ÜÇ AYLAR VE REGAİB KANDİLİ
İLİ : ANKARA
AY-YIL : MAYIS-2011
TARİH : 27/05/2011
ÜÇ AYLAR VE REGAİB KANDİLİ
Bizi sonsuz rahmet ve bereket esintilerinin kuşattığı bir üç aylar iklimine yeniden eriştiren Rabbimize hamdolsun. Üç ayların, kandillerin özellik ve güzelliği ile gönüllerimizin buluşmasına vesile olan Resulümüze salat ve selam olsun. Hepimizin üç ayları ve kandili şimdiden mübarek olsun.
Muhterem Kardeşlerim,
Üç aylar ve kandil geceleri Yüce Rabbimizin hesapsız rahmet, bereket, mağfiret ve merhametini biz kullarına taşıyan elçileri gibidir.
“Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.”1 ilahi ikazının ilhamıyla; çoğu defa nasıl geçtiğini anlamadığımız bir hızla yaşayıp tükettiğimiz, günlük koşuşturmalara feda ettiğimiz zaman içinde biraz durup düşünme, özümüze dönüp kendimizle hesaplaşma imkanını sunar bize üç aylar.
Günahlarla kararan yüreklerimizi, merhamet fakiri paslı vicdanlarımızı tövbelerle ve nedamet gözyaşlarıyla arındırıp, tertemiz bir hale getirebilmek için önümüzden akıp giden rahmet pınarıdır üç aylar. Bitiş çizgisine doğru yürürken hayat yolunda, dünyanın ötelere bir hazırlık yeri olduğunu idrak etmek, asıl ve daimi olan ahiret yurduna hazırlanmak, az zamanda çok kazanmak vaktidir üç aylar.
Aziz Kardeşlerim,
Kalan günlerimizin yaşayıp geride bıraktıklarımızdan daha az olabileceğinin idraki içinde hayırlı işlerde yarışmak, faydasız uğraşlardan kaçınmak, günahlara dur deyip, sevaplarla buluşmak zamanıdır üç aylar.
Gafletle kapanmış gözlerimizi basiretle açmak, katılaşmaya yüz tutan kalplerimizi zikrullah ile yumuşatmak, kibirle dikleşen başlarımızı tevazuyla eğip alnımızı secdelere koymak ve bağışlanmak ümidiyle yakarış anıdır üç aylar. “Onlar, Rablerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir.”2 ayeti kerimesiyle hemhâl olmaktır üç aylar.
Dua ve münacatların semaları titrettiği, rahmet-i Rahman’ın mahzun gönüllere sağanak sağanak indiği, bir ânı bir ömre bedel bereketli günlerdir üç aylar.
Birbiri ardına açılan rahmet ve mağfiret kapılarından, Recep, Şaban ve Ramazan’dan geçerek ulaşılacaktır manevi kurtuluşun ve sevincin bayramına. Bayram yapmaya hakkımız olması için geliniz, üç aylar gibi yolu gözlenen, umutla beklenen biz olalım. Kur’an-ı Kerim’deki vasıflarından biri de “sirac-ı münir/nur saçan kandil” olan Yüce Nebiye iman etmiş, gönülden bağlanmış müminler olarak cehlin karanlığını aydınlatan kandil, susuz gönüllere rahmet, ahlakıyla çevresine nur saçan güneş biz olalım.
Bizim olsun yetimin başını okşayan el, bizim olsun dertli yüreklere şifa sunan dil ve biz olalım gülmeyi unutmuş yüzlere sürur. Biz olalım kimsesizlerin kimsesi, biz olalım çaresizlerin çaresi. Biz olalım akan gözyaşlarını silen, garibin halini o söylemeden bilen.
Kardeşlerim,
Kandiller, karanlık gecelerin süsü olan yıldızlar gibidir. Bunların içinde rahmeti üstümüze çöken, ışıltısı gözlerimizi kamaştıran Regaib’le hoş geldin diyeceğiz bu kutlu mevsime. Geliniz biz de bir Regaib olalım. Özlenen, rağbet edilen, değer veren ve değer verilen olalım. Yaratılmışı yaratanından dolayı hoş gören, insanı kainatın gözbebeği, Yüce Allah’ın en şerefli varlığı olarak bilip hürmet eden. Gelmeyene giden, aramayanı soran, vermeyene bolca ikram eden olalım.
Aşk-ı ilahin gönlümüzde, Yüce Resulümüzün münacatı dilimizde, dergahında imdad dilenen bu kutlu geceler hürmetine Ya Rabbi; “Recep ve Şabanı bizlere mübarek kıl ve bizi Ramazan’a eriştir.”3 Amin.
Hazırlayan: Dr. Ülfet GÖRGÜLÜ
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı
Redaksiyon: D.İ.B. Hutbe Komisyonu
- Asr, 103/1-2
- Furkan, 25/64
- Ahmed b. Hanbel; Müsned, c. 1 s. 259