Yaratılış, Allahuteala'nın dilemesiyle esmasının yansımaları olan, eşi benzeri olmayan güzel ve harika bir surette, OL emriyle gerçekleşen hayret verici bir olaydır. Yaratmak fiili yalnızca Allah için kullanılır. Yaratılışı inkar eden kendini inkar etmiş olur, nitekim bizi yaratan ve yarattığını özellik-güzellik-sır-harikalık-farklılık-renklilik-gariplik-iradelik-canlılık-yarışmalık-iyilik-anlamlılık-ibretlik-sevgilik-saygılık gibi daha sayısız nimetlerle donatan TEK olan varlık bize şöyle beyanda bulunuyor:
Sûre 67, Mülk Sûresi, 23.ayet
(Resulüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!
Sûre 36, Yâ-sîn Sûresi, 82.ayet
Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı "Ol" demekten ibarettir. Hemen oluverir.
Sûre 40, Mü'min Sûresi, 68.ayet
O, hem dirilten hem de öldürendir. O, herhangi bir işin olmasını dilediği zaman yalnız "Ol!" der, o da oluverir.
Sûre 2, Bakara Sûresi, 117.ayet
(O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece "Ol!" der, o da hemen oluverir.
Sûre 3, Âl-i İmrân Sûresi, 47.ayet
Meryem: Rabbim! dedi, bana bir erkek eli değmediği halde nasıl çocuğum olur? Allah şöyle buyurdu: İşte böyledir, Allah dilediğini yaratır. Biz ise hükmedince ona sadece "Ol!" deriz; o da oluverir.
Sûre 3, Âl-i İmrân Sûresi, 59.ayet
Allah nezdinde İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Allah onu topraktan yarattı. Sonra ona "Ol!" dedi ve oluverdi.
Yaratılış çok harika bir olaydır, Allahütealanın şu esmalarının yansımaları vardır:
el-Halik: Yaratıcı. Yoktan var eden.
el-Bari: Azaları birbirine uygun bir biçimde yaratan.
el-Musavvir: Şekil veren
el-Lâtîf: En ince işlerin bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nüfuz edilemeyen en ince şeyleri yapan;
el-Muhyi: Hayat veren, can bağışlayan, sağlık veren...
el-Alîm: Her şey'i çok iyi bilen
el-Melîk: Bütün mahlûkatın hakikî sâhibi ve mutlak hükümdârı...
el-Bedî: Örneksiz, misalsiz, acîb ve hayret verici âlemler îcad eden...
ed-Dârr : Elem ve zarar verici şeyleri yaratan...
Bunların dışındaki esmalarında yaratılışa bakan yönleri de vardır(ki Allahu Alem) dikkatlice tefekkür edildiğinde bu esmaların sırları yayılacak ve seyretme imkanı bulunacaktır (bi-iznillah),
Bizi uygun ve taklitsiz bir biçimde yaratan, şekil veren, en ince detayları bilen, hayat veren, TEK sahibimiz, aynı anda hepsi sadece ALLAH'tır.
Gördüğünüz görmediğiniz, bildiğiniz bilmediğiniz tüm varlıkların tek sahibi ve yaratıcısı BİR olan, eşi benzeri olmayan sadece ALLAH'tır. İnkar edenler olsada olmasada gerçek budur, gerçekler ise değişmez, hak olan batılı yok eder.
Kainatı ve içindekileri, özellikle bizi neyden nasıl ne için yarattığını gene beyanında bildiriyorki, artık sözü en büyük mûcizetullahtan biri olan benzersiz Kitabullah 'a bırakıyoruz:
Sûre 96, Alak Sûresi, 1.ayet
Yaratan Rabbinin adıyla oku!
Sûre 67, Mülk Sûresi, 2.ayet
O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.
Sûre 67, Mülk Sûresi, 3.ayet
O ki, birbiri ile ahenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahman olan Allah'ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?
Sûre 55, Rahmân Sûresi, 3.ayet
İnsanı yarattı.
Sûre 95, Tîn Sûresi, 4.ayet
Biz insanı en güzel biçimde yarattık.
Sûre 86, Târık Sûresi, 5.ayet
İnsan neden yaratıldığına bir baksın!
