Gök yarılıp Rabbine boyun eğdiği zaman, yer düzeltilip içinde olanları dışarı atarak boşaldığı zaman ve yer Rabbine boyun eğdiği zaman herkes yaptığının karşılığını görecektir. Ey insanoğlu! Sen Rabbine kavuşuncaya kadar çalışıp çabalarsın, sonunda ona kavuşacaksın.” (İnşikak:1-6)
“Güneş dürülüp ışığı kalmadığı zaman. Yıldızlar düşüp söndüğü zaman. Dağlar yürütüldüğü zaman. Doğurması yaklaşmış develer başıboş bırakıldığı zaman. Yabani hayvanlar bir araya toplatıldığı zaman. Denizler kaynaştırıldığı zaman. Canlar bedenlere birleştirildiği zaman. Kız çocuğunun hangi suçtan ötürü öldürüldüğü kendisine sorulduğu zaman. Amel defterleri açıldığı zaman. Gök yerinden oynatıldığı zaman. Cehennem alevlendirildiği zaman. Cennet yaklaştırıldığı zaman. İnsanoğlu önceden ne hazırladığını görecektir.”(Tekvir:1-14)
“O muazzam gürültü, kıyamet kopup geldiği zaman; O gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, karısından ve oğullarından kaçar. O gün herkesin kendine yeter derdi vardır. O gün bir takım yüzler aydınlıktır, gülümsemekte ve sevinmektedir. O gün bir takım yüzler tozlanmış ve onları karanlık bürümüştür. İşte onlar, inkârcı olanlar, Allah’ın buyruğundan çıkanlardır.” Abese: 33-42)
“Onlar ateşin kenarına getirilip durduklarında, ‘keşke dünyaya tekrar döndürülseydik, Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve inananlardan olsaydık’ dediklerini bir görsen”(En’am:27)
“Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insan ‘Buna ne oluyor’ dediği zaman. İşte o gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle kendi haberlerini anlatır. O gün insanlar yaptıklarının kendilerine gösterilmesi için, bölük bölük gelirler. Kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür.”(Zilzal:1-8)
“Gök yarıldığı, yıldızlar dağılıp döküldüğü, denizler kaynaştığı, kabirlerin içi dışa çıktığı zaman, insanoğlu ne yaptığını görür. Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni tertip eden çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir? Hayır, hayır doğrusu siz dini yalanlıyorsunuz. Oysa yaptıklarınızı bilen değerli yazıcılar sizi görmektedirler. İyiler şüphesiz nimet içindedirler. Allah’ın buyruğundan çıkanlar cehennemdedirler. Ceza günü oraya girerler. Oradan bir daha ayrılmazlar. Ceza gününün ne olduğunu sen nereden bilirsin? Evet, ceza gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin? O gün kimsenin kimseye hiçbir fayda sağlamayacağı bir gündür. O gün buyruk yalnız Allah’ındır.”(İnfitar:1-9)
“Eğer inkâr ederseniz (veya kıyameti düşünmeden yaşarsanız) gençleri ihtiyarlatan bir günden nasıl korunursunuz? O günün şiddetiyle gök bile parçalanır. Onun sözü yerine gelir. Doğrusu bu anlatılanlar birer öğüttür. Dilyen kimse, Rabbine doğru giden bir yol tutar.”(Müzzemmil:17-19)
Zatan Kur’an’ı Kerim’in kendisi de son ayette de (Müzzemmil:17-19) bahsedildiği gibi bir öğüt ve hatırlatma kitabıdır. Kur’an daki kıyamet sahnelerinden ve Kur’an’ın tamamından öğüt alıp almamakta Allhahın(c.c) en güzel biçimde yarattığı ve gideceği yolu seçme konusunda, iradesiyle kendisini tamamen serbest bıraktığı biz insanlara