Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3731 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yikanir, (sabahtan once) iki rek'at namazla sabah namazini kilardi. Gusulden sonra Aleyhissalatu vesselam'in bir de abdest aldigini zannetmiyorum.''
Tirmizi, Taharet 79, (107); Nesai, Taharet 162, (1,137); Ebu Davud, Taharet99, (250).

3732 - Yine Hz. Aise anlatiyor: "Ben ve Resulullah (aleyhissalatu vesselam), farak denen tek bir kaptan beraber guslederdik.'' Sufyan der ki: "Bir farak uc sa'dir.''

3733 - Ebu Seleme'nin yaptigi diger bir rivayette soyle gelmistir: "Hz. Aise (radiyallahu anha) 'nin yanina girmistim. Yanimda Hz. Aise'nin sut kardesi vardi. Kendisine, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'in cenabetten nasil yikandigini sorduk. Bir sa' miktarinda bir kap getirtti ve onunla yikandi. Aise ile aramizda bir perde vardi. (Yikanirken) uzerine uc kere su doktu ve dedi ki:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in zevceleri, saclari kulak memesi civarinda olmasi isin saclarinin baslarini alirlardi.''
Buhari, Gusl 2; MusIim, Hayz 41, 42, (319, 320); Muvatta, Taharet 68, (1, 44, 45); Ebu Davud, Taharet97, (238); Nesai, Taharet 144, (1, 127).

3734 - Muhammed el-Bakir rahimehullah anlatiyor: "Hz. Cabir (radiyallahu anh)'in yaninda idik. Yaninda gusulden soran bir grup insan vardi. Soyle cevap verdi:
"Bir sa ' su sana yeter!'' Bir adam:
"Bana kafi gelmez!'' diye itiraz etti. Hz. Cabir:
"Ama, saci senden daha cok ve senden daha hayirli olan zata yetiyordu!'' dedi. Onun burada kasdettigi "hayirli zat '' Resulullah (aleyhissalatu vesselam) idi."
Buhari, Gusl 3, 4; Nesai, Taharet 144, (1,128). (Ibnu Hacer, bu rivayetin Muslim'de bulunmadigini soyler).

3735 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Ben ve Resulullah (aleyhissalatu vesselam) saridan mamul bir kaptan su alarak yikanirdik.''
Nesai, Taharet, 47, (9 8, 99).

3736 - Ya 'la Ibnu Umeyye (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) acikta (izarsiz) yikanan bir adam gormustu. Derhal minbere cikarak, Allah'a hamd ve senada bulunduktan sonra:
"Allah diridir ve ayiplari ortucudur, hayayi ve ortunmeyi sever. Oyleyse biriniz yikaninca ortunsun'' buyurdu.''
Ebu Davud, Hamam 2; Nesai, Gusl 7, (1, 200).

3737 - Ebu's-Semh (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'a hizmet ediyordum. Yikanmak isteyince:
"Bana enseni don!'' derdi. Ben de ensemi donerdim. Boylece ona perde olurdum.''
Nesai, Taharet 143, (1, 126).

3738 - Ummu Hani Bintu Ebi Talib (radiyallahu anh) anlatiyor: "(Mekke 'nin) Fethi gununde Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in yanina gittim. O'nu yikanir buldum. Kizi Fatima da bir giyecekle O'na perde yapiyordu."
Muslim Hayz 70, (336).

3739 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yikanmisti. (Kurulanmasi icin) bir havlu getirildi. Onunla kurulanmayip:
"Su(yun) islakligi ile boyle (daha iyi)!'' buyurdular.''
Nesai, Taharet 162, (1, 138).

3740 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Namaz elli vakitti cenabetten gusul de yedi defa idi. Elbiseden sidigin yikanmasi da yedi defa idi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (azaltmasini Cenab-i Hak'tan) taleb ede ede namaz bes'e, cenabetten gusul bire, elbiseden sidigin temizlenmesi bir kereye indirildi.''
Ebu Davud, Taharet 98, (247)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3741 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Bazen Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cenabetten yikanir, sonra (usumus olarak gelip) bana sokulup benim isitmami isterdi, ben de O'nu bagrima bastirip isitiyordum.Bundan dolayi ben ayrica yikanmiyordum."

3742 - Yine Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah cenabetten yikanirken basini hitmi (denen otla) yikardi. Bununla yetinir, (hitmili su) uzerine ayrica su dokmezdi."
Ebu Davud, Taharet 101, (256).

3743 - Yine Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in beraberinde ihramli ve ihramsiz her iki durumda da buIunduk. Bu esnada saclarimiz yapistirilmis bulundugu halde yikanirdik.''
Ebu Davud, Taharet 100, (254).

3744 - Hz. Ali (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), cunub olmadikca her halimizde bize Kur'an okutup ta'lim ederdi."

3745 - Nesai'nin bir baska rivayetinde soyle gelmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) heladan cikinca Kur'an okutur, bizimle et yerdi. Cenabet halinden baska hicbir sey O'nunla Kur'an arasina perde olmazdi.''
Ebu Davud, Taharet 91, (229); Tirmizi, Taharet 111, (146); Nesai, Taharet 171, (1, 144).

3746 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'dan rivayet edildigine gore O cunub kimsenin Kur'an okumasinda bir beis gormezdi."
Rezin tahric etmistir. Buhari bab basliginda muallak olarak kaydetmistir. Buhari, (Hayz 7).

3747 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), cunubken uyumak istedigi takdirde fercini yikar ve namaz abdestiyle abdest alirdi.''

3748 - Muslim'in bir rivayetinde: ". .Yemek veya uyumak istedigi zaman namaz abdestiyle abdest alirdi '' denmistir.

3749 - Muslim'in, Abdullah Ibnu Ebi Kays 'tan yaptigi diger bir rivayette Abdullah der ki: "Hz. Aise (radiyallahu anha) 'ya Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in vitir namazindan sordum.'' Hadisi zikreder. Hadiste su ibare de var:
"Hz. Aise'ye: "Resulullah cunubken ne yapardi, uyumadan once yikanir miydi? Veya yikanmadan once uyur muydu?'' diye sordum. Bana su cevabi verdi: "Bunlarin hepsini yapardi. Bazan yikanir ve sonra uyur, bazan abdest alir ve uyurdu." Bunu isitince:
"Bu meselede genislik koyan Allah'a hamdolsun!" dedim..."

3750 - Ebu Davud 'un rivayetinde, Gudayf Ibnu'I-Haris der ki: "Hz. Aise (radiyallahu an ha)'ye sordum:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cenabetten gecenin basinda mi yikanirdi sonunda mi?"
"Bazan basinda, bazan da sonunda yikanirdi." dedi. Ben:
"Allahuekber! Bu meselede genislik veren Allah 'a hamdolsun!'' dedim ve tekrar sordum.
"Vitir namazini gecenin evvelinde mi kilardi, ahirinde mi?''
"Bazan evvelinde bazan ahirinde kilardi '' dedi. Ben:
"Allahuekber! Bu meselede genislik veren Allah'a hamdolsun!'' dedim ve tekrar sordum:
"Resulullah (aleyhlssalatu vesselam) Kur'an'i aciktan mi okurdu sessiz mi okurdu?"
"Bazan aciktan okur bazan da sessiz okurdu'' dedi. Ben:
"Allahuekber! dedim. Bu meselede kolaylik koyan Allah'a hamdolsun!''
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3751 - Tirmizi ve Ebu Davud 'un bir rivayetinde de soyle gelmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), cunubken uyur ve hic suya dokunmazdi."
Tirmizi der ki: "Hz. Aise'den, Aleyhissalatu vesselam'in uyumazdan once abdestaldigi da rivayet edilmistir ve bu rivayet en sahih olanidir."

3752 - Nesai'nin bir rivayetinde: "Resulullah aleyhissalatu vesselam yemek veya icmek istedigi zaman ellerini yikar sonra yer icerdi" denmistir.
Buhari, Gusl 27, 25; Muslim, Hayz 21, (305, 307); Muvatta, Taharet 77, (1, 47, 48); Ebu Davud, Taharet 88, 90 (222, 223, 224, 226, 228); Salat 343, (1437); Tirmizi, Taharet 87, (118, 119); Nesai, Taharet 163, 164, 165, 166(1,138-139), Gusl 4, 5, (1, 199).

3753 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh), geceleyin Cunub oldugunu, (ne yapmasi gerektigini) sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Abdest al, uzvunu yika, sonra uyu!" buyurdular. "
Buhari, Gusl 27, 25; Muslim Hayz 25, (306); Muvatta, Taharet 76 (1, 47); Ebu Davud, Taharet 87, (221); Nesai, Taharet 167, (1,140) ; Tirmizi, Taharet 88, (120). Bu metin Sahiheyn'e aittir.

3754 - Nafi rahimehullah anlatiyor: "Ibnu Omer radiyallahu anhuma, cunubken uyumak veya yemek istedigi zaman, yuzunu ve dirseklerine kadar ellerini yikar, basini mesheder, sonra yer veya uyurdu.''
Muvatta, Taharet 78, (1, 48).

3755 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh)'nin anlattigina gore: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Medine sokaklarindan birinde kendisine rastlamistir. Ebu Hureyre bu sirada cunup oldugu icin, Aleyhissalatu vesselam'in nazarindan sivisarak gidip yikanir gelir. Gelince Aleyhissalatu vesselam:
"Ey Ebu Hureyre neredeydin?'' diye sorar.
"Ben cunubtum, pis pis sizinle oturmak istemedim'' cevabinda bulunur. Aleyhissalatu vesselam:
"Subhanallah! (bilmez misin ki) musluman pis olmaz!" ferman eder.
Buhari, Gusl 23, 24; Muslim, Hayz 115, (371); Ebu Davud, Taharet 97, (231); Tirmizi, Taharet 89, (121); Nesai, Taharet 172, (1, 145, 146).

3756 - Huzeyfe Ibnu'I-Yeman (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la bir gun karsilastigimizda cunub idim, hemen yolumu cevirip gidip yikandim. Bilahare gelince:
(Boyle sizi gorunce alelacele sivismamin sebebi) cunub olmam idi!' dedim. Aleyhissalatu vesselam:
"Musluman (cenabetle) pis olmaz ki!'' buyurdular.''

3757 - Nesai 'nin rivayetinde hadis soyledir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Ashabindan bir erkekle karsilasinca onu mesheder ve ona dua ediverirdi. Bir gun erken vakitte Aleyhissalatu vesselam'i (sokakta) gordum. Hemen yolumu ondan cevirdim. (Eve gidip yikandiktan sonra) gunes yukselince yanina geldim. Bana:
"(Sabahleyin) seni gormustum, hemen yolunu benden cevirdin!'' buyurdular. Ben de acikladim:
"Cunku ben cunubtum (bu halde) bana dokunmanizdan korktum.''
"Surasi muhakkak ki dedi Aleyhissalatu vesselam, mu'min necis olmaz!''
Muslim, Hayz 116, (372); Ebu Davud, Taharet 92, (230); Nesai, Taharet 172, (1, 145).

3758 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor. "Namaza kalkilip saflar duzlenmisti ki Resulullah aleyhissalatu vesselam geldi, namazgahina gecti. O anda cunub oldugunu hatirlari. Bize: "Yerinizde durun!" deyip, hemen ayrilip yikanmaya gitti. Gusledip donunce basindan henuz su damliyordu. Tekbir getirdi, namaza durdu, beraber namaz kildik..."

3759 - Ebu Bekre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, sabah namazini kildirmak uzere (mescide) girmisti. Eliyle "Yerinizde durun!" diye isaret buyurdu (ve cikti). Sonra basindan su damladigi halde geri geldi ve cemaate namazlarini kildirdi."

3760 - Bir rivayette: "...Namazia tamamlayinca: "Ben de bir insanim. (Ilk geldigimde) cunubtum" buyurdu" denmistir.
Buhari, Gusl 17, Ezan 24, 25; Muslim, Mesacid 157, (605); Muvatta, Taharet 79, (1, 48); Ebu Davud, Taharet 94, (234, 235); Nesai, Imamet 14, (2, 81, 82)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3761 - Suleyman Ibnu Yesar rahimehullah anlatiyor: "Hz. Omer radiyallahu anh halka sabah namazini kildirdi ve arkadan Curuf nam mevkideki arazisine gitti. Orada, elbisesinde meni bulasigi gordu.
"Biz dedi, yagli yeyince, damarlarimiz gevsedi (bu yuzden ihtilam olduk)."
Derhal yikandi ve elbisesinde gordugu meni bulasigini da yikadi. Sonra, namazini iade etti."

3762 - Bir baska rivayette "meni" kalimesinden sonra su ibare yer alir: "Halkin isini uzerime alalidan beri ihtilam olmaya basladim" dedi. Derhal yikanip elbisesinde gordugu bulasigi yikadi. Sonra kuslukta gunes tam olarak yukselince namazini kildi."
Muvatta, Taharet 80, 81, 82, (1, 49).

HAYIZLI VE NIFASLI KADINLARIN YIKANMASI

3763 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Ensardan bir kadin, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a hayizdan nasil yikanacagini sordu. Bunun uzerine, Aleyhissalatu vesselam da nasil yikanacaksa oyle emretti ve dedi ki:
"Miske bulanmis bir (bez, pamuk vs.) parcasi al. Onunla temizlen!"
"Onunla nasil temizlenecegim?" diye kadin tekrar sordu. Resulullah:
"Onunla temizlen!" buyurdu. Kadin tekrar etti: "Nasil?"
Resulullah: "Subhanallah! temizlen!" dedi. (Baktim ki anlamiyor;) kadini kendime cektim ve: "O parcayi, kan bulasigina tatbik et" dedim.."
Buhari, Hayz 13, 14, I'tisam 24; Muslim, Hayz 60, 61, (332); Ebu Davud, Taharet 122, (314, 315, 316); Nesai, Taharet 159, (1, 135 - 137).

3764 - Diger bir rivayette: "...misklenmis bir parca al, uc kere yika!" buyurdu. Sonra Aleyhissalatu vesselam utanarak yuzunu cevirdi" denmistir.
Bu Sahiheyn'in metnidir.

3765 - Muslim'in diger bir rivayetinde metin soyledir: "Esma -ki Bintu Sekel'dir- radiyallahu anha, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a, hayizdan nasil yikanacagini sormustu. Soyle cevap verdi:
"Sizden biri, suyunu ve sidresini alir, sonra temizlenir, ve temizligini de guzel yapar. Sonra basina suyu doker, basini siddetli sekilde eliyle ovalar, ta ki su sacin diplerine kadar ulassin. Sonra uzerine su doker. Sonra misklenmis bir (bez) parcasi alir, onunla temizlenir!"
Esma: "Onunla nasil temizlenir?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Subhanallah! Onunla temizlen!" dedi. Hz. Aise radiyallahu anha -sanki sozunu gizlemek isteyerek (fisildayarak)- kadina: "Onu kan bulasigina tatbik et" dedi. Esma der ki: "Cenabetten yikanma hususunda da sordum. Bana: "Su al, temizlen ve temizligi guzel kil veya temizligi mubalagali yap, sonra basina su dok ve onu ovala, ta su diplerine varincaya kadar. Sonra uzerine su dok!" dedi. Aise radiyallahu anha devamla der ki: "Ensar kadinlari ne iyi kadinlardi, haya onlarin dinlerini ogrenmelerine mani olmadi."
Muslim, Hayiz 61, (332).

3766 - Umeyye Ibnu Ebi's-Salt, Beni Gifarli -isminde zikrettigi- bir kadindan nakleder ki, kadin soyle demistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, beni devesinin dosune serilen ortunun uzerine bindirdi." Kadin devamla der ki: "Allah'a yemin olsun, sabahleyin indi ve deveyi ihtirdi. Ben de terkiden indim... Ortude benden bulasan kan vardi. Bu benim ilk hayiz kanim idi. Gorunce deveye dogru sicradim ve utandim.. Resulullah aleyhissalatu vesselam bendeki bu hali farkedip, kani da gorunce:
"Neyin var? Belki de hayiz oldun?" buyurdular. Ben "Evet!" dedid. Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Oyleyse (hayiz gorenlerin tedbirlerine basvurarak) kendine cekiduzen ver. Sonra da bir su kabi al, icerisine tuz at. Sonra ortuye degen kani yika, sonra binegine don!" ferman buyurdular.
Resulullah aleyhissalatu vesselam Hayber'i fethettigi zaman ganimetten bize de bagista bulundu.
(Umeyye Bintu Ebi's-Salt) der ki: "(Gifarli sahabiyye), suyuna tuz katmadan hayiz kanini yikamazdi. Oldugu zaman cenazesinin yikanacagi suya da tuz atilmasini vasiyet etmistir."
Ebu Davud, Taharet 122, (313).

CUMA VE BAYRAM GUSLU

3767 - Ebu Sa'id radiyallahu ahn anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cuma guslu her muhtelime (buluga erene) vacibtir. Misvaklanmasi, buldugu takdirde koku surunmesi de oyle:"
Buhari, Cuma 2, 3, 12, Ezan 161; Sehadat 18; Muslim, Cuma 5, (846); Muvatta, Cuma 4, (1, 102); Ebu Davud, Taharet 129, (341); Nesai, Cuma 6, 8, (3, 92 - 93).

3768 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh derdi ki: "Cuma gunu gusletmek, her muhtelim'e (buluga ermis kimseye) tipki cenabet guslu gibi vacibtir."
Muvatta, Cuma 2, (1, 101).

3769 - Bera Ibnu Azib radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Muslumanlarin cuma gunu yikanmalari, uzerlerine hak olmustur. Her biri ailesinin kokusundan surunsun. (Koku) bulamazsa, su onun surunme maddesi olsun. Yani hem yikansin hem koku surunsun, koku yoksa, artik, su (yikanma) ile yetinsin."
Tirmizi, Salat 381, (525).

3770 - Ubeydullah Ibnu's-Sebbak rahimehullah'tan gelen bir rivayette, Resulullah aleyhissalatu vesselam cumalardan birinde soyle buyurmustur: "Ey muslumanlar! Bu oyle bir gundur ki, Allah Teala Hazretleri onu (sizlere) bayram kilmistir, oyleyse yikanin. Kimin yaninda bir tiyb (surunme maddesi) varsa ondan surunmesinde bir zarar yoktur. Size misvaki da tavsiye ediyorum."
Muvatta, Taharet 113, (1, 65 - 66); Ibnu Mace, Ikametu's-Salat 83, (1098). (Ibnu Mace'de rivayet mevsuldur)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3771 - Ibnu Omer ve Ebu Hureyre radiyallahu anhum anlatiyor: "Cuma gunu, Omer Ibnu'l-Hattab hutbe verirken, Osman Ibnu Affan mescide girdi. Omer radiyallahu anh minberden ona seslendi: "Vaktin farkinda misin, (niye cumaya geciktin!)"
Hz. Osman: "Bugun mesguliyetim vardi. Eve gelir gelmez ezani isittim. Abdest almanin disinda bir oyalanmam da olmadi!" aciklamasinda bulundu.
Hz. Omer radiyallahu anh: "Keza abdest(le yetinmen de bir eksiklik). Biliyorsun, Resulullah aleyhissalatu vesselam bize yikanmayi da emretmisti."

3772 - Ebu Hureyre'nin bir hadisinde: "(Hz. Omer, Hz. Osman'a:) "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Biriniz cumaya giderken yikansin" dedigini duymadin mi?" demistir.
Buhari, Cuma 4; Muslim, Cuma 3, (845); Muvatta, Cuma 3, (1, 101, 102); Ebu Davud, Taharet 129, (340); Tirmizi, Salat 255, (493).

3773 - Ikrime rahimehullah anlatiyor: "Iraklilardan bir grup kimse Ibnu Abbas radiyallahu anh'a gelerek: "Cuma gunu gusletmek vacib midir ne dersin" diye sordu. Ibnu Abbas su aciklamayi yapti: "(Farz degil), ancak temizlige cok uygundur ve gusleden icin pek hayirlidir. Yikanmayan uzerine de vacib degildir. Ben size guslun nasil basladigini anlatayim: "Insanlar mesakkatli isler yapiyorlar ve yunlu elbiseler giyiyorlardi. Calismalari cogunlukla sirtlarinda yuk tasimak seklinde oluyordu. Mescidleri dardi ve tavan alcakti, yani aris (denen uzeri hurma dallariyla ortulmus cardak) seklindeydi. Sicak bir gunde Resulullah aleyhissalatu vesselam (minbere) cikti. Cemaat yun elbiselerin icinde terlemisti. (Terleri sebebiyle) onlardan cikan kokular ortaligi sardi ve herkesi rahatsiz etti. Koku Resulullah aleyhissalatu vesselam'a da uzaninca: "Ey insanlar, bu gun gelince yikanin. Ayrica herkes, bulabildigi en guzel kokuyu surunsun!" buyurdular."
Ibnu Abbas aciklamasina devam etti: "Bilahare Cenab-i Hakk'in lutfu yetisti (bolluk artti), herkes yunluden baska elbiseler giydiler, calismalari hafifledi, mescidleri genisletildi. Birbirlerini rahatsiz eden terlerin bir kismi ortadan kalkti."