Sûre 86, Târık Sûresi, 6.ayet
Atılan bir sudan yaratıldı.
Sûre 78, Nebe' Sûresi, 8.ayet
Sizi çifter çifter yarattık.
Sûre 53, Necm Sûresi, 45.ayet
Şurası muhakkak ki erkek ve dişiden ibaret olan iki çifti O yarattı.
Sûre 49, Hucurât Sûresi, 13.ayet
Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.
Sûre 26, Şuarâ Sûresi, 184.ayet
Sizi ve önceki nesilleri yaratan (Allah) dan korkun.
Sûre 44, Duhân Sûresi, 38.ayet
Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.
Sûre 25, Furkân Sûresi, 59.ayet
Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş'a istiva eden (ona hükmeden) Rahman'dır. Bunu bir bilene sor.
Sûre 23, Mü'minûn Sûresi, 12.ayet
Andolsun biz insanı, çamurdan (süzülüp çıkarılmış) bir özden yarattık.
Sûre 55, Rahmân Sûresi, 14.ayet
Allah insanı, pişmiş çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.
Sûre 56, Vâkıa Sûresi, 57.ayet
Sizi biz yarattık. Tasdik etmeniz gerekmez mi?
Sûre 64, Teğâbün Sûresi, 2.ayet
Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kafir, kiminiz mü'mindir. Allah yaptıklarınızı görendir.
Sûre 23, Mü'minûn Sûresi, 115.ayet
Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?
Sûre 55, Rahmân Sûresi, 15.ayet
Cinleri öz ateşten yarattı.
Sûre 55, Rahmân Sûresi, 10.ayet
Allah, yeri canlılar için yaratmıştır.
Sûre 77, Mürselât Sûresi, 27.ayet
Yeryüzünde haşmetli dağlar yarattık, sizlere tatlı sular içirdik..
Sûre 20, Tâ-Hâ Sûresi, 4.ayet
(Kur'an) yeri ve yüce gökleri yaratan Allah tarafından peyderpey indirilmiştir.
Sûre 46, Ahkâf Sûresi, 33.ayet
Gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye de gücünün yeteceğini düşünmezler mi? Evet O, her şeye kadirdir.
Sûre 40, Mü'min Sûresi, 57.ayet
Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Sûre 3, Âl-i İmrân Sûresi, 191.ayet
Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru !
Sûre 3, Âl-i İmrân Sûresi, 190.ayet
Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklıselim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardir
Sûre 67, Mülk Sûresi, 23.ayet
(Resulüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!
Sûre 36, Yâ-sîn Sûresi, 82.ayet
Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı "Ol" demekten ibarettir. Hemen oluverir.
Sûre 40, Mü'min Sûresi, 68.ayet
O, hem dirilten hem de öldürendir. O, herhangi bir işin olmasını dilediği zaman yalnız "Ol!" der, o da oluverir.
Sûre 2, Bakara Sûresi, 117.ayet
(O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece "Ol!" der, o da hemen oluverir.
Sûre 3, Âl-i İmrân Sûresi, 47.ayet
Meryem: Rabbim! dedi, bana bir erkek eli değmediği halde nasıl çocuğum olur? Allah şöyle buyurdu: İşte böyledir, Allah dilediğini yaratır. Biz ise hükmedince ona sadece "Ol!" deriz; o da oluverir.
Sûre 3, Âl-i İmrân Sûresi, 59.ayet
Allah nezdinde İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Allah onu topraktan yarattı. Sonra ona "Ol!" dedi ve oluverdi.
Yaratılış çok harika bir olaydır, Allahütealanın şu esmalarının yansımaları vardır:
el-Halik: Yaratıcı. Yoktan var eden.
el-Bari: Azaları birbirine uygun bir biçimde yaratan.
el-Musavvir: Şekil veren
el-Lâtîf: En ince işlerin bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nüfuz edilemeyen en ince şeyleri yapan;
el-Muhyi: Hayat veren, can bağışlayan, sağlık veren...
el-Alîm: Her şey'i çok iyi bilen
el-Melîk: Bütün mahlûkatın hakikî sâhibi ve mutlak hükümdârı...
el-Bedî: Örneksiz, misalsiz, acîb ve hayret verici âlemler îcad eden...
ed-Dârr : Elem ve zarar verici şeyleri yaratan...
