Zekâtla ilgili fıkhî bilgi ve tartışmaların başında, zekâtın kimlere hangi
şartlarda farz olduğu ve verilen zekâtın geçerli olabilmesi için ne gibi şartların
gerektiği hususu yer alır. Ancak buna geçmeden önce konuyla ilgili bazı
temel terimlerin açıklanmasında fayda vardır.
Zekâtın vücûb sebebi zenginliktir. Artıcı vasıfta belirli bir miktar mala
mâlik olan kimse zekât açısından zengin sayılır. Zenginliğin ölçüsü sayılan
miktara ve alt sınıra "nisab" tabir edilir. Borcundan ve tabii ihtiyaçlarından
fazla nisab miktarı artıcı mala sahip olan ve bu malının üzerinden bir kamerî
yıl geçen kimse zekât ödemekle mükellef olur.
Zekâtın rüknü, yani onun yapısından bir parça teşkil eden unsur, zenginlik
ölçüsü sayılan miktardaki maldan zekât borcunu çıkarmak ve onu
hak sahibine temlik ve teslim etmektir.
Zekât; müslüman, hür, akıllı, bâliğ, tabii ihtiyaçlarından fazla artıcı vasıftaki
mala tam bir mülkiyetle mâlik olan ve bu mâlik oluşunun üzerinden bir
(ay) senesi geçen kimselere farzdır. Bu farzın sahih olarak ödenebilmesi için
de ehline verilmesi ve verilirken de niyet edilmesi gerekir.
Görüldüğü gibi zekâtın farz olabilmesi için hem mükelleflerle ve hem de
mallarla ilgili şartlar vardır. Aynı şekilde bu farzın edasının sıhhati için de
birtakım şartlar aranmaktadır.
şartlarda farz olduğu ve verilen zekâtın geçerli olabilmesi için ne gibi şartların
gerektiği hususu yer alır. Ancak buna geçmeden önce konuyla ilgili bazı
temel terimlerin açıklanmasında fayda vardır.
Zekâtın vücûb sebebi zenginliktir. Artıcı vasıfta belirli bir miktar mala
mâlik olan kimse zekât açısından zengin sayılır. Zenginliğin ölçüsü sayılan
miktara ve alt sınıra "nisab" tabir edilir. Borcundan ve tabii ihtiyaçlarından
fazla nisab miktarı artıcı mala sahip olan ve bu malının üzerinden bir kamerî
yıl geçen kimse zekât ödemekle mükellef olur.
Zekâtın rüknü, yani onun yapısından bir parça teşkil eden unsur, zenginlik
ölçüsü sayılan miktardaki maldan zekât borcunu çıkarmak ve onu
hak sahibine temlik ve teslim etmektir.
Zekât; müslüman, hür, akıllı, bâliğ, tabii ihtiyaçlarından fazla artıcı vasıftaki
mala tam bir mülkiyetle mâlik olan ve bu mâlik oluşunun üzerinden bir
(ay) senesi geçen kimselere farzdır. Bu farzın sahih olarak ödenebilmesi için
de ehline verilmesi ve verilirken de niyet edilmesi gerekir.
Görüldüğü gibi zekâtın farz olabilmesi için hem mükelleflerle ve hem de
mallarla ilgili şartlar vardır. Aynı şekilde bu farzın edasının sıhhati için de
birtakım şartlar aranmaktadır.