Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4321 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ademoglu nesillerinin en temizinden suzule suzule gelerek icinde bulundugum nesilde ortaya ciktim."
Buhari, Menakib 23.

4322 - Yine Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Benimle benden onceki diger peygamberlerin misali, su adamin misali gibidir: Adam mukemmel ve guzel bir ev yapmistir, sadece koselerinin birinde bir kerpic yeri bos kalmistir. Halk evi hayran hayran dolasmaya baslar ve (o eksikligi gorup): "Bu eksik kerpic konulmayacak mi?" der. Iste ben bu kerpicim, ben peygamberlerin sonuncusuyum."
Buhari, Menakib 18; Muslim, Fedail 21, (2286).

4323 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben kiyamet gunu cennetin kapisina gelip acilmasini isterim. Hazin (kapici melek): "Sen kimsin?" diye seslenir. Ben:
"Muhammed'im!" derim. Bunun uzerine:
"Sana aciyorum. Senden once kimseye acmamakla emrolundum!" diyecek!"
Muslim, Iman 333, (197).

4324 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun) yatsi namazini kildi. Sonra namazdan cikinca elimden tuttu. Batha-i Mekke'ye kadar gidip orada beni oturttu. (Yere dairevi) bir hat cizip:
"Hattindan disari cikma! Sana bazi kimseler gelecek, sakin onlara bir sey soyleme. Zira onlar seninle konusacak degiller!" buyurdu. Sonra diledigi yere cekip gitti. Ben cizgimin icinde otururken bana bir grup insan geldi. Esmer rankleriyle sanki Hindulara benziyorlardi. (Pek uzun olan) saclari, vucutlarini oylesine ortmustu ki, ne bir avret yerlerini ne de bir elbiselerini goruyordum. Bana kadar geldiler, ancak cizgiyi gecmediler. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam(in gittigi yere) yuruduler.
Gecenin sonuna dogru Resulullah aleyhissalatu vesselam, ben otururken yanima geldi ve cizgiden iceri girdi. Dizime dayanip yatti. Yatinca (agzindan) soludu. Ben oturuyordum. O da dizime dayanmis vaziyette boyle duruyorduk. Derken, uzerinde beyaz elbiseler olan bir grup adam geldi. Guzelliklerinin derecesini Allah bilebilir. Bana kadar yaklastilar. Bir kismi Aleyhissalatu vesselam'in bas tarafina, bir kismi da ayaklari tarafina oturdular. Sonra aralarinda konusarak:
"Biz simdiye kadar bu peygambere verilen gibisinin, bir baskasina verildigini hic gormedik. Bunun gozleri kapali, kalbi uyanik. Ona bir misal verin!" (dediler ve su temsili anlattilar):
"Bir efendi kosk yaptirmis, sonra bir ziyafet verip sofra kurmus, insanlari yiyip icmeye cagirmistir. Icabet edenler gelip yemeginden yiyip, suyundan icmistir. Icabet etmeyenleri de cezalandirmistir" dediler ve kalktilar. Resulullah aleyhissalatu vesselam da kendine geldi ve:
"Sunlarin ne dediklerini isittim. Onlarin kim olduklarini biliyor musun?" dedi. ben: "Allah ve Resulu bilir!" dedim.
"Onlar meleklerdi!" buyurdu ve ilave etti:
"Onlarin getirdikleri temsilin manasini anladin mi?"
"Allah ve Resulu bilir!" dedim. Aleyhissalatu vesselam acikladi:
"Rahmen (olan Rabbimiz) cenneti kurdu. Kullarini ona davet etti. Kim davete icabet ederse cennete girer, kim de icabet etmezse onu cezalandirir."
Tirmizi, Emsal 1, (2865).

4325 - Abdullah Ibnu Hisam radiyallahu anh anlatiyor: "Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam ile beraberdik. O sirada, Aleyhissalatu vesselam, Omer radiyallahu anh'in elinden tutmustu. Hz. Omer:
"Ey Allah'in Resulu! Sen bana, nefsim haric herseyden daha sevgilisin!" dedi. Resulullah hemen su cevabi verdi:
"Hayir! Nefsimi elinde tutan Zat-i Zulcelal'e yemin ederim, ben sana nefsinden de sevgili olmadikca (imanin eksiktir)!"
Hz. Omer radiyallahu anh: "Simdi, sen bana nefsimden de sevgilisin!" dedi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam:
"Iste simdi (kamil imana erdin) ey Omer!" buyurdular."
Buhari, Fedailu'l-Ashab 6, Isti'zan 27, Eyman 3.

4326 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Muhammed'in nefsi yed-i kudretinde bulunan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun ki, sizden birine, beni gormeyecegi bir gun gelecek ki, o gun beni beraberlerinde gormek, ona ehlinden ve malindan daha makbul olacak."
Resulullah'in bu sozunu, Ashab, kendilerine olumunu haber veriyor diye yorumladilar. Bunun uzerine, olumuyle kendisini kaybedince getirmis oldugu bereketleri musahede ettikleri muddetce duyacaklari, Aleyhissalatu vesselam'a kavusma temennisini kasdettigini bildirdi."
Muslim, Fezail 142, (2364).

4327 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh hazretleri anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu! dendi. Sana peygamberlik ne zaman vacib oldu?
Soyle cevap verdi:
"Hz. Adem ruhla cesed arasinda iken!"
Tirmizi, Menakib 1, (3613).

4328 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sizden hic kimse yoktur ki ona, biri seytandan digeri melekten olmak uzere yanindan ayrilmayan "karin" tevkil edilmemis olsun!"
"Size de mi ey Allah'in Resulu!" denildi.
"Bana da!" buyurdular. Ancak, Allah ona karsi bana yardim etti de o musluman oldu. Artik o bana hayirdan baska bir sey emretmiyor!"
Muslim, Munafikun 69, (2814).

4329 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bana bir mu'min selam verdi mi, kendisine mukabele etmem icin Allah ruhumu bedenime iade eder. Ben de mutlaka selama mukabele ederim."
Ebu Davud, Menasik 100, (2041).

4330 - yine Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Medine'ye girdigi gun, sehirdeki her seyi aydinlik burudu, vefat ettigi gunde ise her sey karardi. Defin isinden ciktigimiz zaman hepimiz kalplerimizi (vahyin inkitai sebebiyle) uzuntulu bulduk."
Tirmizi, Menakib 3, (3622)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4331 - Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (Hz. Ibrahim'in duasi olan): "Ey Rabbim suphesiz ki o putlar insanlardan pek cogunu saptirmistir. Kim bana uyarsa muhakkak ki o bendendir. Kim de emirlerime karsi gelirse, suphesiz ki sen cok bagislayici, cok merhamet edicisin" (Ibrahim 36) mealindeki ayeti ile, Hz. Isa'nin duasi olan: "Eger onlara azab edersen onlar senin kullarindir. Eger onlari bagislarsan, elbette sen diledigini yapmaya kadirsin ve sen herseyi hikmetle yaparsin" (Maide 113) mealindeki ayeti tilavet buyurdu ve ellerini kaldirdi, soyle yalvardi: "Allahim! Ummetimi (magfiret et), ummetimi (magfiret et!)" ve agladi. Allah Teala Hazretleri:
"Ey Cibril, Muhammed'e git! dedi. -Rabbin bildigi halde- niye agladigini sor!" diye emretti. Cebrail aleyhisselam, O'na gelip niye agladigini sordu. (Rabb Teala'ya donup Muhammed'in) ne soyledigini -O cok iyi bildigi halde- haber verdi. Bunun uzerine Allah Teala Hazretleri:
"Ey Cebrail! Muhammed'e git ve ona soyle ki: "Biz seni ummetin hususunda razi edecegiz, asla kederlendirmeyecegiz."
Muslim, Iman 346, (202).

ASHABIN FAZILETLERININ MUCMEL ZIKRI

4332 - Imran Ibnu Huseyn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Insanlarin en hayirlilari benim asrimda yasayanlardir. Sonra bunlari takip edenlerdir, sonra da bunlari takip edenlerdir. Imran radiyallahu anh der ki: "Kendi asrini zikrettikten sonra iki asir mi, uc asir mi zikretti bilemiyorum." bu sonunculari takiben oyle insanlar gelir ki kendilerinden sahidlik istenmedigi halde sahidlikte bulunurlar, onlar ihanet icindedirler, itimad olunmazlar. Nezirlerde (adak) bulunurlar, yerine getirmezler. Aralarinda sismanlik zuhur eder." Bir rivayette su ziyade var: "Yemin taleb edilmeden yemin ederler."
Buhari, Sehadat 9, Fezailu'l-Ashab 1, Rikak 7, Eyman 27; Muslim, Fezailu's-Sahabe, 214, (2535); Tirmizi, Fiten 45, (2222), Sehadat 4, (2303); Ebu Davud, Sunnet 10, (4657); Nesai, Eyman 29, (7, 17, 18).

4333 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Beni goren veya beni goreni goren bir muslumana ates degmeyecektir."
Tirmizi, Menakib (3857).

4334 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ashabima sebbetmeyin (dil uzatmayin). Nefsim elinde olan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun (sizden) biri, Uhud dagi kadar altin infak etse, onlardan birinin infak ettigi bir mudd'e hatta yarim mudd'e bedel olmaz."
Muslim, Fedailu's-Sahabe 221, (2540).

4335 - Hz. Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ile, beraber aksam namazi kilmistik. Aramizda: "Burada oturup yatsiyi da onunla birlikte kilsak" dedik ve oturduk. Derken yanimiza geldi ve:
"Hala burada misiniz?" buyurdular.
"Evet!" dedik.
"Iyi yapmissiniz!" buyurdu ve basini semaya kaldirdi. Basini sikca semaya kaldirdi ve soyle buyurdu:
"Yildizlar semanin emniyetidir. Yildizlar gitti mi, vaadedilen sey semaya gelir. Ben de Ashabim icin bir emniyetim. Ben gittim mi, onlara vaadedilen sey gelecektir. Ashabim da ummetim icin bir emniyettir. Ashabim gitti mi ummetime vaadedilen sey gelir."
Muslim, Fedailu's-Sahabe 207, (2531).

4336 - Bureyde radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir yerde olen Ashabimdan hicbirisi yoktur ki, Kiyamet gunu oranin ahalisine bir nur ve onlara (cennete sevkte) bir rehber olmasin."
Tirmizi, Menakib (3864).

4337 - Said Ibnu'l-Museyyeb, Hz. Omer radiyallahu anh'tan naklediyor: Demisti ki: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'i dinledim, buyurmustu ki: "Ben, Rabbimden Ashabimin benden sonra dusecegi ihtilaf hakkinda sordum. Bunun uzerine soyle vahyetti:
"Ey Muhammed! Senin Ashabin benim nezdimde, gokteki yildizlar gibidir. Bazilari digerlerinden daha kavidirler. Her biri icin bir nur vardir. Oyleyse, kim onlarin ihtilaf ettikleri meselelerden birini alirsa, o kimse benim nazarimda hidayet uzeredir."
Hz. Omer der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (devamla) ilave etti:
"Ashabim yildizlar gibidir, hangisine uyarsaniz hidayeti bulursunuz."
Rezin tahric etmistir. (Hadisin birinci kismini Cami'u'us-Sagir'de Suyuti kaydeder (Feyzu'l-Kadir 4, 76). Ikinci kismi da Ibnu Abdi'l-Berr, Cami'u'l-Ilm'de kaydetmistir (2, 91).

ASHABIN FAZILET VE MENKIBELERININ YUCELIGI

4338 - Said Ibnu Zeyd radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini isittim:
"Ebu Bekr cennetliktir, Omer cennetliktir, Osman cennetliktir, Ali cennetliktir, Talha cennetliktir, Zubeyr cennetliktir, Sa'd Ibnu Malik cennetliktir, Abdurrahman Ibnu Avi cennetliktir, Ebu Ubeyde Ibnu'l-Cerrah cennetliktir."
(Ravi der ki: Zeyd) onuncuda sukut etti. Dinleyenler: "Onuncu kim?" diye sordular. (Bu taleb uzerine):
"Said Ibnu zeyd!" dedi. Yani bu, kendisi idi. Zeyd sonra ilave etti:
"Allah'a yemin ederim. Onlardan birinin Resulullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte yuzu tozlanacak kadar bulunuvermesi, sizden birinin omru boyu calismasindan daha hayirlidir, hatta omru, Hz. Nuh aleyhisselam'in omru kadar uzun olsa bile"
Ebu Davud, Sunnet 9, (4648, 4649, 4650).

4339 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetim(in ferdleri arasinda) ummetime karsi en cok merhametli olan kimse Ebu Bekr'dir. Onlar icinde Allah'in emri hususunda en cok titiz olani Omer'dir. Haya cihetiyle en siddetli olani Osman'dir. (Davalarda) en isabetli hukum vereni Ali'dir. Helal ve harami en iyi bileni Muaz Ibnu Cebel'dir. Feraizi en iyi bilen Zeyd Ibnu Sabit'tir. Kur'an okumasini en iyi bileni Ubey Ibnu Ka'b'dir. Her ummetin bir emini vardir. Bu ummetin emini Ebu Ubeyde Ibnu'l-Cerrah'dir. Ebu Zerr'den daha dogru sozlu olan birini ne gok golgeledi, ne de yer tasidi. O, verada Hz. Isa aleyhisselam gibiydi."
Hz. Omer radiyallahu anh (hased etmiscesine): "Yani biz bu hasletin onda oldugunu kabul edecek miyiz?" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Evet. Bu hasletleri onda var bilin!" buyurdular."
Tirmizi, Menakib (3793, 3794).

4340 - Hz. Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben aranizda ne kadar kalacagimi bilemiyorum. Benden sonra "iki'ye uyun" dedi ve Ebu Bekr ile Omer'e isaret etti. (Sozlerine devam ederek): "Ammar'in davranislarini ornek alin. Ibnu Mes'ud ne soylemisse tasdik edin" buyurdu.
Tirmizi, Menakib (3804)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4341 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Geceleyin (ruyamda) bana salih bir adam gonderildi. Sanki Ebu Bekr, Resulullah'a yamanmis gibiydi, Omer de Ebu Bekr'e yamanmis gibiydi. Osman da Omer'e yamanmis gibiydi."
Cabir der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanindan kalktigimiz zaman dedik ki: "(Ruyanin yorumu soyle olmalidir:) "Oradaki salih kimse Resulullah'tir. Onlarin birbirlerine yamanmalari, Allah'in, peygamberiyle gonderdigi isin (dinin) sorumlulari olmalaridir."
Ebu Davud, Sunnet 9, (4639).

4342 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben kendimi cennete girmis gordum. Derken Ebu Talha'nin hanimi Rumeysa ile karsilastim (radiyallahu anhuma). Bir de hisirti kulagima geldi.
"Bu kim(in hisirtisi)?" dedim.
"Bilal(in)!" dediler. Avlusunda bir cariye bulunan bir kosk gordum.
"Bu kime ait?" dedim.
"Omer Ibnu'l-Hattab'indir!" dediler. Icine girip bakmayi arzu ettim. Ancak senin kiskanc oldugunu hatirladim ve geri dondum!"
Omer, bu soz uzerine agladi ve:
"Sana karsi da mi kiskanc olacagim ey Allah'in Resulu!" dedi."
Buhari, Ta'bir 31, 32, Bed'u'l-Halk 9, Fezailu'l-Ashab 19, Nikah 107; Muslim, Fezailu's-Sahabe 21, (2395).

4343 - Hz. Bureyde radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ey Bilal! Ne ile benden once cennete girdin? Her ne zaman cennete girdiysem, her seferinde onumde senin hisirtini isittim. Dun gece de cennete girmistim, onumde (yine) senin hisirtini duydum. Sonra altindan serefeleri olan murabba bir koske geldim.
"Bu kosk kimin?" diye sordum.
"Araplardan birinin!" dediler. Ben cevaben:
"Ama ben de bir Arabim, (benim olmadigina gore) bu kosk kimin?" dedim. Bunun uzerine:
"Kureys'ten birinin!" dediler. Ben tekrar:
"Ben de bir Kureysliyim, bu kosk kimin?" dedim. Bu sefer:
"Muhammed ummetinden birinin!" dediler. Ben de:
"Muhammed benim, bu kosk kimin?" dedim. Bunun uzerine:
"Omer Ibnu'l-Hattab'in!" dediler, radiyallahu anh. Bunun uzerine bilal:
"Ya Resulullah! Her ezan okuyusumda iki rek'at namaz kildim. Her ne zaman hades vaki oldu ise derhal abdest tazeledim ve Allah'a iki rek'at namaz kilmayi uzerimde borc gordum" dedi. Bilal'in bu aciklamasi uzerine Aleyhissalatu vesselam:
"Iste bu iki sey sebebiyle (cennete girmede benden evvel davranmis olmalisin)" buyurdular."
Tirmizi, Menakib, (3690).

4344 - Amr Ibnu'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sordum:
"(Ey Allah'in Resulu!) Insanlarin hangisi size daha sevgilidir?"
"Aise!" buyurdular.
"Ya erkeklerden?" dedim.
"Babasi!" buyurdular.
"Sonra kim?" dedim.
"Omer!" buyurdular ve baska bazi erkekler saydilar."
Buhari, Megazi 63; Muslim, Fezailu's-Sahabe 8, (2384); Tirmizi, Menakib, (3879).

4345 - Usame Ibnu Zeyd radiyallahu anh anlatiyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda oturuyordum. Ali ve Abbas radiyallahu anhuma gelip (huzuruna girmek icin) izin istediler. Aleyhissalatu vesselam:
"Ne getirdiler biliyor musun?" buyurdular.
"Hayir, bilmiyorum!" dedim.
"Ama ben biliyorum, onlara izin ver!" buyurdular. (Iceri aldim), onlar da girdiler.
"Ey Allah'in Resulu! Ehlinden hangisi sana daha sevgili? Sormaya geldik!" dediler. Aleyhissalatu vesselam:
"Fatima Bintu Muhammed" buyurdular.
"(Kan bagi) olan ailenden kimi sevdiginizi sormuyoruz. (Yakinlarindan kimi sevdigini) soruyoruz" dediler.
"Ehlimin bana en sevgili olani, kendisine (hidayet ederek) Allah'in nimetlendirdigi, (azad edip evlat edinmemle de) kendimin ikram etmis oldugu kimsedir!" buyurdu ve Usame Ibnu Zeyd radiyallahu anhuma'yi zikretti.
"Pekala sonra kim?" dediler.
"Sonra Ali Ibnu Ebi Talib!" buyurdular. Bunun uzerine amcasi Abbas radiyallahu anh:
"Ey Allah'in Resulu! Amcani en sona biraktin!" dedi.
"Ali hicrette senden once davrandi!" cevabini verdiler."
Tirmizi, Menakib, (3821).

4346 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam zamaninda insanlari derecelendirir ve soyle siralardik: (Ummet-i Muhammed'in, Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan sonra en efdali) Ebu Bekr, sonra Omer, sonra Osman, (Resulullah aleyhissalatu vesselam bu siralamayi isitir) bize itiraz etmezdi (Radiyallahu anhum ecmain)."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 4, 7; Ebu Davud, Sunnet 8, (4627, 4628); Tirmizi, Menakib, (3707).

4347 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Useyd Ibnu Hudayr ve Abbad Ibnu Bisr radiyallahu anhuma karanlik bir gecede Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda idiler. (Sohbet bitince) yanindan ayrildilar. Derken onlerinde iki nur peydah oldu. Yollari ayrildigi zaman her birinin bir nuru vardi."
Buhari, Mesa'id 78, Menakib 28, Menakibu'l-Ensar 13.

EBU BEKR SIDDIK Radiyallahu Anh

4348 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Ebu Bekr Radiyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina girmisti. Aleyhissalatu vesselam:
"Mujde. (Ey Ebu Bekr!) Sen Allah'in atesten azad ettigi kimsesin!" buyurdular. Iste o gunden itibaren Hz. Ebu Bekr, Atik (azadli) diye isimlendirildi."
Tirmizi, Menakib, (3679).

4349 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Cebrail aleyhisselam yanima gelerek elimden tuttu ve bana ummetimin girecegi cennet kapisini gosterdi."
Hz. Ebu Bekr atilip: "Ey Allah'in Resulu! Ben o sirada seninle olmayi ne kadar isterdim, ta ki ona ben de bakayim!" dedi.
Aleyhissalatu vesselam: "Ey Ebu Bekr, ummetimden cennete ilk girecek kimse olman sana yetmez mi!" karsiliginda bulundular."
Ebu Davud, Sunnet 9, (4652).

4350 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Nezdimizde bir eli(ihsani) bulunan hic kimse yoktur ki, o ihsan sebebiyle biz ona (misliyle veya daha fazlasiyla) karsilikta bulunmayalim. Ancak Ebu Bekr bundan haric. Cunku, onun nezdimizde yardim varsa da, onun karsiligini Kiyamet gunu ona Allah verecektir. Bana Ebu Bekr'in mali kadar kimsenin mali faydali olmadi. Benim musluman olmasini teklif ettigim herkesten bir zorluk gordum, Ebu Bekr haric. Zira o teklifim karsisinda hic tereddud etmeden kabul etti. Eger kendime bir dost (halil) ittihaz etseydim, mutlaka Ebu Bekr'i dost edinirdim. Haberiniz olsun, arkadasiniz Allah Teala'nin dostu (halilullah'tir)."
Tirmizi, Menakib, (3662)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4351 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun) halka hitap ederek buyurdular ki:
"Allah Teala Hazretleri bir kulunu, dunya ile nezdindekini tercihte muhayyer birakti. O kul, Allah'in nezdindekini tercih etti."
Bu soz uzerine Hz. Ebu Bekr aglamaya basladi. Biz, Aleyhissalatu vesselam'in, Allah tarafindan muhayyer birakilan bir kul hakkinda verdigi haber sebebiyle onun aglamasina hayret ettik. Meger, muhayyer birakilan o kul Aleyhissalatu vesselam'in kendisi imis. Meger bunu en iyi anlayan da aramizda Ebu Bekr imis.
Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sohbetiyle olsun maliyla olsun bana en ziyade ikramda bulunan Ebu Bekr'dir. Eger, ben Rabbimden baskasini halil (dost) tutacak olsaydim, mutlaka Ebu Bekr'i halil edinirdim. (Allah arkadasinizi kendine halil kildi). Ancak (aramizda) Islam kardesligi ve Islam muhabbeti var ((bu) efdaldir).
Mescide acilan (hususi) hicbir kapi bbirakilmayip, hepsi kapatilacak, sadece Ebu Bekr'in kapisi acik birakilacak."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 3, Menakibu'l-Ensar 45, Mesacid 80; Muslim, Fezailu's-Sahabe 2, (2382); Tirmizi, Menakib, (3661).

4352 - Ebu'd-Derda radiyallahu anh anlatiyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda oturuyordum. Derken, Ebu Bekr radiyallahu anh elbisesinin etegini tutarak cikageldi. Oyle ki, dizleri acilmis durumdaydi. Aleyhissalatu vesselam (onu bu halde gorur gormez):
"Arkadasiniz biriyle cekismis olmali!" buyurdular. Ebu Bekr selam verdi ve:
"(Ey Allah'in Rasulu!) Benimle Ibnu'l-Hattab arasinda bir sey (tatsizlik) oldu. Uzerine yurudum, sonra da pisman oldum. Beni affetmesini taleb ettim, kabul etmedi. Bunun uzerine sana geldim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da:
"Ey Ebu Bekr! Allah sana magfiret etsin!" buyurdu ve bunu uc kere tekrar etti. Sonra da Omer radiyallahu anh, davranisindan pisman oldu. Ebu bekr radiyallahu anh'in evine gitti ve:
"Ebu Bekr evde mi?" diye sordu. "Hayir!" cevabini alinca, o da dogru Aleyhissalatu vesselam'in yanina geldi ve selam verdi: Aleyhissalatu vesselam'in yuzu (ofkeden) renk renk olmaya basladi. Bu hal, Hz. Ebu Bekr radiyallah'i korkuttu. derhal diz cokerek:
"Ey Allah'in Resulu! Bu meselede (hata benim), ben zulmettim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam (hepimize):
"Allah beni size (peygamber olarak) gonderdi. Size teblig ettigim zaman hepiniz bana: "Sen yalancisin" dediniz. Ebu Bekr ise: "Dogru soyledin" dedi ve bana caniyla, maliyla yardimci oldu. Siz arkadasimi bana birakirsiniz degil mi?" buyurdular ve iki veya uc kere, bu sozu tekrar ettiler."
Ebu'd-Derda der ki: "Bundan sonra, (Resulullah'in hatiri icin) Ebu Bekr'e hic eziyet edilmedi."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 5, Tefsir, A'raf 3.

4353 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in hastaligi siddetlenince, kendisine cemaate namazi kimin kildiracagi soruldu:
"Ebu Bekr'e soyleyin, halka namazi o kildirsin!" buyurdular. Hz. Aise radiyallahu anha:
"Ebu bekr yufka yurekli bir kimsedir, senin yerinde namaza duracak olsa (dayanamayip aglar ve aglamaktan halka kiraati duyuramaz, (namaz kildirma isini) Omer'e emretseniz!" dedi. Aleyhissalatu vesselam yine: "Ebu Bekr'e soyleyin, namazi kildirsin!" buyurdular. Hz. Aise onceki sozunu tekrar etti. Aleyhissalatu vesselam: "Ona (Ebu Bekr'e) emredin, namazi kildirsin!" dedi ve:
"Siz (kadinlar) kendi kafaniza gore duzende Hz. Yusuf'un kadin arkadaslari gibisiniz!" diye soylendi."
Buhari, Ezan 46.

4354 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i vefata goturen hastaligi siddetlendigi zaman, halka namazi Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh kildiriyordu. Pazartesi gunu, cemaat saf olmus halde namaza durdugu sirada Aleyhissalatu vesselam hucresinin perdesini acti, ayakta oldugu halde bize bakiyordu. Yuzu sanki bir mushaf yapragi gibi (ucuk) idi. Sonra tebessum ederek guldu. Resulullah aleyhissalatu vesselam'i (boyle) gormenin sevinciyle namazi bozayazdik. Hz. Ebu Bekr derhal safta namaz kilmak uzere geri cekildi. Resulullah aleyhissalatu vesselam7in namaza geldigini zannetmisti. Ancak Aleyhissalatu vesselam, bize isaret ederek namazi tamamlamamizi soyledi ve perdeyi indirdi. O gun vefat etti."
Buhari, Ezan 46, 94, Amel fi's-Salat 6, Megazi 83; Muslim, Salat 98; Nesai, Cenaiz 7, (7, 4).

4355 - Urve rahimehullah anlatiyor: "Abdullah Ibnu Omer'e musriklerin Resulullah aleyhissalatu vesselam'a yaptiklari kotuluklerin en fenasi hangisi idi?" diye sordum. Sunu anlatti:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam namaz kilarken Ukbe Ibnu Ebi Mu'ayt'in kendisine gelerek ridasini boynuna gecirip siddetli sekilde bogdugunu gordum. O sirada Ebu Bekr radiyallahu anh gelerek onu itti ve:
"Sen, Rabbim Allah'dir dedigi icin mi bir adami oldurmek istiyorsun? O size Rabbinizden acik hukumler getirdi!" dedi."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 5, Menakibu'l-ensar 29, Tefsir, Mu'min 1.

4356 - Sufyan rahimehullah dedi ki: "Kim, Hz. Ali'nin imamete, Hz. Ebu Bekr ve Hz. Omer'den daha cok hak sahibi oldugu kuruntusuna duserse, Hz. Ebu Bekr'i, Hz. Omer'i, Muhacirleri ve Ensarlari toptan hatakarlikla itham etmis olur. Bu bozuk akidesiyle onun amelinin semaya yukselecegini zannetmiyorum."
Ebu Davud, Sunnet 8, (4630).

HZ. OMER'IN FAZILETI

4357 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Omer radiyallahu anh, Hz. Ebu Bekr'e:
"(Ey Ebu Bekr!) Allah'in Rasulu Muhammed aleyhissalatu vesselam'dan sonra insanlarin en hayirlisi" diye hitab etmisti. Hz. Ebu Bekr:
"Sen boyle soylersen ben (de sana) Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan isittigimi soyleyecegim. Demisti ki: "Gunes, Omer'den daha hayirli bir kimse uzerine dogup batmadi."
Tirmizi, Menakib, (3685).

4358 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle dua etmisti: "Allahim, Islam'i su iki sahistan sana en sevgili olanla aziz kil: Ebu Cehil ile veya Omer Ibnu'l-Hattab ile. Bunlardan Allah'a daha sevgili olani Omer'di."
Tirmizi, Menakib, (3682).

4359 - Yine Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah Teala Hazretleri, hakki, Hz. Omer'in diline ve kalbine koydu." Ibnu Omer der ki: "Halkin basina ne zaman bir is gelmis, (o hususta) Omer bir sey demis, halk da baska bir sey demis ise mutlaka Omer radiyallahu anh'in dedigi uzere Kur'an'dan bir vahiy gelmistir."
Tirmizi, Menakib, (3683); Ebu Davud, Harac 18, (2962).

4360 - Salim, babasi radiyallahu anh'tan naklediyor: "Dedi ki: "Ben Omer radiyallahu anh'in bir sey icin: "Zannederim ki bu soyledir" deyip de dedigi gibi olmadigini hic gormedim. (Nitekim bir gun), Omer otururken guzel bir adam yanindan gecti. Omer: "Zannimda yanildim." Veya:
"Bu adam cahiliye devrindeki dini uzere devam etmektedir." Veya:
"Bu, cahiliyede kavminin kahiniydi!" dedi ve: "Su adami bana cagirin!" buyurdu. Adam cagrildi. Omer:
"Zannimda yanildim veya sen cahiliye devrindeki dinin uzeresin! veya cahiliyede sen onlarin kahini idin!" diyerek hakkindaki tereddutlerini dile getirdi. Adam:
"Bugunku gibi bir gun gormedim (yani bugun gordugum seyi hic gormedim). Bugun musluman bir kimse (olmayacak sekilde) karsilandi" dedi. Hz. Omer: "Sana yemin veriyorum, benim istediklerimi dogru olarak soyleyeceksin!" buyurdu. Adam:
"Cahiliye devrinde ben onlarin kahinleri idim!" dedi. Omer ona:
"Disi cinninin sana getirdigi haberlerin en acayibi hangisi idi?" dedi. Adam: "Bir gun ben carsida iken, bana disi cin geldi. Ondaki korkuyu biliyorum. Dedi ki: "Sen cinni ve onun ye'sini ve basi uzerine devrilmesinden (yani kulak hirsizligindan men olarak haber alamayisindan) sonraki umidsizligini ve sirtlarina ince cullar konulmus genc develerle yetisilip yakalamasini gormedin mi?"
Omer soyle dedi: "Dogru soyledi. Ben onlarin putlarinin dibinde uyurken, bir adam bir buzagi ile geldi ve kesti. O zaman ona birisi oyle bir bagirdi ki, bu kadar yuksek sesle bagiran birisini hic isitmemistim. Soyle diyordu:
"Ey celih (ey dusmanligini aciga vuran kimse)! Emrun necih (zafer bulmus bir is), reculun fasih (fasih konusan bir adam) var. Senden baska ilah yoktur diyor!"
Oradaki cemaat o adama dogru sicradilar.
(Hz. Omer devamla dedi ki): "Ben bunu gorunce kendi kendime: "Ben bu isin arkasinda ne oldugunu anlayincaya kadar buradan ayrilmayacagim!" dedim. Sonra o zat yine bagirdi:
"Ey celih, emrun necih, reculun fasih (Ey dusmanligni aciga vuran kimse! Muvaffak olacak bir is, fasih konusan bir adam (var)! Lailahe illallah! diyor!" Ben kalktim. Aradan cok gecmeden "Bir peygamber (cikti)" dendi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 35
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4361 - Hz. Omer radiyallahu anh demistir ki: "Uc seyde Rabbime muvafakat ettim:
- (Resulullah aleyhissalatu vesselam'a:) "Ey Allah'in Resulu! Makam-i Ibrahim'de bir namaz yeri edinsen!" dedim, arkadan "Ibrahim'in makamini namazgah edinin" (Bakara 125) ayeti nazil oldu."
- "(Bir gun) "Ey Allah'in Rasulu! Huzurunuza iyiler de facirler de giriyor. Emretseniz de ummuhatu'l-mu'minin ortunseler!" dedim. Bunun uzerine hicab (ortunme) ayeti nazil oldu."
- "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in hanimlari kiskanclikta birlestiler. Ben de: "O sizi bosarsa Allah O'na sizden hayirlisini verir" demistim, bunun uzerine su ayet indi. (Mealen): "Rabbi O'na sizden daha hayirli olan, Allah'a teslim olmus, iman etmis, ibadet ve itaatte sebat eden, gunahlarindan tevbe eden, allah'a kullukta bulunan, orucunu tutan hanimlar nasib eder ki, onlardan dul olani da bakire olani da bulunur" (Tahrim 5).
Buhari, Talak 32, Tefsir, Bakara 9, Ahzab 8, Tahrim 1; Muslim, Fezailu's-sahabe 24, (2339).

HZ. OMER'LE HZ. EBU BEKR ARASINDA MUSTEREK HADISLER

4362 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir coban surusunu otlatirken, bir kurt kosarak gelip, suruden bir koyun kapar. Coban kurdun pesine duser ve koyunu ondan kurtarir. Ancak kurt, cobana donup bakar ve: "Bu koyunlara yirtici gununde, onlara benden baska cobanin olmadigi gunde kim bakacak?" der.
Halk bunun uzerine: "Subhanallah! Kurt konusur mu?" diye hayrete duserler. Resulullah aleyhissalatu vesselam (onlarin bu tereddutleri uzerine):
"Buna ben inaniyorum, Ebu Bekr ve Omer de inaniyor" der. Halbuki o sirada Ebu Bekr ve Omer orada degillerdi."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 8, Hars 4, Enbiya 50; Muslim, Fezailu's-Sahabe 13, (2388); Tirmizi, Menakib, (3681, 3696).

4363 - Muslim'in bir rivayeti soyledir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir adam bir inegi sevkederken uzerine bindi. Inek adama bakip dile geldi ve: "Ben bunun icin yaratilmadim, ben ziraat icin yaratildim" dedi. Halk, hayret ve korku ile:
"Subhanallah, konusan bir inek ha!" dediler. Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Ben (onun konusmasina) inaniyorum. Ebu Bekr ve Omer de inaniyorlar, (radiyallahu anhuma)" buyurdular."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 13, (2388).

4364 - Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Yuksek derece sahiplerini onlarin altinda olanlar gorur. Tipki sizin, semanin ufkunda dogan yildizi gormeniz gibi. Ebu Bekr ve Omer (radiyallahu anhuma) onlardandir (yuksek derece sahiplerindendir) ve daha da ileridirler."
Ebu Davud, Huruf ve'l-Kiraat, (3987); Tirmizi, Menakib, (3659).

4365 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Hz. Omer ve Hz. Ebu Bekr radiyallahu anhuma icin:
"Bu ikisi var ya, bunlar, oncekiler ve sonrakilerden cennetlik olan kuhulun efendisidirler."
Tirmizi, Menakib, (3366).

4366 - Hz. Huzeyfe raadiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Benden sonra su ikiye iktida edin: Ebu Bekr ve Omer radiyallahu anhuma."
Tirmizi, Menakib. (3663, 3664).

4367 - Muhammed Ibnu'l-Nanefiyye anlatiyor: "Babam radiyallahu anh'a dedim ki: "Babacigim, Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan sonra insanlarin hangisi hayirlidir?"
"Ebu bekr!" dedi.
"Sonra kim?" dedim.
"Omer!" dedi.
Ben: "Sonra kim?" diye sormaya devam edip "Osman!" cevabini almaktan korktum da:
"Sonra sen!" deyiverdim. Ama babam:
"Ben mi? Ben siradan bir muslumanim" dedi."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 5; Ebu Davud, Sunnet 8, (4629).

HZ. OSMAN RADIYALLAHU ANH

4368 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina girmek uzere izin istedi. Bu sirada Aleyhissalatu vesselam yatagi uzerinde yatmakta idi. Uzerinde benim burgum vardi. Resulullah halini bozmadan izin verdi. (Konustular), meselelerini hallettiler. Hz. Ebu Bekr gitti. Bir muddet sonra Hz. Omer girmek icin izin istedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam ayni halini hic degistirmeden ona da izin verdi. Omer'in ihtiyacini da gordu. Sonra o da gitti.
Bir muddet sonra Osman izin istedi. Bu sefer Aleyhissalatu vesselam yataginda dogrulup oturdu. Ustunu basini duzeltti. Bana da: "Elbiseni uzerine topla!" emretti. Ve ona da girmesi icin izin verdi. Onun da ihtiyacini gordu. Osman da gitti.
O gidince ben dayanamayip: "Ey Allah'in Resulu! Ebu Bekir ve Omer gelince istifini bozmadigin halde Osman gelince kendine cekiduzen verdin. Sebebi nedir?" diye sordum. Dedi ki:
"Osman cok utangac birisidir. Ben istifimi hic bozmadan eski halimde iken iceri aldigim takdirde arzusunu acmadan gideceginden korktum."
Bir rivayette: "Kendisinden meleklerin haya duyduklari bir kimseden ben haya duymayayim mi?" demistir.
Muslim, Fezailu's-Sahabe 36, (4201).

4369 - Osman Ibnu Abdillah Ibnu Mevhib anlatiyor: "Misir, ehlinden biri geldi, hacc yapmak istiyordu. Oturan bir grup gordu ve:
"Bunlar da kim?" dedi.
"Kureysliler!" denildi.
"Aralarindaki yasli zat da kim?" dedi.
"Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu anh)" denildi. (Abdullah'a yaklasarak:)
"Sana bir sey soracagim, bana ondan haber ver. Hz. Osman Uhud gunu (savas meydanindan) kacmis miydi, biliyor musun?" diye sordu. O da: "Evet!" dedi.
"Onun Bedir'de kayboldugunu ve savasta hazir bulunmadigini da biliyor musun?" diye sordu.
"Evet!" dedi. Adam bu cevap uzerine:
"Allahuekber!" deyip dondu. Abdullah Ibnu Omer radiyallahu anh:
"Gel!" dedi, sana aciklayayim: "Uhud'daki firarina gelince: Sehadet ederim ki, Allah onu affetti, magfirette bulundu. Nitekim Allah Teala Hazretleri, haklarinda su ayeti indirdi: "Muhakkak ki iki ordunun karsilastigi gunde icinizden geri donen kimseleri, Resulullah'in emrine muhalefet gibi hareketleriyle kazandiklari bazi gunahlar yuzunden seytan kaydirmak istedi. Fakat gercekten Allah onlarin gunahlarini bagisladi..." (Al-i Imran 155). Bedir'deki kaybolusuna gelince: Onun nikahi altinda Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kerimeleri Rukiyye radiyallahu anha vardi ve hasta idi. Aleyhissalatu vesselam kendisine: "Rukiyye ile kal. Sana Bedr'e katilan bir kimsenin sevabi ve (ganimetten alacagi) pay var!" buyurdu. (O da bu istek uzerine kaldi). Bey'atu'r-Ridvan'daki kaybolusuna gelince: Eger Batn-i Mekke'de ondan daha aziz biri olsaydi, (Resulullah), yerine onu gonderecekti. Aleyhissalatu vesselam, Mekke'ye onu gonderdi. Bey'atu'r-Ridvan, Osman radiyallahu anh Mekke'ye gittikten sonra akdedildi. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Bey'at akdi sirasinda sag elini sol eli uzerine koyarak: "Bu da Osman yerine!" buyurdular. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in sol elinin Osman icin hayri, onlarin sag elinin, kendileri icin olan hayrindan fazla idi.
Sonra Ibnu Omer radiyallahu anh, adama:
"Haydi simdi bu (anlattiklarimi) beraberinde gotur!" dedi."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 7, Humus 14, Megazi 19; Tirmizi, Menakib, (3709).

4370 - Abdurrahman Ibnu Semure radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Osman radiyallahu anh Resulullah aleyhissalatu vesselam'a ceysu'l-Usre'yi (Tebuk'e gidecek orduyu) techiz ettigi sirada bin dinar getirdi ve Resulullah'in kucagina doktu. Aleyhissalatu vesselam, parayi kucaginda (eliyle karistirip) altust etti ve soyle dedi:
"Bugunden sonra Osman'a, (her ne) yapsa zarar vermeyecektir!" Ve bu sozu iki sefer tekrar etti."
Tirmizi, Menakib, (3702)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4371 - Abdurrahman Ibnu Habbab radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ceysu'l-Usre'yi techiz ederken sahid oldum. Osman Ibnu Affan radiyallahu anh kalti ve:
"Ey Allah'in Resulu! dedi, yuz deve culuyla, semeriyle Allah rizasi icin (bagis olarak) bendendir!"
Resulullah aleyhissalatu vesselam ordu icin bagis yapmaya tekrar tesvikte bulundu. Osman yine kalkip:
"Ey Allah'in Resulu! Culuyla semeriyle ikiyuz deve Allah rizasi icin bendendir!" dedi. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam ordu icin bagista bulunmaya yine tesvikte bulundu. Osman tekrar kalkti ve:
"Ey Allah'in Resulu! dedi. Benden ucyuz deve culuyla, semeriyle Allah rizasi icin bagisimdir!"
Abdurrahman der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i minberden inerken gordum, hem iniyor, hem de:
"Bu hayirdan sonra, Osman'in yapacagi (kotu amel) aleyhine olmaz!" diyordu."
Tirmizi, Menakib, (3701).

HZ. ALI IBNU EBI TALIB

4372 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam pazartesi gunu gonderildi. Hz. Ali radiyallahu anh da sali gunu namaz kildi."
Tirmizi, Menakib. (3730).

4373 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ashabinin arasini kardeslemisti. Hz. Ali radiyallahu anh yanina geldi ve:
"Ashabinizin arasini birbirleriyle kardeslediniz, ama beni kimseyle kardeslemediniz!" dedi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam:
"Sen dunyada da ahirette de benim kardesimsin!" buyurdular."
Tirmizi, Menakib, (3722).

4374 - Zeyd Ibnu Erkam radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle buyurdular: "Ben kimin dostu (mevlasi) isem, Ali de onun dostudur."
Tirmizi, Menakib, (3714).

4375 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Tebuk seferine cikinca Hz. Ali'yi geride (Medine'de) birakmisti.
"Ey Allah'in Resulu, siz beni cocuklarin ve kadinlarin arasinda mi birakiyorsunuz?" dedi (kalmak istemedi). Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam:
"Sen, Hz. Harun'un, Hz. Musa yaninda aldigi yeri, benim yanimda almaktan razi degil misin? Su farkla ki, benden sonra peygamber yok!" buyurdular."
Buhari, Megazi 78, Fezailu'l-Ashab 9; Muslim, Fezailu'l-Ashab, 31, (2404); Tirmizi, Menakib, (3731).

4376 - Muslim ve Tirmizi'nin bir rivayetinde soyle gelmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Hayber gunu buyurdular ki:
"Yarin sancagi oyle bir kimseye verecegim ki, O, Allah'i ve Resulunu sever, Allah ve Resulu de onu sever."
Ravi devamla der ki: "Bu soz uzerine (beni mi secer umidiyle, Aleyhissalatu vesselam'a gorunmek icin) boyunlarini uzattilar. Ama o:
"Bana Ali radiyallahu anh'i cagirin!" buyurdular. Ali getirildi ama gozlerinden rahatsiz idi. Hemen gozlerine tukurdu ve sancagi ona verdi. Allah Teala Hazretleri onun eliyle fethi muyesser kildi."
Ravi devamla der ki: "Su ayet indigi zaman "Gelin, ogullarimizi ve ogullarinizi cagiralim..." (Al-i Imran 61) Resulullah aleyhissalatu vesselam hemen Ali'yi, Fatima'yi, Hasan ve Huseyin'i (radiyallahu anhum ecmain) cagirdi ve:
"Allahim, bunlar benim ailemdir!" buyurdu."
Muslim, Fezailu'l-Ashab 32, (2404); Tirmizi, Menakib, (3726).

4377 - Zirr Ibnu Hubeys rahimehullah anlatiyor: "Hz. Ali radiyallahu anh'in soyle soyledigini isittim: "Daneyi acan, canlilari yaratan Zat-i Zulcelal'e yeminle soyluyorum: Ummi peygamberim aleyhissalatu vesselam, bana su hususu garantiledi: Beni mu'min olan sevecek, munafik olan da bana bugzedecektir."
Muslim, Iman 131, (78); Tirmizi, Menakib, (3737); Nesai, Iman 20, (8, 117).

4378 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Taif gunu Hz. Ali radiyallahu anh'i cagirdi ve onunla hususi konusma yapti. (Bu gorusme o kadar uzadi ki) halk: "Resulullah aleyhissalatu vesselam amcasinin ogluyla gorusmesini uzatti" dedi. (Resulullah bunu isitince):
"Onunla hususi gorusmeyi ben (kendi arzumla) yapmadim. Allah'in arzusu ve emri ile Resulu) yapti" aciklamasinda bulundu."
Tirmizi, Menakib, (3728).

4379 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Beraet (Tevbe) suresini, (Arafat'ta hacilara teblig edilmek uzere) Hz. Ebu Bekir radiyallahu anh'la gondermisti. Sonra onu cagirarak:
"Bunun, ehlimden olmayan bir kimse ile teblig edilmesi muvafik degil!" buyurdu. Hz. Ali radiyallahu anh'i cagirarak sureyi, (Arafat'ta okumasi icin) ona verdi."
Tirmizi, Tefsir, Tevbe, (3089).

TALHA IBNU UBEYDULLAH RADIYALLAHU ANH

4380 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Yeryuzunde (iki ayak uzerinde) yuruyen bir sehid gormek isteyen Talha Ibnu Ubeydullah radiyallahu anh'a baksin."
Tirmizi, Menakib
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4381 - Kays Ibnu Ebi Hazim radiyallahu anh anlatiyor: "Ben Telha Ibnu Ubeydullah radiyallahu anh'in, Uhud'da Resulullah aleyhissalatu vesselam'i himaye ettigi elini kurumus gordum."
Tirmizi, Fezailu'l-Ashab 14.

ZUBEYR IBNU'L-AVVAM RADIYALLAHU ANH

4382 - Hz. Cabir anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Her peygamberin bir havarisi vardir. Benim havarim ise Zubeyr Ibnu'l-Avvam'dir, radiyallahu anh."
Buhari, Fezailu Ashab 13, Cihad 40, 41, 135, Megazi 29, Haber-i Vahid 2; Muslim, Fezailu's-Sahabe 48, (2415); Tirmizi, Menakib, (3746).

SA'D IBNU EBI VAKKAS RADIYALLAHU ANH

4383 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Sa'd radiyallahu anh'tan baska kimseye "Annem babam sana feda olsun" dedigini isitmedim. Uhud Savasinda: "Ey Sa'd (okunu) at! Annem ve babam sana feda olsun!" dedigini duydum."
Buhari, Megazi 18, Cihad 80, Edeb 103; Muslim, Fezailu's-Sahabe 41, (2411); Tirmizi, Menakib, (3756).

SAID IBNU ZEYD RADIYALLAHU ANH

4384 - Kays Ibnu Hazim anlatiyor: "Said Ibnu Zeyd radiyallahu anh'i dinledim, diyordu ki: "Vallahi ben su halimi hatirliyorum: "Allah'a yemin olsun, Omer Islam'a girmezden once, beni ve kizkardesini musluman olduk diye baglamisti. Eger Osman'a yaptigniz (oldurme isin)den dolayi Uhud dagi yerinden gitse, gitmede hakli idi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 34, Ikrah 1.

ABDURRAHMAN IBNU AVF RADIYALLAHU ANH

4385 - Hz. Aise rudiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun) hanimlarina:
"Olumumden sonra beni uzecek seylerden biri de sizin meselenizdir. Size ancak siddik (Hz. Aise der ki yani mutasaddik) ve sabirlilar tahammul edebilir" der.
Hz. Aise devamla, Ebu Seleme Ibnu Abdirrahman'a dedi ki: "Allah senin babana cennetin selsebil cesmesinden icirsin."
Ibnu Avf, Ummuhatu'l-mu'minin'e tasadduk edenlerdendi, kirkbin dirheme satilan bir bahce tasadduk etmis idi.
Tirmizi, Menakib, (3750).

EBU UBEYDE IBNU'L-CERRAH RADIYALLAHU ANH

4386 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Her ummetin bir emini vardir. Bizim eminimiz, ey ummet, Ebu Ubeyde Ibnu'l-Cerrah radiyallahu anh'tir."

4387 - Muslim'in bir rivayetinde: "Yemenliler Aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Bizimle birlikte birisini gonder de bize sunneti ve Islam'i ogretsin!" dediler. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam Ebu Ubeyde Ibnu'l-cerrah radiyallahu anh'in elinden tutup:
"Iste bu, bu ummetin eminidir!" buyurdu."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 21, Megazi 72; Muslim, Fezailu'l-ashab 53, 54. (2419).

ABBAS IBNU ABDILMUTTALIB RADIYALLAHU ANH

4388 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim amcama eziyet verirse mutlaka bana eziyet vermistir. Surasi muhakkak ki; kisinin amcasi babasi yerindedir."
Tirmizi, Menakib, 3764.

4389 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Abbas radiyallahu anh'a dedi ki:
"Ey amcam, pazartesi sabahi bana sen ve oglun beraber gelin size dua edivereyim. Allah bu dua bereketine, sana da ogluna da hayirlar halketsin!"
Ibnu Abbas devamla der ki: "Abbas gitti, biz de beraberinde gittik. (Resulullah) hepimize bir kisa orttu; sonra da soyle dua buyurdu:
"Allahim! Abbas'i ve oglunu magfiretine erdir, oyle bir magfiret ki zahiri batini butun gunahlarina ulasip temizlesin, hicbir gunah haric kilmasin. Allahim, ona cocugu sebebiyle ikram et."
Tirmizi, Menakib, (3766).
Rezin bir rivayette su ziyadeyi kaydetti: "Hilafeti onun neslinde baki kil."

HZ. CAFER IBNU EBI TALIB RADIYALLAHU ANH

4390 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Horasan'dan siyah bayraklar cikacak. Bu bayraklari hicbir sey geri ceviremeyecek ve mutlaka Ilya'ya (Kudus sehrine) dikilecek."
Tirmizi, Fiten 79, (2270)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4391 - Bera radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Ca'fer Ibnu Ebi Talib radiyallahu anh'a dedi ki: "sen bana hem huy ve hem de yaratilis yonuyle benziyorsun."
Buhari, Megazi 43; Muslim, Cihad 90, (1783); Tirmizi, Menakib, (3769).

HZ. HASAN VE HUSEYIN RADIYALLAHU ANHUMA

4392 - Hz. Bera radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i gordum, Hz. Hasan'i omuzunda tasiyor ve de:
"Allahim, ben bunu seviyorum, onu sen de sev!" diyordu."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 22; Muslim, Fezailu's-Sahabe 58, 59, (2422); Tirmizi, Menakib, (3784).

4393 - Tirmizi'nin bir rivayetinde soyle gelmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Hz. Hasan ve Huseyin'e bakip: "Allahim, ben bunlari seviyorum, sen de sev!" buyurdu."
Tirmizi, Menakib, (3784).

4394 - Ukbe Ibnu'l-Haris radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh (bir gun) ikindi namazini kildi, sonra beraberinde Hz. Ali radiyallahu anh oldugu halde yurumeye basladi. Yolda Hz. Hasan'i cocuklarla oynuyor gordu. Omuzuna alip:
"Babam feda olsun! ali'ye degil, Resulullah'a benziyor!" buyurdu. Hz. Ali de guluyordu."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 22.

4395 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a "ehl-i Beyti'nden hangisini en cok seviyorsun?" diye sorulmustu.
"Hasan ve Huseyin!" diye cevap verdi. Hz. Fatima radiyallahu anha'ya:
"Benim ogullarimi bana cagir!" emreder, onlari getirip koklar, kucaklardi."
Tirmizi, Menakib, (3774).

4396 - Ya'la Ibnu Murre anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Huseyin bendendir, ben de Huseyin'denim. Allah Huseyin'i seveni sever. Huseyin "esbat" tan biridir."
Tirmizi, Menakib, (3777); Ibnu Mace, Mukaddime, (144).

4397 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hasan ve Huseyin, cennet ehlinin iki gencidir."
Tirmizi, Menakib, (3778).

4398 - Abdullah Ibnu Seddad, babasi radiyallahu anh'tan naklediyor: Der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam iki aksam namazinin (yani aksam ve yatsinin) birinde yanimiza geldi. Hasan veya Huseyin'den birini tasiyordu. Resulullah aleyhissalatu vesselam one gecip cocugu yere birakti. Sonra tekbir getirip namaza durdu. Sonra namaz sirasinda uzunca bir secde yapti."
Babam devamla dedi ki: "(Secde cok uzadigi icin) basimi kaldirip baktim. Bir de ne goreyim! Secdede olan Resulullah'in sirtina cocuk binmis duruyor. Ben hemen secdeme dondum. Namaz bitince, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a cemaatten:
"Ey Allah'in Resulu! Namaz sirasinda oyle uzun bir secde yaptiniz ki, bir hadise meydana geldi zannettik veya sana vahiy indi zannettik!" diye soranlar oldu.
"Hayir!" dedi, "bunlardan hicbiri olmadi. Velakin, oglum sirtima bindi. Ben, acele edip hevesi gecmeden sirtimdan indirmeyi uygun bulmadim (kendisi ininceye kadar bekledim)."
Nesai, Iftitah 83, (2, 229, 230).

4399 - Ensar'dan bir kadin Selma radiyallahu anha anlatiyor: "Ummu Seleme'nin yanina girdim, agliyordu.
"Niye agliyorsun!" diye sordum. Bana su cevabi verdi:
"Simdi Resulullah aleyhissalatu vesselam'i ruyamda gordum. Basinda ve sakallarinda toprak vardi. "Neyiniz var, Ey Allah'in Resulu?" dedim, "Az once Huseyin'in olduruldugune sahid oldum" buyurdu."
Tirmizi, Menakib, (3774).

4400 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Ubeydullah Ibnu Ziyad'a Hz. Huseyin radiyallahu anh'in basi getirildi. Elindeki cubugun ucuyla burnuna durtuyor ve:
"Bu kadar guzelini de hic gormedim!" diyordu. Ben de:
"O, (Al-i Beyt arasinda) Resulullah aleyhissalatu vesselam'a en cok benzeyeni idi" dedim."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 22; Tirmizi, Menakib, (3780)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4401 - Ammar Ibnu Umayr rahimehullah anlatiyor: "Ubeydullah Ibnu Ziyad ve arkadaslarinin kellesi geldikce Kufe'nin Rahabe mahallesinin mescidinde ust uste dizildi. (Seyirci kalabaliga) ben de yaklastim.
"Geldi! Geldi!" diyorlardi. (Ne idi bu gelen? Merak edip daha da yaklastim). Megerse bir yilanmis. (Nerden geldiyse) gelmis, kelleler arasina girip (kayboluyor, tekrar) cikiyordu. Derken Ubeydullah Ibnu Ziyad'in burun deligine girdi ve orada bir muddet kaldi. Sonra cikip gitti ve kayboldu. Biraz sonra kalabalik tekrar bagirmaya basladi:
"Yine geldi! Yine geldi!"
Bu hal iki veya uc kere tekerrur etti."
Tirmizi, Menakib, (3782).

ZEYD IBNU HARISE VE OGLU USAME RADIYALLAHU ANHUMA

4402 - Ibnu Omer radiyallahu anluma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam askeri bir sefer hazirlamis, askerlerin basina da Usame Ibnu zeyd'i komutan yapmisti. (Usame siyahi bir azadlinin oglu olmasi hasebiyle) onun komutanligindan memnun kalmayan bazi kimseler dedikodu yaptilar. (Soylenen yersiz sozler kulagina ulasmis olan) Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Onun komutanligi hususunda dedikodu yapan sizler, ayni dedikoduyu daha once babasinin komutanligi icin de yapmistiniz. Allah'a yemin olsun! O komutanliga layik idi. Ve o, bana, insanlarin en sevgililerindendi. Bu da, bana, ondan sonra insanlarin en sevgili olanlarindandir" buyurdu."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 17, Megazi 42, 87, Eyman 2, Ahkam 33; Muslim, Fezailu's-Sahabe 63, (2426); Tirmizi, Menakib, (3819).

4403 - Yine Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Omer radiyallahu anh, Usame Ibnu Zeyd'e (fey'den) ucbinbesyuz (dirhemlik) pay ayirmisti. Bana ise ucbin (dirhemlik) pay verdi.
"Niye Usame'yi benden ustun tuttun? Vallehi hicbir savasta benden ileri gecmis degil (yani ben de onun katildigi her savasa katildim) dedim. Bana su cevabi verdi:
"Ey ogulcugum! Zeyd radiyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam nezdinde babandan daha sevgili idi. Usame radiyallahu anh da Resulullah aleyhissalatu vesselam'a senden daha sevgilidir. Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in sevgisini kendi sevgime tercih ettim."
Tirmizi, Menakib, (3815).

AMMAR IBNU YASIR RADIYALLAHU ANH

4404 - Hz. Ali Ibnu Ebi Talib radiyallahu anh anlatiyor: "Ammar radiyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina girmek icin izin istedi.
"Ona musaade edin, girsin!" buyurdular. Ammar girince de:
"Tayyib ve mutayyeb Ammar'a merhaba!" diyerek selamladilar."
Tirmizi, Menakib, (3799).

4405 - Ikrime radiyallahu anh anlatiyor: "Ibnu Abbas radiyallahu anhuma, bana ve oglu Ali'ye:
"Ebu Said'e gidin, onun rivayet ettigi hadisi dinleyin!" dedi. Biz de gittik. Onu, bakimini yapmakta oldugu bir bahcede bulduk. (Bizi gorunce) ridasini alip sarindi. Sonra bize (en bastan) anlatmaya koyularak, mescidin insaasini zikretmeye kadar geldi ve:
"Biz kerpicleri tane tane tasiyorduk. Ammar radiyallahu anh ise (biri kendi, biri de Resulullah adin) ikiser ikiser tasiyordu. Resulullah aleyhissalatu vesselam onu gordu. Uzerindeki topraklari cirpmaya basladi ve:
"Vay Ammar'a! Onu bagi (asi) bir grup oldurecek. Bu, onlari cennete cagirir, onlar da bunu atese cagirir!" buyurdu."
Buhari, salat 63, Cihad 17.
Buhari'nin rivayetinde "Onu bagi bir grup oldurecek" ibaresi mevcut degildir. Bu ibare Ebu Bekr el-Berkani ve el-Ismaili'nin rivayetinde mevcuttur.)

4406 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ammar hangi meselede muhayyer birakilmissa mutlaka en dogrusunu secmistir."
Tirmizi, Menakib, (3800).
Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ammar kikirdaklarina kadar iman doldurulmustur."
Nesai, Iman 17, (8, 111).

ABDULLAH IBNU MES'UD RADIYALLAHU ANH

4407 - Abdurrahman Ibnu Yezid anlatiyor: "Huzeyfe radiyallahu anh'a, iciyle disiyla, hal ve hareketleriyle Resulullah aleyhissalatu vesselam'a, en cok benzeyen sahis kimse, onu bize soyle de kendisinden hadis dinleyelim" diye sordum. Bize su cevabi verdi:
"Biz iciyle disiyla, hal ve hareketleriyle, evinin duvarlariyla gizleninceye kadar Resulullah'a en cok benzeyen, Ibnu Mes'ud radiyallahu anh'tan baska birisini tanimiyoruz."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 27, Edeb 70; Tirmizi, Menakib, (3809).

4408 - Mesruk ve Sakik rahimehumallah anlatiyor: "Abdullah Ibnu Mes'ud radiyallahu anh dedi ki: "Kendisinden baska ilah olmayan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun. Kur'an'dan nazil olan her bir surenin nerede indigini, her bir ayetin ne sebeple indigini mutlaka biliyorum. Eger bilsem ki, bir kimse Kitabullah'i benden daha iyi bilmektedir ve ona da deve ulasabilmektedir, mutlaka binip giderim."
Buhari, Fezailu'l-Kur'an 8; Muslim, Fezailu's-Sahabe 114, (2462); Nesai, Zinet 10, (8, 134).

4409 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Yemen'den benn ve kardesim beraber (Medine'ye) geldik. Bir muddet kaldik. Bu esnada Ibnu Mes'ud ve annesini, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina cok girip cikmalari ve beraberliklerinin fazlaligi sebebiyle Resulullah aleyhissalatu vesselam'in aile efradindan olduklarina hukmetmistik."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 27, Megazi 74; Muslim, Fezailu's-Sahabe 110, (2460); Tirmizi, Menakib, (3808).

4410 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Su ayet indigi zaman (mealen): "Iman edip guzel isler yapanlar, haramdaan sakinip iman ederek guzel isler yaptiklari, sonra yine haramdan kacinmaya devam edip imanlarinda sebat ettikleri, sonra da takvayi kalplerinde iyice koklestirip iyilikte bulunduklari takdirde, onlarin, haram seyleri, henuz haram kilinmazdin once tatmis olmalarindan dolayi uzerlerine bir gunah yoktur. Zira Allah iyilik yapanlari ve iyi kullukta bulunannlari sever" (Maide 93) Resulullah aleyhissalatu vesselam bana: "sen bunlardan birisin" buyurdu."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 109, (2459); Tirmizi, Tefsir, Maide, (3056).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
EBU ZERR EL-GIFARI RADIYALLAHU ANH

4411 - Hz. Ebu Zerr radiyallahu anh:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam ile karsilasmazdan once uc yil ibadet ettim" demisti. Kendisine: "(Bu ibadeti) kimin icin yaptin?" diye sordular.
"Allah icin!" cevabini verdi. Tekrar:
"Pekiyi nereye yonelerek yaptin?" denildi.
"Rabbim beni nereye yoneltmis idiyse oraya!" dedi ve aciklamaya devam etti: "Aksam vakti namaza basliyor, gecenin sonuna kadar devam ediyordum. O zaman kendimi bir ortu gibi atiyor, gunes tepeme yukselinceye kadar oyle kaliyordum. (Bir gun kardesim) Uneys bana:
"benim Mekke'de gorulecek bir isim var. Sen bana bas-goz ol (eksikligimi duyurma) dedi ve Mekke'ye gitti. Oraya varinca bana donmekte gecikti. Nihayet geldi.
"Ne yaptin?" dedim.
"Mekke'de bir adama rastladim, senin (gibi farkli bir) din uzerine yasiyor. Ancak O, kendisini Allah Teala'nin gonderdigini zannediyor" dedi.
"Halk ne diyor?" diye sordum.
"Halk mi? Halk O'na sair diyor, kahin diyor, sahir (sihirbaz) diyor!" dedi. Esasen Uneys sairlerden biriydi. Tekrar sordum:
"Pekala sen ne diyorsun?"
"ben dedi, kahinlerin sozunu isittim, bilirim. Onunki kahin sozu degil. onun soylediklerini siir cesitlerine tatbik ettim. Hicbirine uygun gelmiyor. Benden sonra kimse O'na siir diyemez. Vallahi O dogru sozludur, kahinler ise hep yalancidirlar!" dedi. Bu aciklama uzerine ben ona:
"Oyleyse benim islerime de sen bas-goz ol, bir de ben gidip goreyim!2 dedim."
Ebu Zerr, gerisini soyle anlatir:
"Mekke'ye geldim. Halktan zayif bir adam buldum. Ona: "Su Sabii (sapik) dediginiz adam nerede?" diye sormustum. Adam, beni gostererek:
"Burada bir sabii var! Burada bir sabii var!" diye bagirmaya basladi. Derken vadi halki kesek ve kemiklerle uzerime hucum etti. Bayilarak yigilmis kalmisim.
Kendime gelip kalktigim zaman kirmizi bir dikili tas gibiydim. Zemzem'e kadar gittim. Kanlarimi yikadim, suyundan biraz ictim.
Boylece otuz gun, gece ile gunduz arasi kaldim. Bu esnada zemzem suyundan baska hicbir taam almadim. Buna ragmen sismanladim ve karnimin kivrimlari artti. Cigerimde aclik hissi duymadim. Mekkeliler, ay isigi olan bir gecede uyurken Beytullah'i tavaf eden yoktu. Onlardan sadece iki kadin, Isaf ve Naile (adindaki putlarina) dua ediyordu. Tavaflari sirasinda bana kadar geldiler. (Dayanamayip):
"Onlari birbirlerine nikahlayiverin bari!" dedim. Onlar dualarindan vazgecmeyip, tavaflarini yaparken yanima kadar geldiler. Bu sefer:
"Onlar(a niye tapiyorsunuz)? Odundan farklari ne?" dedim. Kadinlar:
"(Imdat!) burada bir adam yok mu?" diye velvele kopararak gittiler. Tam o sirada kadinlari Resulullah aleyhissalatu vesselam ve Ebu Bekr radiyallahu anh tepeden inerlerken karsilayip:
"(Niye bagirdiniz) basiniza ne geldi?" derler. Kadinlar (onlari daha tanimadan)"
"Ka'be ile ortusu arasinda bir sabii (sapik) var!" derler. Onlar sorarlar:
"Size ne dedi?"
" Bize agzi dolduran (agza alinmaz) sozler soyledi" derler. Derken Resulullah aleyhissalatu vesselam geldi, Haceru'l-Esved'e istilamda bulundu, arkadasiyla birlikte Beytullah'i tavaf etti. Sonra namaz kildi. Namazini bitirince, -Ebu Zerr der ki: "Aleyhissalatu vesselam'i Islam selami ile ilk selamlayan ben oldum.- "Esselamu aleyke ya Resulullah. (Ey Allah'in Resulu! Selam uzerine olsun)!" dedim. Bana:
"Ve aleyke ve Rahmetullah. (Selam senin uzerine olsun, Allah'in rahmeti de)!" diye mukabele etti. Sonra:
"Sen kimlerdensin?" diye sordu.
"Gifar'danim!" dedim. Bunun uzerine eliyle egilerek parmaklarimi alnina koydu. Icimden: "Galiba kendimi Gifar'a nisbet etmemden hoslanmadi" dedim. Elinden tutmak uzere ilerledim. Fakat arkadasi bana mani oldu. Onu benden iyi biliyordu. Sonra basini kaldirip sordu:
"Buraya ne zaman geldin?
"Otuz gundur burdayim!" dedim.
"Sana kim yiyecek verdi?" dedi.
"Zemzem suyundan baska bir yiyecegim olmadi. Sismanladim bile. Oyle ki karnimin kivrimlari artti. Cigerimde aclik hissi de duymadim!" dedim.
"Zemzem suyu mubarektir. O hakikaten besleyici bir gidadir!" buyurdu. Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh:
"Ey Allah'in Resulu! Bana musaade et, bu geceki yiyecegini ben ikram edeyim!" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam ve Ebu Bekr radiyallahu anh gittiler, onlarla ben de gittim.
Ebu Bekr bir kapi acti. Taif kuru uzumunden benim icin avuc avuc cikarmaya basladi. bu, Mekke'de yedigim ilk yemekti. Orada kaldigim kadar kaldim. Sonra Resulullah'a geldim. Bana dedi ki:
"ben hurmalikli bir yere sevkedilecegim. Burasinin Yesrib oldugu kanaatindeyim. Sen kavmine benden mesaj gotur. Umarim, sayende Allah onlari hayirla menfaatlendirecek ve onlar sebebiyle de sana sevap verecek."
Bundan sonra ben kardesim Uneys'e geldim. Bana:
"Ne yaptin?" diye sordu. Ben:
"Musluman oldum ve (Muhammed'in hak bir peygamber oldugunu) tasdik ettim" dedim.
"Ben senin dinine karsi degilim. ben de musluman oldum ve tasdik ettim" dedi. Sonra kalkip annemize geldik. (Durumu anlattik) O da bize:
"Ben sizin dininize karsi degilim. ben de musluman oldum ve tasdik ettim!" dedi. Sonra kalkip hayvanlarimiza binip kavmimiz Gifar'a geldik. (Resulullah aleyhissalatu vesselam'in mesafini getirdik. Ilk anda) yarisi musluman oldu. Eyma Ibnu Rahza el-Gifari musluman olanlarin imamligini yurutuyordu, bu onlarin efendisi idi. Diger (musluman olmayan) yari:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam Medine'ye gelince musluman oluruz!" dediler. Derken Aleyhissalatu vesselam medine'ye geldi. O geri kalan yari da musluman oldu. Bir muddet sonra Eslem kabilesi de gelerek:
"Ey Allah'in Resulu! (Gifarlilar) bizim kardeslerimizdir. Onlarin musluman olduklari sey uzere biz de musluman oluyoruz!" dediler ve onlar da musluman oldular. Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Gifar'a Allah magfiretini bol kilsin. Eslem'i de Allah selamete kavustursun!" diyerek o iki kabileden memnuniyetini ifade buyurdular."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 132, (2473): Metin Muslim'in metnidir.

4412 - Ebu Zerr'in Buhari'de gelen bir rivayetinde soyle denmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in bi'set (peygamber olarak gonderilis) haberi Ebu Zerr radiyallahu anh'a ulasinca, kardesi (Uneys)e:
"Devene bin! su vadiye (Mekke'ye) git! Kendisini peygamber zanneden ve semadan haber geldigini soyleyen su adam hakkinda bana bilgi edin, sozlerini dinle ve bana getir!" dedi. Kardesi gidip, Mekke'ye vardi. Onun sozlerinden dinledi. Sonra Ebu Zerr'in yanina dondu ve su bilgiyi verdi:
"Onu gordum. Insanlara guzel ahlaki emrediyordu. (Insanlara getirdigi) kelam da siir degil."
"Arzuladigim kadar merakimi gideremedin!" dedi. Azik hazirladi. Icerisinde su olan dagarcigini yuklenip yola cikti. Mekke'ye geldi. Mescide ugrayip Resulullah aleyhissalatu vesselam'i kolladi. Esasen O'nu tanimiyordu. Dogrudan sormayi da uygun gormedi. Boylece birkac gece gecirdi. Tutup (bir kuytuya) yatti. Derken Ali radiyallahu anh onu gorup, bir yabanci oldugunu anladi. Onu gorunce takip etti. Bu ikisinden hicbiri digerine herhangi bir sey sormadi. Bu suretle sabaha erdiler. Sonra kirbasini ve azigini Mescid'e tasidi. O gun de oyle gecti ve Resulullah aleyhissalatu vesselam'i aksama kadar goremedi. Bunun uzerine yattigi yere dondu. (Az sonra) Ali radiyallahu anh ona ugradi ve adama:
"Yerimi ogrenme zamani gelmedi mi?" dedi. Boylece Ebu zerr'i kaldirdi ve beraberinde goturdu. (Ebu Zerr onu geriden takip etti.) Birbirlerine hicbir sey soylemediler. Ucuncu gune ermislerdi. O gun de ayni sekilde hareket ettiler. Ali Onu beraberinde ikamet ettirdi. Ve:
"Seni bu memlekete getiren sebebi bana soylemez misin?" diye sordu. Ebu Zerr:
"Bana yardimci olup yol gosterecegin hususunda ahd-u misakda bulunur (kesin soz verir)sen aciklarim!" dedi. Ali soz verdi, o da acikladi. Ali dedi ki:
"O haktir ve Allah'in Resuludur. Sabah olunca pesimi takip et. Ben, senin hakkinda korktugum bir sey gorursem, sanki su dokuyorum gibi dogrulurum. Degilse yurumeye devam ederim. Boylece girdigim yere sen de girinceye kadar beni takip et!"
Ali boyle yapti. O da onu takip edip geldi. Ali, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina girdi. O da onunla birlikte iceri daldi. Resulullah'in sozunu dinledi ve aninda musluman oldu. Resulullah kendisine:
"Hemen kavmine don. (Gorduklerini) onlara haber ver. Emrim sana gelinceye kadar (orada kal)" ferman etti. Ebu Zerr de:
"Nefsim elinde olan Zat'a yemin olsun, ben de haberi onlar arasinda bagirarak soyleyecegim!" dedi. Oradan cikip Mescid'e geldi. Yuksek sesle:
"Eshadu en-la ilahe illallah ve eshedu enne Muhammeden Resulullah!" dedi. Halk uzerine atilip, onu iyice dovduler, canini pek yaktilar. Derken Abbas radiyallahu anh gelip uzerine kapanarak (mani oldu).
"Yazik size! bunun Gifarli oldugunu, Sam'a giden tuccarlarinizin yolunun oradan gectigini bilmiyor musunuz?" diyerek onu ellerinden kurtardi.
Ebu Zerr, ertesi gunu ayni seyi tekrarladi. Mekkeliler, uzerine atilip tekrar dovduler. Yine Abbas uzerine kapandi ve onu kurtardi.
(Ravi der ki:) "Bu, Ebu Zerr el-Gifari'nin musluman olusunun baslangici oldu."
Buhari, Menakibul-Ensar 33, Menakib 10.

HUZEYFE IBNU'L-YEMAN RADIYALLAHU ANHUMA

4413 - Hz. Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor. "Annem bana: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i (en son) ne zaman gordun?" diye sordu. Ben:
"Su su zamandan beri gormedim!" dedim. Annem bana (kizdi ve) azarladi. Bunun uzerine:
"Izin ver Aleyhissalatu vesselam'a gideyim, aksam namazini O'nunla kilayim ve bana da sana da magfiret dileyivermesini taleb edeyim!" dedim. (O gun) Aleyhissalatu vesselam'a gittim. Aksami onunla kildim. Yatsiyi da kilincaya kadar (orada nafile) namaz kildi. Sonra ayrildi. Ben de pesine dustum. Derken sesimi isitti:
"Bu kim? Huzeyfe degil mi?" dedi.
"Evet, Huzeyfe'dir!" dedim.
"Hacetin nedir? Allah Teala Hazretleri sana da, annene de magfiret buyursun. Su bir melektir. Bu geceden once arza hic inmemistir. Bana selam vermek ve Fatima'nin, cennetteki kadinlarin efendisi oldugunu, Hasan ve Huseyn'in de cennetteki genclerin efendisi oldugunu bana mujdelemek icin Rabbinden izin istedi" buyurdu."
Tirmizi, Menakib, (3783).

4414 - Yine Huzeyfe raadiyallahu anh anlatiyor: "Ashab:
"Ey Allah'in Resulu! yerinize bir halife tayin etseniz!" demisti. Su cevapta bulundu:
"Ben birini yerime koysam, sonra da siz ona isyan etseniz, azaba maruz kalirsiniz. Velakin, siz, Huzeyfe'nin size rivayet edecegi sozleri tasdik edin, Abdullah Ibnu Mes'ud'un okuyacagini okuyun."
Tirmizi, Menakib, (3814).

SA'D IBNU MUAZ RADIYALLAHU ANH

4415 - Bera radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sundus bir cubbe hediye edildi. Resulullah aleyhissalatu vesselam ipek elbiseyi yasaklamisti. Halk bu elbiseden cok hoslandi. -bir rivayette: "Ipek bir elbise hediye edildi, elimizle yoklamaya basladik, hepimiz hayran olmustuk" denmistir. -Resulullah:
"Nefsim (kudret) elinde olan Zat'a yemin olsun, Sa'd Ibnu mu'az'in cennetteki mendilleri bundan hayirlidir" buyurdular."
Buhari, Libas 26, bed'ul-Halk 8, Menakibu'l-Ensar 12, Eyman 3; Muslim, Fezail 126, 2468); Tirmizi, Menakib, (3846).

4416 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sa'd Ibnu Mu'az'in vefatindan Ars titredi. -Bir rivayette "Ars-i Rahman titredi" buyurmustur-."
Buhari, Menakibu'l-ensar 12; Muslim, Fezailu's-Sahabe 125, (2467); Tirmizi, Menakib, (3847).

4417 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Said Ibnu Mu'az radiyallahu anh'in cenazesi tasindigi zaman munafiklar: "Cenazesi ne kadar hafif!" dediler. (Bu sozleriyle) beni Kureyza hakkindaki hukmunu kastediyorlardi. Bu, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kulagina ulasti. Hemen sunu soyledi: "Onun cenazesini melekler tasiyordu. (Bu sebeple insanlara hafif geldi):"
Tirmizi, Menakib, (3848).

ABDULLAH IBNU ABBAS RADIYALLAHU ANHUMA

4418 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam beni sinesine bastirdi ve: "Allahim, bunu dinde fakih kil" diye dua etti." Bir baska rivayette: "Allahim ona Kitab'i ogret!"; bir diger rivayette: "Hikmeti ogret" demistir."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 24, ilm 17, Vudu 10, I'tisam 1; Muslim, Fezailu's-Sahabe 138, (2477); Tirmizi, Menakib, (3823, 3824).

ABDULLAH IBNU OMER RADIYALLAHU ANHUMA

4419 - Abdullah Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "(Ruyamda) elimde bir istibrak parcasi gordum. Cennette her nereye istedi isem bu parca beni (bir kanat gibi) oraya ucuruyordu. Ruyami (kizkardesim) Hafsa'ya anlattim. O da Resulullah aleyhissalatu vesselam'a anlatmis. Aleyhissalatu vesselam, Hafsa'ya:
"Kardesin Abdullah (Allah'in ve kullarin hakkina riayet eden) salih bir insan, keske geceleyin de namaza kalksa!" buyurmus. Ben bu vak'adan sonra gece namazini hic birakmadim."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 19, Mesacid 58, Teheccud 2, 21, Tabir 25, 35, 36; Muslim, Fezailu's-Sahabe 139, (2478); Tirmizi, Menakib, (3825).

ABDULLAH IBNU'Z-ZUBEYR RADIYALLAHU ANHUMA

4420 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Islam'da dogan ilk cocuk Abdullah Ibnu'z-Zubeyr radiyallahu anhuma'dir. Dogunca onu Resulullah aleyhissalatu vesselam'a getirdiler. bir hurma alarak agzinda gevdi, sonra (sevdigi seyi) cocugun agzina soktu. Karnina ilk giren sey Resulullah aleyhissalatu vesselam'in tukrugu oldu."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 45; Muslim, Adab 26, (2146)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4421 - Yine Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Zubeyr'in evinde bir kandil gormustu:
"Ey Aise dedi. Ben Esma'yi nifas olmus (dogum yapmis) zannediyorum. Sakin cocuga isim koymayin, ben isim koyacagim!"
Sonra ona Abdullah ismini koydu ve elindeki bir hurma ile de tahnik yapti."
Tirmizi, Menakib, (3826).

BILAL IBNU RABAH RADIYALLAHU ANH

4422 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ey Bilal! Islam olalidan beri isledigin ve en cok menfaat umid ettigin ameli bana soyler misin? Cunku ben, bu gece (ruyamda), cennette on tarafimda senin ayakkabilarinin sesini isittim!"
Bilal su cevabi verdi: "Ben Islam'da, nazarimda, daha cok menfaat umdugum su amelden baskasini islemedim: Gece olsun gunduz olsun tam bir temizlik yaptigim (abdest aldigim) zaman, mutlaka bana kilmam yazilan bir namaz kilarim."
Buhari, Teheccud 17; Muslim, Fezailu's-Sahabe 108, (2458).

4423 - Buhari'nin bir rivayetinde) Hz. Cabir radiyallahu anh'tan su rivayet kaydedilmistir: "Hz. Omer radiyallahu anh derdi ki: "Ebu bekir, efendimizdir, seyyidimizi azad etmistir." Bundan, Bilal radiyallahu anh'i kastederdi."
Buhari, Fezailu'l-Ashabi'n-Nebi 23.

UBEY IBNU KA'B RADIYALLAHU ANH

4424 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ubey Ibnu Ka'b radiyallahu anh'a: "Allah bana, Lemyekunillezine keferu'yu sana okumami emretti!" demisti. Ka'b:
"Yani Allah Teala Hazretleri benim ismimi size zikir mi etti?" diye sual etti. Aleyhissalatu vesselam:
"Evet!" buyurdular. Bunun uzerine Ubey radiyallahu anh agladi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 16, Tefsir, Lem-Yekun 1; Muslim, Fezailu's-Sahabe 122, (799); Tirmizi, Menakib, (3894).

EBU TALHA EL-ENSARI RADIYALLAHU ANH

4425 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Ben acliktan bitkinim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam derhal hanimlarindan birine (adam) (gonderip yiyecek istedi. Ama kadin):
"Seni hak ile gonderen Zat-i Zulcelal'e yemin olsun yanimizda sudan baska bir sey yok" diye cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam bunun uzerine diger bir kadinina gonderdi. O da ayni seyi soyledi. Aleyhissalatu vesselam sonunda:
"Bu (bitkin) aci kim misafir edip (doyurursa) Allah ona rahmet edecektir!" buyurdu. Ensardan Ebu Talha radiyallahu anh denen birisi kalkip:
"Ey Allah'in Resulu! Ben misafir edecegim!" buyurdu ve onu evine goturdu. Evde hanimina:
"Yaninda yiyecek bir sey var mi?" diye sordu. Hanim:
"Hayir, sadece cocuklarin yiyecegi var!" dedi. Bunun uzerine hanimina:
"Sen onlari bir seylerle avut, sonra da uyut. Misafirimiz girince, ona sanki yiyormusuz gibi gorunelim. Yemek icin elini tabaga uzatinca lambayi duzeltmek uzere kalk ve onu sondur!" diye tenbihatta bulundu. Kadin soylenenleri yapti. Beraberce oturdular. Misafir yedi. Kari-koca geceyi ac gecirdiler.
Sabah olunca Aleyhissalatu vesselam'a geldiler. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Ebu Talha'ya:
"Dun gece misafirinize olan davranisiniz sebebiyle Allah Teala Hazretleri taaccup etti (ve guldu)!" buyurdu ve su ayet-i kerime nazil oldu. (Mealen): "...Ve kendileri ihtiyac icinde olsalar bile, onlari kendi nefislerine tercih ederler" (Hasr 9).
Buhari, Menakibu'l-Ensar 10, Tefsir, Hasr 6; Muslim, Esribe 172, (2054).

SELMANU'L-FARISI RADIYALLAHU ANH

4426 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam su ayeti okumustu. (Mealen): "(Siz Allah yolunda bagista bulunmaya cagirilan kimselersiniz. Fakat icinizden bazilari cimrilik eder. Cimrilik eden ise, kendi zararina cimrilik etmis olur. Allah ganidir; muhtac olan sizsiniz. Eger yuz cevirirseniz,) O, sizin yerinize baska bir topluluk getirir ki, onlar sizin gibi allah'a itaatsizlik etmezler" (Muhammed 328).
(Orada bulunanlar): "Bizim yerimize kimler getirilebilir?" dediler. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Selman-i Farisi'nin omuzuna vurdu, sonra da:
"Bu ve bunun kavmi!" deyip sozune devam etti:
"Ruhum elinde olan Rab Teala'ya yemin olsun! Eger ilim, Sureyya yildizina asilmis olsa Faris'ten (yetisecek bir kisim) kimseler ona yine de ulasirlar."
Tirmizi, Tefsir, Muhammed, (3256, 3257).

EBU MUSA EL-ES'ARI RADIYALLAHU ANH

4427 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Keske dun aksam senin kiraatini dinlerken beni bir gorseydin! Gercekten sana, Hz. Davud'un mizmarlarindan bir mizmar verilmis."
Buhari, Fezailu'l-Kur'an 31; Muslim, Musafirin 236, (793); Tirmizi, Menakib, (3854).
Muslim'in Berkani'den kaydettigi bir rivayetteki ziyadede Ebu Musa demistir ki: "Ey Allah'in Resulu! Bilseydim ki sen beni dinliyorsun, kiraatimi senin icin daha da guzellestirirdim."

ABDULLAH IBNU SELAM RADIYALLAHU ANH

4428 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: "Yeryuzunde yuruyen hic kimseye Resulullah aleyhissalatu vesselam'in
" Cennetliktir" dedigini duymadim. Ancak Abdullah Ibnu Selam mustesna. Onun hakkinda su ayet indi. (Mealen): "(De ki: Soyleyin bana, eger bu Kur'an Allah tarafindan gonderildigi halde onu inkar ettiyseniz ve) Israilogullarindan bir sahit de, Tevrat'a dayanarak onun hak kitap olduguna sahidlik edip iman ettigi halde, siz iman etmeyi buyuklugunuze yediremezsiniz, zalim olmaz misiniz? Muhakkak ki Allah zalimler guruhuna yol gostermez" (Ahkaf 10).
Buhari, Menakibu'l-Ensar 19; Muslim, Fezailu's-Sahabe 147, (2483).

CERIR IBNU ABDILLAH EL-BECELI RADIYALLAHU ANH

4429 - Cerir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam musluman oldugum gunden beri beni yanina girmekten men etmedi. Benii gorup de yuzume karsi tebessum etmedigi de olmadi. Ona at uzerinde duramamaktan dert yandim. Bunun uzerine eliyhe gogsume vurdu ve:
"Allahim, bunu (atin uzerinde) sabit kil, onu hidayete eren ve hidayete erdiren kil!" buyurdu."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 21; Muslim, Fezailu's-Sahabe 35, (2475); Tirmizi, Menakib, (3822).

CABIR IBNU ABDILLAH IBNU HARAM RADIYALLAHU ANHUMA

4430 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam (kendisine devemi sattigim) Leyletu'l-Bair'de yirmibes kere benim icin istigfar ediverdi."
Tirmizi, Menakib, (3851)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4431 - Yine Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Bir defasinda ben uzgun bir halde iken "Resulullah aleyhissalatu vesselam'la karsilasmistik. Bana:
"Seni niye boyle uzgun goruyorum?" buyurdu.
"Babam Uhud'da sehid dustu. Geriye bakima muhtac horanta ve bir de borc birakti" dedim. Bunun uzerine:
"Allah'in babana hazirladigi nimeti sana mujde edeyim mi?" dedi. Ben: "Evet!" deyince:
"Allah, hic kimse ile yuz yuze konusmus degildir, daima perde gerisinden konusur. Ancak, babani ihya etti ve perdesiz konustu:
"Ey kulum, dedi. Ne dilersen benden iste vereyim!"
"Ey Rabbim dedi baban, beni dirilt, senin yolunda ikinci sefer bir daha olduruleyim!" Allah Teala Hazretleri:
"Ama ben daha once su hukmu koymusum: "Olenler artik geri donmeyecekler!" buyurdu. Bunun uzerine su ayet nazil oldu (Mealen): "Allah yolunda sehid edilenleri olu sanma. Onlar, Rablerinin katinda hayat sahibidirler ve O'nun nimetleriyle riziklanirlar" (Al-i Imran 169).
Tirmizi, Tefsir Al-i Imran, (3013).

HZ. ENES IBNU MALIK RADIYALLAHU ANH

4432 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Ummu Suleym radiyallahu anha dedi ki:
"Ey Allah'in Resulu! Hadimin Enes icin Allah Teala Hazretlerine dua ediver!"
Bunun uzerine su duayi yapiverdi:
"Allahim, onun malini, cocuklarini cogalt ve ona verdiklerini hakkinda mubarek kil!"
Buhari, Da'avat 19, 26, 47, Savm 61; Muslim, Mesacid 268, (660), Fezailu's-Sahabe 141, 142, (2480, 2481); Tirmizi, Menakib, (3827, 3828).

4433 - Ebu Halde Halid Ibnu Dinar anlatiyor: "Ebu'l-Aliye'ye: "Enes, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan hadis isitti mi?" diye sordu. Ebu'l-Aliye:
"(Bu nasil soru?) Hz. Enes on yil Resulullah'a hizmet etti, Resulullah onun icin duada bulundu. Enes'in bir bahcesi vardi, yilda iki sefer meyve verirdi. Bahcede bir reyhani vardi, ondan misk kokusu gelirdi" diye cevap verdi.
Tirmizi, Menakib, (3832).

BERA IBNU MALIK RADIYALLAHU ANH

4434 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Saci sakali birbirine karismis, eski pusku elbiseler icinde, kimsenin itibar etmedigi niceleri vardir ki, Allah'a kasemde bulunsa, Allah onun yeminini bosa cikarmaz. Iste Bera Ibnu Malik oylelerindendir."
Tirmizi, Menakib, (3853).

SABIT IBNU KAYS IBNU SEMMAS RADIYALLAHU ANH

4435 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam, Sabit Ibnu Kays'i kaybetmisti. Bir adam:
"Ey Allah'in Resulu! Ben onun yerini biliyorum!" dedi ve gidip evinde oturmus, basi onde agliyor vaziyette buldu.
"Neyin var, (niye agliyorsun)?" dedi.
"(Sorma), Serr var! Sesim, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in sesinin ustune cikiyordu, butun amelim gitti, cehennemligim" dedi. Adam, Sabit'in bu sozlerini isitince dogru Aleyhissalatu vesselam'a geldi ve durumu haber verdi.
"Ona git ve soyle buyurdular, sen cehennemlik degilsin, bilakis sen cennetliksin!"
Buhari, Menakib 25, Tefsir, Hucurat 1; Muslim, Iman 187, (119).

4436 - Muslim'in bir rivayetinde: "Allah Teala'nin su ayeti indigi zaman (mealen): "Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber'in sesinden fazla yukseltmeyin!..." (Hucurat 2), Sabit radiyallahu anh evinde oturup aglamaya basladi. "Resulullah aleyhissalatu vesselam onu aradi..." seklindedir."
Muslim, Iman 187, (119).

ADIYY IBNU HATIM RADIYALLAHU ANH

4437 - Hz. Adiyy radiyallahu anh anlatiyor: "Kavmimden bir grupla Omer Ibnu'l-Hattab radiyallahu anh'in yanina geldim. Tayy kabilesine mensup her bir adam icin ikibin (dirhem) tahsisat ayirdi, benden ise yuz cevirdi. Ben kursisina gectim, yine benden yuz cevirdi. Ben tekrar karsi tarafina gectim. O yine bana tersini dondu. Bu durumda, ben:
"Ey mu'minlerin emiri! Beni taniyor musun?" dedim. Guldu ve:
"Evet! Vallahi seni taniyorum!" dedi ve ilave etti:
"Onlar kafirken sen iman etmistin. Onlar yuz cevirirken sen gelmis (teslim olmus)tun. Onlar ahdinden cayarken sen ahdinde sadik kalmistin. Ayrica, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yuzunu ve Ashab'inin yuzlerini agartan ilk zekat parasi da, senin Tayy kabilesinden Resulullah7a getirdigin zekat parasi olmustu."
(Hz. Omer bu sozlerinden) sonra, (bana vermeyisinin) ozrunu beyana gecti ve dedi ki:
"Ben, fakirlik sebebiyle yoksul duruma dusenlere tahsisat ayirdim. Onlar asiretlerinin seyyidleridir. Temsil ettikleri adamlarinin (ariz olacak kitlik hallerinde onlara infak gibi) hukuklarini uzerlerinde tasimaktadirlar. (Bu sebeple, geride kalan adamlari adina onlara tahsisat verdim)."
Bu aciklama uzerine Adiyy, Hz. Omer'e:
"Oyleyse tamam, bana vermemeni normal karsilarim" dedi."
Bu rivayeti muellif, Buhari ve Muslim'e nisbet etmektedir. Buhari'de mevcut degildir. Muslim'de muhtasar olarak gelmistir (Fezailu's-Sahabe 196, (2523), Rivayet, Ahmed Ibnu Hanbel'in Musned'inde yer almaktadir (1, 45).

HZ. EBU HUREYRE RADIYALLAHU ANH

4438 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu! dedim, senden cok guzel seyler isitiyorum, fakat ezberimde tutamiyorum!"
"Ridani ac!" emrettiler. Ben de actim. (Dua buyurdu, sonra topladim). Bundan sonra bana cok hadis soyledi. Ben soylediklerinden hicbirini unutmadim."
Buhari, Ilim 42; Muslim, Fezailu's-Sahabe 159, (2492); Tirmizi, Menakib (3833, 3824).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
CULEYBIB RADIYALLAHU ANH

4439 - Ebu Berze el-Eslemi radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam gazvelerinden birinde idi. Allah Teala Hazretleri genimet nasib etti. Ashab'ina "(Arkadaslarinizdan) herhangi bir kayip verdiniz mi?" diye sordu.
"Evet! dediler. Falanca, falanca ve falanca!" Resulullah yine sordu:
"Baska bir kaybiniz var mi?" Ashab:
"Evet! Falanca, falanca, falanca!" dediler. Aleyhissalatu vesselam yine sordu:
"Baska bir kaybiniz yok mu?"
"Hayir! Yok!" dediler.
"Ama ben Culeybib'i kaybettim (Onu arayin!)" emretti. Ashab onu aradi ve oldurmus oldugu yedi kisinin yaninda bulundu. Dusmanlar da onu oldurmuslerdi. Aleyhissalatu vesselam gidip basucunda durdu ve:
"O, yedi kisiyi oldurmus, onlar da onu oldurmusler! Bu bendendir, ben de ondanim. Bu bendendir, ben de ondanim" buyurdu. Sonra Culeybib'i kollari arasina aldi. Ona, Resulullah'in kollarindan baska yatak olmamisti."
Ravi devamla der ki: "Ona bir mezar kazildi. Kabrinin icine konuldu." Gusledildigini zikretmedi."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 131, (2472).

HARISE IBNU SURAKA RADIYALLAHU ANH

4440 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Ummu Harise radiyallahu anha, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a geldi ve:
"Ey Allah'in Resulu! Bana Harise'den haber ver!" dedi. -Harise, Bedir gunu isabet eden serseri bir ok sebebiyle olmustu- (Kadin devamla): "Eger cennetteyse sabredecegim, degilse (dunya evinde oldugum muddetce) aglamaya devam edecegim" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Ey Ummu Harise! (Cennetin tek bir bahce oldugunu mu sanirsin?) Cennette bahceler var. Senin oglun ise, Firdevs-i a'la'ya kondu" buyurdular. (Bunun uzerine kadin gulerek geri dondu.)"
Buhari, Cihad 14, Megazi 9, Rikak 51; Tirmizi, Tefsir, Mu'minun, (3173)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
HALID IBNU'L-VELID RADIYALLAHU ANH

4441 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte bir yere indik. Halk gecmeye basladi. "Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Ey Ebu Hureyre bu kim?" diye soruyordu. Ben de:
"Falanca!" diyordum.
"Bu, Allah'in ne iyi kulu!" diyordu. Sonra tekrar soruyordu:
"Peki su kim?"
"Falanca!" diyordum.
"Bu Allah'in ne kotu kulu!" diyordu. Bu hal, Halid Ibnu'l-Velid radiyallahu anh gecinceye kadar devam etti. O zaman:
"Bu kim?" diye yine sordu. Ben:
"Halid Ibnu'l-Velid!" dedim.
"Bu Allah'in ne iyi kulu! Bu Allah'in kilinclarindan bir kilinc!" buyurdu."
Tirmizi, Menakib, (3845).

AMR IBNU'L-AS RADIYALLAHU ANH

4442 - Ukbe Ibnu Amir radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Insanlar teslim oldu, Amr Ibnu'l As ise iman etti."
Tirmizi, Menakib, (3843).

EBU SUFYAN IBNU HARB

4443 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam'a Ebu Sufyan, her ne taleb etti ise, mutlaka "Tamam!" diye musbet cevap almistir."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 168, (2501).

HZ. MUAVIYE RADIYALLAHU ANH

4444 - Ebu Idris el-Havlani anlatiyor: "Omer Ibnu'l-Hattab radiyallahu anh, Umeyr Ibnu Sa'd'i Humus valiliginden azledince yerine Hz. Muaviye radiyallahu anh'i tayin etti. Halk:
"Umeyr'i azledip Muaviye'yi mi tayin etti?" diye mirildandi. Umeyr radiyallahu anh:
"Muaviye'yi hayirla yadedin. Zira ben "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Allah'im, onunla (insanlara) hidayetini ulastir!" dedigini duydum!" dedi."
Tirmizi, Menakib, (3842).

4445 - Ibnu Abbas radiyallahu anh anlatiyor: "Ben cocuklarla birlikte oynuyordum. Derken "Resulullah aleyhissalatu vesselam geldi. Ben hemen bir kapinin arkasina saklandim. (Beni orada bulup) enseme dokundu.
"Muaviye'ye git! Onu bana cagir!" dedi. (Ben derhal gittim ve) geldim:
"O yemek yiyor!" dedim. "Resulullah aleyhissalatu vesselam, tekrar:
"Git Muaviye'yi bana cagir!" emrettiler. (Ben (yine gidip) dondum ve:
"O yemek yiyor!" dedim. Resulullah tekrar:
"Git! Muaviye'yi bana cagir!" emrettiler. Benn yine gidip geldim ve:
"O yemek yiyor!" dedim. Bunun uzerine: "Allah onun karnini doyurmasin!" buyurdular."
Muslim, Birr 96, (2604).

4446 - Abdurrahman Ibnu Ebi Umeyre radiyallahu anh -ki "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Ashabindan idi- Resulullah'in Muaviye icin soyle dua ettigini rivayet etmektedir: "Allahim, onu hidayet edici ve hidayeti bulmus kil ve onunla (insanlara) hidayet ver."
Tirmizi, Menakib, (3841).

HATICE BINTU HUVEYLID RADIYALLAHU ANHA

4447 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Cebrail aleyhisselam "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Ey Allah'in Resulu, dedi. iste Hatice geliyor. Beraberinde bir kab var, icerisinde katik -veya yiyecek, veya icece- mevcut. O yaniniza ulastigi vakit, ona Rabbinden (ve benden) selam soyleyin ve onu gurultu ve yorgunluk bulunmayan cennette, icerisi oyulmus inciden mamul bir evle mujdeleyin!"
Buhari, Menakibu'l-Ensar 20, Tevhid 35; Muslim, Fezailu's-Sahabe 71, (2432).

4448 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam'in hanimlarindan hicbirine, Hz. Hatice radiyallahu anha'ya karsi duydugum kiskancligi hic duymadim. Halbuki onu hic gormuslugum de yok. Ancak, Aleyhissalatu vesselam onun yadini cok yapardi. Ne zaman bir koyun kesip parcalara ayirsa Hatice'nin dostlarina da gonderirdi. Bazan ona: "Sanki dunyada Hatice'den baska kadin yok!" derdim de bana: "(Onun gibisi var miydi, o soyleydi, o boyleydi..! (Obur kadinlar beni cocuktan mahrum ederken) benim cocuklarim ondan oldu" diye karsilik verirdi. (Hz. Aise derki: Icinden " Bir daha Hatice hakkinda kotu soz soylemeyecegim" dedim)."
Hz. Aise devamla der ki: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hatice'den uc yil sonra benimle evlendi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 20, Nikah 108, Edeb 73, Tevhid 32; Muslim, Fezailu's-Sahabe 73, 74, 77, 78, (2434, 2435, 2436, 2437); Tirmizi, Menakib, (3885, 3886).

4449 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"(Ahiretin) en hayirli kadini Meryem Bintu Imran'dir. (Dunyanin) en hayirli kadini Hatice Bintu Huveylid'dir." Ravi bunu soylerken, eliyle semaya ve arza isaret etti.
Buhari, Menakibu'l-Ensar 20, Enbiya 45; Muslim, Fezailu's-Sahabe 69, (2430); Tirmizi, Menakib, (3887).
Rezin bir rivayette su ziyadeyi kaydetmistir: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Erkeklerden pek coklari kemale ermistir. Kadinlardan ise Imran'in kizi Meryem, Firavun'un karisi Asiye, Huveylid'in kizi Hatice ve Muhammed'in kizi Fatima'dan baska kimse kemale ermemistir. Hz. Aise'nin kadinlara ustunlugu, tiridin diger yiyeceklere ustunlugu gibidir."
Bu rivayet Buhari'de Ebu Musa hadisi olarak gelmistir. (Enbiya 45), Muslim, Fezailu's-Sahabe 70, (2431); Tirmizi, Et'ime 31, (1835).

HZ. FATIMA RADIYALLAHU ANHA

4450 - Emi' Ibnu Umeyr et-Teymi anlatiyor: "Halamla birlikte Hz. Aise radiyallahu anha'nin yanina gittim. Hz. Aise'ye:
"Hangi kadin "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a daha sevgili idi?" diye soruldu:
"Fatima!" dedi.
"Ya erkeklerden?" dendi.
"Fatima'nin kocasi! Zira bildigim kadariyla (Ali radiyallahu anh) cok oruc tutar, cok namaz kilardi."
Tirmizi, Menakib, (3873)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4451 - Ummu Seleme radiyallahu anha anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam Fetih senesinde Fatima'yi cagirarak hususi konustular. Fatima agladi. Sonra tekrar hususi olarak konustular. Fatima bu sefer guldu. "Resulullah aleyhissalatu vesselam vefat edince, Fatima'dan o aglama ve gulmesi hususunda sordum. Dedi ki:
"Once, "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana olecegini haber verdi, ben de agladim. Ikinci konusmamizda benim, Ibran kizi Meryem haric diger kadinlarin cennette efendisi olacagimi mujdeledi, bunun uzerine guldum."
Tirmizi, Menakib, (3872).

HZ. AISE RADIYALLAHU ANHA

4452 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam bana:
"Ey Aise! Iste Cebrail! Sana selam ediyor!" dedi. Ben de:
"Ve aleyhisselamu ve rahmetullahi ve berekatuhu!" dedim. Resulullah benim gormedigimi gorurdu."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 30, Bed'ul-Halk 6, Edeb 11, Isti'zan 16, 19; Muslim, Fezailu's-Sahabe 91, (2447); Ebu Davud, Edeb 166, (5232); Tirmizi, Menakib, (3876); Nesai, Isretu'n-Nisa 3, (7, 69).

4453 - Hz. Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Ashabi bizlere her ne zaman bir hadis muskilat arzedecek olsa, hemen Hz. Aise'ye sorardik, o bize bu hususda mutlaka bir bilgi sunardi."
Tirmizi, Menakib, (3877).

4454 - Ebu Vail anlatiyor: "Hz. Ali radiyallahu anh, asker toplamak icin Ammar Ibnu Yasir ve Hasan Ibnu Ali radiyallahu anhum'u Kufe'ye gonderince, Ammar halka soyle hitap etti: "Ben de biliyorum, O (Hz. Aise), dunyada da ahirette de Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam'in zevcesidir. Velakin Allah sizleri imtihan ediyor. Kendisine mi, yoksa, Aise'ye mi tabi olacaksiniz?"
Buhari, Fezailu'l-Ashab 30, Fiten 17.

SAFIYYE BINTU HUYEY IBNU AHTAB RADIYALLAHU ANHA

4455 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Safiyye'ye, Hz. Hafsa radiyallahu anhuma'nin "Yahudi kizi" deyip (istiskal ettigi) ulasiyor. Bu sozu isiten Safiyye agliyor. Tam o aglarken Aleyhissalatu vesselam yanina giriyor ve: "Niye agliyorsun?" diye soruyor. Safiyye:
"Hafsa bana "Sen Yahudi kizisin!" dedi" der. "Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Sen bir peygamber kizisin. Senin amcan da bir peygamberdir, ayrica bir peygamberin de nikahi altindasin. Oyleyse o sana karsi neyi ile iftihar ediyor ki?" diyerek onu teselli etti. Sonra da oburune: "Ey Hafsa! Allah'tan kork!" dedi.
Tirmizi, Menakib, (3891); Nesai'de bulunamamistir. Belki de Nesai'nin es-Sunenu'l-Kubra'sinda mevcuttur. Hadise Tirmizi "sahih" demistir.

SEVDE BINTU ZEME'A RADIYALLAHU ANHA

4456 - Ikrime anlatiyor: "(Bir gun) Sabah namazindan sonra, Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya, Hz. Sevde'nin vefat ettigi soylenmisti, hemen secdeye kapandi. Niye boyle davrandigi sorulunca su cevabi verdi: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam: "(Allah'in ayetlerinden) bir ayet gordugunuz vakit secde edin!" buyurmustu. Imdi, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in zevcelerinin gitmesinden daha buyuk bir ayet var midir?"
Ebu Davud, Salat 269, (1197); Tirmizi, Menakib, (3889).
"Ebu Davud ve Tirmizi, hadisi kaydederler, ancak Resulullah'in zevcelerinden hangisinin vefat haberinin geldigini zikretmezler. Sevde diye tesmiye, Rezin'in ilavesinde gelmistir."

UMMU EYMEN RADIYALLAHU ANHA

4457 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Omer, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in vefatindan sonra, Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh'a:
"Gel beraber Ummu Eymen radiyallahu anha'ya gidip ziyaret edelim, tipki Aleyhissalatu vesselam'in onu ziyaret ettigi gibi" dedi ve gittiler. Ummu Eymen onlari gorunce agladi.
"Niye agliyorsun? Resulullah'in Allah nezdinde bulacagi (mukafaatlar)in daha hayirli oldugunu bilmiyor musun?" dediler. Ummu Eymen:
"Evet bilmez olur muyum? Allah indinde olan, Resulullah icin elbette daha hayirlidir. Velakin beni aglatan, semadan gelen vahyin kesilmis olmasidir" dedi. Bu sozleri onlari da huzunlendirdi. Ummu Eymen'le birlikte onlar da agladilar."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 103, (2453).

EHL-I BEYT'IN FAZILETI

4458 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Nimetleriyle sizi besledigi icin Allah'i sevin. Beni de Allah sevgisi icin sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim icin sevin."
Tirmizi, Menakib, (3792).

4459 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: "Su ayet indigi zaman, (mealen): "Sana bu ilim geldikten sonra, kim seninle bu hususta mucadele edecek olursa de ki: "Gelin, cocuklarimizi ve cocuklarinizi, kadinlarimizi ve kadinlarinizi, kendinizi ve kendimizi cagirip toplanalim, sonra niyaz edelim ki, Allah'in laneti yalancilar uzerine olsun!" (Al-i Imran 61), "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ali'yi , Fatima'yi, Hasan ve Huseyin radiyallahu anhum ecmain'i cagirdi ve:
"Allah'im, bunlar da benim ehlim (ailem)" buyurdu."
Tirmizi, Tefsir, Al-i Imran, (3002).

4460 - Ummu Seleme radiyallahu anha anlatiyor: "Ben "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in evinin kapisinda iken su ayet nazil oldu: "...Ey peygamber ailesi! Allah gunahlarinizi giderip sizi tertemiz yapmak istiyor" (Ahzab 33). Evde "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Ali, Fatima, Hasan ve Huseyin vardi. Onlara bir ortu burudu ve:
"Allahim, iste bunlar benim ehl-i beytimdir, bunlardan gunahi gider ve bunlari kirlerden tertemiz kil!" buyurdu. Ben atilip:
"Ey Allah'in Resulu! Ben ehl-i beytten deyil miyim?" dedim. Bana:
"Sen (yerinde dur, sen zaten) hayirdasin, sen Resulullah'in zevcesisin!" diye cevap verdi."
Tirmizi, Menakib, (3870)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4461 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Su ayet indigi zaman (mealen): "... Ey peygamber ailesi! Allah gunahlarinizi giderip sizi tertemiz yapmak istiyor" (Ahzab 33), "Resulullah aleyhissalatu vesselam sabah namazina giderken, alti aya yakin bir muddette, Hz. Fatima radiyallahu anha'nin kapisina ugrayip:
"Namaz(a kalkin) ey Ehl-i Beyt "Allah gunahlarinizi giderip sizi tertemiz yapmak istiyor!" buyurdu."
Tirmizi, Tefsir, Ahzab, (3204).

4462 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam, uzerinde siyah (yunden) nakisli bir kumas oldugu halde sabahleyin (evden) cikti. O sirada Hasan geldi, onu ortunun altina soktu. Sonra Huseyin geldi onu da soktu. Sonra Fatima geldi, onu da soktu. Sonra Ali geldi onu da ortunun altina soktu. Sonra da:
"Ey Ehl-i Beyt Allah gunahlarinizi giderip sizi tertemiz yapmak isttiyor" (Ahzab 33) buyurdu."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 61, (2424).

4463 - Yezid Ibnu Hayyan, Zeyd Ibnu Erkam radiyallahu anh'tan naklen anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Haberiniz olsun! Ben size iki agirlik birakiyorum. Bunlardan biri Allah Teala'nin Kitabi'dir. O, Allah'in (sema-arz arasina uzanmis) ipi olup, kim ona tutunursa hidayet uzere olur, kim de onu terkederse dalalete duser. Ikincisi itretim, Ehl-iBeytim'dir." Biz, Zeyd Ibnu Erkam'a sorduk:
"Kadinlari da Ehl-i Beyt'inden midir?"
"Hayir! dedi, Allah'a yemin olsun, kadin bir muddet erkekle beraber olur. Sonra (kocasi) onu bosar, o da babasina ve kavmine doner. "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Ehl-i Beyt'i asli ve kendinden sonra sadaka haram olan asabesi'dir."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 37, (2408).

4464 - Ibnu Omer radiyallahu anh anlatiyor: "Ebu Bekr radiyallahu anh buyurdular ki: "Muhammed aleyhissalatu vesselam'i Ehl-i Beytinde gozetin."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 12, 22.

ENSARIN FAZILETI

4465 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sayet Ensar bir vadiye veya gecide suluk etse ben de mutlaka Ensar'in gittigi vadiye ve gecide suluk ederim. (Eger hicret olmasaydi ben Ensar'dan biri olurdum.)"
Ebu Hureyre der ki: "Ona annem ve babam feda olsun. (Bu sozuyle haddi asmis, Ensarin hakkindan fazlasini onlara vererek) zulmetmis degildir. (Zira) onlar O'nu barindirdilar ve O'na yardim ettiler veya bir baska kelime (ile ifade edilecek) yardimlar yaptilar. Mallariyla kendisine ve Ashabina muavenette bulundular."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 2, Temenni 9.

4466 - Ebu Said radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Benim kendisine sigindigim sirdasim ehl-i Beyt'imdir, dayanagim da Ensar'dir. Oyleyse onlarin (Ehl-i Beyt ve Ensar'in) kusurlularini affedin, faziletli olanlarina da sarilin."
Tirmizi, Menakib, (3900).

4467 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah'a ve ahirete iman eden kimse Ensar'a bugzetmesin."
Tirmizi, Menakib, (3903).

4468 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ensar dayanagimdir, sirdasimdir. Insanlar sayica artarken onlar azalacaklar. Oyleyse onlarin iyilerine yapisin, kusurlularini da affedin."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 11; Muslim, Fezailu's-Sahabe 176, (2510); Tirmizi, Menakib, (3901).
Buhari, Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'nin kaydettigi bir diger rivayette: "Onlar azalacaklar" lafzinin pesinde su ziyadeye yer verir: "... Oyle ki yemekteki tuz gibi olacaklar."

BEDIR, AKABE VE BEY'ATU'R-RIDVAN'A KATILANLARIN FAZILETI

4469 - Rifa'a Ibnu Rafi' ez-Zuraki radiyallahu anh anlatiyor: "Cibril aleyhisselam, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Icinizdeki Bedir ehlini ne addediyorsunuz?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Muslumanlarin en faziletlisi!" buyurdu. Cebrail:
"Biz de Bedir'e katilan melekleri oyle (en faziletlimiz) biliyoruz!" dedi. Rifa'a radiyallahu anh da Bedir ehlindendi. Rafi' ise Akabe ehlindendi ve ogluna:
"Akabe bey'atlerinde hazir bulunmam yerine Bedir'de hazir bulunmus olmam beni sevindirmez!" derdi."
Buhari, Megazi 11.

4470 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah Teala Hazretleri, Bedir Ehli(nin yaptigi fedakarlik ve ihlaslari)na muttali oldu da:
"Artik ne isterseniz yapin. Ben sizi affetmisim!" buyurdu."
Ebu Davud, Sunnet 9, (4654)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4471 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Hudeybiye'de) agac altinda Bey'at edenlerden hic kimse atese girmeyecektir."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 163, (2496); Ebu Davud, Sunnet 9, (4653); Tirmizi, Menakib, (3859).

ISLAM UMMETININ FAZILETI

4472 - Hz. Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Musluman, yahudi ve hiristiyanlarin meseli suna benzer: Bir adam var, bir grub kimseyi ucretli olarak tutmus; kendisi icin belli bir ucret mukabilinde, geceye kadar calistiriyor. Bunlar gunduzun yarisina kadar calisip:
"Bize sart kostugun ucrete ihtiyacimiz yok. (Biz gidecegiz.) Su ana kadar yaptigimiz is icin de para istemiyoruz" derler. Adam onlara:
"Boyle yapmayin, isin geri kalan kismini da tamamlayin ve ucretinizi tam olarak alin!" diye rica eder. Ancak onlar buna yanasmazlar ve terkedip giderler.
Adam onlardan sonra isi icin baskalarini ucretle tutar. Onlara:
"Su gununuzu tamamlayin, oncekilere vaadettigim ucreti size tam olarak vereyim!" der. Bunlar ikindi vaktine kadar calisirlar. O zaman:
"Isin senin olsun, yaptigimiz calismanin ucretini de istemiyoruz. (Calismayi terkediyoruz)!" derler. Adam onlara da:
"Isinizin geri kismini tamamlayin, surada az bir zamaniniz kaldi" diye rica eder, ancak onlar dinlemeyip giderler. Adam geri kalan zamanda calismalari icin yeni isciler tutar. Bunlar da geri kalan zamanda calismalari icin yeni isciler tutar. Bunlar da geri kalan zamanda gunes batincaya kadar calisirlar ve onceki iki grubun ucretini de alirlar. Iste bu, onlarin ve bu nurdan kabul ettikleri miktarin meselidir."
Buhari, Icare 11, Mevakitu's-Salat 17.

4473 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sizden once gecen ummetlere nazaran sizin bekaniz, ikindi vakti ile gunesin batmasi arasindaki muddet gibidir. Tevrat ehline Tevrat verildi, onlar gun ortasina kadar onunla amel ettiler. Daha fazla devam etmekten aciz kaldilar. Onlara kirat kirat ucretleri verildi. Sonra Ehl-i Incil'e Incil verildi. Onlar da ikindi namazina kadar calistilar. O zaman onlar da aciz kaldilar, kirat kirat onlara da ucretleri verildi. Bize ucretimiz ikiser kirat, ikiser kirat verildi. Iki kitap mensuplari:
"Ey Rabbimiz, sen bunlara ikiser kirat, ikiser kirat olarak verdin. Halbuki bize birer kirat, birer kirat vermistin. Halbuki biz, amel yonuyle onlardan ileriyiz!" dediler. Allah Teala Hazretleri:
"Ben ucretlerinizde bir haksizlik yaptim mi?" buyurdu. Onlar "Hayir!" dediler.
"Oyleyse, bu benim lutfumdur, onu ben diledigime veririm" buyurdu."
Buhari, Icare 8, 9, Mevakitu's-Salat 17, Enbiya 50, Fezailu'l-Kur'an 17, Tevhid 31, 47; Tirmizi, Emsal 7, (2875).

4474 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda bir cenaze gecti. Oradakiler, cenaze hakkinda hayirli senada bulundular. Aleyhissalatu vesselam:
"Vacib oldu! (Vacib oldu! Vacib oldu!)" buyurdular. Sonra bir cenaze daha gecti. Bunu kotu sozlerle yadettiler. Resulullah yine: "Vacib oldu!" buyurdular. Hz. Omer radiyallahu anh:
"Ey Allah'in Resulu! Vacib olan nedir?" diye sordu.
"Oncekini hayirla yadettiniz ona cennet vacib oldu. Ikincisini kotulukle yadettiniz ona da cehennem vacib oldu. Sizler Allah'in yeryuzundeki sahidlerisiniz!" buyurdu."
Buhari, Cenaiz 86, Sehadet 6; Muslim, Cenaiz 60, (949); Tirmizi, Cenaiz 63, (1058); Nesai, Cenaiz 50, (4, 49, 50); Ebu Davud, Cenaiz 80, (3233).

4475 - Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah Teala hazretleri, bizden oncekileri cum'ayi bulma isinde sasirtti. Bu sebeple cumartesi yahudilerin, pazar gunu de hiristiyanlarin oldu. Allah Teala hazretleri bizi yaratti ve bizlere cuma gununu bulma hususunda hidayet nasib etti: Cumayi da, cumartesiyi de, pazari da (ibadet gunleri) kildi. Onlar Kiyamet gunu de bize tabidirler. Biz, dunya ehli arasinda sonuncusuyuz, fakat Kiyamet gunu birinciler olacagiz ve butun mahlukattan once hesaplari gorulup bitirilecekler olacagiz."
Muslim, Cum'a 22, (856).

4476 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kiyamet gunu Aziz ve Celil olan Allah: "Ey Adem!" diye seslenir. Adem:
"Ey Rabbim buyur, emrindeyim, butun hayirlar senin elindedir!" der. Soyle bir nidada bulunulur:
"Allah sana, cehennem hey'etini cikarmani emrediyor!" Adem sorar:
"Ey Rabbim, cehennem hey'eti ne kadardir?"
"Her binden dokuzyuzdoksandokuzu!"
Iste "hamilelerin cocugunu dusurdugu, cocuklarin ihtiyarladigi, insanlarin sarhos olmadiklari halde, azabin siddetinden sarhosa doneceklerini gorecegin zaman bu zamandir." Bu haber Ashab'a cok agir geldi. Oyle ki yuzlerinin rengi degisti.
"Ey Allah'in Resulu! dediler, bu binde bir icine hangimiz girecegiz?"
"Ye'cuc ve Me'cuc'dan binde dokuzyuzdoksandokuz, sizden ise bir olacak. Sunu da bilin: Siz insanlar arasinda, beyaz bir okuzde siyah bir kil veya siyah bir okuzde beyaz bir kil durumundasiniz."
Buhari, Tefsir, Hac, 1, Enbiya 7, Rikak 46, Tevhid 32; Muslim, Iman 379, (222).

4477 - Ebu Umame radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Rabbim bana, ummetimden yetmisbin kisiyi hesab ve ceza olmaksizin cennete koymayi vaadetti. Her bin ile birlikte yetmisbin ve Rabbimin avucuyla uc avuc daha."
Tirmizi, Sifatu'l-Kiyame 13, (2439); Ibnu Mace, Zuhd 34, (4286).

4478 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetimin cennete girecegi kapinin genisligi, iyi bir atlinin uc (gun veya yil) yurume mesafesidir. Onlar (cennet ehli) kapidan girerken sikisirlar da omuzlari ezilecek hale gelir."
Tirmizi, Cennet 14, (2551).

4479 - Tirmizi'nin bir diger rivayetinde Bureyde radiyallahu anh ("Resulullah aleyhissalatu vesselam'in su sozunu) nakleder: "Cennet ehli yuzyirmi saftir. Bunlardan seksen safi bu ummetten, kirk safi da diger ummetlerdendir."
Tirmizi, Cennet 13, (2549).

4480 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Musluman bir kimse oldu mu, Allah ona bedel bir yahudi veya hiristiyani cehenneme koyar."
Muslim, Tevbe 50, (2767)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4481 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Imtina edenler haric, butun ummetim cennete girecektir!" buyurmuslardi.
"Imtina edenler de kim?" dediler.
"Kim bana itaat ederse cennete girer, kim asi olur (itaat etmezse) o imtina etmis demektir!" buyurdular."
Buhari, I'tisam 2.

4482 - Ebu Malik el-Es'ari radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah sizi uc hasletten himaye etti: "Hepinizi helak edecek olan peygamberinizin bedduasindan, batil ehlinin hak ehline (nurunu sondurecek kesin) bir galebesinden, dalalet uzerine birlesmenizden."
Ebu Davud, Fiten 1, (4253),

4483 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Su ummetim rahmete mazhar olmus bir ummettir. Ahirette azaba maruz kalmayacaktir. Onun azabi dunyadadir: Fitneler, zelzeleler ve katl."
Ebu Davud, Fiten, (4277).

4484 - Yine Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah Teala Hazretleri (su ayetle) ummetim icin bana iki eman indirdi:
1. Sen aralarinda oldugun muddetce Allah onlara (umumi bir) azab vermeyecektir.
2. Onlar istigfarda bulunduklari muddetce, Allah onlara azab vermeyecektir" (Enfal 33).
Ben aralarindan ayrildim mi, (Allah'in azabini onleyecek ikinci eman olan) istigfari Kiyamete kadar aralarinda birakiyorum."
Tirmizi, Tefsir, Enfal (3082).

4485 - Amir Ibnu Sa'd babasi radiyallahu anh'tan naklen anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam Beni Muaviye Mescidine girdi. Orada iki rek'at namaz kildi, biz de onunla beraber kildik. Sonra Rabbine uzun uzun dua etti. Sonra yanimiza dondu. Dedi ki:
"Rabbimden uc sey talep ettim. Ikisini verdi, birini geri cevirdi: Rabbimden ummetimi umumi bir kitlikla helak etmemesini talep ettim, bunu bana verdi. Ummetimi suda bogulma suretiyle helak etmemesini diledim, bana bunu da verdi. Ummetimin kendi aralarinda savasmamalarini da talep etmistim, bu geri cevrildi."
Muslim, Fiten 20, (2890).

4486 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetimden (alim, sehid, salih) bazilari var; bir (cok kabilelere samil bir) cemaate sefaat eder, bazilari var bir kabileye sefaat eder; bazilari var bir boluge sefaat eder; bazilari da tek bir ferde sefaat eder ve cennete girmelerini saglar."
Tirmizi, Kiyamet 11, (2442).

4487 - Rezin sunu ilave etmistir: "Sefaatim, ummetimden buyuk gunah isleyenler icindir. Bir adamin atese atilmasi icin emir verilir. Giderken, (dunyada) susadigi zaman su vermis oldugu adama rastlar, onu tanir ve ona:
"Benim icin sefaat etmeyecek misin?" der. Adam:
"Sen de kimsin?" diye sorunca:
"Ben sana falan falan gun su icirmedim mi?" der. Oburu bunu tanir ve (Allah nezdinde) onun lehinde sefaatte bulunur. Adam da boylece geri cevrilir ve cennete gider."
Tirmizi, Kiyamet 11, (2437).

4488 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetim yagmur gibidir, evveli mi, ahiri mi daha hayirlidir bilinemez."
Tirmizi, Emsal 6, (2873).

4489 - Hz. Mugire radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetimden bir grup, (hak uzerine) galip olmaktan hic geri kalmaz. Allah'in emri (Kiyamet) gelince de onlar galibtir."
Buhari, I'tisam 10, Menakib 27, Tevhid 29; Muslim, Imaret 171, (1921).
Buhari: "Bu grup, alimlerdir" demistir.

4490 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ehl-i garb hak uzere galib olmaya, kiyamet kopuncaya kadar devam ederler."
Muslim, Imaret 177, (1925)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
4491 - Muaviye Ibnu Kurre, babasi radiyallahu anh'tan naklen anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sam (Suriye) halki fesada ugradimi artik (orada) sizin icin hayir yoktur. Ummetimden bir grup, Kiyamet kopuncaya kadar, mansur (Allah'in yardimina mazhar) olmaya devam edecek, onlari mahrum birakanlar onlara zarar veremiyecekler."
Ali Ibnu'l-Medini: "Bunlar hadis ashabidir" demistir.
Tirmizi, Fiten 27, (2193).

4492 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetimden bir grup (taife), hak uzerine savasmaya devam edeceklerdir. Onlar kendilerine meydan okuyanlara karsi muzafferdirler. Oyle ki, bunlarin sonunculari Mesih-Deccal'le de savasirlar."
Ebu Davud, Cihad 4, (2484).

4493 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetim icinde beni en cok sevenlerden bir kismi benden sonra gelenler arasindan olacak: Mallarini ve ailelerini feda pahasina, beni gormeyi arzu edecekler."
Muslim, Cennet (2832).

4494 - Abdullah Ibnu Busr radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kiyamet gununde, ummetimin (iki alameti olacak: Biri) secde sebebiyle alnindaki parlaklik, (digeri de) abdest sebebiyle kollarindaki parlakliktir."
Tirmizi, Salat 427, (607).

4495 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah bir ummete rahmet diledi mi, peygamberlerini kendilerinden once kabzeder ve onu ummete bir oncu ve hazirlayici yapar. Bir ummetin helakini de diledi mi, onlari peygamberleri hayatta iken cezalandirir da onun gozunun onunde onlari helak eder. Boylece, o ummetin, -inkar ve tekzibleri sebebiyle- helakleriyle peygamberin ici rahatlar."
Muslim, Fezail 24, (2288).

KUREYS'IN FAZILETI

4496 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Insanlar hayirda da serde de Kureys'e tabidir."
Muslim, Imaret 3, (1819).

4497 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ey Allahim, Kureys'in ilkine azab tattirdin, hic olsun, ahirine ihsanini tattir."
Tirmizi, Menakib, (3904).

4498 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kureys kadinlari, deveye binen kadinlarin en hayirlilaridir: Onlar, kucuk cocuklara karsi daha sefkatli, kocalarinin mallarina karsi daha muhafizdirlar."
Ebu Hureyre radiyallahu anh: "Meryem Bintu Imran hicbir zaman deveye binmedi" derdi."
Buhari, Nikah 12, Enbiya 46, Nefahat 10; Muslim, Fezailu's-sahabe 210, (2529).

4499 - Abdullah Ibnu Muti', babasi radiyallahu anh'tan naklen anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam Mekke'nin fethedildigi gun buyurdular ki:
"Bugunden sonra hicbir Kureysli, Kiyamete kadar sabren oldurulemez."
(Ravi der ki:) "Kureys'in Asi (isim)lerinden Muti'den baska kimse musluman olmadi. Muti'nin ismi de Asi idi. "Resulullah aleyhissalatu vesselam ona Muti ismini takti."
Muslim, Cihad 88-89, (1782).

BAZI ARAP KABILELERININ FAZILETI

4500 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Eslem kabilesini Allah selametli kilsin, Gifar kabilesine de magfiret buyursun!"
Buhari, Menakib 6; Muslim, Fezailu's-Sahabe 184, (2515, 2516)
 
Üst