Birçok fikir bilgi görüş yazıldı hiç okumamışsınız.
Başlığa bakıp yorum yazıyorsunuz.
Kızlarımız Okumalı mı ?
- Konuyu başlatan sultan_mehmet
- Başlangıç tarihi
Birçok fikir bilgi görüş yazıldı hiç okumamışsınız.
Başlığa bakıp yorum yazıyorsunuz.
İslam'ın tüm sistemlerini hiçe sayan tağut okullarda okumak; Müslüman kızına yaraşır mı?
Hadi; İmam-Hatipler de başörtülü gidebiliyor, peki bir kızın baliğa olması için hayz kanının gelmesi gerektiğini bilmezler mi? Kızlar 15 yaşında mı baliğa oluyorlar? Yapmayınız, etmeyiniz.
Ne demiş beyitte ozanlarımız?
Diploma cehlini alsa da,
Eşeklik baki kalır.
Bugün, İmam-Hatip Liselerinde dahi ne tür iğrençlikler döndüğü ortada... Bugün, diğer liselerde; kısacık etekleri ile bir sürü sapkın yola düşen gençlerin durumu ortada.
Nitekim Mahmud Efendi Hazretleri(ks) ne buyurdu bilir misiniz? "Kilisenin önünden kiyi kaldırmışlar, lise..."
İlim sahibi olmak; ne liseyle olur, ne başka bir şeyle.
Cumhuriyet tağutunun demokratik üniversitelerinden mezun olan hiçbir kimse, Osmanlı'nın medresesinden mezun olan en vasat bilgi sahibi kişinin tırnağı dahi olamaz.
Allah büyüktür, biz İslamı öğrenelim, öğretelim... Asıl hakikat İslam'da!
Biz kızlarımızı liselere göndereceğimize, Rabiat'ül Adeviyye gibi yetiştirmeye bakalım inşallah.
Selametle, aciz bir Abdullah'tan.
Hadi; İmam-Hatipler de başörtülü gidebiliyor, peki bir kızın baliğa olması için hayz kanının gelmesi gerektiğini bilmezler mi? Kızlar 15 yaşında mı baliğa oluyorlar? Yapmayınız, etmeyiniz.
Ne demiş beyitte ozanlarımız?
Diploma cehlini alsa da,
Eşeklik baki kalır.
Bugün, İmam-Hatip Liselerinde dahi ne tür iğrençlikler döndüğü ortada... Bugün, diğer liselerde; kısacık etekleri ile bir sürü sapkın yola düşen gençlerin durumu ortada.
Nitekim Mahmud Efendi Hazretleri(ks) ne buyurdu bilir misiniz? "Kilisenin önünden kiyi kaldırmışlar, lise..."
İlim sahibi olmak; ne liseyle olur, ne başka bir şeyle.
Cumhuriyet tağutunun demokratik üniversitelerinden mezun olan hiçbir kimse, Osmanlı'nın medresesinden mezun olan en vasat bilgi sahibi kişinin tırnağı dahi olamaz.
Allah büyüktür, biz İslamı öğrenelim, öğretelim... Asıl hakikat İslam'da!
Biz kızlarımızı liselere göndereceğimize, Rabiat'ül Adeviyye gibi yetiştirmeye bakalım inşallah.
Selametle, aciz bir Abdullah'tan.
Zaten okullarda verilen kitaplarda bir tane islam bilim adamı yer almaz.
Öğretmedikleri birçok şey var ve gerçektende bu okulu mecbur olarak okuduk.
Bide bana lise 4 yıla çıktı sonuç iş yok.
Üniverste bitince oda şansın varsa.
Sistemi kimse beyenmiyor ama hiç bir değişik yapmak için çabalayanıda görmedim.
Bu devirde haksız haklıdır.
İslam o kadar genişki tüm ilimleri içine alıyor bunuda araştırıp okuyarak anlanır başka türlü olmaz.
İlk yapılması gereken gerçekleri görmek için çaba sağlamak gibi geliyor.
Sonra ise televizyon bırakılıp aklımızı çalıştıp okumak.
Televizyon beyni uyuşturup genç nesilleri zehir aşılamaktadır.
Ebu Bekr Zekeriyya Râzi 865-925
ilk göz ameliyatı, bağırsağın ameliyat dikişlerinde kullanılması, ameliyat sonrası oluşan iltihapları çıkaran seton (kıl fitili) [5]Petrolün ilk defa damıtılıp naft adı altında kullanılmaya başlanması[6]
Cabir Bin Hayyan 721-815
Çeliklerde paslanmanın önlenmesini sağlama.[9] Maddenin en küçük parçasının cüz-ü la yetecezza (atom) olarak tarifi ve parçalandığında Bağdat'ın altını üstüne getirebilecek enerjiyle yüklü olduğunun tespiti[10]
Lagari Hasan Çelebi Çelebi 1633
Barutla çalışan iki katlı ve yedi kollu bir roketle, 2.5 km yol katederdek uçuş denemesi yapılması[11]
Uluğ Bey 1393-1449
Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşünün 365 gün 6 saat 9 dakika 6 saniye olduğunun günümüzdeki değerden sadece 58 saniyelik farkla hesaplanması[12]
Ebu Yusuf El Kindi 796-872
Görme hâdisesi ve anatomisinin açıklanması; karanlık oda, mercek, prizma, aynalar, optik, atmosfer basıncı, atmosfer tabakasının kalınlığı gibi konularda öncü çalışmalar[14]
İbn-i Sina (980-1037)
Büyük Türk bilginidir.
Eserleri Batı dillerine Latince yoluyla çevrilerek Avicenna diye şöhrete ulaşan İbni Sinâ, yanlış olarak bir süre Avrupa'da İranlı hekim ve filozof olarak tanınmıştır. Bunun da sebebi, eserlerini Türkçe yazmamış olmasındandır... Bununla beraber, batılılar da kendisini Hâkim-i Tıb, yani hekimlerin piri ve hükümdarı olarak kabul etmişlerdir. 16 yaşındayken pratik hekimliğe başlayan İbni Sinâ, resmî saray doktorluğu da yapmıştır. Ama şöhreti her ne kadar tip ilmiyle ilgiliyse de asıl kişiliği, Ortaçağda uzun süre tartışma konusu olan Tanrı varlığının mutlak bir zorunluluk olduğu konusundaki Kelâm meselelerine getirdiği kesin çözüm yolundan ileri gelmektedir.
Matematik, astronomi, geometri alanlarında geniş araştırmaları vardır. İnsan bilgisinin Tanrıyı ve kâinatı mutlak şekilde anlamaya elverişli olmadığını söylerken, aklın varlığını kabul eder. İnsandan bağımsız bir ruhun varoluşu, İbni Sînâ'ya göre Tanrıdan yansıyan bir delildir. İbni Sînâ, tıp araştırmaları yaparken bazı hastalıkların bulaşmasında göze görünmeyen birtakım yaratıkların etkisi olduğunu, yani mikropların varlığını sezmiş ve bu bilinmeyen mahluklardan eserlerinde sık sık bahsetmiştir. Mikroskobun henüz bilinmediği bir devirde böyle bir yargıya varmak çok ilginçtir.
Şifa adlı eseri bir felsefe ansiklopedisidir. Diğer eserlerine gelince bunlar arasında en tanınmış olanlarından: el-Kanun fi’t-Tıb isimli kitabı tamamen bir tıp ansiklopedisidir.
Öğretmedikleri birçok şey var ve gerçektende bu okulu mecbur olarak okuduk.
Bide bana lise 4 yıla çıktı sonuç iş yok.
Üniverste bitince oda şansın varsa.
Sistemi kimse beyenmiyor ama hiç bir değişik yapmak için çabalayanıda görmedim.
Bu devirde haksız haklıdır.