3774 - Sahiheyn'in Tavus'tan kaydettikleri rivayette, Tavus der ki: Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya sordum: "Halk, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Cuma gunu yikanin, baslarinizi da yikayin, cunub olmasaniz dahi!. Ayrica koku da surunun!" buyurdugunu soyluyorlar, (ne dersiniz, dogru mudur?)"
Ibnu Abbas su cevabi verdi: "Guslu emretmesi dogrudur. Kokuya gelince, o hususta bir sey bilmiyorum!"
Ebu Davud, Taharet 130, (353); Buhari, Cuma 6; Muslim, Cuma 8, (848).

3775 - Semure Ibnu Cundeb radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cuma gunu kim abdest alirsa bununla (o, sunneti yerine getirmis, fazilete ermis) olur ve (sunneti yapmis olma) nimetine erer. Ama cuma gunu kim de guslederse (bilsin ki) gusul daha faziletlidir."
Ebu Davud, Taharet 130, (354); Tirmizi, Salat 357, (497); Nesai, Cuma 9, (3, 94).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3776 - Yahya Ibnu Said rahimehullah anlatiyor: "Bana ulastigina gore, Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle buyurmustur: "Sizler, gunluk is takiminizdan haric bir de cuma takiminiz olsa ne kaybedersiniz?"
Muvatta, Cuma 17, (1, 110); Ebu Davud, Salat 219, (1078); Ibnu Mace, Ikametu's-Salat 83, (1095).

3777 - Nafi' rahimehullah der ki: "Ibnu Omer radiyallahu anhuma ihramli olmadikca yaglanip kokulanmadan cumaya gitmezdi."
Muvatta, Cuma 17, (1, 110).

3778 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma'nin, Fitir bayraminda, musallaya gitmezden once yikandigi rivayet edilmistir.
Muvatta, Iydeyn 2, (1, 177).

3779 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her musluman yedi gunde bir kere yikanmalidir, bu gun de cuma gunu olmalidir."
Nesai, Cuma 8, (3, 93).

OLUNUN YIKANMASI VE OLU YIKAYANIN YIKANMASI

3780 - Ummu Atiyye el-Ensariye radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kizi (Zeyneb radiyallahu anha) vefat ettigi zaman yanimiza girdi ve: "Onu sidreli su ile uc veya bes veya -gerek gorurseniz- daha fazla yikayin. Sonuncu yikamaya kafur koyun. Yikama isini bitirdiniz mi bana haber verin!" buyurdu. Isimiz bitince Resulullah aleyhissalatu vesselam'i cagirdik. Bize kendi izarini verdi ve: "Ona, once bunu sarin!" dedi."
Buhari, Cenaiz 12, 8, 9, 10, 11, 13 - 17; Muslim, Cenaiz 36, (939); Muvatta, Cenaiz 2, (1, 222); Ebu Davud, Cenaiz 33, (3142 - 3146); Tirmizi, Cenaiz 15, (990); Nesai, Cenaiz 28, 30 - 36, (4, 28 - 32)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3781 - Bir diger rivayette: "Onu uc, bes, yedi ve daha fazla olmak uzere tek olarak yikayin. Sag tarafindan ve abdest uzuvlarindan yikamaya baslayin" buyurdu" denmistir. ayni rivayette Ummu Atiyye radiyallahu anha: "Yikayan kadinlar, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kizinin basina uc orgu yaptilar. (Soyle ki): Once sacinin orgulerini bozdular sonra yikadilar, en sonda tekrar uc orgu yaptilar."
Sufyan der ki: "Orgunun ikisi yanda biri alninda idi."
Buhari, Cenaiz 12, 8, 9, 10, 11, 13 - 17; Muslim, Cenaiz 36, (939); Muvatta, Cenaiz 2, (1, 222); Ebu Davud, Cenaiz 33, (3142 - 3146); Tirmizi, Cenaiz 15, (990); Nesai, Cenaiz 28, 30 - 36, (4, 28 - 32).

3782 - Bir diger rivayette: "Biz sacina uc orgu ve orguleri arkasina koyduk" denmistir.
Buhari, Cenaiz 12, 8, 9, 10, 11, 13 - 17; Muslim, Cenaiz 36, (939); Muvatta, Cenaiz 2, (1, 222); Ebu Davud, Cenaiz 33, (3142 - 3146); Tirmizi, Cenaiz 15, (990); Nesai, Cenaiz 28, 30 - 36, (4, 28 - 32).

3783 - Ummu Kays Bintu Mihsan radiyallahu anha anlatiyor: "Oglum olmustu. Bu sebeple cok uzuldum. Onu yikayan kimseye: "Oglumu soguk su ile yikama, oglumu oldureceksin!" dedim. Bunun uzerine Ukkase Ibnu Mihsan radiyallahu anh hemen Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gidip benim soylediklerimi haber verdi. Resulullah tebessum buyurup: "Boyle mi soyluyor! Onun omru uzadi." Biz, onun gibi uzun yasayan bir baska kadin bilmiyoruz" dedi."
Nesai, Cenaiz 29, (4, 29).

3784 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Kim olu yikarsa, yikansin" buyurdular." Ebu Davud'un rivayetinde: "Kim de cenaze tasirsa abdestlensin" ziyadesi mevcuttur.
Ebu Davud, Cenaiz 39, (3161); Tirmizi, Cenaiz 17, (993).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3785 - Naciye Ibnu Ka'b anlatiyor: "Hz. Ali radiyallahu anh dedi ki: "Ebu Talib olunce Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelip: "Dalalette olan ihtiyar amcan oldu" dedim. Bana: "Git babani gom! Sonra, bana gelinceye kadar hicbir sey yapma!" buyurdular. Ben de gidip gomdum ve Resulullah aleyhissalatu vesselam'agelip haber verdim. Bunun uzerine bana yikanmami emir buyurdular ve yikandim.. Sonra bana dua ediverdi (ancak duayi ezberleyemedim)"
Ebu Davud, Cenaiz 70, (3214); Nesai, Taharet 128, (1, 110), Cenaiz 84, (4, 79).

3786 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah, dort seyden dolayi guslederlerdi: Cenabet, cuma, hacamat, olu yikamak."
Ebu Davud, Cenaiz 39, (3160).

3787 - Nafi anlatiyor. "Ibnu Omer radiyallahu anhuma, Said Ibnu Zeyd'in bir ogluna mubasereten tahnit yapti ve (kabre) tasidi. Sonra mescide girip, abdest almaksizin namaz kildi."
Buhari, Cenaiz 8, Bab basliginda senetsiz olarak rivayet etmistir. Muvatta, Taharet 18, (1, 25).

3788 - Abdullah Ibnu Ebi Bekr Ibni Muhammed Ibni Amr Ibni Hazm anlatiyor: "Hz. Ebu Bekr'in hhanimi Esma Bintu Umeys radiyallahu anhuma vefat ettigi zaman Hz. Ebu Bekr'i yikadi. Sonra (disari) cikip, cenazenin yaninda hazir bulunan muhacirlere: "Ben orucluyum. Su gun de, cok soguk bir gun. Bana gusul gerekir mi?" diye sordu. Hepsi birden, "Hayir!" dediler."
Muvatta, Cenaiz 3, (1, 223).

MUSLUMAN OLUNCA GUSUL

3789 - Kays Ibnu Asim radiyallahu anh anlatiyor: "Musluman olmak arzusuyla Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelmistim. Bana su ve sidre ile yikanmami emir buyurdu."
Ebu Davud, Taharet 131, (355); Tirmizi, Salat 429, (605); Nesai, Taharet 127, (1, 109).
Tirmizi ve Nesai'nin bir rivayetinde: "(Kays) musluman oldu. (Resulullah) ona yikanmayi emretti" denmistir.

3790 - Useym Ibnu Kesir Ibni Kuleyb an ebihi an ceddihi'nin anlattigina gore (ceddi Kuleyb), Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Musluman oldum!" der. Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Ustunden kufur sacini at!" der ve tras olmasini soyler. Useym'in babasi dedi ki: "Bana bir baska (sahabi)nin bildirdigine gore Aleyhissalatu vesselam, beraberinde olan bir digerine de: "Uzerindeki kufur tuyunu at ve sunnet ol!" buyurmustu."
Ebu Davud, Taharet 131, (356)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
HAMMAM HAKKINDA

3791 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kadinlari da erkekleri de hammama girmekten nehyetmisti. Sonradan izarlarina sarinmis olarak erkeklerin girmesine izin verdi."

3792 - Bir baska rivayette soyle denmistir. "Hz. Aise radiyallahu anha'nin yanina, Samli kadinlardan bir grup girmisti. Hz. Aise: "Sizler herhalde, hanimlari hamamlara giren bolgedensiniz!" dedi. Kadinlar: "Evet!" diye cevap verdiler. Hz. Aise: "Ama ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Elbisesini evinden haric bir yerde cikaran her kadin, mutlaka Allah'la kendi arasindaki perdeyi yirtmis olur" dedigini isittim" buyurdu.
Ebu Davud, Hammam 1, (4009, 4010); Tirmizi, Edeb 43, (2803, 2804).

3793 - Abdullah Imnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Size Acem diyarinin fethi muyesser olacak. Oralarda hamam denen evlere rastliyacaksiniz. Sakin ola erkekler onlara izarsiz girmesinler. Nifas veya hastalik hali disinda kadinlarin oralara girmesine izin vermeyin."
Ebu Davud, Hammam 1, (4011).

3794 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah ve ahiret gunune inanan kimse izarsiz hammama girmesin. Kim Allah'a ve ahirete inaniyorsa, bir ozru olmadan hanimini hammama sokmasin. Kim Allah'a ahirete, inaniyorsa uzerinde icki bulunan sofraya oturmasin."
Tirmizi, Edeb 43, (2802); Nesai, Gusl 2, (1, 198).

