Şuan okudugum kitaptan bir bölümü paylaşmak istiyorum.
Kitabın adı Kıyamet Aşısı yazarı Seazi Karakoç kitabın UTANIŞ adlı bölümünden bir paragrafı sizlerle paylaşmak istedim.
Sizde okudugunuz kitabın begendiginiz bölümlerinden bir paragrafı bu konu altında paylaşabilirsiniz.
UTANIŞ
İnancın yarısı utanç. Ama nasıl utanç? Kalbden
ansızın fırlayarak kızartısını yüze vuran kanın utancından, Peygamber neslinin duvarları
önünde kendi duvarını yükseltmeyip yıkmaktan,
Peygamber karşısında sesini yükseltmeyip indirmekten, kul olma şuuru içinde,
her saniye '' mutlak bir göz'' tarafından, her kımıldanışının gözlendigine inanmaya
ve ona göre davranmaya kadar ulaşan bir utanç. yani hayâ.
Bu ulu utanç, bu yüce utanç, inanmaktan dogar. Utanma, insanın
kendi üstündeki bir kuvvet önünde aldıgı ruh durumlarından biri olduguna göre (insanın kendine karşı utanması da, kendini iki ''ben'' e ayırarak bir ''ben'' ini öbür ''ben'' inin önünde egdirmesi
demek degil midir?), inanmayan insanın utanacagı bir üstü ve dolayısıyla utancı yoktur.
...
Kitabın adı Kıyamet Aşısı yazarı Seazi Karakoç kitabın UTANIŞ adlı bölümünden bir paragrafı sizlerle paylaşmak istedim.
Sizde okudugunuz kitabın begendiginiz bölümlerinden bir paragrafı bu konu altında paylaşabilirsiniz.
UTANIŞ
İnancın yarısı utanç. Ama nasıl utanç? Kalbden
ansızın fırlayarak kızartısını yüze vuran kanın utancından, Peygamber neslinin duvarları
önünde kendi duvarını yükseltmeyip yıkmaktan,
Peygamber karşısında sesini yükseltmeyip indirmekten, kul olma şuuru içinde,
her saniye '' mutlak bir göz'' tarafından, her kımıldanışının gözlendigine inanmaya
ve ona göre davranmaya kadar ulaşan bir utanç. yani hayâ.
Bu ulu utanç, bu yüce utanç, inanmaktan dogar. Utanma, insanın
kendi üstündeki bir kuvvet önünde aldıgı ruh durumlarından biri olduguna göre (insanın kendine karşı utanması da, kendini iki ''ben'' e ayırarak bir ''ben'' ini öbür ''ben'' inin önünde egdirmesi
demek degil midir?), inanmayan insanın utanacagı bir üstü ve dolayısıyla utancı yoktur.
...
Son düzenleme: