Telkin ne demektir ?
Sözlükte "anlatmak-anlamak, öğretmek-öğrenmek, vermek-almak" gibi anlamlara gelen telkin, tasavvufta, tarîkata yeni giren kimseye şeyhin zikir öğretmesi anlamında kullanılmaktadır Müridin bunu öğrenmesine telekkün denir (MC)
Son nefesine yaklaşmış, ölmek üzere olan kişinin yanında kelime-i tevhid ve kelime-i şehâdet okunmasına; cenaze defnedildikten sonra, kabirde sorulması muhtemel soruları ve cevapları ölüye hatırlatma konuşmasına da telkin denir Ölmek üzere olan kişinin, sağ tarafına çevrilerek yüzünü kıbleye gelecek şekilde yatırmak müstehaptır Bu durumda olan kişinin yanında, hatırlatmak amacıyla kelime-i tevhid ve kelime-i şehâdet okunur Hz Peygamber, "Ölülerinize (ölüme yaklaşanlara) lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz" buyurmuştur (Müslim, Cenâiz 1, 2; Tirmizî, Cenâiz 7) Telkin yapılırken, "lâ ilâhe illallah" de, "kelime-i şehadet, kelime-i tevhîd getir" şeklinde bir yaklaşımda bulunulmamalı, yanında bunları söylemekle yetinilmelidir Bunun yanında ölmek üzere olan kişinin yanında Kur'ân-ı Kerim, özellikle Yâsîn sûresi okunur Cenaze kabre konduktan ve başında Kur'ân okuma tamamlandıktan sonra, kalabalık orayı terkedince, orada kalan bir kimsenin kabrin başında yüksek sesle ve ölüye hitaben îmân esaslarını hatırlatmasına da telkin denir Hanefîlerden bazı âlimler, defnedildikten sonra telkinin meşrû olmadığını söylemişlerdir Buna mukabil bazı âlimler ise, tavsiye edilmediği gibi yasaklanmadığını, bu nedenle mükellef olduktan sonra vefat eden kimsenin mezarının başında telkin verilebileceğini söylemişlerdir.
Sözlükte "anlatmak-anlamak, öğretmek-öğrenmek, vermek-almak" gibi anlamlara gelen telkin, tasavvufta, tarîkata yeni giren kimseye şeyhin zikir öğretmesi anlamında kullanılmaktadır Müridin bunu öğrenmesine telekkün denir (MC)
Son nefesine yaklaşmış, ölmek üzere olan kişinin yanında kelime-i tevhid ve kelime-i şehâdet okunmasına; cenaze defnedildikten sonra, kabirde sorulması muhtemel soruları ve cevapları ölüye hatırlatma konuşmasına da telkin denir Ölmek üzere olan kişinin, sağ tarafına çevrilerek yüzünü kıbleye gelecek şekilde yatırmak müstehaptır Bu durumda olan kişinin yanında, hatırlatmak amacıyla kelime-i tevhid ve kelime-i şehâdet okunur Hz Peygamber, "Ölülerinize (ölüme yaklaşanlara) lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz" buyurmuştur (Müslim, Cenâiz 1, 2; Tirmizî, Cenâiz 7) Telkin yapılırken, "lâ ilâhe illallah" de, "kelime-i şehadet, kelime-i tevhîd getir" şeklinde bir yaklaşımda bulunulmamalı, yanında bunları söylemekle yetinilmelidir Bunun yanında ölmek üzere olan kişinin yanında Kur'ân-ı Kerim, özellikle Yâsîn sûresi okunur Cenaze kabre konduktan ve başında Kur'ân okuma tamamlandıktan sonra, kalabalık orayı terkedince, orada kalan bir kimsenin kabrin başında yüksek sesle ve ölüye hitaben îmân esaslarını hatırlatmasına da telkin denir Hanefîlerden bazı âlimler, defnedildikten sonra telkinin meşrû olmadığını söylemişlerdir Buna mukabil bazı âlimler ise, tavsiye edilmediği gibi yasaklanmadığını, bu nedenle mükellef olduktan sonra vefat eden kimsenin mezarının başında telkin verilebileceğini söylemişlerdir.