz ki, bizim sözlerimiz h.z. Allahı arayan kimseleredir.
Zaten o kişiler bilsinler ki, onlara davet vardır onları sahibleri olan h.z. Allah c.c. den kalplerine çağrı gelmiştir.
Bu kesinlikle bilinmelidir ki yaratılmış bütün görünen ve görünmeyen varlıklar h.z. ALLAH C.C. nun vücud nurundan akseden zerreciklerdir.
Ayeti kerimede : ALLAH göklerin ve yerlerin nurudur. (Nur;35.)
Bütün yaratılmışlar hepimiz h.z. Allahın ikram ettiği nuri enerjilerle hareket halindeyiz.
Nuri enerji olan ruhunu çektiği zaman vefattayız. İşte içimizde görmediğimiz ruhumuz ile irtibat halinde olmamız lazım.
Onun ile irtibat ise, kalpi temizlemekle olur kalpten çirkin düşünceler atıldığı zaman, İbadetlere karşı istekler başladığı zaman.
İbadetlere başlayınca da irtibat kurulmuş ruh ise rahatlamış olur.
Bu rahatlık da sana yetsin fazla derinlere dalmadan ibadet ve taatlar ile ömrünü yaşamaya gayret et.
Böyle devam edersen ileride duası makbul gören, h.z. Allahın Razı olduğu kullar listesine girersin.
H.z ALLAH Göklerin ve yerlerin Nurudur ayeti kerimesini de nur kabul edip o nur ile düşündüğümüz zaman, bütün kainatta bulunan görünen ve görünmeyen varlıkların hepsi bir olan h.z. Allahın sonsuz kudretinden oluşmuş vücudlardır.
Ve başta insanlar olmak üzere, kendisinin yaratıcısı tarafından yaratılanı sahiplenip benim demeye hakları var mı,
O vücudun bir tüyünü yaratmaya gücü yetmeyen insanın, bedenini sahiplenip beğenmesi, h.z. Allahın insana verdiği akıl ile imar edilen bir binaya benzer ki,
Her şeyi ile tamamlanmış bir bina dile gelip konuşup ben, benim, benimim, demesi ne kadar abes olur.
O bina kendi kendini imar edemezdi ki, taş ve çimento ve sudan ibaretti.
Bir gün gelecek yıkılacak geldiği yer olan taş ve yoprağa karışıp yok olacaktı.
İşte insan da, taşıdığı vücudunu benim demeye hakkı var mı, o vücudu kendisi yapmadı ki, Zaten benim dediği vücudu toprak olup görünmez olacak.
Geldiği kaynağa döneceğini bildiği halde tedbir almayı düşünmüyordu. yaratılan bedenini sahiplendi yaratanını aramadı.
Yaratılmış vücudunda sahibinin sonsuz kudretinden kuvvetler olduğunu bilse ve bulsa her şeyin yaratıcısına ait olduğunu, kendisinin hükümsüz ve değersiz olduğunu anlar.
Bütün yaratılmışlar hükümsüz, Hüküm sahibi ise onları yoktan var eden h.z. Allahtır.
H.z. Allah c.c nün dünyayı gece karartıp gündüz aydınlattığı gibi, insanları ve diğer mahlukatı da gösteriyor ve alıyor yenisini yaratıyor aydınlatıyor yine alıyor karartıyor. Her zaman yeni bir yaratış yok ediş ile zamanı sürdürüyor.
Demek ki, Müstakil tek sonsuz yüce varlık O oluyor.
Bütün yaratılmış varlıklar Tek ve müstakil Azameti ilahi olan h.z. Allahın c.c den akseden nura bağlı zerreciklerdir.
Allah celle celalehü yaratıp öldürürken, gösterip yok ederken, seni de gösterip yok edeceğini bil. O'na ait olduğunu tasdik et. Nefsine de bu gerçeği kabul ettir.
En akıllıca hareket kaybolup geri gelmeyen varlıklara verdiğimiz değerden daha fazla, Hiç ölmeyen, Her zaman yeni işte olan h.z. Allaha değer vermek oluyor.
Dünya rızkın için helal peşinde koş evin olsun araban da olsun fakat kalbine girmesin onların da h.z. Allaha ait olduğunu kabul edersen, Bil ki, sen h.z. Allahın sevgili kulusun.
h.z. Allah c.c. cümlemizi Kendisine dönenlerden sevdiği, kullarından olmamızı nasip etsin Amin.
Velhamdü lillahi rabbil Alemin. Allahümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve alâ ali Muhammed.
Kalpteniman..