Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Muhakkak ki inkâr edenler ve kâfir oldukları halde de ölenler,
yeryüzü dolusu altın fidye verseler bile
hiç birisinden asla kabul edilmeyecektir.
İşte dayanılmaz azab onlar içindir.
Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.
Al-i İmran , 91
Şüphe yok ki
Allah’a karşı gelmekten sakınanlar,
kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman
iyice düşünürler
(derhal Allah’ı hatırlarlar da)
sonra hemen gözlerini açarlar.
“Allah size, mutlaka emânetleri ehline vermenizi ve
insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adâletle hükmetmenizi emreder.
Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi
hakkıyla işitir ve görür.”
Binasını, Allah’a karşı gelmekten sakınma ve
Onun rızasını kazanma temelleri üzerine kuran kimse mi hayırlıdır;
yoksa yapısını, yıkılmak üzere olan bir uçurum kenarına kurarak
onunla beraber cehenneme yuvarlanan mı?
Allah zalimler gürûhunu hidâyet etmez, umduklarına eriştirmez.
O kâfirler ileri geçip kurtulduklarını sanmasınlar.
Onlar kesinlikle (bizi) aciz bırakamazlar.
Siz de gücünüzün yettiği kadar onlara karşı
her çeşitten kuvvet biriktirin ve cihad için atlar hazırlayın ki,
onlarla hem Allah'ın düşmanlarını, hem de kendi düşmanlarınızı,
ayrıca Allah'ın bilip de sizin bilmediğiniz daha başkalarını korkutasınız.
Allah yolunda her ne harcarsanız onun sevabı size eksiksiz ödenir ve
asla haksızlığa uğratılmazsınız.
Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider,
konuşurlarsa sözlerini dinlersin.
Onlar sanki dayanmış keresteler gibidirler.
Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar.
Onlar düşmandır, onlardan sakın.
Allah onları kahretsin!
Nasıl olup da döndürülüyorlar?
Ve sen yine denendiğinde
ve yine kalbin daraldığında
ve yine bütün kapılar yüzüne kapandığında
ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde...
/Uzun uzun düşün
ve hatırla yaratanını!/