Üç Aylar Nasıl Değerlendirilmeli
Hz. Peygamber (s.a.s.) bu aylarda daha çok ibadet etmiş ve bizlere, bu aylarda ibadetlerimizi artırmamızı ve günahlardan kaçınmamızı tavsiye etmiştir. Müslümanların tutmakla yükümlü oldukları farz olan orucun ramazan ayının tamamı oluşu, Recep ve Şaban aylarında, Peygamberimizin zaman zaman oruç tutması bu aylarda yapılması gereken ibadetlerin başında oruç tutulması gerektiğini ifade etmektedir. Peygamberimizin nafile oruç ibadeti ile ilgili Hz. Aişe validemizden rivayet edilen bir hadiste: "Rasulüllah bazı aylarda çok oruç tutardı. Hatta biz onu bu ayda hiç iftar etmedi sanırdık. Bazı aylarda da çok iftar ederdi. Hatta biz onu bu ayda hiç oruç tutmadı sanırdık. Rasulüllah Ramazan'dan başka bir ayın orucunu tamamlamadığını görmedim. Şaban'daki kadar kendisinde çok oruçlu olduğu bir ayda görmedim"*2' denilmek suretiyle Ramazan orucunu tam tutulması gerektiğini, ramazanın dışındaki aylarda da bazı günlerde nafile oruç tutulmasının uygun olacağı vurgulanmıştır. Üç aylar içinde alışkanlık kazanılması gereken ibadetlerden biride nafile namazlardır. Farz namazlarla beraber kıldığımız sünnetlere ilaveten, teheccüd, kuşluk, evvabin gibi nafile namazları da kılmaya alışkanlık kazanmaya çalışılmalıdır. Nafile ibadetlerinde Allah (c.c.) katında büyük ecri vardır. Konuyla ilgili bir hadiste 'Allahü Teala buyuruyor ki, hiçbir kulum kendisine farz ettiğim şeylerden bence daha sevimli bir şeyle bana yakınlık kazanmamıştır. Nafile ibadetlerle durmadan bana yaklaşır. Nihayet onu severim"(3) buyrulmaktadır. Bu hadis-i şerif farz ibadetlerin dışında nafile olarak tutulan orucun, verilen sadakanın nafile kılınan namazların ve nafile olarak yapılan tüm ibadetlerin Allah katında ne kadar çok değer verilen ve kıymete haiz ameller olduğunu göstermektedir.
Bu bereketli aylar içinde ibadetlerde yoğunlaştığımız gibi ibadet içinde değerlendirilen dua etmeye de önem vermeliyiz. İbadetlerle ve dualarla ihya edilmeye kalbimizin ihtiyacı vardır, insanın dua etmesi yaratılışının gayesi, kulluğunun da en güzel ifade şeklidir. Bu gerçek "Ey Muhammed! Deki Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin..."14' ayetinde ifadesini bulmaktadır.
Manevi bir ticaret mevsimi olan bu aylarda farz ve nafile ibadetlere önem verdiğimiz kadar nefis muhasebesi yapmak suretiyle kötü sayılabilecek alışkanlıklarımız varsa onları da terk etmeye çalışılmalıyız. Kendi kendimize bir nefis muhasebesi yapmazsak, bir gün yüce Allanın bizi hesaba çekeceğini unutmamalıyız her sene idrak ettiğimiz üç aylar içinde bereketli gün ve geceler birer iyiliğin ikamesine hoş olmayan davranışlarımızın giderilmesine vesile olmalıdır.
Netice olarak, idrak ettiğimiz üç ayları bir fırsat bilerek Rabbimizin bize sunduğu affımıza vesile olacak rahmet ve mağfiret lütufları olarak değerlendirilmeye çalışılmalıyız. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in, "Allah'ım Recep ve Şaban aylarını bize mübarek eyle ve bizi Ramazana kavuştur'"51 duasıyla üç aylara ne kadar değer verdiğini hatırımızdan çıkarmamalıyız.
İdrak edeceğimiz üç ayların vatanı ve devleti bizlere emanet eden şehit ve gazilerimiz hakkında rahmet, milletimiz, bütün Müslümanlar ve insanlık âlemi hakkında hayırlara, güzelliklere mutluluğa, birlik ve beraberliğe vesile olmasını Yüce Allah (c.c.)'dan niyaz ederim.
<1) Tevbe Suresi, /36
(2) Tecrid-i Sarih, C.6, S.296
(3) Riyazü's-Salihin, C.1. S.134
(4) Furkan Suresi, 137
<5) Ahmet b. Hanbel, Müsned, C.1, S.259
Burhan Keleş