Fecr:
Tan yerinin ağarması. Şafak. Sabah vakti, güneş doğmadan evvel şarkta hâsıl olan kızıllık.
* Bir şeyi genişçe ikiye ayırmak.
* Günah işlemek. Fücur ve fısk işlemek. Yalan söylemek.
* Tekzib eylemek.
* İsyan ve muhalefet eylemek.
* Haktan sapmak. Meyletmek.
* Söğmek.
* Bühtan eylemek.
* Su akıp gitmek.
* Karışmak. (L.R.)
Fecr-i âtî:
Gelecekteki fecr. 1908 meşrutiyet inkılâbından sonra Servet-i Fünun mecmuası etrafından toplanan bir kısım gençlerin kurmak istedikleri ekolün (cemiyetin) adıdır.
Fecr-i kâzib:
(Bak: Fecr-i sâdık)
Fecr-i sâdık:
Sabaha karşı şark ufkunda yayılmaya başlayan beyaz bir aydınlık. Bunun mukabili birinci fecirdir ki, bir aydınlıktan sonra tekrar aydınlık gider. Bu birinci aydınlığa fecr-i kâzib denir. Sabah namazının vakti, fecr-i sâdıkta başlar.
Fecr sûresi:
Kur'an-ı Kerim'in 89. suresi.Mekke'de nâzil olmuştur.30 âyettir.
K:Yeni Lûgat
Tan yerinin ağarması. Şafak. Sabah vakti, güneş doğmadan evvel şarkta hâsıl olan kızıllık.
* Bir şeyi genişçe ikiye ayırmak.
* Günah işlemek. Fücur ve fısk işlemek. Yalan söylemek.
* Tekzib eylemek.
* İsyan ve muhalefet eylemek.
* Haktan sapmak. Meyletmek.
* Söğmek.
* Bühtan eylemek.
* Su akıp gitmek.
* Karışmak. (L.R.)
Fecr-i âtî:
Gelecekteki fecr. 1908 meşrutiyet inkılâbından sonra Servet-i Fünun mecmuası etrafından toplanan bir kısım gençlerin kurmak istedikleri ekolün (cemiyetin) adıdır.
Fecr-i kâzib:
(Bak: Fecr-i sâdık)
Fecr-i sâdık:
Sabaha karşı şark ufkunda yayılmaya başlayan beyaz bir aydınlık. Bunun mukabili birinci fecirdir ki, bir aydınlıktan sonra tekrar aydınlık gider. Bu birinci aydınlığa fecr-i kâzib denir. Sabah namazının vakti, fecr-i sâdıkta başlar.
Fecr sûresi:
Kur'an-ı Kerim'in 89. suresi.Mekke'de nâzil olmuştur.30 âyettir.
K:Yeni Lûgat