Dua Bölümü

YİĞİDO

Üye
Kademeli
"Ey Rabbim şehâdet ederim ki Senden başka hiç bir ilâh yok, ancak Sen varsın. Şerîkin yok Senin ve yine şehâdet ederim ki Muhammed Senin kulun ve resûlündür. Senden mağfiretini isterim ve Sana tevbe ederim."AMİN AMİN AMİN ECMAİN İNŞ.......
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Esma-ül Hüsna
El-Hakem: Varlıklar dünyasında ve haklı ile haksız arasında hiçbir adaletsizliğe, yanlışlığa ve itiraza yer bırakmayacak şekilde hükmeden.

El-Adl: Zerreden kürelere kadar kâinatı bütün varlıklarıyla birlikte ölçü altına alıp dengeleyen; canlı cansız herşeye en güzel ve en uygun vaziyeti veren; her varlığa lâyık olduğu ölçüde varlığını devam ettirme hakkı vermekle sonsuz adaletini gösteren; emrine itaat edenleri mükâfatlandırırken, haddini aşanları dizginleyen ve hak ettikleri cezayı veren; haşrin büyük mahkemesinde ise mutlak adaletini en geniş ve en mükemmel tarzda gösteren.

Cevşen-ül Kebir'den...
Ey Allah’ım, ey Rabbimiz! Bizi Cehennem ateşinden halâs eyle, muhafaza et, necat ver!
Allah’ım, bize âfiyet ver, bizi affet, bizi iyilerle birlikte Cennete koy.
Bunu affınla yap, ey kullarını azaptan koruyan Mücîr!
Fazıl ve kereminle olsun, ey bütün günahları bağışlayan Gafur!

Ben, şu kıymetli ve şerefli isimlerinin, şu yüce ve lâtif sıfatlarının hakkı için istiyor ve yalvarıyorum ki, Efendimiz Muhammed Aleyhisselâtü Vesselâma, onun yaptığı iyilikler sayısınca salât ve selâm eyle! Allah’ın ismiyle. Allah bana kâfi. Allah’tan başka ilâh yok. Allah her şeye şahit. De ki; O Allah’tır. Allah’ın dilediği olur. Rabbim Allah’tır. Allah’ın şânı yücedir. Allah âlîdir. Allah’a tevekkül edip güvendim. Allah onlara karşı sana kâfidir. O her şeyi işiten ve bilendir.
AMİN AMİN AMİN ECMAİN İNŞ........
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Resim: http://www.dinibilgiler.gen.tr/resim/kelam/besmele.jpg


*Büyük Allah'tır, her türlü hamd ü senâ O Yüceler Yücesi'nin hakkıdır ve sabah-akşam tesbîh ile anılmaya layık yalnız O'dur.
Âlemlerin Rabbi Yüce Allah'a sonsuz hamd ve şükür, Kainatın Medar-ı Fahri Efendimiz (aleyhisselam)'a, âline ve ashabına da nihayetsiz salât ü selam olsun.

Allah'ım, zatında yüce olan dinini bugün de dünyanın her bir köşesinde bir kere daha yücelt; hakkı-hakikati bütün gönüllere duyur.. bizim ve bütün kullarının sinelerini imana, İslam'a, ihsan duygusuna, Kur'an'a ve Hakk'a hizmete aç ve bizi ihlasın özüne ermiş, hep takva hatta onun da ötesinde vera' duygusuyla hareket eden, zühdü bir hayat tarzı olarak benimsemiş, yüce nezdinde kurbete mazhar olmuş, Sen'i sevmiş, icraat-ı sübhaniyenin hepsinden razı ve hoşnut olmuş ve Sen'in sevdiğin, hoşnut olduğun kullarından eyle!.
Ey Merhameti Sonsuz Yüce Rabbimiz! Yeryüzünde sulhtan, barıştan, sevgiden, hoşgörüden, insanlıktan ve inandığı gibi yaşamadan başka bir arzusu olmayan kapının bu bendelerine kötülük ve düşmanlık yapmaktan bıkıp usanmayan ve menfur emellerini gerçekleştirmek için plan üstüne plan, entrika üstüne entrika, komplo üstüne komplo kurup duran hak ve hakikat düşmanlarından, zalimlerden çekmediğimiz kalmadı. Biz de nâçâr bir kez daha kapına geldik, dergahına iltica ettik; rahmet, şefkat ve merhametini dileniyoruz. Allahım bütün ümmet-i Muhammed'e (aleyhissalâtü vesselam), bilhassa kadını erkeğiyle kardeşlerimize ve arkadaşlarımıza vifak ve ittifak, birlik ve düzen, güç ve kuvvet nasip eyle.

Yegane güç ve kuvvet sahibi, Sultanlar Sultanı Rabbimiz! Canlarımız gırtlağımıza dayandığı için huzurunda zaman zaman isimlerini, mekanlarını hususi ya da umumi tasrih ettiklerimiz başta olmak üzere bize düşmanlık besleyen ne kadar insafsız gaddar ve zalim varsa hepsini Sana havale ediyoruz.

Allah'ım! Sen de biliyorsun ki bizim derdimiz onların perişaniyeti değildir; biz kimseye karşı düşmanlık beslemiyor ve hiç kimse hakkında kahriye okumayı tasvip etmiyoruz; sadece, kötülük düşüncesiyle yatıp kalkan kimselerin şerlerinden emin olmayı diliyoruz. Vereceğin hükme karşı her zaman boynumuz kıldan ince; şayet Sen onların hidayetlerini murad buyuruyorsan en kısa zamanda onları hidayete erdir; yok muradın bu değilse Rabbim, o hak-hukuk tanımaz, insanlıktan nasipsiz, tiran bozması azgın ve taşkınların ağızlarına gem vur.. ellerini, ayaklarını bağla.. o azgınlar güruhuna karşı gücünün ve kuvvetinin büyüklüğünü göster.. kalemleriyle düşmanlık yapanların kalemlerini, dilleriyle hakkımızı ihlal edenlerin dillerini.. kaba kuvvetle iş yapmaya çalışanların maddi güçlerini daha kullanılamaz hale getir ve hepsinin ama hepsinin kuvvetlerini, aşırılıklarını, dalaletlerini, güçlerini, birliklerini, şer ve zulüm istikametinde kullandıkları malzemelerini, ittihat ve ittifaklarını paramparça et; zîr ü zeber eyle!.

