Tevbe kapısı

ma'vera

Emektar
Özel Üye
TEVBE KAPISI
Zirr b. Hubeyş’ten. Şöyle demiştir: Mestler üzerine mesh etmeyi sormak için Safvan b. Assal (r.a.) ‘ın yanına gittim. Kendisi “ Ey Zirr, seni buraya getiren sebep nedir?” dedi.
“ İlim arzusu” dedim.
O da: “Şüphesiz ki melekler, arzu ettikleri şeye memnun kalmaları nedeniyle, ilim öğrenmek isteyenlere kanatlarını gererler.” Dedi.
Ben de : ” Büyük ve küçük abdest bozduktan sonra, mestler üzerine mesh etme hususu kafama takıldı. Sen, Hz. Peygamberin ashabından idin. Kendisinin bu konuda bir şey söylediğini işittin mi diye sana sormaya geldim.” Dedim. O da:”Evet, işittim. Kendisi, yolculukta olduğumuzda , büyük ve küçük abdest bozsak veya uysak bile, üç gün üç gece mestlerimizi çıkarmamayı bize emrederdi. Ancak , gusül abdestini gerektirecek durum, bunun dışındadır.” Dedi.
“ Kendisinin, ‘sevgi’ konusunda bir şey buyurduğunu işittin mi?” dedim.
O da: “ Evet, işittim. Bir defasında Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte bir seferde bulunuyorduk.Kendisinin yanında bulunduğumuz sırada bir bedevî yüksek sesle “ Ey Muhammed!” diye bağırdı. Rasûlullah (s.a.v.) ‘de onun sesine benzer bir sesle “Gel bakayım” diye cevap verdi.Ben de bedevîye hitaben: Sana yazık olacak!Sesini kıssana!Sen, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in yanında bulunuyorsun.Böyle yüksek sesle onunla konuşman yasaktır.” Dedim.
Bedevî “Vallahi sesimi kısmam” diye bana cevap verdi ve devamla Hz. Peygamber (s.a.v.)’e: “Bir toplumu seven ama ameli onlar kadar olmayan bir kimsenin durumu nedir?” dedi.
Hz. Peygamber (s.a.v.)’de: “ Kıyamet gününde kişi sevdiği ile beraberdir.” Buyurdu.
Rasûlullah (s.a.v.) bu konuda bize bilgiler vermeyi sürdürdü. Hatta ,yaya yürüyüşüyle veya binekli yürüyüşüyle kırk veya yetmiş yıl sürebilecek genişlikte,batı yönünde bir kapıdan söz etti.
[h=2]“ Yüce Allah, gökleri ve yeri yarattığı gün bu kapıyı yaratmış,tevbe için açık bırakmıştır. Güneş batıdan doğuncaya (kıyamet kopuncaya) kadar kapanmayacaktır.” Dedi.[/h]Hadîs’in râvîlerinden Süfyan, batı yönündeki kapı için: “Şam tarafında” demiştir.
Hadîsi Tirmizî ve diğer hadisçiler rivâyet etmiş, Tirmizî: ” Hadis, hasen ve sahih hadistir” demiştir.

Kaynak:İmam Nevevî - Riyâzü’s-Salihîn s/28
 
Üst