İslam o kadar genişki tüm ilimleri içine alıyor bunuda araştırıp okuyarak anlanır başka türlü olmaz.
İlk yapılması gereken gerçekleri görmek için çaba sağlamak gibi geliyor.
Sonra ise televizyon bırakılıp aklımızı çalıştıp okumak.
Televizyon beyni uyuşturup genç nesilleri zehir aşılamaktadır.
Ebu Bekr Zekeriyya Râzi 865-925
ilk göz ameliyatı, bağırsağın ameliyat dikişlerinde kullanılması, ameliyat sonrası oluşan iltihapları çıkaran seton (kıl fitili) [5]Petrolün ilk defa damıtılıp naft adı altında kullanılmaya başlanması[6]
Cabir Bin Hayyan 721-815
Çeliklerde paslanmanın önlenmesini sağlama.[9] Maddenin en küçük parçasının cüz-ü la yetecezza (atom) olarak tarifi ve parçalandığında Bağdat'ın altını üstüne getirebilecek enerjiyle yüklü olduğunun tespiti[10]
Lagari Hasan Çelebi Çelebi 1633
Barutla çalışan iki katlı ve yedi kollu bir roketle, 2.5 km yol katederdek uçuş denemesi yapılması[11]
Uluğ Bey 1393-1449
Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşünün 365 gün 6 saat 9 dakika 6 saniye olduğunun günümüzdeki değerden sadece 58 saniyelik farkla hesaplanması[12]
Ebu Yusuf El Kindi 796-872
Görme hâdisesi ve anatomisinin açıklanması; karanlık oda, mercek, prizma, aynalar, optik, atmosfer basıncı, atmosfer tabakasının kalınlığı gibi konularda öncü çalışmalar[14]
İbn-i Sina (980-1037)
Büyük Türk bilginidir.
Eserleri Batı dillerine Latince yoluyla çevrilerek Avicenna diye şöhrete ulaşan İbni Sinâ, yanlış olarak bir süre Avrupa'da İranlı hekim ve filozof olarak tanınmıştır. Bunun da sebebi, eserlerini Türkçe yazmamış olmasındandır... Bununla beraber, batılılar da kendisini Hâkim-i Tıb, yani hekimlerin piri ve hükümdarı olarak kabul etmişlerdir. 16 yaşındayken pratik hekimliğe başlayan İbni Sinâ, resmî saray doktorluğu da yapmıştır. Ama şöhreti her ne kadar tip ilmiyle ilgiliyse de asıl kişiliği, Ortaçağda uzun süre tartışma konusu olan Tanrı varlığının mutlak bir zorunluluk olduğu konusundaki Kelâm meselelerine getirdiği kesin çözüm yolundan ileri gelmektedir.
Matematik, astronomi, geometri alanlarında geniş araştırmaları vardır. İnsan bilgisinin Tanrıyı ve kâinatı mutlak şekilde anlamaya elverişli olmadığını söylerken, aklın varlığını kabul eder. İnsandan bağımsız bir ruhun varoluşu, İbni Sînâ'ya göre Tanrıdan yansıyan bir delildir. İbni Sînâ, tıp araştırmaları yaparken bazı hastalıkların bulaşmasında göze görünmeyen birtakım yaratıkların etkisi olduğunu, yani mikropların varlığını sezmiş ve bu bilinmeyen mahluklardan eserlerinde sık sık bahsetmiştir. Mikroskobun henüz bilinmediği bir devirde böyle bir yargıya varmak çok ilginçtir.
Şifa adlı eseri bir felsefe ansiklopedisidir. Diğer eserlerine gelince bunlar arasında en tanınmış olanlarından: el-Kanun fi’t-Tıb isimli kitabı tamamen bir tıp ansiklopedisidir.