Yüce Rabbimiz! Hayatlarını Sen'in masum kullarına adavet etmeye bağlamış din ve diyanet düşmanlarını bütün teşebbüslerinde hezimete uğrat.. onları sarsıntı üstüne sarsıntıya maruz bırak.. birlik ve düzenlerini boz.. cemiyetlerini paramparça hale getir.. hepsini bölük-pörçük et.. birbirlerine düşür.. kirli emellerine ulaşmalarına müsaade etme ve o insanlık mahrumu zavallılara karşı her zaman biz kullarını nusretinle te'yîd buyur! Amin!..

Biricik önderimiz, mihmandarımız, kılavuzumuz, dünya ve ahiret saadetimizin vesilesi Efendimiz'i, âlini ve ashabını duamızın sonunda bir kere daha salât ü selamlarla yâd etmek istiyoruz, Rabbimiz. Ne olur, bahtına düştük, güzel isimlerin, yüce sıfatların, Peygamberimiz ve Kur'an hakkı için dualarımızı kabul buyur; yolda bulunmanın hakkını veremiyor olsak da yolunun bu muhtaç yolcularını yollarda bırakma, kapından eli boş geri çevirme, haybet ve hüsrana maruz bırakma!



Amin.. Amin.. Amin!..*
***************
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Resim: http://www.dinibilgiler.gen.tr/resim/kelam/besmele.jpg

*Ey Yücelerden Yüce Rabbim! Bütün mal ve mansıp sahipleri kapılarını sürmelediler. Sen’in yüce dergahının kapısı ise asla kapanmaz ve dilekte bulunanlara her zaman açıktır.
**Ya Rabbî, Ya İlahî! Yıldızlar gaybûbet âlemine, gözler de uykuya daldılar. Sen ise, ey Rabbim, Hayy’sın, Kayyûm’sun; uykudan, uyuklamadan sonsuz defa münezzeh ve müberrâsın. **Ya Rab! Gece, karanlığıyla mevcûdâtın üzerini örtünce döşekler de seriliverdi ve sevenler sevdikleriyle başbaşa kaldılar. Sen, Sen’in yolunda, Sana ulaşma istikametinde cehd ü gayret içinde bulunanların biricik sevgilisi, (benim gibi) yalnızlık gurbetine maruz kalanların da yegane enîsisin!**Ya İlâhî! Ulu dergâhına sığınan bu kimsesiz kulunu kapından kovacak olursan ben gidip hangi kapıya iltica edebilirim ki! İlâhî! Yakınlığından mahrum edersen beni, o zaman ben kimin yakınlığını umabilirim ki! İlâhî! Şayet Sen bana azap etmeyi murad buyurursan, ben biliyorum ki, cezalandırılmaya fazlasıyla müstehakım! Fakat affınla sarıp sarmalarsan, o da Sen’in lütfun ve keremindir. **Ya Seyyidî, ya İlâhî! Marifet erbabı kulların Sen’i bulduklarında Sen’den başka ne varsa hepsinden yüz çevirmişlerdir. Salih kulların Sen’in fazlınla necâta ermişlerdir. Taksîratı pek çok günahkarlar da “Tevbe, ya Rabbi!” deyip yine Senin kapına yönelmişlerdir. **Ey affı güzel Rabbim! Ne olur, affının serinliğini ve marifetinin halâvetini benim ruhuma da duyur ve beni onlarla doyur! Her ne kadar ben bunlara lâyık olmasam bile, haşyetle önünde iki büklüm olup ikâbından sakınılmaya lâyık olan da, mücrimlerin günahlarını bağışlama şanına yaraşan da yalnız Sen’sin!


Amin.. Amin.. Amin!.. *
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
http://www.dinibilgiler.gen.tr/resim/kelam/besmele.jpg

Ey Yücelerden Yüce Rabbim! Bütün mal ve mansıp sahipleri kapılarını sürmelediler. Sen’in yüce dergahının kapısı ise asla kapanmaz ve dilekte bulunanlara her zaman açıktır.

Ya Rabbî, Ya İlahî! Yıldızlar gaybûbet âlemine, gözler de uykuya daldılar. Sen ise, ey Rabbim, Hayy’sın, Kayyûm’sun; uykudan, uyuklamadan sonsuz defa münezzeh ve müberrâsın. Ya Rab! Gece, karanlığıyla mevcûdâtın üzerini örtünce döşekler de seriliverdi ve sevenler sevdikleriyle başbaşa kaldılar. Sen, Sen’in yolunda, Sana ulaşma istikametinde cehd ü gayret içinde bulunanların biricik sevgilisi, (benim gibi) yalnızlık gurbetine maruz kalanların da yegane enîsisin!Ya İlâhî! Ulu dergâhına sığınan bu kimsesiz kulunu kapından kovacak olursan ben gidip hangi kapıya iltica edebilirim ki! İlâhî! Yakınlığından mahrum edersen beni, o zaman ben kimin yakınlığını umabilirim ki!

İlâhî! Şayet Sen bana azap etmeyi murad buyurursan, ben biliyorum ki, cezalandırılmaya fazlasıyla müstehakım! Fakat affınla sarıp sarmalarsan, o da Sen’in lütfun ve keremindir.
Ya Seyyidî, ya İlâhî! Marifet erbabı kulların Sen’i bulduklarında Sen’den başka ne varsa hepsinden yüz çevirmişlerdir. Salih kulların Sen’in fazlınla necâta ermişlerdir. Taksîratı pek çok günahkarlar da “Tevbe, ya Rabbi!” deyip yine Senin kapına yönelmişlerdir.

Ey affı güzel Rabbim! Ne olur, affının serinliğini ve marifetinin halâvetini benim ruhuma da duyur ve beni onlarla doyur! Her ne kadar ben bunlara lâyık olmasam bile, haşyetle önünde iki büklüm olup ikâbından sakınılmaya lâyık olan da, mücrimlerin günahlarını bağışlama şanına yaraşan da yalnız Sen’sin!


Amin.. Amin.. Amin!..
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
"Allahım, Senden kendim ve onun için dünyada ve âhirette af ve âfiyet istiyorum."
“Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, âhirette de güzellik ver. Ve bizi Cehennem ateşinin azâbından koru.”AMİN AMİN AMİN ECMAİN İNŞ......
HAYIRLI CUMA LAR...