Bunların dışındaki esmalarında yaratılışa bakan yönleri de vardır(ki Allahu Alem) dikkatlice tefekkür edildiğinde bu esmaların sırları yayılacak ve seyretme imkanı bulunacaktır (bi-iznillah),
Bizi uygun ve taklitsiz bir biçimde yaratan, şekil veren, en ince detayları bilen, hayat veren, TEK sahibimiz, aynı anda hepsi sadece ALLAH'tır.
Gördüğünüz görmediğiniz, bildiğiniz bilmediğiniz tüm varlıkların tek sahibi ve yaratıcısı BİR olan, eşi benzeri olmayan sadece ALLAH'tır. İnkar edenler olsada olmasada gerçek budur, gerçekler ise değişmez, hak olan batılı yok eder.
Kainatı ve içindekileri, özellikle bizi neyden nasıl ne için yarattığını gene beyanında bildiriyorki, artık sözü en büyük mûcizetullahtan biri olan benzersiz Kitabullah 'a bırakıyoruz:
Sûre 96, Alak Sûresi, 1.ayet
Yaratan Rabbinin adıyla oku!
Sûre 67, Mülk Sûresi, 2.ayet
O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.
Sûre 67, Mülk Sûresi, 3.ayet
O ki, birbiri ile ahenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahman olan Allah'ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?
Sûre 55, Rahmân Sûresi, 3.ayet
İnsanı yarattı.
Sûre 95, Tîn Sûresi, 4.ayet
Biz insanı en güzel biçimde yarattık.
Sûre 86, Târık Sûresi, 5.ayet
İnsan neden yaratıldığına bir baksın!
Sûre 86, Târık Sûresi, 6.ayet
Atılan bir sudan yaratıldı.
Sûre 78, Nebe' Sûresi, 8.ayet
Sizi çifter çifter yarattık.
Sûre 53, Necm Sûresi, 45.ayet
Şurası muhakkak ki erkek ve dişiden ibaret olan iki çifti O yarattı.
Sûre 49, Hucurât Sûresi, 13.ayet
Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.
Sûre 26, Şuarâ Sûresi, 184.ayet
Sizi ve önceki nesilleri yaratan (Allah) dan korkun.
Sûre 44, Duhân Sûresi, 38.ayet
Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.
Sûre 25, Furkân Sûresi, 59.ayet
Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş'a istiva eden (ona hükmeden) Rahman'dır. Bunu bir bilene sor.
Sûre 23, Mü'minûn Sûresi, 12.ayet
Andolsun biz insanı, çamurdan (süzülüp çıkarılmış) bir özden yarattık.
Sûre 55, Rahmân Sûresi, 14.ayet
Allah insanı, pişmiş çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.
Sûre 56, Vâkıa Sûresi, 57.ayet
Sizi biz yarattık. Tasdik etmeniz gerekmez mi?
Sûre 64, Teğâbün Sûresi, 2.ayet
Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kafir, kiminiz mü'mindir. Allah yaptıklarınızı görendir.
Sûre 23, Mü'minûn Sûresi, 115.ayet
Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?
Sûre 55, Rahmân Sûresi, 15.ayet
Cinleri öz ateşten yarattı.
Sûre 55, Rahmân Sûresi, 10.ayet
Allah, yeri canlılar için yaratmıştır.
Sûre 77, Mürselât Sûresi, 27.ayet
Yeryüzünde haşmetli dağlar yarattık, sizlere tatlı sular içirdik..
Sûre 20, Tâ-Hâ Sûresi, 4.ayet
(Kur'an) yeri ve yüce gökleri yaratan Allah tarafından peyderpey indirilmiştir.
Sûre 46, Ahkâf Sûresi, 33.ayet
Gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye de gücünün yeteceğini düşünmezler mi? Evet O, her şeye kadirdir.
Sûre 40, Mü'min Sûresi, 57.ayet
Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Sûre 3, Âl-i İmrân Sûresi, 191.ayet
Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru !
Sûre 3, Âl-i İmrân Sûresi, 190.ayet
Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklıselim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardir