Türk edebiyatında mizahın tarihçesi nedir
Yıllar önce edebiyat alanında ilk mizah türleri
fıkralar, seyirlik oyunları ve masallardır. Hatta divan edebiyatında bile çok sık olmamakla birlikte mizah türleri yer almıştı.
Aslına bakılırsa Mizah türünde tanzimat'tan sonra önemli değişiklikler olmuştur. Teodor Kasap ve Direktör Ali Bey tarafından yazılmış olan tiyatrolar hızla önem kazanmaya başlamıştı. Bu kişiler Fransız etkisi altında büyüdüklerinden mizah türündeki tüyatrolarda da Fransız etkisi görülmektedir.
Daha sonraki yıllarda ise Şinasi'nin Şair Evlenmesi, Ziya Paşa'nın Zafername Şerhi, Namık Kemal’in imzasız fıkra ve yergileri bu tiyatro eseri olarak ortaya çıkmıştır.
2. Meşrutiyet zamanına geldiğimizde ise mizah türü hızla gelişmeye başlamıştır. Bu dönemde birçoğumuzun bildiği
Baha Tevfik, Peyami Safa, Ömer Seyfettin, Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon gibi bir çok yazar mizah türünde bir çok eser vermiş ve bu alanda ünlenmişlerdir.
Cumhuriyet dönemine geldiğimizde Türk mizahı yeni bir kimlik kazanmıştır. Ve hemen ardından çok partili sisteme geçişle birlikte konu ve kapsam bakımından Türk mizahı oldukça genişlemiş ve gelişmiştir.
Aziz Nesin, Sabahattin Ali, Rıfat Ilgaz, Orhan Kemal, Bedii Faik, Haldun Taner, Muzaffer İzgü, Çetin Altan gibi yazarlar bu dönemde ortaya çıkıp ünlenmiştir.
1990'lı yıllara geldiğimizde artık Leman, Hıbır gibi karikatür dergilerinde güncel ve hiciv ağırlıklı mizah içeren yazılar çıkmaya başlamıştır.
2000'li yıllara geldiğimizde L-Manyak ve penguen gibi dergiler çıkmış ve bu dergiler özellikle taşlama içerikli, mizahi karikatür ve köşe yazılarına yer vermeye başlamıştır.
Günümüzde ise son zamanlarda dikkat çeken Ferhan Şensoy mizaha farklı bir bakış açısı kazandırmış ve bunu gerek düz yazılarında gerekse de oyunlarında göstermektedir.