Mü’minin mü’mine en iyi duası nasıl olmalıdır?

Mü’minin mü’mine en iyi duası nasıl olmalıdır?

Elcevap: Esbab-ı kabul dairesinde olmalı. Çünkü bazı şerâit dahilinde dua makbul olur. Şerâit-i kabulün içtimaı nisbetinde makbuliyeti ziyadeleşir.

Ezcümle, dua edileceği vakit, istiğfar ile mânevî temizlenmeli; sonra, makbul bir dua olan salâvat-ı şerifeyi şefaatçi gibi zikretmeli ve âhirde yine salâvat getirmeli. Çünkü, iki makbul duanın ortasında bir dua makbul olur.


Örnek : Tövbe istiğfar > Salavat > Yapacağımız Dualar > Salavat = Amin...


Hem gıyaben ona dua etmek,

Hem hadîste ve Kur’ân’da gelen me’sur dualarla dua etmek; meselâ,
"Allahım, Senden kendim ve onun için dünyada ve âhirette af ve âfiyet istiyorum."
“Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, âhirette de güzellik ver. Ve bizi Cehennem ateşinin azâbından koru.”
gibi câmi dualarla dua etmek


Hem hulûs ve huşû ve huzur-u kalble dua etmek,

Hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından sonra,

Hem mevâki-i mübarekede, hususan mescidlerde,

Hem Cumada, hususan saat-i icabede,

Hem şuhur-u selâsede, hususan leyâli-i meşhurede,

Hem Ramazan’da, hususan Leyle-i Kadirde dua etmek, kabule kârin olması rahmet-i İlâhiyeden kaviyen me’muldür.


O makbul duanın ya aynen dünyada eseri görünür; veyahut dua olunanın âhiretine ve hayat-ı ebediyesi cihetinde makbul olur. Demek, aynı maksat yerine gelmezse, dua kabul olmadı denilmez, belki daha iyi bir surette kabul edilmiş denilir.

 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Kur'an-ı Kerim'den...
Fakat onları kurtarınca, bir de bakarsın ki yeryüzünde haksız yere taşkınlık yapıyorlar. Ey İnsanlar! Sizin taşkınlığınız, sırf kendi aleyhinizedir. (Bununla) sadece dünya hayatının yararını elde edersiniz. Sonunda dönüşünüz bizedir. (Biz de) bütün yaptıklarınızı size haber vereceğiz.

Yunus Sûresi 23. Ayet Meali

Allah Resulünden (asm)...
Ebû Seleme (r.a.) rivayet ediyor:
Birinizin başına bir musibet geldiğinde şöyle desin: "Şüphesiz biz Allah'ın kullarıyız, sonunda yine Ona döneceğiz. Allah'ım, musibetimin mükâfatını ancak Senden istiyorum. Bundan dolayı beni mükâfatlandır ve onun ardından da bana daha hayırlısını ihsan et.
Hadis-i Şerif Meali - Camiü's-sağir - 450

Risale-i Nur Külliyatı'ndan...
Hem kendini başıboş zannetme. Zira şu misafirhane-i dünyada, nazar-ı hikmetle baksan, hiçbir şeyi nizamsız, gayesiz göremezsin. Nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin? Zelzele gibi vakıalar olan şu hadisat-ı kevniye, tesadüf oyuncağı değiller. Meselâ, zemine nebatat ve hayvanat envâından giydirilen, birbiri üstünde, birbiri içinde gayet muntazam ve gayet münakkaş gömlekler, baştan aşağıya kadar gayelerle, hikmetlerle müzeyyen, mücehhez olduklarını gördüğün ve gayet âli gayeler içinde kemâl-i intizamla meczup mevlevî gibi devredip döndürmesini bildiğin halde, nasıl oluyor ki, küre-i arzın, benî Âdemden, bahusus ehl-i imandan beğenmediği bir kısım etvâr-ı gafletin sıklet-i mâneviyesinden omuz silkmeye benzeyen zelzele gibi HAŞİYE mevtâlûd hadisat-ı hayatiyesini, bir mülhidin neşrettiği gibi gayesiz, tesadüfî zannederek, bütün musibetzedelerin elîm zayiatını bedelsiz, hebâen mensur gösterip müthiş bir ye’se atarlar. Hem büyük bir hata, hem büyük bir zulüm ederler. Belki öyle hadiseler, bir Hakîm-i Rahîmin emriyle, ehl-i imanın fâni malını sadaka hükmüne çevirip ibkà etmektir ve küfran-ı nimetten gelen günahlara kefarettir.. Tamamı
Sözler | On Dördüncü Söz | Hatime


Esma-ül Hüsna
El-Halîm: Günah ve isyanlarına rağmen kullarını hemen cezalandırmayıp onlar için tevbe ve ümit kapılarını açık bırakan; onları sonsuz rahmet ve keremiyle nzıklandırmaya devam eden.

El-Azîm: Bütün varlıkları her hallerinde kudret ve hâkimiyetiyle çekip çeviren, en küçük zerreden Arş-ı Azama kadar herşeyi sınırsız isim ve sıfatlarının tecellileriyle kuşatan.

Cevşen-ül Kebir'den...
Dünyadan ayrılırken son nefesimizi saâdet, şehâdet, ikram ve müjdeyle vermemizi nasip eyle!
Bizim adımıza Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmı lâyık ve müstahak olduğu şeylerle mükâfatlandır. Gözümüzü açıp kapayıncaya kadar bizi ne nefsimize, ne de yaratıklarından hiç birine havâle etme! İşlerimizi ıslah edip, yoluna koy! Bizi, hiç zâil olmayan ilim ve sıyânetinle himâye eyle! Ayrı yaşanamayan desteğinle bizleri muhâfaza eyle, ey Celâl ve İkram Sahibi!


http://sorularlarisale.com/index.php?s=article&aid=21054




http://nurpenceresi.com/wp.php?resim=resimler/1078.jpg


 

istanbulhost

Yeni Üye
Üye
Allah bizi tüm kaza bela deprem afet ve benzeri şeylerden korusun sizlerde dua dedin arkadaşlar aslında hep bunlar bize ibret ama anlayana Allah hepimizi korusun amin.






istanbul host
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Resim: http://3.bp.blogspot.com/_jTrz6HMEgqE/TIZVbBi6V7I/AAAAAAAAD9A/bUIfQKBudhQ/s400/besmele.jpg



*"Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur. O birdir. Eşi ortağı yoktur.