şimdi buna iftiramı deniliyor.
benim hakkımamı girdin şimdi..
okuyup veya okumayıp yorum yazmışsam, sende bunu görmeden karar vermişsen, benim hakkımı mı; gasp ettin..
bu konudan önce kendi yaptıklarımıza bakalım..
tarihe karışmış insanların sözlerini günümüze göre örnek göstermek sakıncalı..
aileler kızları okula göndermemelerinin tek sebebi, okul ortamlarıdır.
ve zamanında lise yıllarında yaptıkları kendi kızının başına gelme korkusudur..
bence senin dürüst olman lazım. mesele başörtüsü felan degil. mesele "ayy benim kızım bi sevgili bulur mu?" korkusu..
devir hep aynıdır. bunu kötü yapan bizleriz..
buna iftira değil tecrübe denilebilir, kim kimin hakkına girdi Allah bilir, kurt26 ya sorduğunuz soruyu ona bırakıp, mesajınızdaki bir kaç yere değinmek istiyorum:
" tarihe karışmış insanların sözlerini günümüze göre örnek göstermek sakıncalı.."
burda ne demek istediniz anlayamadım, çok sakıncalı bir söz olmuş, tarihe karışmış insanların sözleri sayesinde günümüz modern dünyasının bilgi hazinesi oluşmuştur, onların sözlerini örnek göstermek kadar doğal bişey yoktur. Kaldı ki Peygamber Efendimiz'in sözleri de var o tarihte, onları tamamen ayrı tutarak onları kastetmediğinizi düşünerek o konuda birşey söylemiyorum.
"aileler kızları okula göndermemelerinin tek sebebi, okul ortamlarıdır.
ve zamanında lise yıllarında yaptıkları kendi kızının başına gelme korkusudur.."
burada sadece üstteki cümleyi okursak belki size katılabilirim, ancak o da ne alttaki cümleyi okuyunca sizin cevabınız aklıma geliyor ve sadece size sizin cevabınızı hatırlatmak istiyorum : "şimdi buna iftiramı deniliyor.
ailelerin hakkına mı girdin şimdi..
aileler zamanında lise yıllarında birşeyler yapmışsa ya da yapmamışsa, sende bunu görmeden karar vermişsen, o ailelerin hakkını mı; gasp ettin.."
Olabilir. Günahsız, tarafsız birde yalan söylemeyen kimse yoktur tabi..
aaa oda ne, siz taraf tutuyordunuz dimi.. pardon..
yazmış oldugunuz yazıya cevap verirdim ama, hitap edilen cevaplamamış ise; biri hitap edilen kişinin yerine cevap verme telaşında ise; hitap edilenin yerine cevap veren kişi tarafsız olamayacağı için sizle neden polemige girimki..
house kardeşim sen bir kere burada yanlışsın.
Tarihe karışmış insanlar deyince sana öyle insanlar sayarımki senin kullandığın bu pc'nin temellerini atıp senin burada bu konuda bize cevap yazmanı sağlayan tarihe karışmış insanlar olur.
Bu farklı boyut
Bir de öyle islam islam alimleri sayarım ki onlar senin bu üye olduğun sitedeki bütün bilgileri bilerek koskoca kitaplar yazmış ve şimdiki ilahiyatçıların temel kaynağı olan kitapların alimleri olur.
Kusura bakamayın okadar çok şeyle uğraşıyorumki burayı okumadım.
sultan_mehmet ve sahasan benim yerime cevap vermiş Allah razı olsun.
Bak onlar napmış
İslam bilim adamları
Ebu Bekr Zekeriyya Râzi 865-925
ilk göz ameliyatı, bağırsağın ameliyat dikişlerinde kullanılması, ameliyat sonrası oluşan iltihapları çıkaran seton (kıl fitili) [5]Petrolün ilk defa damıtılıp naft adı altında kullanılmaya başlanması[6]
Cabir Bin Hayyan 721-815
Çeliklerde paslanmanın önlenmesini sağlama.[9] Maddenin en küçük parçasının cüz-ü la yetecezza (atom) olarak tarifi ve parçalandığında Bağdat'ın altını üstüne getirebilecek enerjiyle yüklü olduğunun tespiti[10]
Lagari Hasan Çelebi Çelebi 1633
Barutla çalışan iki katlı ve yedi kollu bir roketle, 2.5 km yol katederdek uçuş denemesi yapılması[11]
Uluğ Bey 1393-1449
Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşünün 365 gün 6 saat 9 dakika 6 saniye olduğunun günümüzdeki değerden sadece 58 saniyelik farkla hesaplanması[12]
Ebu Yusuf El Kindi 796-872
Görme hâdisesi ve anatomisinin açıklanması; karanlık oda, mercek, prizma, aynalar, optik, atmosfer basıncı, atmosfer tabakasının kalınlığı gibi konularda öncü çalışmalar[14]
İbn-i Sina (980-1037)
Büyük Türk bilginidir.
Eserleri Batı dillerine Latince yoluyla çevrilerek Avicenna diye şöhrete ulaşan İbni Sinâ, yanlış olarak bir süre Avrupa'da İranlı hekim ve filozof olarak tanınmıştır. Bunun da sebebi, eserlerini Türkçe yazmamış olmasındandır... Bununla beraber, batılılar da kendisini Hâkim-i Tıb, yani hekimlerin piri ve hükümdarı olarak kabul etmişlerdir. 16 yaşındayken pratik hekimliğe başlayan İbni Sinâ, resmî saray doktorluğu da yapmıştır. Ama şöhreti her ne kadar tip ilmiyle ilgiliyse de asıl kişiliği, Ortaçağda uzun süre tartışma konusu olan Tanrı varlığının mutlak bir zorunluluk olduğu konusundaki Kelâm meselelerine getirdiği kesin çözüm yolundan ileri gelmektedir.
Matematik, astronomi, geometri alanlarında geniş araştırmaları vardır. İnsan bilgisinin Tanrıyı ve kâinatı mutlak şekilde anlamaya elverişli olmadığını söylerken, aklın varlığını kabul eder. İnsandan bağımsız bir ruhun varoluşu, İbni Sînâ'ya göre Tanrıdan yansıyan bir delildir. İbni Sînâ, tıp araştırmaları yaparken bazı hastalıkların bulaşmasında göze görünmeyen birtakım yaratıkların etkisi olduğunu, yani mikropların varlığını sezmiş ve bu bilinmeyen mahluklardan eserlerinde sık sık bahsetmiştir. Mikroskobun henüz bilinmediği bir devirde böyle bir yargıya varmak çok ilginçtir.
Şifa adlı eseri bir felsefe ansiklopedisidir. Diğer eserlerine gelince bunlar arasında en tanınmış olanlarından: el-Kanun fi’t-Tıb isimli kitabı tamamen bir tıp ansiklopedisidir.
sultan_mehmet ve sahasan benim yerime cevap vermiş Allah razı olsun.
Bak onlar napmış
İslam bilim adamları
Ebu Bekr Zekeriyya Râzi 865-925
ilk göz ameliyatı, bağırsağın ameliyat dikişlerinde kullanılması, ameliyat sonrası oluşan iltihapları çıkaran seton (kıl fitili) [5]Petrolün ilk defa damıtılıp naft adı altında kullanılmaya başlanması[6]
Cabir Bin Hayyan 721-815
Çeliklerde paslanmanın önlenmesini sağlama.[9] Maddenin en küçük parçasının cüz-ü la yetecezza (atom) olarak tarifi ve parçalandığında Bağdat'ın altını üstüne getirebilecek enerjiyle yüklü olduğunun tespiti[10]
Lagari Hasan Çelebi Çelebi 1633
Barutla çalışan iki katlı ve yedi kollu bir roketle, 2.5 km yol katederdek uçuş denemesi yapılması[11]
Uluğ Bey 1393-1449
Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşünün 365 gün 6 saat 9 dakika 6 saniye olduğunun günümüzdeki değerden sadece 58 saniyelik farkla hesaplanması[12]
Ebu Yusuf El Kindi 796-872
Görme hâdisesi ve anatomisinin açıklanması; karanlık oda, mercek, prizma, aynalar, optik, atmosfer basıncı, atmosfer tabakasının kalınlığı gibi konularda öncü çalışmalar[14]
İbn-i Sina (980-1037)
Büyük Türk bilginidir.
Eserleri Batı dillerine Latince yoluyla çevrilerek Avicenna diye şöhrete ulaşan İbni Sinâ, yanlış olarak bir süre Avrupa'da İranlı hekim ve filozof olarak tanınmıştır. Bunun da sebebi, eserlerini Türkçe yazmamış olmasındandır... Bununla beraber, batılılar da kendisini Hâkim-i Tıb, yani hekimlerin piri ve hükümdarı olarak kabul etmişlerdir. 16 yaşındayken pratik hekimliğe başlayan İbni Sinâ, resmî saray doktorluğu da yapmıştır. Ama şöhreti her ne kadar tip ilmiyle ilgiliyse de asıl kişiliği, Ortaçağda uzun süre tartışma konusu olan Tanrı varlığının mutlak bir zorunluluk olduğu konusundaki Kelâm meselelerine getirdiği kesin çözüm yolundan ileri gelmektedir.
Matematik, astronomi, geometri alanlarında geniş araştırmaları vardır. İnsan bilgisinin Tanrıyı ve kâinatı mutlak şekilde anlamaya elverişli olmadığını söylerken, aklın varlığını kabul eder. İnsandan bağımsız bir ruhun varoluşu, İbni Sînâ'ya göre Tanrıdan yansıyan bir delildir. İbni Sînâ, tıp araştırmaları yaparken bazı hastalıkların bulaşmasında göze görünmeyen birtakım yaratıkların etkisi olduğunu, yani mikropların varlığını sezmiş ve bu bilinmeyen mahluklardan eserlerinde sık sık bahsetmiştir. Mikroskobun henüz bilinmediği bir devirde böyle bir yargıya varmak çok ilginçtir.
Şifa adlı eseri bir felsefe ansiklopedisidir. Diğer eserlerine gelince bunlar arasında en tanınmış olanlarından: el-Kanun fi’t-Tıb isimli kitabı tamamen bir tıp ansiklopedisidir.
house kardeşim polemiğe girmek gibi bir derdim yok, sizin de böyle bir isteğiniz olmamasına sevindim, ayrıca cevap verme telaşında da değilim :) ancak burası forum tabanlı olduğu için herkes konu hakkında fikrini beyan ediyor, niyetim sizi kırmak değildi, eğer sizi üzdüysem özür dilerim, fikrinizi açıkça belirttiniz, medeni cesaretiniz için ayrıca tebrik ederim.
Bunun neresine cevap vermemei bekliyorsun ?
Başlı başına yanlış:)
tarihe karışmış insanların sözlerini günümüze göre örnek göstermek sakıncalı..
(işte buraya cevap verdim kısaca )Hepsine cevap versem tüm yanlışların çıkar .
İnsan nasıl ki açlık hissini gidermek için yemek yiyorsa bilgi açlığını da gidermek için okumalıdır. Bu illa ki okula gitmesi anlamına gelmiyor. İnsan nerede bir şey öğreniyorsa orası onun okuludur. Bu okulu kurmak bizim elimizdedir. Ancak Ahir zamanda; yanlışın doğru, doğrunun ise yanlış görüldüğü bu devirde okumak bana göre çok önem taşıyor. Özelikle de Müslüman bir bayan neden okuyarak kendini daha da geliştirmesin. Yahut da başka bayanlara bilgisiyle yardımda bulunmasın.
Hani erkek öğretmenler olmasın diyorsunuz. Kızlarda orta okula kadar okusun diyorsunuz. Peki bu kızlara kim öğretmenlik yapacak. Okumamış olan kızlar mı???Öğretmen olmak için 4 senelik bir eğitim görmek gerekiyor.
Sadece erkeklerin okuduğu bir devir olsa bir bayan olarak hasta olsak bizler hangi doktora gidecektik. Nasıl muayene olacaktık. Benim aklım almıyor.
Tabi ki illa meslek sahibi olmak için okumamalı ancak okumanın artık bayanlar için gerekli olduğunu daha nasıl anlayacağız. Kötülük illa okullarda olmuyor farkındaysanız. İnsan kendini bilip imanını koruduktan sonra ona kim zarar verebilir. Temelde ki eğitim(aile) ne kadar sağlam olursa o kişiyi yıkmak o kadar zor olur. Kısaca burada ilk iş ailelerin çocuklarına vereceği terbiyede bitiyor.
Hani erkek öğretmenler olmasın diyorsunuz. Kızlarda orta okula kadar okusun diyorsunuz. Peki bu kızlara kim öğretmenlik yapacak. Okumamış olan kızlar mı???Öğretmen olmak için 4 senelik bir eğitim görmek gerekiyor.
Sadece erkeklerin okuduğu bir devir olsa bir bayan olarak hasta olsak bizler hangi doktora gidecektik. Nasıl muayene olacaktık. Benim aklım almıyor.
Tabi ki illa meslek sahibi olmak için okumamalı ancak okumanın artık bayanlar için gerekli olduğunu daha nasıl anlayacağız. Kötülük illa okullarda olmuyor farkındaysanız. İnsan kendini bilip imanını koruduktan sonra ona kim zarar verebilir. Temelde ki eğitim(aile) ne kadar sağlam olursa o kişiyi yıkmak o kadar zor olur. Kısaca burada ilk iş ailelerin çocuklarına vereceği terbiyede bitiyor.
Kızların illa okula birebir egitime gitmeleri gerekmiyor acıkögretimden de okuyabılırler ..
Çoğu aile o sağlam terbiyeyi o sağlam eğitimi veremiyor şu zaman da.Niye çünkü aileler bile başlı başına o kadar hatalar yapıyor ki, daha kendileri ne doğru ne doğru değil ayırt edemiyorken çocuğa eğitim nasıl verecek,nasıl hazırlıycak onları okul çağına.Kızına veya oğluna terbiye verdim sanırsın ama okul ortamında daha farklı bir halde bulabilirsin, kızım oğlanlarla konuşmaz,aman oğlum kızlarla sevgili olmaz derler öyle terbiye verdiğini sanarrlar ama her insanın sağlam kişiliği yok veya sağlamken arkadaşlarına uyabiliyorlar..
Nerden biliyorsun falan denecek olursa da ben kendi aileme ,kendi çevreme ,arkadaşlarıma ,arkadaşlarımın ailesine bakınca herşeyi apaçık görebiliyorum.
Mechul kardeşim
Nerden biliyorsun falan denecek olursa da ben kendi aileme ,kendi çevreme ,arkadaşlarıma ,arkadaşlarımın ailesine bakınca herşeyi apaçık görebiliyorum.
Mechul kardeşim
Sadece erkeklerin okuduğu bir devir olsa bir bayan olarak hasta olsak bizler hangi doktora gidecektik. Nasıl muayene olacaktık. Benim aklım almıyor.
demişsin
Biz bunu defalarca hocamıza sorduk hep yanıtı aynı oldu,Erkek doktorun muayene etmesinde bir sakınca yok dinimizce..Ama bayan doktor varsa bizde bayan doktor isteyiıp bayana gideriz tabi ki.Yani şöyle bayanlar okuyup doktor olduktan sonra tutupta sen erkek doktor istemezsin yani '
Bu zamanda herşey o kadar zor ki,okutsan bir dert okutmasan bir dert..
İnsanlarımız öyle bir hale gelmiş ki,insan sokakta yürümeye korkar oldu onların sayesinde..Kime güveneceksin kime güvenmiyceksin.(Güvenilcek insanın olmadığına kesin kez eminim zaten).
ve bu insanların çoğu da ne yazık ki okumuş insanlarımız okumuş ama cahil kalmış..
