ZÂHİRDE HALK İLE; BÂTINDA HAK İLE
Evliyânın büyüklerinden Ebû Saîd Ebu'l-Hayr Hazretlerine (k.s.); (vefatı h. 440 -m. 1048)
"Falan kimse su üzerinde yürüyor." denildi.
"Bu kolay bir iştir. Balıklar ve kurbağalar da yüzerler." buyurdu.
"Falan kimse havada uçuyor." denildi.
"Kuşlar da havada uçuyor." buyurdu.
"Falan kimse bir anda bir şehirden diğer bir şehre gidiyor." denildi. "İblis de bir anda doğudan batıya gidiyor." buyurdu. "Peki, size göre kemâlât nedir?" denildi.
"Zâhirde halk ile bâtında Hak ile olmaktır." buyurdular. (Hem halkla beraber olmak hem de bir an bile Rabb'inden gâfil olmamak.) Yoksa hâriku'l-âde şeyler göstermekle insan kemal mertebesine kavuşmuş olmaz.
(Hazînetü 'l-Esrâr)
Evliyânın büyüklerinden Ebû Saîd Ebu'l-Hayr Hazretlerine (k.s.); (vefatı h. 440 -m. 1048)
"Falan kimse su üzerinde yürüyor." denildi.
"Bu kolay bir iştir. Balıklar ve kurbağalar da yüzerler." buyurdu.
"Falan kimse havada uçuyor." denildi.
"Kuşlar da havada uçuyor." buyurdu.
"Falan kimse bir anda bir şehirden diğer bir şehre gidiyor." denildi. "İblis de bir anda doğudan batıya gidiyor." buyurdu. "Peki, size göre kemâlât nedir?" denildi.
"Zâhirde halk ile bâtında Hak ile olmaktır." buyurdular. (Hem halkla beraber olmak hem de bir an bile Rabb'inden gâfil olmamak.) Yoksa hâriku'l-âde şeyler göstermekle insan kemal mertebesine kavuşmuş olmaz.
(Hazînetü 'l-Esrâr)