Mülk, O'na âittir. Hamd, O'na mahsustur...

Ey Allahım! Kabir azâbından, kalbin vesvesesinden, işlerin dağınıklığından sana sığınırım!

Ey Allahım! Rüzgârların getirdiği âfetin şerrinden sana sığınırım!

Ey Allahım, gözümde bir nûr, kulağımda bir nûr, kalbimde bir nûr yarat!

Ey Allahım, göğsüme genişlik ver, işimi kolaylaştır!

Ey Allahım! Kalbe vesvese veren şeytandan, işlerin karışıklığından, kabir fitnesinin şerrinden,

gecenin getirdiği şeylerin şerrinden, gündüzün getirdiği şeylerin şerrinden,

korkunç rüzgârların getirdiği âfetlerin şerrinden, zamanın nöbet nöbet gelen mihnet ve

belâlarının şerrinden sana sığınırım!

Ey Allahım, sağlığın hastalığa çevrilmesinden, birden bire gelip çatacak azâbından ve

bütün gazâbından sana sığınırım!

Ey Allahım! Beni hidâyetine ulaştır. Geçmişimi, geleceğimi bağışla!

Ey başvurulacakların en hayırlısı! Kendisinden istenilenlerin en keremlisi, en çok vereni!

Ey Allahım! Sen, sözümü işitiyor, yerimi görüyor, gizli, açık neyim var ise biliyorsun.

İşlerimden hiç biri sana gizli değildir. Ben çâresizim, yoksulum.

Senden yardım ve eman diliyorum.

Korkuyorum. Kusurlarımı îtirâf ediyorum. Bir çâresiz, senden nasıl isterse, ben de öyle istiyorum.

Zelîl bir günahkar, sana nasıl yalvarırsa, ben de öyle yalvarıyorum.

Yüce huzûrunda boynunu bükmüş, senin için gözlerinden yaşlar boşanan,

senin uğrunda bütün varlığını zelîl eden,

senin için burnunu topraklara sürten bir kulun sana nasıl duâ ederse, ben de öyle duâ ediyorum!

Ey Rabbim! Duâmı kabûl buyurmaktan beni mahrûm eyleme.

Bana Raûf ve Rahîm ol!

Ey istenilenlerin en hayırlısı ve verenlerin en keremlisi!..

Ben, sana her an muhtâcım. Senin ise, bana hiç ihtiyâcın yok.

Sen, ancak yaratanım olarak beni bağışlar, affedersin.

Ey duâcıların duâlarını kabûl eden!

Ey ümit bağlananların en üstünü!

İslâmiyet ve Muhammed (aleyhisselâm) üzerindeki himâyen hürmetine sana yöneliyorum.

Benim bütün suçlarımı bağışla! Beni şu durduğum yerden bütün hâcetlerimi yerine getirmiş,

dileklerimi ihsân buyurmuş, temennilerimi gerçekleştirmiş olarak döndür!..

Ümîdimiz, yüce katındaki sevab ve mükâfâta nâil olmaktır.

Ümîdimizi boşa çıkarma Allahım!"



Âmîn... Âmîn... Âmîn...*
***************
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Gecenin karanlığı çökerken aleme,en derin hüzünler kendini ortaya çıkarıverir bu anı beklercesine
Melekler yanısıra bekler,gönül aleminden dökülecek duaları
Rabbim sen Rahman ve Rahimsin,YArdım et şu an depremde zarara uğramış kardeşlerimize ve
tehlike ve günah enkazları altında olan ruhumuzu da selamete çıkar.Amin
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
http://www.dinibilgiler.gen.tr/resim/kelam/besmele.jpg


Kâinatı yaratan ve ayakta tutan Âlemlerin Rabbi Cenab-ı Hayy u Kayyûm’a mevcûdâtın zerreleri adedince hamd ü senâlar ediyor; varlığa bir rahmet ve şefkat âbidesi olarak gönderilen İnsanlığın Medâr-ı İftiharı, Peygamberimiz Hazreti Ahmed ü Mahmûd u Muhammed Mustafa’yı, âlini ve ashabını da sonsuz salât ü selamlarla anıyor; aczimizi, fakr u zaruretimizi bütün güzelliklerin hakîkî sahibi Mevlâ-yı zü’l-Cemâl nezdinde şefaatçi yapıp ellerimizi açarak bir kez daha ‘Amin!’ diyoruz:

Ey keremi bir gölge hükmünde olan bütün keremlerin aslı ve menbaı Kerîm Rabbimiz!

Biz, mücrim kapıkulların olarak inanıyoruz ki, Sen’in ihsanların ve lütufların sadece iyi ve itaatkar kimselere mahsus değildir. Bilakis Sen bütün kullarını görüp gözetir ve onlardan hiçbirini mahrumiyet içinde bırakmazsın; bırakmazsın, zira Sen Ekremü’l-Ekremînsin.

Ya Rabbe’l-âlemîn! Sen’in kereminin, rahmetinin, merhametinin herkesi ve her şeyi çepeçevre sarıp sarmaladığı mülahazasıyla biz de huzurunde elpençe divan duruyor ve bizim gibi isyan vadilerinde düşe kalka yürüyen günahkârları da kereminden mahrum etmemeni diliyoruz; diliyoruz, çünkü Sen fazlı ve keremi bol, hazineleri için bitip tükenme asla söz konusu olmayan yegâne Rabsın!

Rabbimiz! Bize kötülük yapanlara iyilikle mukabelede bulunmamızı ve seyyiâtı hasenâtla savmamızı emreden de yine Sensin! İşte biz de Sen’den böyle bir muâmele ümid ediyor, hata ve kusurlarımızı setredip ihsanlarınla bizi de sevindirmeni diliyoruz. Bu türlü bir iyiliğin Yüce Zâtına yaraşacağında ise zerre kadar şüphemiz yoktur, ey Merhametlilerin en Merhametlisi olan Ulu Allahımız!

Duamızın sonunda âlemlere rahmet olarak gönderdiğin İnsanlığın Efendisi’ne, aile efradına ve seçkinlerden daha seçkin yol arkadaşlarına bir kere daha salât ü selam ederek bunları nihayeti olmayan hazinelerinden bize bahşetmeni diliyoruz. Reca duygularımıza mukâbelede bulun ve bizi eli boş geri dönen talî’sizlerden eyleme!..



