Yahudilerin Efendimiz (S.A.V.)’i Zehirlemeleri
Kıssası şudur. Hayber fethedildi. Hayber, Hicaz bölgesinde bir yerdir. Hayber fethedildiği zaman, orada Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine, içinde zehir bulunan bir koyun hediyye ettiler. Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri:
-”Size bir şey soracağım! Bana doğruyu söyleyecek misiniz?” diye sordu. Onlar:
-”Evet! Ey Ebe’l-Kasım (doğru söyleyeceğiz,)” dediler. Efendimiz (s.a.v.) hazretleri sordular:
-”Siz bu koyuna zehir koydunuz mu?” Onlar:
-”Evet!” dediler. Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri yine sordu:
-”Sizi buna iten neydi?” diye sordu. Onlar:
-”Biz bununla şunu murad ettik: Eğer sen peygamber değil isen, o zaman senden kurtulmuş oluruz. Yok eğer sen peygamber isen yemeğe koyduğumuz bu zehir sana zarar vermez,” dediler.[1]
Bilki, Yahudiler, Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerine tâbi olmaktan kaçındılar. Onlar, hep reislik taslamaktadırlar. Başkaları onlara tâbi oluyorlardı. Kendilerinden başkanlık gitmesinin korkusundan onlar, Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine iman etmediler. Zîrâ bir kalb’de reislik sevgisi bulundukça o kalb gerçek ve kâmil bir iman ile iman etmiş olamaz. Nefsin yedi kötü sıfatı vardır. (Onlar:) Ucub, kibir, riya, gadab, hased, mal sevgisi (hırs) ve makam seygisidir. Cehennem’in de yedi kapısı vardır. Kim nefisini bu yedi (kötü huy) ve şeyden korursa, Cehennem’in yedi kapısını kapat*mıştır.
İbrahim bin Edhem (k.s.) Hazretleri, bazı talebe ve arkadaşlarına şöyle vasiyyet etti:
Kuyruk ol; baş olma. Zîrâ, baş belâ’ya uğrar, kuyruk belâ ve musibetten kurtulur.
Mesnevtde buyuruldu:
Gün yettikçe kul ol, sultan olma.
Yerinde top gibi zahmet çekici ol, değnek olma.
Halk arasında meşhur olmak, kişiyi mahkemeye bağlar, âhü gibi insanı bağlar.
Nakşibendî tarikatının bazı şeyhlerinden rivayet olundu.
Buyurdu: Şeyh Maruf hazretlerinin yanına girdim. Ömer er-Ravşâniye hasta ziyaretinde bulunmak için hazırlanıyordu. Bu hareketten dolayı. Şeyh Marufun hâlinin değiştiğini gördüm. Riyaset sevgisinin içine girmesinden korktuğu için rengi değişmişti. Çünkü o meşhur bir kişiydi. Tebriz’de büyük ve küçük herkes’in kendisine başvurduğu bir merci’di. (Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerinin şöyle dua ettiği rivayet edilmektedir:)
“Allahım, Varlıktan sonra yokluk gelmesinden sana sığınırım.“[2] Ziyâdelikten sonra noksanlıktan sana sığınırım. Islah’dan sonra bozulmaktan sana sığınırım. [3]
Kaynak : Rûhu’l-Beyan Tefsiri Tercümesi- İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri
[1] Sahîh-i Buharı .5333
[2] Darimî, Mevsuatül-hadîs-i şerif, no: 2556
[3] İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyan Tefsiri, Fatih Yayınevi: 1/659-660.
Kıssası şudur. Hayber fethedildi. Hayber, Hicaz bölgesinde bir yerdir. Hayber fethedildiği zaman, orada Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine, içinde zehir bulunan bir koyun hediyye ettiler. Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri:
-”Size bir şey soracağım! Bana doğruyu söyleyecek misiniz?” diye sordu. Onlar:
-”Evet! Ey Ebe’l-Kasım (doğru söyleyeceğiz,)” dediler. Efendimiz (s.a.v.) hazretleri sordular:
-”Siz bu koyuna zehir koydunuz mu?” Onlar:
-”Evet!” dediler. Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri yine sordu:
-”Sizi buna iten neydi?” diye sordu. Onlar:
-”Biz bununla şunu murad ettik: Eğer sen peygamber değil isen, o zaman senden kurtulmuş oluruz. Yok eğer sen peygamber isen yemeğe koyduğumuz bu zehir sana zarar vermez,” dediler.[1]
Bilki, Yahudiler, Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerine tâbi olmaktan kaçındılar. Onlar, hep reislik taslamaktadırlar. Başkaları onlara tâbi oluyorlardı. Kendilerinden başkanlık gitmesinin korkusundan onlar, Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine iman etmediler. Zîrâ bir kalb’de reislik sevgisi bulundukça o kalb gerçek ve kâmil bir iman ile iman etmiş olamaz. Nefsin yedi kötü sıfatı vardır. (Onlar:) Ucub, kibir, riya, gadab, hased, mal sevgisi (hırs) ve makam seygisidir. Cehennem’in de yedi kapısı vardır. Kim nefisini bu yedi (kötü huy) ve şeyden korursa, Cehennem’in yedi kapısını kapat*mıştır.
İbrahim bin Edhem (k.s.) Hazretleri, bazı talebe ve arkadaşlarına şöyle vasiyyet etti:
Kuyruk ol; baş olma. Zîrâ, baş belâ’ya uğrar, kuyruk belâ ve musibetten kurtulur.
Mesnevtde buyuruldu:
Gün yettikçe kul ol, sultan olma.
Yerinde top gibi zahmet çekici ol, değnek olma.
Halk arasında meşhur olmak, kişiyi mahkemeye bağlar, âhü gibi insanı bağlar.
Nakşibendî tarikatının bazı şeyhlerinden rivayet olundu.
Buyurdu: Şeyh Maruf hazretlerinin yanına girdim. Ömer er-Ravşâniye hasta ziyaretinde bulunmak için hazırlanıyordu. Bu hareketten dolayı. Şeyh Marufun hâlinin değiştiğini gördüm. Riyaset sevgisinin içine girmesinden korktuğu için rengi değişmişti. Çünkü o meşhur bir kişiydi. Tebriz’de büyük ve küçük herkes’in kendisine başvurduğu bir merci’di. (Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerinin şöyle dua ettiği rivayet edilmektedir:)
“Allahım, Varlıktan sonra yokluk gelmesinden sana sığınırım.“[2] Ziyâdelikten sonra noksanlıktan sana sığınırım. Islah’dan sonra bozulmaktan sana sığınırım. [3]
Kaynak : Rûhu’l-Beyan Tefsiri Tercümesi- İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri
[1] Sahîh-i Buharı .5333
[2] Darimî, Mevsuatül-hadîs-i şerif, no: 2556
[3] İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyan Tefsiri, Fatih Yayınevi: 1/659-660.