Ceride-i Seyyare
Seyyar bir satıcı,
Gezer günler boyu, sokak sokak...
O da yetmez, şehri değiştirir...
O da yetmez, ülkeyi...
Ya bir şeyler satar,
Ya bir şeyler arar seyyar kişi...
Ya da birşeyler arayanın,
Kapısına geliverir bir anda...
Bazısı da seyyarlığa zorlanır...
Tıpkı Bediüzzaman gibi...
Sürgünlere yollanır diyar diyar...
Şehir şehir gezdirilir...
O da yetmez hapislere gönderilir...
Ne var ki, seyyar gezenin...
Hiçbir şeyi olmaz yanında,
Ufak tefek ihtiyaç malzemesi dışında...
Tıpkı Bediüzzamanın sepetine benzer onunki de...
İçinde bir ibrik, bir havlu, bir seccade...
Belki kırık bir kaşık,
Bir çift çorap ve bir fanila belki de...
Dahası yok...
Bazen bunlar bile yok...
Bütün yükü o ufak sepetin içinde sanılır...
Fakat asıl taşıdığı ilim zihninde...
Bu sebeple gezen bir gazete gibi...
Ceride-i Seyyare gibi...
Güneş etrafında dolaşan bir yıldız gibi...
Bütün ülkeyi dolaşmış bir şekilde...
Alan memnun, satan memnunmuş...
Arayan da bulmuş...
Aranan da bulunmuş böylelikle...
Seyyar bir satıcı,
Gezer günler boyu, sokak sokak...
O da yetmez, şehri değiştirir...
O da yetmez, ülkeyi...
Ya bir şeyler satar,
Ya bir şeyler arar seyyar kişi...
Ya da birşeyler arayanın,
Kapısına geliverir bir anda...
Bazısı da seyyarlığa zorlanır...
Tıpkı Bediüzzaman gibi...
Sürgünlere yollanır diyar diyar...
Şehir şehir gezdirilir...
O da yetmez hapislere gönderilir...
Ne var ki, seyyar gezenin...
Hiçbir şeyi olmaz yanında,
Ufak tefek ihtiyaç malzemesi dışında...
Tıpkı Bediüzzamanın sepetine benzer onunki de...
İçinde bir ibrik, bir havlu, bir seccade...
Belki kırık bir kaşık,
Bir çift çorap ve bir fanila belki de...
Dahası yok...
Bazen bunlar bile yok...
Bütün yükü o ufak sepetin içinde sanılır...
Fakat asıl taşıdığı ilim zihninde...
Bu sebeple gezen bir gazete gibi...
Ceride-i Seyyare gibi...
Güneş etrafında dolaşan bir yıldız gibi...
Bütün ülkeyi dolaşmış bir şekilde...
Alan memnun, satan memnunmuş...
Arayan da bulmuş...
Aranan da bulunmuş böylelikle...