Amin.. Amin.. Amin!..
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Yâ Rabberrahîm! Bize dokunan ve dokunması muhtemel olan zararları da kaldır.. gaflet, heva ve heves gayyalarından bizi de kurtar.. hata işlemekten, masiyetlere düşmekten, küfrün ve dalâletin karanlık vadilerine yuvarlanmaktan muhafaza buyur.. marifet basamaklarındaki derecelerimizi yükselt.. kurbiyetinin halâvetini ve üns esintilerini gönüllerimize tattır.. bütün hâl, hareket, tavır ve davranışlarımızda ruhumuzun heykelini ikâme etmeyi müyesser kıl.. dünyada ve âhirette sağanak sağanak yağdırdığın ve yağdıracağın lütuflarının kadr ü kıymetini bilmeyi de nasip eyle!


Amin..elfü elfü amin..

 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Ya Rab! Dünyaya, ukbâya ve bu iki diyar arasında bir geçit sayılan kabir âlemine ait endişelerimizi emn ü emana çevir.. dualarımıza icabet et.. beslediğimiz ümitlerimizi haybet ve hüsranla neticelendirme.. herhangi bir talep ve istek izhar etmediğimiz bir zamanda, Sen, rahmet ve merhametinin, lütuf ve inayetinin neticesi , değerlendirilip nemalandırılmaya açık, bir ilk mevhibe olarak bizleri varlık sahasına çıkardın; hayat nimetiyle şereflendirdin ve bunların da ötesinde imanla, İslâm'la pâyelendirdin.


Rabbimiz! İşte bir kez daha kapına geldik. Rızan istikametindeki arzu ve recalarımızı kabulle karşılayacağın mülahazalarıyla içimizi Sana açıyoruz. Ne olur, salih kullarının niyazlarını kabul buyurduğun gibi bizim dualarımızı da kabul buyur!


Ey bütün hamd ü senâların yegâne sahibi ve biricik mercii Yüce Rabbimiz! Hazinelerinden bizlere lutfettiğin bütün nimetler, kalblerimizi donattığın tüm zînetler ve ruhlarımıza sevdirdiğin topyekün güzellikler için Sana hamd ve şükranlarımızı arzediyoruz. Bahtına düştük, hâlimize merhamet eyle ve lütfen bu kadar ikram ü i'zaz ve ihsanda bulunduktan sonra bunları geri almak suretiyle bizi ikab etme.. hoşnutluğundan mahrum bırakmak suretiyle cezalandırma! Sana doğru yürüdüğümüz rıza yolunda hususî inayetinle bizi teyi'd buyur ki, huzuruna yüzümüz ak olarak gelebilelim.




Amin..elfü elfü amin..
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
http://www.dinibilgiler.gen.tr/resim/kelam/besmele.jpg




[FONT=&amp]Ey Rab! Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur; ama bizim ona ihtiyacımız, hissettiklerimizden de çoktur. Bütün dileklerimizi kabul buyur ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur; aç ve yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi iman ve itminanla doyur. Ciddî bir yol almış sayılmasak da yıllar var hep yollardayız. Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor. Önümüzdeki engebeler beşer takatini aşkın görünüyor. Ümmet-i Muhammed (aleyhissalâtü vet-teslîmât) perişan, derbeder ve ızdırap içinde.. Müslümanlık gelenek ve göreneklerin darlığına mahkum.. ibadet ü tâat kültür televvünlü.. duygular, düşünceler fantezilere emanet.. mücadelelerin esası da çıkarlar, menfaatler, ırkî mülâhazalara dayalı.Ölenler bir hiç uğruna ölüyor, öldürenler işledikleri cinayetleri mücahede sayıyor.

Ey Rab! Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte bulun.. iç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi Sensizliğin zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma. Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de hulûs istiyoruz. Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur.[/FONT]



[FONT=&amp]Rahmet Senin sıfatın, inayet âdetin, af şanın; bizler de o rahmet, o inayet ve o mağfirete muhtaç kullarınız.[/FONT]

[FONT=&amp]Senin kapının genişliği başımızı sokacak başka kapı aramaya ihtiyaç bırakmamıştır. Başımızı o kapıdan içeriye sokabildiğimiz kadar sokuyor, sesimizi edep ve temkinle kalibre ediyor ve Senden arızasız ibadet ü tâat adına bir güç, masiyetler karşısında sarsılmayacak sağlam bir irade ve musibetleri iyi değerlendirebilecek bir idrak ve bir basiret istiyoruz. Arz-ı istediklerimizi ver ve bizi kendi darlığımıza mahkum etme.

Biz her şeyimizle Seniniz; Sana hamd ü senâda bulunuyorsak, Senin lütfettiğin uzuvlarla bunu yapıyoruz; kulluğuna koşuyorsak, boynumuzdaki acz ü fakr tasmasının gereğini yerine getiriyoruz. Bunlar Sana göre değil, bizim tutarsızlığımız çerçevesinde çırpınışlar.. evet, nerede Senin ululuk ve azametin, nerede bizdeki kulluk? Nerede o altından kalkılmaz lütuf ve ihsanlar, nerede bizdeki o kırık kol ve kanatlar?..

Ya Rab! Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak ve ihsaslarımızın darlığıyla baş başa bırakma; akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden, nefislerimizi cismânîliğin baskılarından, gönüllerimizi de hevâ ve heveslerin öldürücü oklarından sıyanet eyle. Kapının kullarını; ilimde kibr u gururdan, ibadette riya ve gafletten ve duygularına renk attıran ülfetten koru. Senin yolunda yürüyor gibi görünüp Senden uzaklaşmak, kurbet atmosferinde iç içe firkat yaşamak, hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır! Sen bizi kazanç yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur.

Rabbimiz! Senin bize sahip çıkıp sıyanet etmen, düştüğümüzde tutup kaldırman, kirlenen mâhiyet-i insaniyemizi sık sık yıkayıp, arındırıp nezdindeki gözü sürmeliler arasında kabul buyurman, Zâtın için bir nakîse sayılmaması yanında bizim için çok şey ifade etmektedir. Gerçi cürüm cürümdür ve ceza ister. Biz de öyle bir cürmün prangalı mahkumları sayılabiliriz. Ne var ki Sen, azap edecek pek çok kimse bulabilirsin; fakat biz, affedecek birini asla bulamayız. Ey affı tecziyesinin önünde rahmet tahtının sultanı! Bizi bir bilinmez ve bulunmaza bırakarak tazib etme. Eğer bir zaman Senden kaçıp aslında kaçınılmazdan kaçmış akla-hayale gelmedik levsiyâta girdi, mâhiyet deformasyonları yaşadı, haddimizi bilmezlik edip Sana baş kaldırdı, hevâvü nefislerimize uyup kirlendi ve kendimize kıydı isek ta ki bu ahsen-i takvîm dilrubâları için bir intihardır şimdi binbir çaresizlik içinde, ama ihtiyaçlarımızın şuurunda olarak, boynumuzda hâkimiyetinin tasmaları, ayaklarımızda ıztırar prangaları, ellerimiz göğüslerimizde günahlarımızı itiraf ediyor; bir kez daha kapının kulları olduğumuzu mırıldanıyor, "merhamet" deyip inliyor ve ululuğuna yakışır bir muamele bekliyoruz.

Bizleri bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir âlemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her hâlimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bugüne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz.

Yeni bir azim ve ümitle bir kere daha Sana yöneldik. Başımızı ayaklarımızla buluşturduk ve bir sürü beklentiye koyulduk. Arzu ve isteklerimizde bize inkisar yaşatma! Bize sevginden kâse kâse şerbetler sun ve gönüllerimizi iştiyakınla coştur! Sinelerimize öyle bir aşk u şevk koru saç ki, kalmasın kararımız; başımız kapının mübarek eşiğinde, nabızlarımızda Seni duymanın heyecanı, gönüllerimizde aşk u vuslat hafakanı, gözlerimiz çağlayıp gitsin ve âh u efganlarımız gökleri titretsin.

Bundan sonra olsun, artık oturup kalkıp hep Seni düşünelim.. her şeyi Sana bağlayıp öyle sevelim.. vuslat hülyalarıyla yaşayıp Sana karşı iştiyakla köpürüp duralım. Senin için kıyam edip Senin için oturalım.. her şeyin çehresinde Seni okuyalım; her nesneden Sana ulaştıran yollar bulmaya çalışalım.

Bugüne kadar başka hülyalar peşinde koşa koşa yorulduk. Sensizlik canımıza tak etti.. meğer, mülâhazalarda Sen olmayınca en geniş yollar ne kadar da daralıyormuş, şehrahlar nasıl da sevimsiz patikalara dönüyormuş...

Sen artık, bize bir kere daha gurbet yaşatma; bizi Sensiz ve ışıksız bırakma! Senin yolunda gibiyiz; ama ciddî bir azığımız yok; ömür sermayemiz yabancı hülyalar, yalancı rüyalar arkasında hebâ olup gitti. Huzurundayız; fakat elimiz boş, gönlümüz boş, hasenât defterimiz bomboş; ama bütün bu boşluklara yetecek sihirli bir iksirimiz var; hakkındaki hüsn-i zannımız.. evet, cürmümüz dağlar cesâmetinde; ümitlerimiz ise, ufkun onların üzerine oturduğu her şeyin üstünde.

Yürüyeceğimiz yollarda yüzlerce Firavun, yüzlerce Nemrut, yüzlerce Ebû Cehil pusu kurmuş bize diş biliyor; varsın bilesin, hepsinin hakkından gelecek Sen varsın ya.! Aczimiz mutlak, fakrımız açık, ihtiyaçlarımız sınırsız; ama hiçbir endişemiz yok. Zira, istemeden verdiklerine, ettiklerine bakıyor, isteklerimizin verileceğine, ihtiyaçlarımızın da giderileceğine gönülden inanıyoruz.

Seni bilenlerce Sen, bugüne kadar tabiî ki hikmetinin çerçevesinde her isteyene istediğini verdin ve Sana bel bağlayanları hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmadın. Sana doğru bir adım atanı on katı yakınlığınla şereflendirdin. Sana gelirken yolda sürçüp düşenleri, yolunun delisi sadık bendelerin gibi arındırıp mükâfatlandırdın. Şimdiye kadar Sana misafir olmuş da ziyafet görmemiş, kapının tokmağına dokunmuş da cevap almamış kimse yoktur.

Muhtaçlar ve muztarlar olarak şimdiye kadar bir hayli yol teptik, bir hayli kapı çaldık ve nihayet gelip Senin inayet arsana çadır kurduk. Sen, ihtiyaç nedir bilmediğimiz, ıztırardan anlamadığımız bir âlemde bize vücut verdin, can verdin, şuur verdin, vicdan verdin. Şimdi giderilmiş olan bu ihtiyaçlarımızın farkındayız ve Senden bir kere daha günahlarımıza değil, yüzümüze bakıp "Haydi siz de seçkin kullarım arasına girin ve lütuflarımı paylaşın." diyeceğiniz eşref saatleri bekliyoruz.

Rahmetinin vesâyetine sığınırken, lütfundan sürpriz ihsanlar beklerken, kirlettiğimiz üstümüze-başımıza, gönlümüze-ruhumuza bakmıyor; Senin her nasılsa, uzun zaman takılıp yollarda kaldıktan, ya da yolda bulunmanın erkânına saygısızlık ettikten sonra, toparlanıp Sana gelen birine gösterdiğin/göstereceğin mukaddes memnuniyet ve münezzeh sevince dayanarak aynı muameleyi bekleme cür’etinde bulunuyoruz.

Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp Sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun Aslında kovduğunu da hiç duymadık ya- Sana yönelenlere hep "Gelin, Gelin!" diyorsun. Ey Rab! Böyle emekleye emekleye sürünmeyi de gelme kabul edeceksen, müsaade buyur "Biz de geldik." diyelim. Geldik ve Sana, yolların amansızlığını, nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını, bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz. Bilhassa, her zaman hatalara açık duran, mâsiyetlere meyyal bulunan ve ululuğuna karşı hep saygısız davranan serkeş nefsimizi Sana şikayet ediyoruz. Yığınlar, onun zehirli hançeriyle yaralı ve bitkin, hep onun dümen suyundalar; işleri eğlence ve oyun, hâlleri gaflet ve dalâlet, arkasından koşup durdukları şan-şöhret, zevk u safa ve rahat, hedefleri de çıkar ve menfaat. Her birini birer öldüren virüs kabul ettiğimiz bu mikroplar şimdiye kadar nice "serv-i revân canları, nice gül yüzlü sultanları", nice hanları ve hakanları yere serdi ve saltanatlarıyla beraber yerle bir etti.

Sen elimizden tutmazsan, bu mekkâr, bu gaddar hasımlar karşısında kendi kendimize ayakta duramayız. Aksine maiyyetinde olursak, o zaman da hiçbir şeyden korkmayız. Bizleri şeytanın bu kabil ağlarına takılıp helâk olmaktan, kalbimizi şeytana kaptırmaktan, şeytana kalb kaptıranlarla beraber bulunmaktan muhafaza buyur. Bize yeni bir "ba’sü ba’de’l-mevt" lütfeyle; başlarımız önümüzde, boynumuz buruk, gönüllerimiz kırık, Senden ayrı düşmenin hacâletiyle iki büklüm ama fevkalâde ümitli ve Senden eminiz. Bizi bir daha yalnız bırakmamanı diliyoruz. Nedametlerimizi gönül heyecanlarımız ve gözyaşlarımıza emanet ederek bize ruhta, gönülde, sırda diriliş bahşetmeni diliyoruz. Kabul edersen bu Senin şanındandır. Reddedersen bu da bizim için apaçık bir hüsrandır. [/FONT]

[FONT=&amp] AMİN.. AMİN.. AMİN!.. [/FONT]
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
http://www.dinibilgiler.gen.tr/resim/kelam/besmele.jpg


İlahî! Sen fazl u kerem ve izzet ü ikram sahibisin; benimse tek sermayem hatalarım ve günahlarım; ne olur kulunu affet!


İsyankar isem de affına olan ümidim hiç sarsılmadı; diliyor ve dileniyorum; kapıkulunu umduklarına nâil et!İşte huzurundayım ve suçlarımı itiraf ediyorum; merhametinle muamelede bulun ve bu âciz bendeni azaba dûçar kılma!


Halk hep sâlih bir insan olduğumu düşünüyor; halbuki ben onların en kötüsüyüm; merhametine iltica ediyorum; beni bana bırakma!


İlâhî! Asî kulun yine kapına geldi; (dağlar azametindeki) günahlarını ikrar edip, ellerini Sana açıyor ve sadece Sana açar,


Şâyet Sen mağfiret edersen, hiç şüphesiz o Sen’in şânındandır; kovarsan dergahından, beni Sen’den başka kim affedebilir?!


İlâhî! Gönlümde nedâmet hisleri, bütün masiyetlerime “tevbe!” diyor ve kurtuluş fermanımı bekliyorum.Hesabın pek ince olduğu o şedîd günde, ey yardım talebinde bulunanların biricik yardımcısı, nâçâr, Sen’in yardımını istiyorum.


AMİN.. AMİN .. AMİN!..
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
http://3.bp.blogspot.com/_jTrz6HMEgq...00/besmele.jpg



"Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur. O birdir. Eşi ortağı yoktur.

Mülk, O'na âittir. Hamd, O'na mahsustur...

Ey Allahım! Kabir azâbından, kalbin vesvesesinden, işlerin dağınıklığından sana sığınırım!

Ey Allahım! Rüzgârların getirdiği âfetin şerrinden sana sığınırım!

Ey Allahım, gözümde bir nûr, kulağımda bir nûr, kalbimde bir nûr yarat!

Ey Allahım, göğsüme genişlik ver, işimi kolaylaştır!

Ey Allahım! Kalbe vesvese veren şeytandan, işlerin karışıklığından, kabir fitnesinin şerrinden,

gecenin getirdiği şeylerin şerrinden, gündüzün getirdiği şeylerin şerrinden,

korkunç rüzgârların getirdiği âfetlerin şerrinden, zamanın nöbet nöbet gelen mihnet ve

belâlarının şerrinden sana sığınırım!

Ey Allahım, sağlığın hastalığa çevrilmesinden, birden bire gelip çatacak azâbından ve

bütün gazâbından sana sığınırım!

Ey Allahım! Beni hidâyetine ulaştır. Geçmişimi, geleceğimi bağışla!

Ey başvurulacakların en hayırlısı! Kendisinden istenilenlerin en keremlisi, en çok vereni!

Ey Allahım! Sen, sözümü işitiyor, yerimi görüyor, gizli, açık neyim var ise biliyorsun.

İşlerimden hiç biri sana gizli değildir. Ben çâresizim, yoksulum.

Senden yardım ve eman diliyorum.

Korkuyorum. Kusurlarımı îtirâf ediyorum. Bir çâresiz, senden nasıl isterse, ben de öyle istiyorum.

Zelîl bir günahkar, sana nasıl yalvarırsa, ben de öyle yalvarıyorum.

Yüce huzûrunda boynunu bükmüş, senin için gözlerinden yaşlar boşanan,

senin uğrunda bütün varlığını zelîl eden,

senin için burnunu topraklara sürten bir kulun sana nasıl duâ ederse, ben de öyle duâ ediyorum!

Ey Rabbim! Duâmı kabûl buyurmaktan beni mahrûm eyleme.

Bana Raûf ve Rahîm ol!

Ey istenilenlerin en hayırlısı ve verenlerin en keremlisi!..

Ben, sana her an muhtâcım. Senin ise, bana hiç ihtiyâcın yok.

Sen, ancak yaratanım olarak beni bağışlar, affedersin.

Ey duâcıların duâlarını kabûl eden!

Ey ümit bağlananların en üstünü!

İslâmiyet ve Muhammed (aleyhisselâm) üzerindeki himâyen hürmetine sana yöneliyorum.

Benim bütün suçlarımı bağışla! Beni şu durduğum yerden bütün hâcetlerimi yerine getirmiş,

dileklerimi ihsân buyurmuş, temennilerimi gerçekleştirmiş olarak döndür!..

Ümîdimiz, yüce katındaki sevab ve mükâfâta nâil olmaktır.

Ümîdimizi boşa çıkarma Allahım!"



Âmîn... Âmîn... Âmîn...
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
http://3.bp.blogspot.com/_jTrz6HMEgq...00/besmele.jpg



"Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur. O birdir. Eşi ortağı yoktur.

Mülk, O'na âittir. Hamd, O'na mahsustur...

Ey Allahım! Kabir azâbından, kalbin vesvesesinden, işlerin dağınıklığından sana sığınırım!

Ey Allahım! Rüzgârların getirdiği âfetin şerrinden sana sığınırım!

Ey Allahım, gözümde bir nûr, kulağımda bir nûr, kalbimde bir nûr yarat!

Ey Allahım, göğsüme genişlik ver, işimi kolaylaştır!

Ey Allahım! Kalbe vesvese veren şeytandan, işlerin karışıklığından, kabir fitnesinin şerrinden,

gecenin getirdiği şeylerin şerrinden, gündüzün getirdiği şeylerin şerrinden,

korkunç rüzgârların getirdiği âfetlerin şerrinden, zamanın nöbet nöbet gelen mihnet ve

belâlarının şerrinden sana sığınırım!

Ey Allahım, sağlığın hastalığa çevrilmesinden, birden bire gelip çatacak azâbından ve

bütün gazâbından sana sığınırım!

Ey Allahım! Beni hidâyetine ulaştır. Geçmişimi, geleceğimi bağışla!

Ey başvurulacakların en hayırlısı! Kendisinden istenilenlerin en keremlisi, en çok vereni!

Ey Allahım! Sen, sözümü işitiyor, yerimi görüyor, gizli, açık neyim var ise biliyorsun.

İşlerimden hiç biri sana gizli değildir. Ben çâresizim, yoksulum.

Senden yardım ve eman diliyorum.

Korkuyorum. Kusurlarımı îtirâf ediyorum. Bir çâresiz, senden nasıl isterse, ben de öyle istiyorum.

Zelîl bir günahkar, sana nasıl yalvarırsa, ben de öyle yalvarıyorum.

Yüce huzûrunda boynunu bükmüş, senin için gözlerinden yaşlar boşanan,

senin uğrunda bütün varlığını zelîl eden,

senin için burnunu topraklara sürten bir kulun sana nasıl duâ ederse, ben de öyle duâ ediyorum!

Ey Rabbim! Duâmı kabûl buyurmaktan beni mahrûm eyleme.

Bana Raûf ve Rahîm ol!

Ey istenilenlerin en hayırlısı ve verenlerin en keremlisi!..

Ben, sana her an muhtâcım. Senin ise, bana hiç ihtiyâcın yok.

Sen, ancak yaratanım olarak beni bağışlar, affedersin.

Ey duâcıların duâlarını kabûl eden!

Ey ümit bağlananların en üstünü!

İslâmiyet ve Muhammed (aleyhisselâm) üzerindeki himâyen hürmetine sana yöneliyorum.

Benim bütün suçlarımı bağışla! Beni şu durduğum yerden bütün hâcetlerimi yerine getirmiş,

dileklerimi ihsân buyurmuş, temennilerimi gerçekleştirmiş olarak döndür!..

Ümîdimiz, yüce katındaki sevab ve mükâfâta nâil olmaktır.

Ümîdimizi boşa çıkarma Allahım!"



Âmîn... Âmîn... Âmîn...
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Resim: http://3.bp.blogspot.com/_jTrz6HMEgqE/TIZVbBi6V7I/AAAAAAAAD9A/bUIfQKBudhQ/s400/besmele.jpg



"Ey ihsanı bol Allah'ım! Sana hamdederim. Ey yegâne Ma'bud! Senin önünde eğilirim. Yücesin, kullarından dilediğine sonsuz nimetler verirsin. Dilediğini hüsrana duçar edersin. Ey Yaradanım! Sana sığınırım. Varlık ve darlık zamanında Sana münâcaat ederim, her an sana yalvarırım. Gerçi günahlarım çok, fakat Senin afvın ondan daha büyüktür, ümitsizliğe sebep yok. Eğer Sen de beni kapından kovarsan kime sığınırım, kimden medet beklerim, bana başka kim şefaatçi olur?"

"Yâ Rab! Hâlimi görüyorsun, yoksulluğumu biliyorsun. Gizli niyazımı duyuyorsun. Beni Sen'den ümit kesenlere katma, kusuruma bakma, daha fazla bekletme, ümitsizliğe atma. Rahmetine güvenim tamdır. Gönlümdeki aşk ateşini yandır, beni muhabbetine kandır, sevgini eksik etme. Senin azametin Önünde boyun eğdim, dize geldim, secdeye kapandım, beni gufranına boğ, azabından esirge, Allahım! Dünyâdan sıyrılıp huzuruna gelirken beni, Kelime-i Tevhid'den ayırma. Senin nârın da hoş, nurun da hoştur. Senin rahmetinden ümit kesmek ne boştur. Mal ve oğulların fayda vermediği o korkunç günde senin afvına nail olmak isterim, bana affın yeter, lûtfunu göster."

"Sen bana yol gösterirsen hiçbir vakit yolumu şaşırmam. Sen yol göstermezsen, dalâlette kalırım. Eğer Senin affın yalnız iyilere mahsus ise ya kötülerin bağışlayıcısı kim olacak? Herkesin İlah'ı sen'sin. Ben ümmetin en müttakîsî olamadımsa, şerîri de sayılmam. Senin afvına sarılıyorum, îtiraf ederim, günâhım büyük, fakat Senin affın ondan daha büyüktür."

"Senin lûtfunu hatırlayınca kalbime tesellî doluyor. Günahlarımı düşündükçe gözlerimden yaş dökülüyor. Sen, şânına lâyık olanı yap, beni affet! Beni, senin fazlu lûtfundan başka bir yere başvurmayacak bir tıynette yarattın. Ne umarsam sen'den umarım. En büyük endişem şudur: Beni Sen de kapından kovarsan, eli boş çevirirsen hâlim nice olur? Allah'ım, görüyorsun gafiller uykuda, ben ise gece karanlığında el açıp Sana niyaz ediyorum. Dualarım Sana yükselsin, niyazlarım makbul olsun. Herkes ne beklerse ancak Senin lûtfundan bekler. Her biri Cennete girmek ister, Sen bana Cennette dîdârını göster, bu bana yeter."

Ey insanlara doğru yolu göstermek için Peygamber gönderen Allah! Rasul-i Hâşimi hürmetine, Seni tesbih eden, takdis eyleyen hayırlı ümmet aşkına, bizi imandan, Kur’an’dan, İslam’dan ayırma.Müslüman olarak haşret. Rasulünden şefaat umarım. Beni ondan mahrum etme. Senden afv-u mağfiret dilerim.Beni boş çevirme Allahım”


*Amin.. Amin.. Amin!..
 
Üst