HAYIZLI VE HAYIZLIYLA ILGILI HUKUMLER

3795 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Yahudilerin soyle bir adeti vardi: Iclerinde bir kadin adet gormeye baslayinca, onunla beraber yiyip icmezler, evlerde beraber oturup kalkmazlardi. Bu durumu Ashab radiyallahu anhum Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sordular. bunun uzerine Cenab-i Hak su ayeti inzal buyurdu. (Mealen): "Ey Muhammed! Sana kadinlarin aybasi halinden sorarlar. De ki: "O bir ezadir. Aybasi halinde iken kadinlardan uzak kalin. Temizlenmelerine kadar onlara yaklasmayin. Temizlendikleri zaman Allah'in size buyurdugu yoldan yaklasin..." (Bakara 222) ayeti uzerine Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Kadinlarinizla nikah (zevciyat muamelesi) disinda her seyi yapin!" buyurdu. bu ruhsat yahudilere ulasinca: "Bu adam ne yapmak istiyor? Bize muhalefet etmedigi bir sey birakmadi!" dediler. (Bu sozu isiten) Useyd Ibnu Hudayr ve Abbad Ibnu Bisr radiyallahu anhuma gelerek: "Ey Allah'in Resulu! yahudiler soyle soyle soyluyorlar" diye haber verdiler. "Biz kadinlarla beraber oturup kalkmiyacak miyiz?" dediler. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in rengi oylesine degisti ki, biz onlara kizdigini zannettik. Onlar da hemen cikip gittiler. Derken onlar yolda Resulullah'a gonderilen hediye sutle karsilastilar. Resulullah o sutu hemen bunlarin pesisira icmeleri icin gonderdi. Boylece anladilar ki, Aleyhissalatu vesselam kendilerine gucenmemistir."
Muslim, Hayiz 16, (302); Ebu Davud, Nikah 47, (2165); Tirmizi, Tefsir, Bakara, (2981); Nesai, Taharet 181, (1, 152).

3796 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "kim hayizlinin fercine veya bir kadinin duburune (arka uzvuna) temas ederse veya kahine ugrarsa Muhammed'e indirilenden teberri etmis (yuz cevirmis) olur."
Tirmizi, Taharet 102, (135); Ibnu Mace, Taharet 122, (639).

3797 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Bizden biri hayizli olur, Resulullah aleyhissalatu vesselam da onunla mubaseret etmek dilerse, ona hayiz olur olmaz izarini baglamasini emreder, sonra mubaseret ederdi. Sizden hanginiz, nefsine, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in nefsine hakim oldugu kadar hakim olur?"
Ebu Davud'un bir rivayetinde, "fevr" (evvelinde -ki "hayz olur olmaz" diye karsiladik-) yerine "fevh" denilmistir (ki bu da "cogunda" ve "evvelinde" manasina gelir.)

3798 - Nesai'nin Cumay' Ibnu Umayr'dan kaydettigi bir rivayette soyle denmistir: "Ben, annem ve teyzemle birlikte Hz. Aise radiyallahu anha'nin yanina girdim. Onlar Hz. Aise'ye: "Hayizli iken, sizlerle Aleyhissalatu vesselam ne sekilde mubaserette bulunurdu?" diye sordular. Aise validemiz:
"Hayiz oldugumuz zaman bize, genis bir izar giymemizi emreder, sonra sine ve gogsumuze iltizamda (temasta) bulunurdu."

3799 - Muvatta'nin rivayetinde soyledir: "Ubeydullah Ibnu Abdillah Ibni Omer radiyallahu anhuma, Hz. Aise'ye gondererek -kisi, hayizli olan hanimiyla mubaserette bulunabilir mi?- diye sordurdu. Hz. Aise radiyallahu anha: "Kadinin alt kisminna izarini baglatsin sonra onunla mubaserette bulunsun" cevabini verdi."

3800 - Ebu Davud ve Nesai'nin bir rivayetinde soyle denmektedir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam zevcelerinden bir kadinla hayizli oldugu halde mubaseret ederdi. Yeter ki, uyluklarinin ortasina kadar izari uzanmis olsun veya dizleri ortulu bulunsun."
Buhari, Hayz 5; Muslim, Hayz 1, 4, (293, 295); Muvatta, Taharet 95, (1, 58); Ebu Davud Taharet 107, (267, 268, 273); Tirmizi, Taharet 99, (132); Nesai, Hayz 12, 13, (1, 189)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3801 - Zeyd Ibnu Eslem radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sordu: "(Ey Allah'in Resulu!) Hanimim hayizli iken bana helal olan nedir?" Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Uzerine izarini baglasin, yukarisina istediginde serbestsin."
Muvatta, Taharet 93, (1, 57).

3802 - Hz. Mu'az radiyallahu anh anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu! dedim, hanimim hayizli iken bana helal olan nedir?" "Izar'in yukarisi, ancak bundan da sakinsan daha iyi olur!" buyurdular."
Rezin tahric etti. Ebu Davud, Taharet 83, (212, 213).

3803 - Ikrime, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in zevcelerinden birinden naklen anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, hayizli hanimlariyla bir mubaserette bulunmak dileyince haniminin ferci uzerine bir sey orterdi.."
Ebu Davud, Taharet 107, (272).

3804 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kisi, hayizli karisiyla cinsi munasebette bulunursa (hatasina kefaret olarak) yarim dinar tasadduk etsin."

3805 - Bir rivayette ise soyle denmistir: "Kisi hayizli hanimina, hayiz halinin baslangicinda, kan kirmizi renkte iken temas ederse bir dinar tasadduk etsin. Kanin kesilmeye yuz tutup akintinin sarardigi zaman temas eden, yarim dinar tasadduk etsin."
Tirmizi der ki: "Bu hadis Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'dan mevkuf (kendi sozu) olarak da rivayet edilmistir."

3806 - Ebu Davud'un bir rivayetinde hayizli karisina temas eden kimse hakkinda Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Bir veya yarim dinar tasadduk etsin" dedigi kaydedilmistir.
Ebu Davud der ki: "Bu rivayet (yani Ibnu Abbas'in "bir veya yarim..." diyerek yaptigi rivayet) sahihtir, (diger "...yarim dinar..." diyen rivayet bu kadar kavi degildir.)"

3807 - Bir rivayette soyle denmistir: "Kisi hanimina kanama halinde temasta bulunmussa bir dinar, kanin kesilme halinde temas etmisse yarim dinar tasadduk eder."
Tirmizi, Taharet 103, (136, 137); Ebu Davud, Taharet 106, (264, 265, 266); Nesai, Taharet 182, (1, 153); Ibnu Mace, Taharet 123, (640).

3808 - Hz. Aise radiyallahu anha "Ben hayizli iken Resulullah aleyhissalatu vesselam'in basini yikardim" demistir.
Buhari, Hayz 2, I'tikaf 2, 3, 4, 19, Libas 76; Muslim, Hayz 10, (297); Muvatta, Taharet 102, (1, 60); Ebu Davud, Savm 79, (2467, 2468, 2469); Tirmizi, Savm 80, (804); Nesai, Hayz 20, (1, 193).

3809 - Yine Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, ben hayizli iken kucagima yaslanir ve Kur'an okurdu."
Buhari, Hayz 13, Tevhid 52; Ebu Davud, Taharet 103, (260); Nesai, Hayz 16, (1, 191).

3810 - Yine Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, (bir gun) bana (kendisi mescidde iken) "Humre'yi bana getiriver!" buyurdular.
"Hayizliyim" diye cevap verdim.
"Senin hayizin elinde degil ki!' dediler."
Muslim, Hayz 11, (298); Ebu Davud, Taharet 104, (261); Tirmizi, Taharet 101, (134); Nesai, Hayz 18, (1, 192).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3811 - Hz. Meymune radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bizden biri hayizli oldugu halde onun kucagina basini koyar, Kur'an okurdu. Bizden birimiz hayizli iken Resulullah'in humrasini mescide tasir ve yayardi."
Nesai, Hayz 19, (1, 192).

3812 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma'dan rivayete gore, "cariyeleri hayizli olduklari halde ayaklarini yikarlar, humrasini kendisine verirlerdi."
Muvatta, Taharet 88, (1, 52).

3813 - Ummu Seleme radiyallahu anha anlatiyor: "Ben, Resulullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte kadife bir ortunun altinda yatiyordum. Ay halimin basladigini farkettim. Hemen ortunun altindan kayip hayiz elbisemi bulup giyindim. Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Hayiz mi oldun?" buyurdular. "Evet!" dedim. Beni yanina cagirdi. Ortunun altinda beraber yattik."
Buhari, Hayz 4, 21, 22, Savm 24; Muslim, Hayz 5, 296; Nesai, Taharet 179, (1, 149, 150)

3814 - Umare Ibnu Gurab'in anlattigina gore, bir halasi kendisine Hz. Aise radiyallahu anha'dan soyle sordugunu anlatmistir: "Birimiz hayiz oldugumuz zaman kocamizla ayri yatmamiz mumkun degil, tek yatagimiz var."
Hz. Aise su cevabi vermistir: "Ben sana Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaptigini anlatayim: "Bir gece eve girdi. Ben o sirada ay hali goruyordum. Mescidine gecti. -Ebu Davud der ki: "Bundan maksad evindeki namazgahidir.-(Orada namaz kildi), fakat bir turlu ayrilmadi. Derken benim gozlerim kapanmis, soguk da onu usutmus. Gelip "Bana yaklas!" dedi. Ben de: "Hayizliyim!" dedim. Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Oyle de olsa! Uyluklarini ac!" dedi. Uyluklarimi actim. Gogus ve yanagini uyluklarimin uzerine koydu. Ben de uzerine egildim. Isinip uyuyuncaya kadar boyle durduk."
Ebu Davud, Taharet 107, (270).

3815 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Ben hayizli iken su icer, sonra kabi Resulullah aleyhissalatu vesselam'a verirdim. O da agzini, agzimin degdigi yere koyardi."

3816 - Ebu Davud ve Nesai'de de su rivayet gelmistir: "Ben ay halinde iken etli kemigi disleyerek yer, sonra da Resulullah aleyhissalatu vesselam'a uzatirdim. O da agzini, tam agzimi koymus bulundugum yere koyar(ak yer)di."

