Terörle mücadelede de ustalık dönemi
21 Temmuz 2011 Perşembe 06:48
Terörle mücadelede profesyonel birliklerin kullanılması çalışmasına 2007 yılında başlanmış.
2009 yılında tamamlanması öngörülmüş.
Yıl 2011...
Silvan'daki çatışmada yaralanan askerlerden biri, 1 aylık asker...
13 şehidimizden 10'u ise, kimi 5 aylık kimi ise 8 aylıktı.
Hani biz teröristin karşısına acemi askerleri dikmeyecektik, hani teröriste anladığı dilden cevap verecektik?
Bölgeden ilginç bilgiler geliyor.
Güvenlik birimleri bir süredir hareket halinde 2 timin varlığını tespit ediyor.
Yüksekova'da 2 uzman çavuşumuzu sokak ortasında şehit eden de, 2'si asker 3 kişiyi kaçıran da, Hazro'da karakol binasına saldırı düzenleyen de bu iki tim.
Peki biz bunları nasıl takip ediyoruz?
4 bin askeri araziye sürerek?
30 yıllık terörle mücadeleden biz bu sonucu mu çıkardık?
Terörle mücadelenin tamamen profesyonel birliklerce yürütülmesi, TSK'nın direnci nedeniyle bir türlü gerçekleştirilemedi ama biri Jandarma'da olmak üzere profesyonel 6 Komando Tugayı kuruldu.
Bu tugaya ait bir birlik Silvan'da kullanılamaz mıydı?
Profesyonel birlikleri kullanma...
MAK timlerinden yararlanma...
Ama otların insan boyuna ulaştığı ormanlık alana askeri sür...
O arazi ki, bölgede terörle mücadelede edenler ne denli tehlikeli bir mıntıka olduğunu biliyor.
Askerlerimiz kaçırıldıktan sonra 10 Temmuz tarihinde araziye çıkartılan ve yorgun olan tim, istirahat için birliğine döndüğü 13 Temmuz gecesi Bayrambaşı- Alakuşak Bölgesi'ne gönderiliyor. Hanok Boğazı'nın bulunduğu Reşan Deresi'nin aktığı bölge burası.
Yani PKK'nın Hazro-Lice-Silvan sorumluluk alanının kesiştiği ve teröristlerin yoğun olarak kullandığı bir bölge.
Alay Komutanı Albay Murat Toprak "Komutanım bu bölge kritik bir bölge, askerim yorgun, buraya girdiğimizde zayiatımız kaçınılmaz olur" diye uyarıda bulunuyor. Ama Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Karaosmanoğlu operasyonda ısrarlı.
Emir demiri kesiyor.
Ayrıca termal kameralar 14 Temmuz gecesi Reşan Deresi'ndeki mağaralarda ısı tespit ediyor. Terörist orada saklanıyor.
O vadi Heronlarla gözlenemez miydi?
Helikopterlerimiz bölge üzerinde uçarak teröristlerin varlığını tespit edemez miydi?
Ya da oraya MAK timleri sızamaz mıydı?
Mutlaka açık hedef haline gelen 18 timin oraya sokulması mı gerekiyor?
O dere ki, bir tabur askeri yutacak bir dere.
O vadi ki, bir girenin bir daha zor çıkacağı bir yer...
Öyle de oluyor zaten.
40 derece sıcakta, sırtında çantası, üstünde çelik yeleğiyle yorgun askerler.
Yapılan incelemede teröristlerin 5 hakim noktadan Mehmetçiği izlediği ortaya çıkıyor.
1 gün önce Kandil'in telsizi, "Roj"dan gelmiş talimat.
Saldırıdan 4 saat önce teröristlerin konuşmaları tespit ediliyor.
Saldırı 14.40'da gerçekleşiyor ama 14.00'de "telsiz kesmesi" duyumu alınıyor.
Telsizden, "Asker sersem sersem geziyor neden vurmuyorsunuz" talimatı geliyor.
1 metreye kadar yaklaşıyorlar.
Günlerce yürümüş asker.
Ayakta zor duruyor.
Çök emrinin verilmesiyle birlikte, öncüsü de artçısı da uyuyor askerin.
Zaten şehitler ilk açılan ateşle birlikte geli-yor.
Asker toparlanınca yiğitçe bir çarpışmaya giriyor.
Ama 13 şehit var.
Bakanlar Kurulu Silvan olayını enine boyuna tartıştı.
Yukarıda sıraladığımız ihmaller masaya yatırıldı.
Ve terörle mücadelede inisiyatif alınması konusunda hiçbir tereddüt kalmadı.
Yeni bir süreç başlıyor diyebiliriz.
Halkı kazanmaya yönelik, "Demokratik Açılım" kapsamı ve amacı daha da genişletilerek yeniden revize edilecek.
Ancak teröristle mücadelede 1 aylık askerin sahaya sürülmesine izin verilmeyecek.
Ustalık dönemi, terörle mücadelede de kendini gösterecek...
Yeni Şafak
21 Temmuz 2011 Perşembe 06:48
Terörle mücadelede profesyonel birliklerin kullanılması çalışmasına 2007 yılında başlanmış.
2009 yılında tamamlanması öngörülmüş.
Yıl 2011...
Silvan'daki çatışmada yaralanan askerlerden biri, 1 aylık asker...
13 şehidimizden 10'u ise, kimi 5 aylık kimi ise 8 aylıktı.
Hani biz teröristin karşısına acemi askerleri dikmeyecektik, hani teröriste anladığı dilden cevap verecektik?
Bölgeden ilginç bilgiler geliyor.
Güvenlik birimleri bir süredir hareket halinde 2 timin varlığını tespit ediyor.
Yüksekova'da 2 uzman çavuşumuzu sokak ortasında şehit eden de, 2'si asker 3 kişiyi kaçıran da, Hazro'da karakol binasına saldırı düzenleyen de bu iki tim.
Peki biz bunları nasıl takip ediyoruz?
4 bin askeri araziye sürerek?
30 yıllık terörle mücadeleden biz bu sonucu mu çıkardık?
Terörle mücadelenin tamamen profesyonel birliklerce yürütülmesi, TSK'nın direnci nedeniyle bir türlü gerçekleştirilemedi ama biri Jandarma'da olmak üzere profesyonel 6 Komando Tugayı kuruldu.
Bu tugaya ait bir birlik Silvan'da kullanılamaz mıydı?
Profesyonel birlikleri kullanma...
MAK timlerinden yararlanma...
Ama otların insan boyuna ulaştığı ormanlık alana askeri sür...
O arazi ki, bölgede terörle mücadelede edenler ne denli tehlikeli bir mıntıka olduğunu biliyor.
Askerlerimiz kaçırıldıktan sonra 10 Temmuz tarihinde araziye çıkartılan ve yorgun olan tim, istirahat için birliğine döndüğü 13 Temmuz gecesi Bayrambaşı- Alakuşak Bölgesi'ne gönderiliyor. Hanok Boğazı'nın bulunduğu Reşan Deresi'nin aktığı bölge burası.
Yani PKK'nın Hazro-Lice-Silvan sorumluluk alanının kesiştiği ve teröristlerin yoğun olarak kullandığı bir bölge.
Alay Komutanı Albay Murat Toprak "Komutanım bu bölge kritik bir bölge, askerim yorgun, buraya girdiğimizde zayiatımız kaçınılmaz olur" diye uyarıda bulunuyor. Ama Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Karaosmanoğlu operasyonda ısrarlı.
Emir demiri kesiyor.
Ayrıca termal kameralar 14 Temmuz gecesi Reşan Deresi'ndeki mağaralarda ısı tespit ediyor. Terörist orada saklanıyor.
O vadi Heronlarla gözlenemez miydi?
Helikopterlerimiz bölge üzerinde uçarak teröristlerin varlığını tespit edemez miydi?
Ya da oraya MAK timleri sızamaz mıydı?
Mutlaka açık hedef haline gelen 18 timin oraya sokulması mı gerekiyor?
O dere ki, bir tabur askeri yutacak bir dere.
O vadi ki, bir girenin bir daha zor çıkacağı bir yer...
Öyle de oluyor zaten.
40 derece sıcakta, sırtında çantası, üstünde çelik yeleğiyle yorgun askerler.
Yapılan incelemede teröristlerin 5 hakim noktadan Mehmetçiği izlediği ortaya çıkıyor.
1 gün önce Kandil'in telsizi, "Roj"dan gelmiş talimat.
Saldırıdan 4 saat önce teröristlerin konuşmaları tespit ediliyor.
Saldırı 14.40'da gerçekleşiyor ama 14.00'de "telsiz kesmesi" duyumu alınıyor.
Telsizden, "Asker sersem sersem geziyor neden vurmuyorsunuz" talimatı geliyor.
1 metreye kadar yaklaşıyorlar.
Günlerce yürümüş asker.
Ayakta zor duruyor.
Çök emrinin verilmesiyle birlikte, öncüsü de artçısı da uyuyor askerin.
Zaten şehitler ilk açılan ateşle birlikte geli-yor.
Asker toparlanınca yiğitçe bir çarpışmaya giriyor.
Ama 13 şehit var.
Bakanlar Kurulu Silvan olayını enine boyuna tartıştı.
Yukarıda sıraladığımız ihmaller masaya yatırıldı.
Ve terörle mücadelede inisiyatif alınması konusunda hiçbir tereddüt kalmadı.
Yeni bir süreç başlıyor diyebiliriz.
Halkı kazanmaya yönelik, "Demokratik Açılım" kapsamı ve amacı daha da genişletilerek yeniden revize edilecek.
Ancak teröristle mücadelede 1 aylık askerin sahaya sürülmesine izin verilmeyecek.
Ustalık dönemi, terörle mücadelede de kendini gösterecek...
Yeni Şafak
