"Ben kederimi ve hüznümü sadece Allah'a söylerim; benim bildiğim Allah sizin bildiğiniz gibi değil." Yusuf Suresi 86'dan hissettiğim sitemi yansıtmaya çalıştım bu mealle; öbür türlü vurgu kaçıyor. "Allah'ı başkalarına şikayet etme; yoksa merhametliyi merhametsizlere şikayet etmiş olursun" diye hatırladığım hak bir sözün Yakub'un [as] kalbinde hep aktığını hissettim. Ne zaman başına iş gelse, başkalarını Allah'a şikayet etmeyi tercih etmiştir. "İyi ama, bana yapılan haksızlık karşısında kimseye içimi dökmeyeyim mi?" diye gıybete hazırlanan bana cevap oldu ayet. "İçini dökeceğin Biri var ama sen O'nu içini dökeceğin, dertleşeceğin Biri olarak tanımıyorsun henüz." Allah'ı, içini döktüğünde seni dinleyeceğini bildiğin Biri olarak bilinceye kadar yürü; O Allah senin bildiğin gibi değil" "Bu hayat sana Yakub'un bildiği Allah ile senin bildiğin Allah arasındaki farkı kapatman için verildi. Hâlâ ne duruyorsun; yürüsene, okusana, düşünsene..."
Senai Demirci...