3817 - Nesai'nin bir diger rivayeti soyle: "Sureyh Ibnu Hani, Hz. Aise radiyallahu anha'ya: "Bir kadin hayizli iken kocasi ile birlikte yemek yer mi?" diye sordu. Hz. Aise "Evet dedi, benim kanamam varken Resulullah aleyhissalatu vesselam beni cagirirdi, ben de onunla birlikte yerdim. (Bu sirada) etli kemigi alir, (bana uzatir, once benim baslamam icin) bana yemin verirdi. Ben de onu alir ve bir miktar disler (sonra Resulullah'a uzatirdim). O da agzini, kemikte tam benim agzimi koydugum yere koyar(ak yemeye baslar)di. Icecek bir sey istedigi olur, getirince ondan once benim icmem icin bana yemin verirdi, bunun uzerine ben de kabi alir bir miktar icer, sonra birakirdim. Bu sefer onu Aleyhissalatu vesselam alir, kabin tam benim agzimi koydugum yerine agzini koyarak icerdi."
Muslim, Hayz 14, (300); Ebu Davud, Taharet 103, (259); Nesai, Taharet 177, (1, 148).

3818 - Abdullah Ibnu Sa'd el-Ensari radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a hayizli kadinlarla beraber yemek hususunda sordum. "Onunla beraber yiyin!" buyurdular."
Tirmizi, Taharet 100, (133).

3819 - Hz. Aise radiyallahu anha'nin anlattigina gore, bir kadin kendisine: "Temizlendigimiz zaman kildigimiz mutad namaz bize yeter mi (hayizli iken kilamadiklarimizin kazasi gerekir mi?)" diye sormus, o da su cevabi vermistir:
"Sen Haruriyye (Harici)misin? Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam'la beraberken ay hali gordugumuzde, tutamadigimiz oruclari kaza etmemizi soylerdi, fakat namazlarin kazasini soylemezdi."
Buhari, Hayiz 20; Muslim, Hayiz 67, (335); Ebu Davud, Taharet 105, (262, 263); Tirmizi, Taharet 97, (130); Savm 68, (787); Nesai, Hayz 17, (1, 191, 192), Savm 64, (4, 191).

3820 - Ismi Mussetu'l-Ezdiyye olan Ummu Busse anlatiyor: "Hacc yapmistim. Hacc sirasinda Ummu Seleme radiyallahu anha'ya ugradim. Kendisine, "Ey mu'minlerin annesi, Semure Ibnu Cundub radiyallahu anh, kadinlara, hayiz sirasinda kilinmayan namazlarin kazasini emrediyor (ne dersiniz)?" diye sordum, su cevabi verdi: "Hayir, kaza etmezler. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kadinlarindan biri, nifas sebebiyle kirk gece (namaz kilmadan) dururdu da, Resulullah aleyhissalatu vesselam nifas namazini kaza etmesini emretmezdi."
Ebu Davud, Taharet 121, (312).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3821 - Hz. Aise radiyallahu anha, kanama goren hamile kadin hakkinda sunu soylemistir: "Boyle bir kadin namazi birakir."
Muvatta, Taharet 100, (1, 60). Imam Malik bu rivayeti belag (senetsiz) olarak kaydetmistir.

3822 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma: "Ne hayizli kadin ne de cunup kimse Kur'an'dan hicbir sey okuyamaz" buyurdu.
Tirmizi, Taharet 98, (131).

ISTIHAZE VE NIFAS HAKKINDA

3823 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Ummu Habibe bintu Cahs radiyallahu anha tam yedi yil boyu istihaze kani gordu. Ne yapacagi hususunda Resulullah'a sordu. Aleyhissalatu vesselam yikanmasini emretti ve "Bu damar (kanidir)" dedi. Ummu Habibe her namazda yikanirdi."

3824 - Muslim'in bir rivayeti soyledir: "Ummu Habibe radiyallahu anha -ki Abdurrahman Ibnu Avf'in nikahi altinda idi- Resulullah aleyhissalatu vesselam'a kanamasindan sikayet etti. Ona su tavsiyede bulundu: "Hayiz (muddetin normalde ne kadar devam ediyor ve) seni bekletiyor idiyse o muddetce bekle, sonra yikan!" Ummu Habibe her namazda yikanirdi."

3825 - Muslim'in bir diger rivayetinde soyle gelmistir: "Hz. Aise dedi ki: "Ummu Habibe, kiz kardesi Zeyneb Bintu Cahs'in hucresinde bir legenin icinde yikanirdi. Kanin kizilligi (bazan) suya galebe calardi."

3826 - Nesai'nin rivayeti soyledir: "Ummu Habibe mustehaze idi (devamli kanamasi olurdu), hic temiz olmazdi. Durumu Resulullah aleyhissalatu vesselam'a soylenmisti. Soyle buyurdular: "Bu, hayiz degildir, rahimin bir rahatsizligidir. Normal zamanda hayiz kaninin geldigi kirlilik muddetine baksin. (Her ay) o muddet boyunca namazini terketsin.Sonra bu muddet cikinca her namaz vaktinde yikansin."

3827 - Nesai'nin bir diger rivayeti soyle: "Ummu Habibe radiyallahu anha'ya Resulullah aleyhissalatu vesselam, (Her ayda) hayiz olup kirli bulundugu kadar namazi terketmesini, sonra yikanip namazini kilmasini emretti. O, her namaz vaktinde yikanirdi."
Buhari, Hayz 26; Muslim, Hayz 64, 66, (334); Ebu Davud, Taharet 111, (288 - 291); Tirmizi, Taharet 96, (129); Nesai, Hayz 2, 3, 4, (1, 181, 182).

3828 - Hamne Bintu Cahs radiyallahu anha anlatiyor: "Ben, kizkardesim Zeyneb Bintu Cahs radiyallahu anha'nin yanindaydim, istihaze kanamam vardi. Resulullah aleyhissalatu vesselam'a:
"Ey Allah'in Resulu! Ben cok siddetli sekilde istihaze kanamasina maruzum, bu hususta ne tavsiye edersiniz? Bu hal benim namaz ve orucuma mani oluyor?" dedim. Bana:
"Sana pamugu vasfeyliyeyim: O, kani gidericidir (fercine pamuk koy)" buyurdular. Ben:
"Ama akinti pamugun mani olacagi miktardan cok fazla!" dedim. Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Oyleyse bez kullan!" buyurdular. Ben:
"Akinti bezin durduracagi miktardan da fazla! Saril saril akiyor" dedim. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam dedi ki:
"Sana iki sey soyleyecegim, hangisini yaparsan, digerinin de yerine gecer. Ikisini de yapabilecek durumdaysan birini secmek sana ait, diledigini sec! Bu kanama, seytanin tekmelerinden bir tekme(si yani zarar vermesi)dir. Sen kendini Allah'in ilminde alti yedi gun hayizli bil (orucu ve namazi terket). Sonra yikan ve kendini hayizdan temizlenmis bil ve yirmiuc veya yirmidort gece ve gunduz namaz kil, (bu esnada farz veya nafile) oruc tut. Bu, Sana yeterlidir. Kadinlarin her ay hayiz gormeleri, hayizli ve temizlik gunlerinin olmasi gibi, bu sekilde senin de hayiz ve temizlik gunlerin olacak. (Bu, sana soyleyecegim iki seyden birincisidir. Ikinci hususa gelince, o da sudur): Eger ogleyi te'hir ve ikindiyi de ta'cil edip, ikisi icin gusletmeye gucun yeterse ogle ile ikindiyi birlestir. Keza aksami geciktirip yatsiyi tacil etmek, sonra da gusletmek suretiyle de bu iki namazi birlestir. Sabah icin de ayrica guslet. Bu sekle gucun yeterse orucunu da boylece tutarsin."
Resulullah aleyhissalatu vesselam, (birini secmede beni muhayyer biraktigi bu iki tarzi zikrettikten sonra ilaveten dedi ki: "Bu, (ikincisi, zikrettigim) tarzin, benim daha cok hosuma gidenidir."
Ravilerden biri dedi ki: "Hamne radiyallahu anha dedi ki: "Bu, iki tarzdan benim daha cok hosuma gidenidir. Ravi boylece, bu sozun Resulullah'a ait olmayip Hamne'ye ait oldugunu ifade etmis oldu."
Ebu Davud, Taharet 1100, (287); Tirmizi, Taharet 95, (125).

3829 - Esma Bintu Umeys radiyallahu anha anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu! dedim. Fatima Bintu Ebi Hubeys, su su kadar zamandan beri kanama geciriyor, namazi birakti!" (Bu sozun uzerine Aleyhissalatu vesselam):
"Subhanallah! (hic namaz birakilir mi?) Bu seytandan (biir oyun. Kapilmamaliydi. Soyleyin ona), bir legene (su koyup icine) otursun. Eger suyun ustunde (kanamadan hasil olan) bir sarilik gorurse, ogle ve ikindi icin tek bir gusul yapsin; aksam ve yatsi icin de tek bir gusul yapsin. Sabah icin de ayri bir gusul yapsin. Bu arada (kilacagi namazlar icin) abdest alsin" buyurdular." Ibnu Abbas radiyallahu anhuma der ki: "(Her namaz icin) gusletmek, kadincagiza zor gelmeye baslayinca iki namazin arasini birlestirmeyi emretmisti."
Ebu Davud, Taharet 116, (296).

3830 - Ummu Seleme radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam zamaninda bir kadinin kanamasi vardi. Ummu Seleme radiyallahu anha, onun adina, hukmu, Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan soruverdi. Resulullah:
"Istihaze kani baslamazdan once, bir ay icerisinde, kac gun ve gece hayiz kani gelmekte olduguna baksin, her ay o kadar muddette namazi terketsin. Bu zaman cikinca hemen yikansin ve (fercine pamuk koyup) bir bezle sargi yaparak namazini kilsin."
Muvatta, Taharet 105, (1, 62); Ebu Davud, Taharet 108, (274-278); Nesai, Hayz (1, 182)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3831 - Sumeyy Mevla Ibnu Ebi Bekr Ibni Abdirrahman anlatiyor: "Ka'ka ve Zeyd Ibnu Eslem, beni, Sa'id Ibnu Museyyeb rahimehullah'a gonderip mustehazenin nasil yikanacagini sordular. Said soyle acikladi: "Mustehaze, ogleden ogleye yikanir ve her namaz icin abdest alir. Sayet kan galebe calacak olursaa bir bezle sargi yapar."
Ebu Davud, Taharet 114, (301).
(Ebu Davud) der ki: "Ibnu Omer ve Enes radiyallahu anhum'den de bu sekilde (yani "Ogleden ogleye yikanir" diye) rivayet edildi. Bu, ayni zamanda Salim Ibnu Abdillah, Hasan Basri ve Ata rahimehumullah'in gorusudur."
Imam Malik dedi ki: "Zannim o ki, Ibnu Museyyeb'in hadisi "temizlik vaktinden temizlik vaktine" olacakti; "ogle vaktinden ogle vaktine" seklinde gelmistir. Herhalde buna bir vehim karismis."
Bu hadisi el-Misver Ibnu Abdilmelik de rivayet etmistir. Onun rivayetinde da " temizlik vaktinden temizlik vaktine" seklinde gelmistir. Su halde raviler bunu "ogleden ogleye" diye cevirmis olmali. Derim ki: "Kadi Iyaz'in zikrine gore .................. noktali rivayet sahihtir. Dogruyu Allah bilir."

3832 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Mustehaze, hayiz muddeti sona erince her gun yikanir. Uzerine tereyagi veya zeytinyagi surulmus bir yun kullanir."
Ebu Davud, Taharet 115, (302).

3833 - Abdullah Ibnu Sufyan rahimehullah anlatiyor: "Bir kadin, Ibnu Omer radiyallahu anhuma'ya soyle sordu: "Kabe'yi ziyaret maksadiyla gelmistim. tam Mescid-i Haram'in kapisina geldigim sirada kanamam basladi ve derhal geri donup, kanama duruncaya kadar bekledim. Sonra yikandim. Tekrar tavaf icin geldigimde, kapinin yaninda yine kan geldi. Ayni sekilde geri dondum, size geldim" Abdullah su cevabi verdi: "Bu seytandan gelen bir zarardir. Bu durumda yikan. Pamuk tikayarak bir bez bagla, sonra da tavafini yap!"
Muvatta, Hacc 124, (1, 371).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3834 - Ikrime rahimehullah anlatiyor: "Ummu Habibe radiyallahu anha mustehaze idi. Kocasi ona temasta bulunurdu. Ayni hal Hamne Bintu Cahs radiyallahu anha icin de mevzubahis idi."
Ebu Davud, Taharet 120, (309).

3835 - Ummu Atiyye radiyallahu anha anlatiyor: "(Hayiz muddetimiz dolup) temizlik donemi basladiktan sonra gorulen bulanik ve sari akintiyi ciddiye almazdik..."
Ebu Davud, Taharet 119, (307, 308); Nesai, Hayz, 7, (1, 186, 187).

3836 - Mercane Mevla Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Kadinlar Hz. Aise radiyallahu anha'ya icerisinde pamuk bulunan bez (veya kap) gonderirlerdi. Bu pamuklar hayiz kaniyla sari lekeler tasirdi. (Bu safhada) namaz kilinip kilinmayacagini sorarlardi.
Hz. Aise radiyallahu anha: "Beyaz akintiyi gorunceye kadar acele etmeyin!" diye cevap verirdi. Beyaz akintidan temizligi kastederdi."
Muvatta, Taharet 97, (1, 59). Buhari, bunu bab basliginda senetsiz olarak kaydetmistir. (Hayz 19).

3837 - Zeyd Ibnu Sabit'in kizindan nakledildigine gore, kulagina, bir kisim kadinlarin gece yarisi, temizliklerini kontrol icin, lamba getirtir olduklari haberi ulasir. O, bu davranistan dolayi kadinlari ayiplar ve: "(Sahabe) kadinlari boyle yapmazlardi!" der.
Muvatta, Taharet 98, (1, 59). Bunu Buhari bab basligi olarak (senetsiz) kaydetmistir. (Hayz 19).

3838 - Ummu Seleme radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam devrinde, nifas olan kadinlar nifaslarindan sonra kirk gun kirk gece otururlardi. Biz yuzlerimize vers -yani kelef- olarak-surerdik..."
Ebu Davud, Taharet 121, (311); Tirmizi, Taharet 105, (139).

YIYECEK ALETLERI

3839 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in ne sukurruce (denilen tahta sofra) uzerinde yemek yedigini, ne ona inceltilmis (yufka) ekmek yapildigini ve ne de yemek masasi (hivan) uzerinde yemek yedigini hatirlamiyorum."
Enes'in bu sozunu rivayet eden Katade'ye "Pekiyi neyin uzerinde yemek yiyorlardi?" diye sorulmustu. "Sofralar uzerinde" diye cevap verdi."
Buhari Et'ime 8, 26, Rikak 17; Tirmizi, Et'ime 1, (1789).

3840 - Ebu Hazim rahimehullah anlatiyor: "Sehl Ibnu Sa'd radiyallahu anh'a sordum: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hic (kepeksiz has undan yapilmis) beyaz ekmek yedi mi?" Bana su cevabi verdi: "Hayir! Resulullah aleyhissalatu vesselam Allah'in O'nu peygamber olarak gonderdigi gunden olunceye kadar hic beyaz ekmek gormedi." Ben tekrar sordum: "Elekleriniz var miydi?"
"Hayir!, dedi, Aleyhissalatu vesselam Allah'in kendisini peygamber olarak gonderdigi gunden olunceye kkadar hic elek gormemistir."
"Oyleyse, dedim, siz arpa ununu elemeden nasil yiyebiliyordunuz?"
"Arpayi ogutuyorduk, sonra ufluyorduk, ufrugumuzun tesiriyle ucabilen (kepek) ucuyor geri kalan kismina su katip (hamur yapiyor) ve yiyorduk" diye cevap verdi."
Buhari, Et'ime 22, 10; Tirmizi, Zuhd 38, (2365)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
BESMELE CEKMEK

3841 - Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: "Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda yemege oturunca, Resulullah aleyhissalatu vesselam yemeye baslamadikca, kesinlikle elimizi yemege vurmazdik. Bir seferinde yine O'nunla yemege oturmustuk. Derksen bir cariye (kucuk kiz cocugu) geldi, sanki arkasindan bir iteni var gibi hemen elini yemege soktu. Resulullah aleyhissalatu vesselam elinden tuttu. Arkadan bir bedevi geldi, sanki onun da arkasindan iten biri vardi, alelacele o da elini yemege soktu. Aleyhissalatu vesselam onun da elinden tuttu. Ve sunu soyledi:
"Seytan, uzerine Allah'in ismi zikredilmeyen yemegi kendine helal addeder. Nitekim, sayesinde yemegimizi kendine helal kilmak icin bu cariyeyi getirdi. Ben de elinden tuttum. Bunun uzerine su bedeviyi getirip onunla yemegi kendine helal kilmak istedi, ben onun da elinden tuttum. Nefsim elinde olan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun seytanin eli o ikisinin eliyle birlikte avucumdadir." "Resulullah aleyhissalatu vesselam, bunlari soyledikten sonra besmele cekip yemeye basladi."
Muslim, Esribe 102, (2017); Ebu Davud, Et'ime 16, (3766).

3842 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizden kim bir sey yerse "Bismillah (Allah'in adiyla)" desin. Bidayette soylemeyi unutmussa, sonunda soyle soylesin: "Bismillahi fi evvelihi ve ahirihi (basinda da sonunda da Bismillah)."
Ebu Davud, Et'ime 16, (3767); Tirmizi, Et'ime 47, (1859).
Yine Hz. Aise demistir ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, ashabindan alti kisi icerisinde yemek yiyordu. Derken bir bedevi geldi. (Besmele cekmeksizin) iki lokmada yutuverdi. Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Eger bu adam besmele cekseydi yemek hepinize yeterdi! buyurdu."
Tirmizi, Et'ime 47, (1859).

3843 - Vahsi Ibnu Harb an ebihi an ceddihi Vahsi Ibnu Harb el-Habesi anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Ashabi dediler ki: "Ey Allah'in Resulu! biz yiyoruz, ancak bir turlu doymuyoruz (ne yapalim)?" Bunun uzerine, Resulullah: "Ayri ayri yemekte olmayasiniz?" diye sordu. "Evet" dediler. Resulullah da: "Oyleyse yemeginizde toplanin (bir sofra kurarak hep beraber yiyin), yemege Allah'in ismini zikrederek (Bismillahirrahmanirrahim diyerek) baslayin. Boyle yaparsaniz yemeginiz, hakkinizda mubarek kilinir."
Ebu Davud, Et'ime 15, (3764); Ibnu Mace, Et'ime 17, (3286).

3844 - Ummeyye Ibnu Mahsiyy radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam otururken bir adam besmele cekmeden yemek yiyordu. Yemegini yemis, geriye tek lokmasi kalmisti. Onu agzina kaldirirken: "Bismillahi evvelehu ve ahirehu" dedi. Bunun uzerine Resulullah aleyhissalatu vesselam guldu ve:
"Seytan onunla birlikte yemeye devam etti. Ne zaman ki Allah'in ismini zikretti, karnindakileri hep kustu!" buyurdu."
Ebu Davud, Et'ime 16, (3786).

3845 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor. "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kisi evine dondugu zaman iceri girerken ve yemek yerken Allah'in adini zikrederse, seytan (avanelerine): "Size burada gecelemek de yok aksam yemegi de yok!" der. Ama kisi, eve girerken Allah'i zikreder fakat aksam yemegini yerken zikretmezse, seytan (avenelerine): "Aksam yemegine kavustunuz ama burada gecelemeniz mumkun degil!" der. Adam eve girerken ve yemege baslarken "Bismillah!" diyerek Allah'i zikretmezse, seytan (avanelerine): "Yemege de yetistiniz, yatmaya da!" der."
Muslim, Esribe 103, (2018); Ebu Davud, Et'ime 16, (3765).

YEMEK NE SURETLE YENMELIDIR?

3846 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizden kimse sakin sol eliyle yiyip icmesin. Cunku seytan soluyla yer icer."
Muslim, Esribe 106, (2020); Muvatta, Sifatu'n-Nebi 5, (2, 922, 923); Ebu Davud, Et'ime 20, (3776); Tirmizi, Et'ime 9, (1801).

3847 - Seleme Ibnu'l-Ekva' radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda bir adam sol eliyle yemek yemisti.
"Saginla ye!" ferman buyurdu.. Adam: "Yiyemiyorum!" dedi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam:
"Yiyemez ol! Onu boyle demeye kibri sevketti!" buyurdular. Bundan sonra elini agzina kaldiramadi."
Muslim, Esribe 107, (2021).

3848 - Omer Ibnu Ebi Seleme radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in terbiyesinde bir cocuktum. Yemekte elim, tabagin her tarafinda dolasiyordu. Resulullah aleyhissalatu vesselam bana ikazda bulundu:
"Evlat! Allah'in ismini an, saginla ye, onunden ye!" Bundan sonra hep boyle yedim."
Buhari, Et'ime 2, 3, Muslim, Esribe 108, (2022); Muvatta, Sifatu'n-Nebiyy 32, (2, 934); Ebu Davud, Et'ime 20, (3777); Tirmizi, Et'ime 47, (1858).

3849 - Abdullah Ibnu Ikras Ibnu Zueyb babasindan naklediyor: "Kavmim Beni Murre Ibnu Abid, benimle mallarinin sadakasini Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gonderdi. Medine'ye gelince O'nu aleyhissalatu vesselam Muhacir ve Ensar'in arasinda oturmus buldum. Elimden tutup beni Ummu Seleme radiyallahu anha'nin evine goturdu. Varinca: "Yiyecek bir sey var mi?" diye sordu. Bize, icerisinde bolca serid ve (kusbasi) et parcalari olan bir tepsi getirildi. Ondan yemek icin yanastik. Ben elimle kabin her tarafini yokladim. Resulullah aleyhissalatu vesselam onunden yedi. (Bir ara) sol eliyle sag elimden tuttu ve: "Ey Ikras! bir yerden ye. Cunku (kabin icindeki yemek) tek bir yemektir. (Her taraf birdir)" buyurdu. Sonra bize, icerisinde taze ve kuru cesitli hurmalar bulunan bir tabak getirildi. Bu sefer onumden yemeye balsadim. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in eli ise, tabagin her tarafinda dolasiyordu. Bana da: "Ey Ikras! Diledigin yerinden (alip) ye. Cunku (tabagin icendekilerin hepsi) ayni cesit degil" buyurdu. Sonra bize su getirildi. Resulullah aleyhissalatu vesselam elini yikadi elinin islakligi ile yuzunu kollarini ve basini meshette ve: "Ey Ikras! Bu, ateste pisenden (yenince alinmasi gereken) abdesttir" buyurdu."
Tirmizi, Et'ime 41, (1849); Ibnu Mace, Et'ime 11, (3274).

3850 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bereket yemegin ortasina iner. Oyleyse kenarlardan yiyin, ortadan yemeyin."
Tirmizi, Et'ime 12, (1806); Ebu Davud, Et'ime 18, (3772)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3851 - Ebu Davud'daki rivayet soyledir: "Sizden biri, bir yemek yeyince yemek kabinin ustunden yemesin, asagisindan yesin. Zira, bereket ustunden iner."

3852 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kisinin arkadaslarindan izin almadan iki hurmayi birlikte yemesini yasaklamistir."
Buhari, Et'ime 44, Mezalim 14, Sirket 4; Muslim, Esribe 151, (2045); Ebu Davud, Et'ime 44, (3834); Tirmizi, Et'ime 16, (1815).

3853 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Eti bicakla kesmeyin. Cunku bu, yabancilarin isidir. Siz dislerinizle kemirerek yiyin. Cunku bu, sihhat ve afiyet icin daha iyidir."
Ebu Davud, Et'ime 21, (3778).

3854 - Ebu Cuhayfe radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ben dayanarak yemem."
Buhari, Et'ime 13; Tirmizi, Et'ime 28, (1831): Ebu Davud, Et'ime 17, (3769); Ibnu Mace, Et'ime 6, (3262).

3855 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i comelir vaziyette durup hurma yerken gordum."
Muslim, Esribe 149, (2044); Ebu Davud, Et'ime, 17, (3771).

3856 - Ebu Davud'da gelen diger bir rivayette: "Resulullah'a bayat bir hurma getirilmisti. Kurtlari cikarmak icin kontrol etmeye basladi."
Ebu Davud, Et'ime 43, (3832, 3833).

3857 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz yemek yeyince, yalamadikca veya yalatmadikca elini (mendile) silmesin."
Buhari, Et'ime 52; Muslim, Esribe 129, (2031); Ebu Davud, Et'ime 52, (3847).

3858 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: " Resulullah aleyhissalatu vesselam, parmaklarin ve kaplarin yalanmasini emretti ve dedi ki: "Siz, bereketin, yemeginizin hangi (parca)sinda oldugunu bilemezsiniz. Oyleyse birinizin lokmasi dusecek olursa, onu alip, bulasan ezayi temizlesin, sakin seytana terketmesin. Parmaklarini yalamadikca elini mendille de silmesin. Zira o, taaminnizin hangisinde bereket bulundugunu bilemez."
Muslim, Esribe 136, (2034); Tirmizi, Et'ime 11, (1803).

3859 - Rezin, Hz. Enes radiyallahu anh'tan yaptigi bir rivayette su ziyadeyi kaydetmistir: "Zira yemek kabi, kendisini yalayip yikayana istigfarda bulunur ve: "Beni seytandan kurtardigin gibi, Allah da seni atesten kurtarsin" der."

EL VE AGZIN YIKANMASI

3860 - Hz. Selman radiyallahu anh anlatiyor: "Tevrat'ta okudum; "Yemegin bereketi, yemekten sonra (el ve agzi) yikamadadir" diyordu. Bunu Resulullah aleyhissalatu vesselam'a soyledim:
"Yemegin bereketi yemekten once ve sonraki yikamalardadir!" buyurdular."
Ebu Davud, Et'ime 12, (3761); Tirmizi, Et'ime 39, (1847)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3861 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Seytan muhakkak ki hassastir, cidden pek hassastir. Kendinizi ondan sakindirin. Kim elinde et kokusu oldugu halde geceler, sonra da kendisine bir fenalik ulasirsa sakin ha nefsinden baskasini suclamasin."
Tirmizi, Et'ime 48, (1861); Ebu Davud, Et'ime 54, (3852).

3862 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir gun heladan cikmisti. Hemen kendisine bir yemek takdim edildi. (O da kabul buyurdu. Ashabtan bazisi:)" Size abdest suyu getirmeyelim mi?" dediler. Onlara: "Namaza kalkinca abdest almakla emrolundum!" cevabini verdi.."
Muslim, Hayz 118, (374); Ebu Davud, Et'ime 11, (3760); Tirmizi, Et'ime 40, (1848); Nesai, Taharet 101, (1, 85).

COK YEMEYI ZEMM

3863 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kafir bir misafir agirlamisti. Derhal onun icin bir kecinin sagilmasini emretti. Keci sagildi. Kafir sutunu icti. Sonra diger bir kecinin daha sagilmasini emretti. (Adam doymadi). Bu suretle tam yedi kecinin sutunu icti.
Adam yatip, sabah olunca musluman oldu. Resulullah aleyhissalatu vesselam bir keci sagilmasini emretti. Sutunu adam icti, sonra ikinci bir baska keci daha sagildi. Fakat bunun sutunu tamamen icemedi. Bunun uzerine Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Mu'min bir mideye icer, kafir ise yedi mideye icer" buyurdular."
Buhari, Et'ime 12; Muslim, Esribe 186, (2063); Muvatta, Sifatu'n-Nebi 10, (2, 924); Tirmizi, Et'ime 20, (1820).

3864 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: " Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Iki kisinin yiyecegi uc kisiye de yeter. Uc kisinin yiyecegi de dort kisiye yeter."
Buhari, Et'ime 11; Muslim, Esribe 178, (2058); Muvatta, Sifatu'n-Nebiyy 20, 52, 928); Tirmizi, Et'ime 21, (1821).

3865 - Muslim ve Tirmizi'de gelen bir diger rivayet Cabir'den olup soyledir: "Iki kisilik yiyecek dort kisiye de yeter, dort kisilik yemek sekiz kisiye de yeter."
Muslim, Esribe 179, (2059); Tirmizi, Et'ime 21, (1821).

3866 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "(Bir zat) Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda ogurmustu, ona:
"Ogurtunu bizden uzak tut. Zira, dunyada insanlarin en cok doymus olanlari, Kiyamet gunu en cok ac kalacak olanlardir" buyurdular."
Tirmizi, Kiyamet 38, (2480); Ibnu Mace, Et'ime 50, (3350).

3867 - Mikdam Ibnu Ma'dikerb radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ademoglu, mideden daha serli bir kap doldurmaz. Ademogluna belini dogrultacak birkac lokmacik yeterlidir. Ancak (nefsinin galebesiyle) illa da (mideyi doldurma isini) yapacaksa bari onu uce ayirsin: Ucte birini yemege, ucte birini suya, ucte birini de nefesine (tahsis etsin, ucte birden fazlasina yemek koymasin)."
Tirmizi, Zuhd 47, (2381); Ibnu Mace, Et'ime 50, (3349).

MUTEFERRIK ADABLAR

3868 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir avuc curuk hurma ile de olsa aksam yemegi yeyin. Zira aksam yemeginin terki ihtiyarlik sebebidir."
Tirmizi, Et'ime 46, (1857).

3869 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hicbir vakit herhangi bir yemege laf etmedi, istah duydugu bir yemekse yerdi, hosuna gitmeyen bir yemekse terkederdi. (yemezdi)."
Buhari, Et'ime 21; Menakib 23; Muslim, Esribe 187, (2064); Ebu Davud, Et'ime 14, (3763); Tirmizi, Birr 84, (2032).

3870 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizden birinizin (yemek) kabina sinek dusecek olursa, onu iyice batirin. Zira onun bir kanadinda hastalik, digerinde sifa vardir. O, icerisinde hastalik olan kanadiyla korunur."
Ebu Davud, Et'ime 49, (3844); Buhari, Tibb 58, Bed'u'l-Halk 14; Ibnu Mace, Tib 31, (3504, 3505); Nesai, Fera' 11 (7, 178)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3871 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam cuzzamli bir kimsenin elinden tuttu ve kendisiyle birlikte elini tabaga koydu, sonra da:
"Allah'a guvenerek ve O'na tevekkul ederek ye!" buyurdu."
Ebu Davud, Tibb 24, (3925); Tirmizi, Et'ime 19, (1818); Ibnu Mace, Tibb 44, (3542).
Rezin sunu ilave etti: "Bunu Ebu Bekr ve Omer radiyallahu anhuma da yaptilar ve ayni seyleri soylediler."

3872 - Serid Ibnu Suveyd radiyallahu anh anlatiyor: "Sakif hey'eti arasinda bir de cuzzamli vardi. Resulullah aleyhissalatu vesselam ona bir haber gondererek:
"Biz seninle bey'atimizi yaptik, sen hemen geri don!" buyurdular."
Muslim, Selam 126, (2231); Ibnu Mace, Tibb 44, (3544).

3873 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kendisine, ilk cikan turfanda meyve getirildi de, o zaman soyle dua ederdi: " Allah'im Medine'mizi bizim icin mubarek kil, meyvelerimizi, mudd'umuzu, sa'mizi mubarek kil, bereketlerini kat kat artir."
Bu duadan sonra, getirilen meyveyi orada hazir bulunan cocuklarin en kucugune verirdi."
Muslim, Hacc 474, (1373).

3874 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Ashab bir koyun kesmisti. Bu sirada bir dilenci geldi. Etten bir miktar verdiler. Derken baska gelenler oldu, onlara da verdiler. Geriye yine de et kaldi. Resulullah aleyhissalatu vesselam sordu: "Koyundan geri ne kaldi?" "Sadece omuzu kaldi!" dediler. Aleyhissalatu vesselam ise: "Omuzu haric geri tarafi kaldi!" buyurdular."
Tirmizi, Kiyamet 34, (2472).

KELER

3875 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Halid Ibnu'l-Velid radiyallahu anh'in bana bildirdigine gore, Halid, Resulullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte, Resulullah'in zevceleri Meymune radiyallahu anha'nin yanina girerler. -Meymuna hem onun ve hem de Ibnu Abbas'in teyzeleri idi. Meymune'nin yaninda kizartilmis bir keler gorurler. Bunu, Necid'den, kiz kardesi Hufeyde Bintu'l-Haris getirmisti. Meymune radiyallahu anha keleri Resulullah aleyhissalatu vesselam'in onune surdu. Onune bir yemek cikarilip da ondan bahsedilmeyip ve isminin de zikredilmedigi durum nadirdi. (Resulullah aleyhissalatu vesselam kelere elini uzatmisti ki.) orada hazir bulunan kadinlardan biri:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'a takdim ettiginiz seyden haber verin, ne oldugunu soyleyin!" dedi. Bunun uzerine:
"O kelerdir!" dediler. Bunun uzerine Resulullah (uzatmis oldugu) elini derhal geri cekti. Halid radiyallahu anh:
"Bu haram midir, ey Allah'in Resulu?" dedi. Resulullah:
"Hayir, ancak o benim kavmimin diyarinda bulunmuyor. Bu sebeple (onu yemeye aliskin degilim), icimde tiksinme hissediyorum!" buyurdular. Halid radiyallahu anh der ki: "Ben keleri (onume) cekip yedim. Resulullah bakiyor fakat beni yasaklamiyordu."
Buhari, Et'ime 10, 14, Zebaih 33; Muslim, Sayd 43, 44, 45, (1945, 1946, 1948); Muvatta, Isti'zan 10, (2, 968); Ebu Davud, Et'ime 28, (3793, 3794), Esribe 21, (37); Nesai, Sayd 26, (7, 198, 199).

3876 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Bir bedevi Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Ben keleri bol olan bir bolgede yasiyorum. Keler ailemin yiyeceginin ekseriyetini teskil ediyor (bunun bir mahzuru var mi; ne buyurursunuz?" diye sordu. Ama Resulullah cevap vermedi. Biz: "Tekrar sor!" dedik. O tekrar sordu. Resulullah cevap vermedi. Adam ucuncu sefer sordu. Ucuncude Resulullah adama seslenip yanina cagirdi ve:
"Ey bedevi! dedi, Allah, Beni Israil'den bir boya la'net etti veya gadab etti. (Ceza olarak) onlari yeryuzunde yuruyen hayvanlar haline cevirdi. Bilemem, ola ki bu, o lanete ugrayan meshe ugrayan kimselerdendir. Bu sebeple ondan ne yerim ne de yiyenleri men ederim!"
Muslim, Sayd 51, (1951).

TAVSAN

3877 - Halid Ibnu'l-Huveyris radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam bir tavsan avladi ve Abdullah Ibnu Omer radiyallahu anhuma'ya gelip: "Ne dersiniz (bunun eti yenir mi?) diye sordu. Abdullah: "Tavsan Resulullah aleyhissalatu vesselam'a da (boyle avlanip) getirilmisti. Ben de o sirada yaninda oturuyordum. Ondan ne yedi ne de onun yenmesini yasakladi, tavsanin hayiz gordugune inaniyordu" dedi."
Ebu Davud, Et'ime 27, (3792).

3878 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Yuruduk ve Merri'z-Zahran'dan bir tavsan kaldirdik. Arkadaslarimiz pesinden kostular ve (sonunda yakalamaktan) aciz kaldilar. Bu sefer ben kostum, yetistim ve yakaladim. Onu (babaligim) Ebu Talha radiyallahu anh'a getirdim. O, tavsani keskin bir tasla kesti. Budunu benimle Resulullah'a gonderdi. Resulullah onu yedi."
Enes'e: "Yedi mi, (gordun mu yedigini?)" diye sorulmustu. Yani kabul etti" dedi."
Buhari, sayad 32, 10, Hibe 5; Muslim, Sayd 53, (1953); Ebu Davud, Et'ime 27, (3791); Tirmizi, Et'ime 2, (1790); Nesai, Sayd 25, (7, 196).

SIRTLAN

3879 - Abdurrahman Ibnu Ebi Ammar rahimehullah anlatiyor: "Hz. Cabir radiyallahu anh'a: "Sirtlan av midir?" diye sordum. "Evet!" dedi. Ben tekrar: "Etini yiyeyim mi?" dedim. "Evet!" dedi.
"Bu cevap Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan midir?" dedim." "Evet!" dedi.."

3880 - Ebu Davud'un rivayetinde soyle gelmistir: "Hz. Cabir radiyallahu anh der ki:"Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sirtlandan sordum. Bana:
"O, av (hayvani)dir, ihramli avlanacak olursa koc da ayni hukme dahil edilir."
Tirmizi, Et'ime 4, (1792); Ebu Davud, Et'ime 32, (3801); Nesai, sayd 27, (7, 200)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3881 - Huzeyme Ibn Cez'i radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sirtlan hakkinda (eti helal mi?)" diye sordum.
"Sirtlani yiyen biri de var mi?" dedi. Bunun uzerine kurdun etinin yenmesini sordum.
"Kendisinde hayir olup da kurdu yiyen biri var mi?" diye cevap verdi."
Tirmizi, Et'ime 4, (1739).

KIRPI

3882 - Nemletu'l-Ensari anlatiyor: "Ibnu Omer radiyallahu anhuma'ya kirpiden sorulmustu. (Cevaben) su ayeti okudu. (Mealen):
"(Ey Muhammed) de ki: "Bana vahyolunandan les, akitilmis kan, domuz eti -ki pistir- ve gunah islenerek Allah'tan baskasi adina kesilen hayvandan baskasini yemenin haram olduguna dair bir emir bulamiyorum. Fakat darda kalan, baskasinin payina el uzatmamak ve zaruret miktarini asmamak uzere bunlardan da yiyebilir. Dogrusu Rabbim bagslar ve merhamet eder" (En'am 146).
Ancak, yaninda bulunan bir yasli dedi ki: "Ben Ebu Hureyre radiyallahu anh'i dinledim, demisti ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda kirpinin zikri gecmisti:
"O habislerden bir habistir (eti) yenmez" buyurdular."
Bunun uzerine Ibnu Omer radiyallahu anhuma: "Eger bunu Resulullah aleyhissalatu vesselam soyledi ise, bu (kirpinin hukmu), biz bilmesek de O'nun dedigi gibidir" dedi."
Ebu Davud, Et'ime 30, (3799).

TOY

3883 - Sefine radiyallahu anh anlatiyor: "Ben, Resulullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte toy (denen kus)un etini yedim."
Ebu Davud, Et'ime 29, (3797); Tirmizi, Et'ime 26, (1829).

CEKIRGELER

3884 - Ibnu Ebi Evfa radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ile beraber (alti veya yedi sefer) gazveye cikmistik. Gazve esnasinda Aleyhissalatu vesselam'la birlikte cekirge yedik."
Buhari, sayd 13; Muslim, Sayd 52, (1952); Tirmizi Et'ime 22, (1822, 1823); Ebu Davud, Et'ime 35, (3812); Nesai, Sayd 37, (7, 210).

3885 - Selman radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a cekirgeden sorulmustu:
"Onlar, Allah'in en kalabalik ordularidir. Onu ne yerim ne de haram kilarim" buyurdular."
Ebu Davud, Et'ime 35, (3813); Ibnu Mace, Sayd 9, (3219).

3886 - Rezin rahimehullah Hz. Cabir radiyallahu anh'tan naklediyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam cekirgelere beddua etti ve dedi ki:
"Allah'im! Cekirgeleri helak et, buyuklerini oldur, kucuklerini helak et, nesillerini kes, agizlarini gecimligimiz ve rizkimizdan (uzak) tut. Sen dualari isitensin."
(Orada bulunan) bir adam: "Ey Allah'in Resulu! Cekirgelere nasil boyle beddua ediyorsunuz, onlar ki Allah'in ordularindan bir ordudur" dedi. Aleyhissalatu vesselam da cevaben:
"Cekirge, denizdeki bir baligin hapsirigidir" buyurdular."
Tirmizi, Et'ime 23, (1824); Ibnu Mace, Sayd 9, (3221).

AT

3887 - Esma Bintu Ebi bekr radiyallahu anhuma anlatiyor: "biz, Resulullah aleyhissalatu vesselam zamaninda bir at kestik. O zaman Medine'de idik. Hepimiz onu yedik."
Buhari, Sayd 24, 27; Muslim, Sayd 36, (1942); Nesai, Dahaya 33, (7, 231).

PISLIK YIYENLER (CELLALE)

3888 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam pislik yiyen (cellale) deveye binmekten ve sutunu icmekten men etti."
Ebu Davud, Et'ime 25, (3785, 3787); Tirmizi, Et'ime 24, (1825).
 
Üst