' Geçenlerde pttye gitmiştim orda bir olay oldu bi kızın yaptığı bir terbiyesizlik sonrası bir adam " artık sokaklarda erkek yok her tarafta kızlar dolu okullu kızlar hemde. erkek gibi ağızlarında küfürler, ellerinde sigaralar,tavırları desen ayrı bir olay.Erkekleri geçtiler artık."
Anne baba bunlara bu şekilde mi eğitim veriyor veya okulda böyle bir eğitim mi veriliyor?
Kızların eğitimi oldukça zor,gerek aile ortamında gerek okul ortamında..
Kızlar okumalımı okumamalımı çelişkili ama Ömr-ü diyar'ın dediği gibi açıktanda oldukları yerden okuyabilirler.
Rabbim yardımcısı olsun tüm Müslümanların.
demişsin
Biz bunu defalarca hocamıza sorduk hep yanıtı aynı oldu,Erkek doktorun muayene etmesinde bir sakınca yok dinimizce..Ama bayan doktor varsa bizde bayan doktor isteyiıp bayana gideriz tabi ki.Yani şöyle bayanlar okuyup doktor olduktan sonra tutupta sen erkek doktor istemezsin yani '
Bu zamanda herşey o kadar zor ki,okutsan bir dert okutmasan bir dert..
İnsanlarımız öyle bir hale gelmiş ki,insan sokakta yürümeye korkar oldu onların sayesinde..Kime güveneceksin kime güvenmiyceksin.(Güvenilcek insanın olmadığına kesin kez eminim zaten).
ve bu insanların çoğu da ne yazık ki okumuş insanlarımız okumuş ama cahil kalmış..
' Geçenlerde pttye gitmiştim orda bir olay oldu bi kızın yaptığı bir terbiyesizlik sonrası bir adam " artık sokaklarda erkek yok her tarafta kızlar dolu okullu kızlar hemde. erkek gibi ağızlarında küfürler, ellerinde sigaralar,tavırları desen ayrı bir olay.Erkekleri geçtiler artık."
Anne baba bunlara bu şekilde mi eğitim veriyor veya okulda böyle bir eğitim mi veriliyor?
Kızların eğitimi oldukça zor,gerek aile ortamında gerek okul ortamında..
Kızlar okumalımı okumamalımı çelişkili ama Ömr-ü diyar'ın dediği gibi açıktanda oldukları yerden okuyabilirler.
Rabbim yardımcısı olsun tüm Müslümanların.
Bende açıköğretim fakültesi Türk Dili Ve Edebiyatı bölümü öğrencisiyim. Örgün eğitimi kazanmama ve iyi bi bölüm tutturmama rağmen ailem istemediği için gitmedim. Ama şimdi şimdi aileme teşekkür ediyorum. Hem iyi bir ev hanımının nasıl olması gerektiğini annemden öğreniyor hem eğitimimi tamamlıyorum. İlerde kurcağımız yuvalarda çocuklarımızı sadece üniversite eğitimi ile büyütemeyiz. Bana göre bir anneyi ölümsüz kılan yavrusuna işlediği ahlak-i değerleri zaman içerisinde kendisini göstermesidir. Benim annem ilkokul mezunudur. Ama hayatımda tanıdığım en şerefli en muhterem annedir. Bu iş etikete değil yüreğe bakar. Açık öğretim bana göre en iyisi...
K
Kayıtsız
Ziyaretçi
Bu resimdeki gibi elin adamlarına hizmet etmek için, islami usullaere uygun olmayan şekilde okuyorsa okumasın, resim herşeyi anlatıyor:
K
Kayıtsız
Ziyaretçi
bir resim de benden olsun, eğitim sistemi zaten çok da iyi olmadığı için, gitmeyenler çok da şey kaybetmeyebilir, hatta kazanabilirler bile:
